Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)
-   İlginç Bilgiler (http://www.hayatimdegisti.com/forum/ilginc-bilgiler/)
-   -   Alışveriş merkezleri mutluluk satar mı? (http://www.hayatimdegisti.com/forum/ilginc-bilgiler/618059-alisveris-merkezleri-mutluluk-satar-mi.html)

bluegirlx 19-03-2011 09:22 PM

Alışveriş merkezleri mutluluk satar mı?
 
*Alışveriş Merkezleri Mutluluk satar mı? *
>
> Amerika'nın son alışveriş trendi: Alışveriş yapmamak! Hatta eldeki
> mallardan da kurtulup, hayatı sadeleştirmek! Kriz sonrası, çalışanlar,
> gelirlerinin daha büyük bir bölümünü harcamayıp biriktirmeye başlayınca,
> ABD'li üreticilerin etekleri tutuşmuş! Şu ara yapılan çoğu tüketici
> araştırmaları "Bu adamlar ne satın alırlarsa mutlu olurlar?"la ilgili.
> Ortaya çıkmış ki bir servis almak, mal almaktan daha faydalı insan doğasına.
> Yani bir ayakkabı yerine kutu oyunu, pahalı bir çanta yerine spor salonu
> üyeliği, araba yerine seyahat, ruj yerine sinema bileti, insanları daha
> mutlu ediyor!
Bir tecrübe satın almak, kişiye daha yoğun ve uzun süreli bir
> tatmin sağlıyor. Üstelik 'Mal edinme'nin mutluluk getirmediğini öğrenen
> 'dünyanın en çok satın alan halkı', kocaman otomobillerini, dört oda bir
> salon evlerini, 48 parçalık yemek takımlarını, doğrayan parçalayan
> karıştıran onlarca mutfak aletlerini satıp, ayrı bir oda haline gelmiş
> gardıroplar dolusu giysilerini fakirlere bağışlayıp hayatlarını
> sadeleştiriyor. Bazı aileler 40 metrekare bir evde, dört tabak, dört
> bardakla ve işe bisikletle gidip gelerek yaşamanın onları hiç olmadıkları
> kadar mesud ettiğini iddia ediyor. Bu esnada biriktirdikleri parayı
> yogaderslerine ve tatillere harcıyorlar.

