Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)
-   Kadınlarla ilgili haberler (http://www.hayatimdegisti.com/forum/kadinlarla-ilgili-haberler/)
-   -   Depresyon Uyku Sistemimizi Bozuyor (http://www.hayatimdegisti.com/forum/kadinlarla-ilgili-haberler/484000-depresyon-uyku-sistemimizi-bozuyor.html)

Bluesky24 09-04-2010 06:24 PM

Depresyon Uyku Sistemimizi Bozuyor
 




Depresyon Uyku Sistemimizi BozuyorDünyada en sık karşılaşılan hastalık; üst solunum yolları enfeksiyonları. İkinci sırayı ise depresyon alıyor. Ruhsal hastalıkların baş aktörü olan depresyonun ilk belirtileri uyku düzeninin bozulması şeklinde ortaya çıkıyor. Böylesine bir öneme sahip olan bu hastalık ne yazık ki toplumda yeteri kadar bilinmiyor.

Günlük yaşamda bir şeye çok canımız sıkıldığında ya da çok üzüldüğümüz zaman "Depresyona girdim" diye geçiştirdiğimiz çok olur. Oysa depresyon böylesine sıradan geçiştirilemeyecek kadar önemli bir sorun. Her yaştan, her kesimden ve her meslekten insan depresyona yakalanabiliyor. Yapılan araştırmalar bugün Türkiyede 4 milyona yakın kişinin depresyon hastası olduğunu ve 20 milyona yakın kişinin depresyon riski taşıdığını gösteriyor.

Depresyonun en belirgin özelliğini uyku bozukluğu oluşturuyor. Bunun nörofizyolojik boyutu varsa da depresyon tipik uyku bozukluğu şeklinde ortaya çıkıyor. Yani uykusuzluk veya aşırı uyku, uykuya dalma güçlüğü, sık sık uykudan uyanma, bazen panikle kalkma, sabahları normal saatten önce büyük bir sıkıntıyla uyanma şeklinde ortaya çıkıyor. Çünkü depresyonda ilk bozulan şeyler; uyku, iştah ve cinsellik.

Depresyon kısaca; "fiziksel ve ruhsal çöküntü hali" diye tanımlanıyor. Yalnız bu tanımın basitliğine karşın depresyonun kendisi oldukça karmaşık. Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Arif Verimlinin bu konudaki görüşleri şöyle, " Gerek belirti bazında, gerek belirtilerin topluluğu bazında bir sendrom olarak alınan depresyon, hastalık antitesi olarak olarak düşünüldüğünde çok daha karmaşık bir yapıya sahiptir. Depresif sendromun görüldüğü halleri profesyonel anlamda gerek nozolojik gerek boyutsal, gerekse hiyerarşik dizin içerisinde, belirgin bir felsefe içinde ele almazsanız işler iyi yürümüyor. Daha cevaplanması gereken pek çok soru var." Prof. Dr. Kerem Doksatın bu konuya yaklaşımı da hayli geniş bir perspektif içinde; "Depresyon belki beyin hastalığı ama aslında bütün organizmanın hastalığı. Çünkü beyindeki bozukluk timus guddesine yansıyor, böbreküstüne yansıyor. Vücudun savunma sistemini bozuyor Depresyondaki insanlar her türlü malign hastalığa (kanser vs. gibi) ve enfeksiyona da yatkın hale geliyor.

Bu yorumlardan da anlaşılacağı gibi depresyon öyle; "nasıl olsa zamanla geçer" diye geçiştirileek bir hastalık değil. Çünkü insanın yaşam kalitesini çökerttiği gibi, sonuçta r olaylarına kadar uzanabiliyor. Ne yazık ki depresyonun ciddi bir ruhsal hastalık olduğu ve uzmanlar tarafından tedavi edilmesi gerektiği toplum tarafından yeteri kadar bilinmiyor. Çoğu zaman, biraz canı sıkkın, biraz üzgün bir arkadaşımızı görsek; "Ne o depresyonda mısın?" diye sorarız. Depresyon bu denli bizimle iç içe yaşıyor. Hayatımızda karşılaştığımız güçlükler, uyulması gereken toplumsal kurallar, ekonomik zorluklar, işsizlik, kişisel ilişkilerde uyumsuzluk ya da son zamanlarda olduğu gibi deprem benzeri doğal afetler karşısında yaşanan çaresizlik ve umutsuzluk duygusu depresyona yol açabiliyor. Birçok hastalıkta olduğu gibi erken teşhis depresyon için de çok önemli. Geç kalmadan yakalandığı ve doğru teşhis koyulduğu zaman tedavisi daha kolay oluyor. Özellikle son zamanlarda piyasaya çıkan ve yan etkiler, minimum düzeye indirilmiş antidepresanlar depresyon tedavisinde kesin çözüm sağlıyor.

Yapışık Kardeşler

Depresyonun en belirgin özellikleri; hayattan zevk almama, kendini çökkün hissetme, kararsızlık, kolay sinirlenme, uyku bozukluğu, iştahsızlık ve cinsel istek azalması şeklinde kendini gösteriyor. Bu arada insanın hayatını tehdit eden bir tehlike karşısında duyduğu sıkıntı, aşırı endişe ve ölüm korkusu karşısında gösterdiği doğal tepkiye anksiyete deniyor. Depresyonlu hastaların çoğunda, anksiyete belirtilerine de sıkça rastlanıyor. Hatta öylesine ki bazen hekimleri bile yanıltabiliyor. Doç. Dr. Arif Verimli, depresif tablolarda, en azından majör depresyonun çok büyük bir kısmında anksiyete sendromlarının ön planda olduğunu, anksiyete bozukluğu olanların %35inden daha yüksek bir kesiminde depresif sendromanın ön planda olduğunu belirtiyor. Yani bir üst üste binme söz konusu. Zaman zaman bir klinisyen bile bunları birbirinden ayırmakta zorlanıyor. Işte bu nokta oldukça önemli. Burada kullanılan ilaçlar yalnızca anksiyeteye yönelik olursa depresyonu tedavi etmekte başarısız kalıyor. Onun için her ikisini birden kapsayan, çift etkili ilaçlar kullanmak gerekiyor.



Organon Kadın


WEZ Format +3. Şuan Saat: 01:18 PM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.