Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)
-   İlişkiler (http://www.hayatimdegisti.com/forum/iliskiler/)
-   -   Tuzlu Kahve (http://www.hayatimdegisti.com/forum/iliskiler/371568-tuzlu-kahve.html)

melodiss 05-05-2009 05:54 PM

Tuzlu Kahve
 
http://www.resimland.com/data/media/810/trk_kahvesi.gif


Tuzlu Kahve
Kıza bir partide rastlamıştı.. Harika birşeydi. O gün peşinde o kadar
delikanlı vardı ki.. Partinin sonunda kızı kahve içmeye davet etti. Kız
parti boyu dikkatini çekmeyen oğlanın davetine şaşırdı, ama tam bir kibarlık
gösterisi yaparak kabul etti. Hemen köşedeki şirin kafeye oturdular.
Delikanlı öyle heyecanlıydı ki, kalbinin çarpmasından konuşamıyordu. Onun bu
hali kızın da huzurunu kaçırdı...
"Ben artık gideyim" demeye hazırlanırken, delikanlı birden garsonu
çağırdı...

"Bana biraz tuz getirir misiniz" dedi.. "Kahveme koymak için.."

Yan masalardan bile Şaşkın yüzler delikanlıya baktı... Kahveye tuz!..
Delikanlı kıpkırmızı oldu utançtan, ama tuzu kahvesine döktü ve içmeye
başladı. Kız, merakla "Garip bir ağız tadınız var" dedi..

Delikanlı anlattı:

"Çocukken deniz kenarında yaşardık. Hep deniz kenarında ve denizde oynardım.
Denizin tuzlu suyunun tadı ağzımdan hiç eksilmedi. Bu tatla büyüdüm ben.. Bu
tadı çok sevdim. Kahveme tuz koymam bundan. Ne zaman o tuzlu tadı dilimde
hissetsem, çocukluğumu, deniz kenarındaki evimizi ve mutlu ailemi
hatırlıyorum. . Annemle babam hala o deniz kenarında oturuyorlar... Onları
ve evimi öyle özlüyorum ki.."

Bunları söylerken gözleri nemlenmişti delikanlının... Kız dinlediklerinden
çok duygulanmıştı. İçini bu kadar samimi döken, evini, ailesini bu kadar
özleyen bir adam, evi, aileyi seven biri olmalıydı. Evini düşünen, evini
arayan, evini sakınan biri... Ev duyusu olan biri... Kız da konuşmaya
başladı... Onun da evi uzaklardaydı.. Çocukluğu gibi... O da ailesini
anlattı. Çok şirin bir sohbet olmuştu... Tatlı ve sıcak...

Ve de bu sohbet öykümüzün harikulade güzel başlangıcı olmuştu tabii...
Buluşmaya devam ettiler ve her güzel öyküde olduğu gibi, prenses, prensle
evlendi. Ve de sonuna kadar çok mutlu yaşadılar. Prenses ne zaman kahve
yapsa prensine içine bir kaşık tuz koydu, hayat boyu... Onun böyle sevdiğini
biliyordu çünkü...

40 yıl sonra, adam dünyaya veda etti. "Ölümümden sonra aç" diye bir mektup
bırakmıştı sevgili karısına... Şöyle diyordu, satırlarında...

"Sevgilim, bir tanem... Lütfen beni affet. Bütün hayatımızı bir yalan
üzerine kurduğum için beni affet. Sana hayatımda bir tek kere yalan
söyledim... Tuzlu kahvede... İlk buluştuğumuz günü hatırlıyor musun?.Öyle
heyecanlı ve gergindim ki, şeker diyecekken 'Tuz' çıktı ağzımdan... Sen ve
herkes bana bakarken, değiştirmeye o kadar utandım ki, yalanla devam ettim.
Bu yalanın bizim ilişkimizin temeli olacağı hiç aklıma gelmemişti. Sana
gerçeği anlatmayı defalarca düşündüm. Ama her defasında korkudan vazgeçtim.
Şimdi ölüyorum ve artık korkmam için hiçbir sebep yok...

İşte gerçek... Ben tuzlu kahve sevmem. O garip ve rezil bir tat.. Ama seni
tanıdığım andan itibaren bu rezil kahveyi içtim. Hem de zerre pişmanlık
duymadan. Seninle olmak hayatımın en büyük mutluluğu idi ve ben bu mutluluğu
tuzlu kahveye borçluydum.

Dünyaya bir daha gelsem, herşeyi yeniden yaşamak, seni yeniden tanımak ve
bütün hayatımı yeniden seninle geçirmek isterim, ikinci bir hayat boyu daha
tuzlu kahve içmek zorunda kalsam da.."

Yaşlı kadının gözyaşları mektubu sırılsıklam ıslattı. Lafı açıldığında
birgün biri, kadına "Tuzlu kahve nasıl bir şey" diye soracak oldu...

Gözleri nemlendi kadının...

"Çok tatlı!..." dedi...

not:Yıllar önce bi gazetede okumuştum bu hikayeyi çok hoşuma gitmişti yeniden karşıma çıkınca çok sevindim paylaşmak istedim...b456


WEZ Format +3. Şuan Saat: 07:26 PM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.