DÜŞÜNCE ve BİLİNÇ
 

Her şeyin altında yatan güç düşünce gücüdür.
Biz insanlar etrafımızdaki maddesel şekilleri hiçbir zorluk çekmeden teşhis edebiliyoruz. Maddesel şekiller kendilerine özgü birer cisim olduklarından, onları görerek, koklayarak, duyarak, tadarak, dokunarak hissedebiliriz. Dünyevi gerçekler olarak algıladığımız maddesel cisimleri daha derinlemesine incelediğimizde, karşımıza doğanın temel taşı olduğunu bildiğimiz "ELEKTRO" ya da "ELEKTRON" çıkmaktadır. "ELEKTRON" nedir? Mikroskobik bir madde parçacığı mı? HAYIR, kesinlikle değildir, üstelik uzaysal alanda ve zaman birimlerinde belli bir yer tutmadığını da biliyoruz.
Elektronu en doğru şekilde tanımlamak istersek, uzayın boşluğunda elektromanyetik bir alanın titreşimleri olarak tanımlayabiliriz. Böylece maddesel dünyanın dayandığı temel öğenin aldatıcı ve hayale dayanan bir yanılsama olduğunu görüyoruz. Bu durumda geriye kalan, şu anda hepimizde ortak olgu olan düşünce ve bilinç gücüdür.
Düşünce gücü bir bütün olarak insana ait en gerçek güçtür.
Düşünce tanıdığımız en güçlü ve en hızlı güçtür. Tüm radyo güçleri, manyetik güçler, elektrik gücü, radyoaktif güçler, yer çekimi ve evrende var olduğunu bildiğimiz diğer güçlerin varlığını, dünyamızda gördüğümüz etkileyici güçler olarak tanımlamaktayız. Buna karşılık gözle görmediğimiz düşünce gücü vardır. İşlemlerini gözle görmediğimiz güçler var olan en büyük güçlerdir.
Kendi geleceğimiz belirlemek için bu güçleri nasıl çalıştıracağımız kendimiz belirlemek zorundayız. Bunun için de önyargılı düşüncelerimizden kurtulmalıyız."

(ALINTIDIR)