>
> *YÜZ EŞYAYLA YAŞAMAYA DAVET! *
> Bir internet sitesi, tüketicileri sadece ve sadece 100 adet kişisel eşyayla
> yaşamaya davet ediyor! Yani kıyafet, kozmetik, ayakkabı, kitap, kalem, her
> şey toplam 100 parça edecek. Sitenin çağrısı büyük ilgi görüyor ve internet
> kullanıcılarından hatırı sayılır sayıda bir grup, kişisel eşyalarını hayır
> derneklerine bağışlayıp hayatlarındaki kalabalıktan kurtuluyor. Hikâye,
> psikologlara göre şu: İnsanlar, iyi ya da berbat, yaşamlarındaki tüm
> değişikliklere çabucak alışıyor ve ! doğalarında var olan sabit mutluluk
> seviyesine bir an önce ulaşmaya çalışıyorlar. Ebeveynlerinden birini
> kaybeden bir insanın bir süre sonra eski mutluluk ve neşesine kavuşması da
> bu yüzden, yalı alanın birkaç yıl sonra yalıda oturmayı kanıksayıp eskisi
> kadar 'mutsuz' olması da! Yani para mutluluk getirmiyor denemez ama parayla
> satın alınan mallar mutluluk getirmiyor! Şan dersleri, seyahatler,
> piknikler, tiyatro oyunları filansa başka! Farklı tecrübeler hayatı
> zenginleştirip memnuniyeti yükseltiyor!
Los Angeleslı filmci Roko
> Belic dünyayı dolaşıp *Happy *(*Mutlu*) isimli bir belgesel üzerinde çalışıyor.
>
> *New York Times * gazetesinin haberine göre San Fransisco'nun kalburüstü
> semtlerinden birindeki evini bırakıp, hayatını tamamen değiştirip, Malibu
> plajında bir karavana taşınmış! Haftada üç dört gün sörf yapabildiği için şu
> anda ufacık karavanda çok daha mutlu bir hayat yaşadığını anlatmış.
>
> *SANKİ ALIŞVERİŞ İÇİN YAŞIYORUZ *
> Bi de tabi, herkes gider Mersin'e, biz...girlhaha Şu anda ülkede tam bir AVM patlaması
> yaşanıyor. Buluşmalar, sosyalleşmeler, hafta sonu aile gezmeleri, her tür
> eğlence hep alışveriş ve merkezleri etrafında dolanıyor. İndirim
> dükkânlarının kapısındaki kuyruk ve izdihamlar da cabası. Geçen gün
> haberlerde, yastıkların 1 TL'ye satıldığı bir indirim dükkânında birbirini
> ezen kalabalığın arasından bir ev kadını, bağırarak kameralara anlatıyor:
> "Ben altı tane kapabildim,girlhaha iki oğlum var, onlar da ikişer tane aldı, keşke
> 10 tane daha taşıyabilseydik! Muhtemelen dört kişi olan bu ailenin 20 adet
> yastıkla ne yapacağı ise meçhul!y789 Türkler artık mümkün olduğu kadar çok malı,
> mümkün olduğu kadar çabuk alıp, evlerine götürmek için yaşıyor!sevincli Alışverişe
> niyeti olmayan bile vitrin bakıp hayal kuruyor. Konsere gidip keman çalmayı,
> müzeye gidip ressam olmayı hayal eden pek az.
Hayat amaçlarımız genelde
> "Bazı ürünleri edinmek," üzerine kurulu. 70'li yıllarda bir siyah beyaz
> televizyon, bir adet buzdolabı, merdaneli çamaşır makinesi ve salonda üzeri
> tığ işi örtülü sabit hat telefonu olan her aile kendini son derece zengin ve
> konforlu hissederdi. Sonra işler yavaş yavaş değişti. Artık cep telefonu bu
> yılın modeli olmayan vatandaşın devlete isyan edesi var. Almaya doyup
> 'hayatı sadeleştirme' aşamasına ne zaman geliriz, o meçhul.
>

> Gülse BİRSEL
>

Berilce 25-05-2011 11:58 AM

Cevap: Alışveriş merkezleri mutluluk satar mı?
 

Az ihtiyacınız olması dileğiyle....


Mina Urgan demiş ki; "Ben sahip olduklarımın tadını çıkarmayı öğrendim hayatta. Sahip olamadıklarımın ve olamayacaklarımın acısına ise ayıracak zamanım yok. Hayat çok kısa." ... daha çok şeye ihtiyaç duymak değil, varolanla yetinebilmeyi başarmak önemli olan...

Charlotte kuralı

Charlotte, Paris'te yaşayan çok güzel bir kızdır. O kadar güzeldir ki, saçları şelaleler gibi omuzlarından kollarına dökülür.Boyu upuzun, bacakları upuzundur. Bir reklam ajansında, müşteri temsilcisi olarak çalışır. İyi para kazanır. Ailesi de çok varlıklıdır hatta. Ben Charlotte'u geçen hafta Paris'te tanıdım. Bu bilgileri almanız, kuralı sorgulamamanız açısından önemli.

Paris'te, bir arkadaşım beni Charlotte'un evine davet etti. Bilirsiniz, insanlar birbirlerinin hayatını merak eder, fark etmeden ve ettirmeden incelerler. Hatta benim en sevdiğim şeylerden biri, sokakta, perdeleri sonuna kadar açık evlere ve orada yaşananlara şahit olmaktır. İnsanın içi, insanlığa ısınır. Dersin ki, "Oh.... Üç aşağı beş yukarı aynı şeyler işte!" Ben de, böyle gözlerle incelemeye başladım biraz önce tanıdığım bu güzel Fransız kızın hayatını. Herkesin evinden yola çıkıp, kendisine varmak mümkün.

