"Aşk Bitmediyse Arkasından Koşarım"
 

"Aşk Bitmediyse Arkasından Koşarım"

Sempatik gülüşü, romantik sesi ve kaçamak bakışlarıyla gönlümüzü fetheden Keremcem kıpır kıpır albümü "Ateşler İçinde"yle herkesi dans pistlerine çağırıyor. "Elif" dizisindeyse yine iflah olmayan "Aşk adamı" rolüne devam...









"Ateşler İçinde" diğer Keremcem albümlerinden daha eğlenceli ve kıvrak. Bu maxi single albümünü çıkarma fikri nasıl oluştu?

"Ateşler İçinde" bir dans albümü. Romanyalı IMBA isimli grupla düet şarkılardan oluşuyor. Albüm, yapımcılarımız Aykut Gürel ve Costi'nin ortak proje fikrinden çıktı aslında. Türkçe sözlerini ben yazdım. Haliyle romantik dans şarkıları oldu (gülüyor). Benden duymaya alışkın olmadığınız şarkılar ama söylemekten çok keyif aldım. Konserlerde de tepkiler çok coşkulu. 'Yeke' için hazırladığımız küçük, basit ama bir o kadar eğlenceli koreografiyi görmelisiniz. Sahnede ben ve izleyen binlerce kişi hep beraber göbek atıyoruz.



Romantik ve sakin tınıları bu albümde göremiyoruz... Hareketli şarkılar yaz mevsiminin sıcak günleri düşünülerek mi yapıldı?

Tam yaz için bir şeyler yapmayı düşünürken 'Yeke' ve 'Yo' şarkılarını duyduk ve çok beğendik. 2008 yazı için planladığımız ortak proje böylece oluştu. Romantik Keremcem şarkıları dışında müzikle ilgili böyle şeyler yapmayı seviyorum. Düetler, müzikaller, "Walt Disney High School Musical 2" gibi benden farklı ama bana yakışacak şarkılar, hem beni yeniliyor hem de beni sevenlere değişik tatlar veriyor.



Müzikteki başarınızı TV dizilerinde de devam ettiriyorsunuz... Son olarak "Elif" dizisinde yine "aşk adamı" rolüyle ekranlardasınız. Sizi hiç "kötü adam" rolünde görmeyecek miyiz?

Bu soru o kadar çok geliyor ki... Beni "kötü adam" rolünde görmek istediğiniz fikrine kapılmak üzereyim (gülüyor). Tabii ki görebilirsiniz ama her hafta insanların evine misafir olduğunuz ve onların hayatlarının bir parçası haline geldiğiniz bir televizyon projesinde buna gerek olduğunu düşünmüyorum. Bir sinema projesinde eğer gerçekten canlandırabileceğim "kötü adam" rolü varsa neden olmasın! Aslında ben böyle "iyi adam" olarak iyiyim (gülüyor).



Dizilerdeki rolleriniz ve müziğiniz bu anlamda birbiriyle örtüşüyor. Rol seçimini bunu düşünerek mi yapıyorsunuz?

Bu ikisinin örtüşmesi benim gibi iki alanda da var olan biri için iyi. İnsanların kafasını karıştırmaya gerek yok. Tabii ki gelen tekliflerin çoğu "Aşk adamı Keremcem"i gerektiren projelerden oluşuyor. Bundan da şikayetçi olduğumu söyleyemem. Seçim yaparken öncelikli olarak proje ve konunun gücüne bakıyorum. Daha sonra benim o karakteri layıkıyla canlandırabileceğime olan inancım ikinci olarak geliyor.



Sizi yediden yetmişe herkes çok seviyor. Sizin en belirgin farklarınızdan biri bu aslında. Herkesin sizi sevmesinin nedeni sizce ne?

Aslında bunu bana değil beni sevenlere sormanız daha doğru olur. Benim bundan mutlu olmak ve değerini bilmek dışında yapabileceğim bir şey yok. Bu arada mutlaka beni sevmeyenler de vardır (gülüyor).



Küçük kızların sizi "tatlı prens", genç kadınların "yakışıklı sevgili", annelerin "sempatik çocuk" olarak görmesi size neler kazandırıyor? Bu imajların hepsini taşımak üzerinizde nasıl bir sorumluluk oluşturuyor?

Sorumluluk oluşturuyordur ama bu bana ağır gelmiyor. Çünkü ben onlara gerçekte olmayan bir Keremcem göstermedim. Benim şansım yaşadığım hayatı ve bu hayattaki duruşumu sevmeleriydi. Bunun da bana taşıyamayacağım bir sorumluluk getirdiğini düşünmüyorum.



Şöhretle aranız nasıl?

Şöhret olmak amacım değildi. Benim için gülün dikeni. Başarının tercih etmediğim bir göstergesi. Popüler müzik ve oyunculukla ilgileniyorsanız bu kaçınılmaz. Ama söylediğiniz gibi sevgi kaynaklı ve sonuçlu bir şöhret herhalde yine benim şansım...



"Şöhret" olan Keremcem ile dört yıl önceki Keremcem'in arasında nasıl farklar var?

Keremcem'i korumaya çalışmak gibi bir derdim yok. Çünkü herkesin gördüğü hayatı yaşıyorum, sebebi de eskiden de böyle yaşamam...



Şarkılarınızdan, bakışınızdan, yaşamınızdan iflah olmayan bir romantik olduğunuzu düşünmemek imkansız. Ağzınız çok yansa da aşkı aramaktan vazgeçmeyecek gibisiniz? Doğru mu?

Aşktan vazgeçmek mi? Bu kimse için mümkün değil ki. Belki benim için daha fazla... Çünkü benim beslendiğim yer orası. Zaten benden çıkan şarkılardan da belli değil mi? Çorba çok sıcak diye ılıtırsınız ama soğursa da ısıtmadan yemezsiniz. Ağzınız yanmasın diye soğuk çorba içmezsiniz (gülüyor).



Aşkı ya da aşık olduğunuz kadını hayatınızın neresine koyarsınız? Aşık olunca hayatınızın rotası sapar mı?

Aşk, hayatınızın merkezini kendi buluyor ve hayatınızı alt üst ediyor. Yani aşkın, onu hayatınızın bir yerine koymanıza ihtiyacı yok.



Evlenmek için hissettiğiniz veya planladığınız bir zaman var mı son yıllarda?

Evlilik çok güzel bir fikir. İnsanlar ve hayatları hazırsa... Kısmet (gülüyor)!



Aşkta genellikle giden taraf mısınız? Bekleyen, sabreden mi?

Aşk bende bitince giderim. Bitmediyse de arkasından koşarım. Genelde gittim diye hep giden taraf olacağım anlamına gelmez tabii... Bunu bilecek kadar aşkı tanıyorum.



Ya aşk bittiğinde... Acısını nasıl çekersiniz? Acınızı şarkılara mı dökersiniz?

Şarkı yapmak ve söylemek benim kendimi ifade tarzım. Haliyle aşkı da hayatımı da beni de bütün açıklığıyla şarkılarımda bulabilirsiniz. Nitekim üçüncü Keremcem albümü sonbaharda sizlerle buluştuğunda yine benim yüreğimi dinleyeceksiniz satırlarda. Şimdiden heyecanlıyım hem de çok. "Elif" dizisiyle birlikte yeni albümüm umarım yine kardeş kardeş ilerleyecek... İzlemeye ve dinlemeye devam ederseniz tabii (gülüyor).







Kaynak: Joy Dergisi