Hedefinize Ulaşırken Kendi Hızınızda Gitmek Başarının Anahtarı
 

Hedefinize Ulaşırken Kendi Hızınızda Gitmek Başarının Anahtarı

Kendinizi kimseyle kıyaslamayın. Radikal ve hızlı değişimler yapan kişilerin çok azı bu değişimi sürdürebilmişlerdir. Asıl güçlü ve kalıcı değişimler uzun süreli sağlam planlarla yapılan değişimlerdir.

Nevşah Fidan







Kendimden örnek vermem gerekirse; uzun zamandır sağlıklı yaşam, beslenme ve detoks konularında araştırmalar yapıyorum, sayısız eğitime katıldım, yoga, meditasyon, nefes, canlı gıdalarla beslenme ve yaşam koçluğu konularında uzmanım. Tüm bu eğitimler ve bilgiler sonrasında yaşamımda "hala" değişiklik sürüyor. Bundan 10 yıl önce sigarayı, kırmızı et yemeyi ve kahveyi bıraktım. Daha sonra tavuk, balık ve süt ürünlerini azalttım. Son olarak da pişmiş sebzeleri ve zeytinyağlı yemekleri minimuma indirerek hedeflediğim beslenme şekline ve hayat koşullarına geçtim. Bu tabiî ki hiç de kolay olmadı! Çünkü yılların alışkanlığı, sosyal faktörler, kültürümüz, benim için birbirinden lezzetli zeytinyağlı yemekler yapmış anne unsurum olunca yıllarımı aldı köklü bir değişiklik yapabilmek. Yüzde 90 başardım sayılır. Şimdi o yüzde 10'luk bölümü de yavaş yavaş, kendime zaman ve alan tanıyarak başarıyorum.



Hayatta hiçbir şey BİR ANDA olmuyor. Her adım bir başka adımdan sonra geliyor. Bir sabah uyanıp her şeyin değişmiş olmasını beklemeyin. Bu imkansız. Yaşamın bazı kuralları ve mükemmel bir akışı var, her şeyin de bir vakti.



O nedenle bilin ki; bir hedefe ulaşmak istiyorsanız öncelikle nerede olduğunuzu bilmek ve kabul etmek, sonra sabırlı olmak yapabileceğiniz en iyi iki şey.



Bir örnek daha vermek istiyorum. Uzun zamandır "Vipassana Meditasyon Kamp"ları düzenliyorum. Bu kamplar minimum 5, ideal olarak 10 gün katılımcıların hiç konuşmadan, birbiri veya yaşamla hiçbir şekilde bağlantıya geçmeden, sadece meditasyon yaparak geçirdikleri kamplar. Bu eğitime katılmak isteyenlerle bizzat görüşerek onların gelip gelemeyeceğine birlikte karar veriyoruz. Çünkü hayatında hiç meditasyon yapmamış veya detoks yapmamış (kamp sırasında sadece 2 öğün yemek yeniyor) bir kişinin 10 gün günde sekiz saat meditasyon yapması, hiç konuşmaması ve iki öğün salata, meyve yemesi pek kolay olmasa gerek. Bana sorarsanız imkansız. Bu şekilde ısrar edip başlayan çoğu kişi eğitimi tamamlayamadan gitmek zorunda kalıyor.



Aynı şey beslenme alışkanlıklarını veya yaşam alışkanlıklarını değiştirirken de geçerli. Bu değişiklikler bir günde, bir haftada, hatta birkaç ayda olamıyor. Özellikle doğduğumuz günden beri günde 3-5 defa yaptığımız beslenme alışkanlıkları veya yaşam alışkanlıklarında köklü ve kalıcı bir değişiklik yapmak yıllar alabiliyor. Ne demişler; "Sabreden derviş, muradına ermiş!"



Bana sorarsanız insanların hedeflerine ulaşamamasındaki asıl sebep gerçekçi olmamaları. 100 kilo bir kişi birkaç hafta içinde 70 kilo olacağını iddia ediyor ve bu şekilde bir sisteme başlıyorsa emin olun başarısız olacaktır. Yaşamda her şeyin bir zamanı var ve bu herkese göre aynı. Bazıları bazı şeyleri diğerlerine göre daha hızlı veya yavaş yapıyor gözükse de, durum ne yazık ki öyle değil. Değişimin hızı herkese göre aynı. Detoks programlarına başlayıp bu programları daha kolay atlatan veya daha kısa sürede arınan kişilerin arınma hızları, diğerlerine göre daha hızlı diye olmuyor bu; bedenlerinde daha az toksin biriktirmiş oldukları için oluyor.



Hedefiniz neyle ilgiliyse onunla ilgili kendinizde olan ve olmayan her şeyi bilin, bulun, tespit edin. Detoks mu yapmak istiyorsunuz, beslenme alışkanlıklarınızı gözden geçirin, ne kadar toksin biriktirmiş olabileceğinizi hesaplayın ve programa öyle başlayın. Kendinizi bir başkasıyla kıyaslamayın. Farklı bedenler, farklı yaşamlar ve farklı beslenme alışkanlıkları nedeniyle tabii ki iki kişi farklı oranda toksin biriktirirler. O nedenle hiç kimsenin arınma süresi bir diğerininkini tutmaz.



Aynı şey yaşam alışkanlıklarımızdaki değişikliklerle de ilgili. Her birimizin hedeflerimize ne kadar yakın olduğumuzla doğru orantılı olarak farklı değişim sürelerimiz olabilir. Bu değişimin hızıyla ilgili değil, bizim hedefimize olan uzaklığımızla ilgilidir.



O nedenle belli hedeflere yönelik "genel kurallar" hiçbir işe yaramaz. Kişiye özel bir plan, sistem ve zamanlama oluşturmak en akıllıca olanıdır.



Hedefinizi belirleyin; ona ne kadar uzak olduğunuzu, hangi tempoda ilerleyebileceğinizi, sisteminizin neyi kaldırıp neyi kaldıramayacağını, kendinizi ne zaman zorlanmış hissedeceğinizi ve vazgeçme eğiliminde olacağınızı; hepsini belirleyin ve yola öyle çıkın.



Nerde olduğunuzu bilmek ve kabul etmek, başarmanın yarısı.



16 Ağustos 2008









Kaynak: Joy Dergisi