![]() |
Dünyevi Aşkların Tükendiği An http://dl6.glitter-graphics.net/pub/...dzwmsu0i3b.gif Çevresindeki o kadar insana, o kadar eşe dosta, sevgiliye rağmen yalnız, hem de yapayalnız hissediyordu işte kendini. O gün, akşamı zor etti. Mesai biter bitmez eve attı kendini. Bütün gün yemek yememiş olmasına rağmen ağzına bir lokma bile koymadan yatağa girdi. Hava kararmıştı. Dışarıda fırtına vardı. Ruhu üşüyordu. Yorganı başından yukarı çekti. Ana rahmindeki gibi kıvrıldı. Fırtınanın uğultusu bedeninin içine sızmıştı sanki. Her hücresinde hissettiği, ağlamaya davet eden bir uğultuydu bu. Kendinden utanıyordu. Öyle ya, hayatı boyunca hiç kimse onu değil ağlarken, gözünün yaşardığında bile görmemişti. Ağlamazdı o. Güçlüydü. Sarsılmazdı. Teselli isteyen değil teselli verendi. Uğultu dineceğine artıyordu. Hayat boyu duyduğu ‘’ağlamanın zayıflık olduğu’’ teranesine inat, oluk oluk yaş akıyordu gözlerinden. Çevresindeki o kadar insana, o kadar eşe dosta, sevgiliye rağmen; hayattan tırnaklarıyla söke söke kopardığı güce, başarıya rağmen; yalnız, hem de yapayalnız hissediyordu işte kendini. Duyguları gözyaşı olup akarken o hâlâ düşünmeye çabalıyordu. Etrafındaki onca insana karşın kendisini bu kadar yalnız hissetmek yeniydi onun için. Onun insanlarla olan ilişkileri üç gruba ayrılabilirdi: Birinci grupta, sadece düşünce dünyasını paylaştığı, entelektüel sohbetler yaptığı insanlar. İkinci grupta, bazen neşeli, bazen çılgın, bazen öfkeli ama mutlaka kendisi gibi olabildiği bir avuç dostu. Üçüncü grupta ise sevgili ilişkisine girdiği insanlar ki ona göre en çetrefil olan grup da buydu. Çetrefildi, çünkü her seferinde müthiş bir hayal kırıklığı yaşıyordu. Adının çoktan çapkına çıkmış olması da durumunu bir hayli zorlaştırıyordu. Oysaki o kendini hiç de çapkın olarak değerlendirmezdi. Çiçekten çiçeğe konması, hep o kendini tamamen, sınırsız ve duvarsız açabileceği, karşılığındaysa yine sınırsız bir açıklık bulacağı insana ulaşma çabasından başka bir şey değildi ki... O geceki dağılmışlığı da yine böyle bir hayal kırıklığının sonucuydu aslında. Tam artık tüm hayal kırıklıklarını kanıksadığını sanırken vurgun yemişti. Hayat boyu kurduğu her türlü ilişki tüm duygularıyla birlikte beynine hücum ediyordu adeta. Tam da o duygu ve düşünce kargaşasının içinde, yokluğunu çektiği en temel duygunun ''şefkat'' olduğunu farketti birden. Fakat bu yeni farkındalık taşıyamayacağı kadar ağır geldi ona. Hiç de kolay değildi hayatı boyunca hiç kimsenin ona şefkat göstermediğini keşfedivermek. Güçlü olmanın -ya da öyle görünmenin- bedeliydi bu. O, hep teselli ve şefkat beklenen olmuştu. Onun da zaman zaman teselliye, bir parça da olsa şefkate gereksinmesi olabileceği kimsenin aklına gelmemişti... Hayatının hiçbir döneminde böyle küçük, böyle çaresiz, böyle ana sevgisine muhtaç bir çocuk gibi hissetmemişti kendisini. Ağladı, ağladı, ağladı. Nasılsa kimse görmüyordu… Aşka dair bütün umutlarının da tükendiği zifirî karanlık bir geceydi bu. Aklına ’’Yaradan’’a sığınmak geldi... İstemesini bilmişti bu sefer ki usul usul hücrelerine yayılan, tüm benliğini saran, hatta teselli eden bir enerjinin varlığını hissetti. Uğultular dinmişti artık… Zihnindeki bir tek soruyla daldı uykuya: ‘’Dünyevi aşkların tükendiği an mı başlıyordu yoksa ’’Yaradan’’ın aşkı?’’ ... Sabahleyin işe gitmek üzere hazırlanırken her zamankinden farklı bir yüz gördü aynada. Başkalarının farketmediği ama kendisinin çok iyi bildiği o yalnız insan görüntüsü kaybolmuştu. Aslında değişen fazla bir şey yoktu. Öz benliğinin farkında olmaktan başka! Kendisini kaldırmıştı aradan ve ortaya çıkmıştı Yaradan… Yazarı bilinmiyor.. |
Ynt: Dünyevi Aşkların Tükendiği An agl34 |
Ynt: Dünyevi Aşkların Tükendiği An aşk konusunda umudun bittiği yerdeyim. |
