![]() |
Yüksek Tansiyondan Korunma Yolları Yüksek Tansiyondan Korunma YollarıSabah kalktığınızda ense kökünüzde ağrı, baş dönmesi, çarpıntı ve çabuk yorulma hissediyorsanız, zaman geçirmeden bir hekime başvurun. Fazla kilolarınızdan kurtulup, tuzu azaltın, sigarayı bırakın. Kanın damarlarda yaptığı basıncın artmasıyla ortaya çıkan yüksek tansiyon en ciddi halk sağlığı sorunlarından biri olarak nitelendiriliyor. Birçok kişinin yüksek tansiyon hastası olduklarını bilmediği belirten uzmanlar, bu durumu hastalığın sinsi bir seyir izlemesinden kaynaklandığını belirtiyorlar. İstatistiklere göre dünyada 750 milyonu aşkın insan yüksek tansiyon hastası. Türkiyede de her 5 kişiden birisinin yüksek tansiyonla ilgili sorunu bulunuyor. 50 yaşına kadar erkeklerde daha fazla görülen yüksek tansiyon 50 yaşından sonra kadınlarda daha fazla görülmeye başlanıyor. Bu menopoza bağlı olarak östrojen hormonunun azalmasına bağlanıyor. Acıbadem Hastanesi Nefroloji ve Hipertansiyon Uzmanı Dr. Davit Çukran, küçük tansiyonun (diastolik basıncın) 90 mililitre civanın, büyük tansiyonun ise (sistolik basıncın) 140 mililitre civanın üzerinde olmasını yüksek tansiyon olarak değerlendirdiklerini söylüyor. Hastaların önemli bir bölümünün hiçbir yakınması olmadığına dikkat çeken Dr. Davit Çukran, şöyle konuşuyor: "Yakınması olmayan hastaların tanısı ancak yapılan muayene ile konulabiliyor. Bunların dışında baş ağrısı hipertansiyonun en önde gelen belirtilerinden biridir. Hipertansiyona bağlı baş ağrısı ense bölgesinde özellikle sabah uyanıldığında hissedilir. Baş dönmesi, çarpıntı ve çabuk yorulma da diğer önemli belirtilerdir." Kimler Risk Grubundadır? Yüksek tansiyon hastalığındaki en önemli etkenlerin başında kalıtım geliyor. Dr. Davit Çukran, yüksek tansiyonu olan hastalar üzerinde yapılan araştırmalarda yüzde 60ının ailesindeki bireylerde de tansiyon problemiolduğunun saptandığını belirtiyor. Kalıtımın yanı sıra yaşın ilerlemesi ve şişmanlık da önemli risk faktörleri arasında yer alıyor. Şişman kişilerin yüzde 40ında yüksek tansiyon görülüyor. Dr. Davit Çukran şu değerlendirmeyi yapıyor: "Vücut yağının fazla olması çocukluk yaşından itibaren kan basıncının düzeyinin yükselmesine neden olur. Bu arada stres faktörünü de unutmamamız gerekiyor. Aşırı sıkıntılı bir yaşam biçimi yüksek tansiyonun ortaya çıkışını kolaylaştırıyor. Sigara alışkanlığı ise yüksek tansiyonun damarlara vereceği zararı artırıyor. Hareketsiz bir yaşam biçimi de yüksek tansiyonun ortaya çıkışını tetikleyen faktörler arasında." Fazla tuz alımıyla yüksek tansiyon arasındaki ilişki Fazla tuz tüketilmesi beslenme alışkanlıkları arasında en hatalılarından biri. Kan basıncı yüksek olan kişiler çok tuzlu yemek yediklerinde tansiyonları daha da yükselebiliyor. Yapılan bütün çalışmalar besinlerle alınan fazla tuzun kan basıncını artırdığını gösteriyor. Dr. Davit Çukran, bu konuyu örneklerle açıklıyor: "Yüksek tansiyon oluşumunda etkin olan çevresel faktörler arasında aşırı tuz alımı büyük önem taşır. Yapılan çalışmalarda başlangıçta günlük 10 gram civarında olan tuz tüketiminin yarı yarıya azaltılmasıyla kan basıncının ortalama 6-8 mililitre civa azaldığını gösteriyor. Günlük tuz tüketiminin yüksek tansiyon söz konusuysa 2 gramı aşmaması gerekiyor" Tansiyonun kontrol altında tutulması için yiyeceklere ilave tuz konulmaması, işlem görmüş konserve, cips, kuruyemiş gibi gıdalardan kaçınılması öneriliyor. Böbreklerin Fonksiyonları Tansiyonu Nasıl Etkiliyor? Böbrekler vücudun tuz atılımında en önemli görevi sürdürdüklerinden tansiyonun kontrolünde ciddi rol oynuyorlar. Yüksek tansiyonun yüzde 90ı yapısal olarak kabul ediliyor. Kalan yüzde 10u ise sekonder veya sebebi bir hastalığa bağlı tansiyon hastalıklarını tanımlıyor. Bu gruptaki yüksek tansiyon çoğunlukla böbreklerdeki ya da böbrek damarlarındaki bir probleme bağlı oluyor. Nedeni bulunduğunda yapılan etkin tedaviyle bu grubtaki hastaların başarıyla tedavi edildiğini belirten Dr. Davit Çukran şöyle devam ediyor: "Bu durumda özel tedavi uyguluyoruz. Amacımız böbreklerde kalıcı bir bozukluk oluşmasını engellemek. Bu grubun tedavisini nefroloji uzmanları yapıyor. Başta idrar söktürücüler olmak üzere değişik ilaçlar kullanılıyor. Tedavinin ömür boyu olduğunu unutmamak gerekiyor. Tansiyonun damarlar üzerinde yaratacağı olumsuz etkiyi en aza indirmeyi hedefliyoruz. Kontrol altında tutulmazsa, damarlardaki aşınmaya bağlı olarak beyinde kanama, kalp kası hastalıkları, kalp krizi, dolaşım bozuklukluğu ve böbrek yetmezliği görülebiliyor." Koruyucu Önlemler Nelerdir? ·Tuz tüketimini kısıtlayın. ·Muz, kayısı patates gibi potasyum içeren gıdaların tüketilmesi tansiyonun kontrol altında tutulmasını kolaylaştırıyor. ·Sigara içiyorsanız muhakkak bırakın. ·Hekim kontrolünde hafif egzersizler tansiyonun düşürülmesine yardımcı oluyor. ·Fazla kilolarınızı bir uzman kontrolünde verin. |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 01:20 AM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.