Fakat bu evde bir tuhaflık vardı. Her şeyden çok az vardı bu evde.. Gerektiği kadar. Mesela, bir şampuan bir sabun. Minnacık bir dolap. İçinde birkaç elbise kazak. Altı yedi ayakkabı. İki dvd. Beş cd. Ipod. Dört bardak, birkaç tabak. Birkaç mum. En fazla on tane kitap. Hiç ruj yok! Çantasındaymış. Zaten lipstick o da... Hayatta bazen, şaşakalırsın ya. Başa dönersin ya. Bir yerde bir hesaba, olmazsa olmaz diye eklediğin bir kalem birdenbire, tek bir örnekle, kendini siler ya. Öyle oldu bana. Gözlerindeki silik eyeliner dışında, süsü de yok bu kızın. Peki bu kız nasıl böyle kız oldu? Nasıl böyle sade kaldı? Kadın oldu? Dışarıda bu kadar az şeyle, içi çok oldu? Anlayamadım. Çözemedim. Sadelik.. Beni şaşırtan şey, modellik yapacak kadar güzel ve havalı, aynı zamanda varlıklı bir kızın bu hayat seçimi. Olağanüstü... Kendi hayatım, arı kovanı gibi başımda vızıldamaya başladı. Paris sokaklarında beni takip edip durdu bu arılar. Tek çöp bir şey alamadım. Hep sordum: buna gerçekten ihtiyacım var mı? Buna benzer, aynı işi gören bir şeyim var mı?... Koca koca alışveriş merkezleri, bizi kandırmak için birbirleriyle iddiaya girmiş ahtapotlar gibi gelmeye başladı. Kaçtım, kaçtım, saklandım.

Sahip olduklarımın, yarısından fazlasına ihtiyacım yoktu. Hayatı ağırlaştıran şey, seçim çokluğu. Az şey kadar güzeli yok. Gereği yok. Sonumuz belli.

Banyoda bütün ürünler, dopdolu şişelerle birbirlerini köpürtürken, hiç giymediğimiz kazaklar lüzumsuzca dizilmiş t-shirt'lere dolapta el şakası yaparken, hiç açılmamış kitaplar kendi kendilerine konuşurken... Biz orada olmayacağız. Üstelik onlar da, boşu boşuna bizden başka kimsenin olmamış olacak.

Anladınız değil mi Charlotte kuralını?

"Zenginlik çok şeye sahip olmak değil az şeye ihtiyaç duymaktır."








bigokyanus 25-05-2011 12:41 PM

Cevap: Alışveriş merkezleri mutluluk satar mı?
 
Yazı çok güzelmiş sevgili Berilce , teşekkürler paylaştığın için .
Ben de arada bir dolabımın önüne gidip uzun süreli giymediklerimi başkalarına vermeye çabalıyorum . Bir eşyayı verebiliyorsak o bizim malımız , veremiyorsak biz onun malı olmuşuz sözünü bu yüzden çok beğeniyorum.

Çok hafifletiyor eşyaların da azalması ...

Berilce 25-05-2011 04:22 PM

Cevap: Alışveriş merkezleri mutluluk satar mı?
 
Alıntı:

bigokyanus Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 799353)
Yazı çok güzelmiş sevgili Berilce , teşekkürler paylaştığın için .
Ben de arada bir dolabımın önüne gidip uzun süreli giymediklerimi başkalarına vermeye çabalıyorum . Bir eşyayı verebiliyorsak o bizim malımız , veremiyorsak biz onun malı olmuşuz sözünü bu yüzden çok beğeniyorum.

Çok hafifletiyor eşyaların da azalması ...

Ben teşekkür ederim, takdirleriniz için, bir de insan ne kadar verirse gerçekten de o kadar umulmadık şekillerde insana evrenden nimetler geliyor.actionsmile

Işıldayan Safir 25-05-2011 04:45 PM

Cevap: Alışveriş merkezleri mutluluk satar mı?
 
Paylaşımın için teşekkürler Yüsra'cım.

Eklediğin yazıya ben de bayıldım Berilce. Teşekkürler...

Böyle bir yaşam hayal ediyorum dersem yalan olmaz. Bir tek kitaplarımdan vazgeçemem heralde. Sadelik işte... İnsanı hafifleten, rahatlatan, hayatın karmaşasından uzaklaştıran, başlı başına huzur veren bir şey... Çok güzel...

Sevgilerimle.

papatyagibiyaşamak 25-05-2011 05:04 PM

Cevap: Alışveriş merkezleri mutluluk satar mı?
 
Evet sade yaşamak güzel...


WEZ Format +3. Şuan Saat: 08:30 PM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.