Ynt: Dünyevi Aşkların Tükendiği An fatale harika bir paylaşım olmuş..teşekkür ederim.. t678 okurken çok duygulandım..sanırım sorunumuz aslolan sevginin kaynağını unutmak..belki de arayışlar bu yüzden.. insan gerçekleri bildiği ve anladığı anda,aslında hiç yanlız olmadığının farkına varıyor..ve buda harika birşey.. super hepimizin kendine göre bir takım inançları var..kendi adıma konuşacak olursam..ben kendimi keşfettiğimde inancımı sevmeyi öğrendim..önceki sevgi değilmiş..sadece ihtiyaç duyduğumda sığınacağım bir limanmış..ve isteklerim gerçekleşince seviyormuşum.. sevginin kaynağını gerçek anlamda kavradığımda hayatım anlam kazandı diyebilirim..bu tamamen içsel bir durum..kişiye göre değişir belki ama..sevgiyi;gönlüme doldurmayı istiyorsam,akan pınarları,akarsuları,nehirleri ya da denizleri seçmiyorum artık...elbette onlarıda özünden dolayı seviyorum..sadece sevgiyi kaynağından almayı tercih ediyorum...elbette kaynaktan akan suda farklı değildir..özüyle aynıdır..fakat,yerinden alınan suyun içinde hiçbir katkı maddesi yoktur..yanlız unutulmaması gereken de tüm suların o kaynaktan aktığını bilmek..eğer istiyorsam akan akıntılara kendimi bırakmak benim elimde..tabi bu akıntı beni nereye götürür bilinmez..bu yüzden aşk aslında kendini akıntıya bırakmaktır bana göre..ve yeryüzünde her akıntının bir kaynağı nasılsa vardır..bu yüzden hiç bitmez..sadece biz kıyıya vurduğumuzda yaptığımız yolculuğun yorgunluğundan başka bir akıntı aramayı reddederiz..ya da nasılsa tüm sular aynı yola akıyor deriz..taki artık akmaktan vazgeçmiş durulmuş bir gölü bulana kadar..bu dinginlik halinde artık biliriz ki içinde bulunduğumuz sevginin gölü,aslında gerçek kaynaktan akmakta..dolaştığımız tüm yollar belkide bunu görebilmemiz,idrak edebilemiz içindir..ne dersiniz ttli3 |
Ynt: Dünyevi Aşkların Tükendiği An hulyacim yadigin yazi sanami ait? |
Ynt: Dünyevi Aşkların Tükendiği An Alıntı:
|
Ynt: Dünyevi Aşkların Tükendiği An Alıntı:
|
Ynt: Dünyevi Aşkların Tükendiği An http://dl9.glitter-graphics.net/pub/...m6skijy3au.gif Sevgili Hülyaa, ne mutlu sana ki, kendini keşfetmişsin, dolayısıyla sevginin kaynağını görmüşsün. Sular aynı yola dökülüyor gibi görünse de , aslında kaynak bir, yollar tamamen farklı. İnsanlar kaynağı unutmuşluktan ziyade arıyorlar. Fakat, yanlış yerlerde, yazıda da yazıldığı gibi dünyevi konularda arıyorlar. Hissedilen her iç sıkıntısı, yaşanan her türlü acı çeşitli materyalist güçlerle dindirilmeye, avutulmaya çalışılıyor. Kaynağın ne olduğunu bilmeyen, onu nasıl unutur ya da arar? Ne güzel demişsin Hülyaa' cım, ''aşk kendini akıntıya bırakmaktır'' diye..Ama hangi akıntıya smiliyface ? Ve kaç kişi bunun farkında? Öyle değil mi? Güneş'cim, aşk konusunda asla umudunu yitirme, derim. Aşkta umudun bittiği yer diye bir şey düşünemiyorum. Bu tarz cümleler, hayat sevinci sönmüş insanlara aittir ki herkesin içinde dolu dolu akar. Yeter ki izin verelim.. Nefes aldığımız sürece hayat devam edicek ve bizler hayatımızdan güzel şeylerin akması için izin vermeliyiz. Aşk daha şimdi başlıyor.. Bazen umudumuzu yitirmiş gibi hissetsek de ,bu hisler bizim en güzel sınayıcımız.. Bu sınanışlarla her geçen gün, değerini daha iyi anlayacaksın.. AŞK HER AN YANIBAŞIMIZDA, HER NE ŞEKİLDE İSTERSEK... YETER Kİ İZİN VERELİM smiliyface Sevgilerimle.. kiss3 http://dl4.glitter-graphics.net/pub/...y39v99orz8.gif |
Ynt: Dünyevi Aşkların Tükendiği An Çok güzel bir paylaşım teşekkür ederim arkadaşım eline yüregine sağlık... Aşk benim için yırtık ayakkabılarından su sızan , ayakları üşümüş bir çift çocuk ayagı oldu.Aşk benim için hep ulaşılamayana sevdalanmak oldu, aşk benim için kuruyan yaramın kabuklarını hep kaldırmak oldu , açılan yeni yaralarıma tuz basmak oldu, aşk acıyı sevmek oldu hiç olmadıgı kadar, şimdi öyle bir yalnızlık varki bu acıyan yüregimde kendim bile yüregimin yalnızlıgını paylaşamıyorum, öyle bir gitme ki bu ne giden ne de kalan istekli aşk bazen mecbur kalmak ,aşk bazen bile isteye acıyı sevmek ondan zevk almak. Şimdi ben bu zevki dibine kadar yaşıyorum öyle bir dibe vurmaydı ki bu avaz avaz bagıra aglaya cığlık atarak... Mutluyum seni sevdiğim için hiç pişman degilim kanattıgım yaralarımdan degerdi herşeye sonu ne olrusa olsun değerdi herşey onun için ... Şimdi gitme zamanı HAZANIM hadi git yolun açık olsun MELEGİN hep yanında sol yanında... Sendelesen de düşme sakın. Düş-me..Düşersen de sol yanıma düşür sol yanını.... |
Cevap: Dünyevi Aşkların Tükendiği An çok güzel bir paylaşım yüreğinize sağlık. teşekkür ediyorum. sevgilerimle. |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 04:30 PM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.