![]() |
Cevap: cevap verebilir misiniz? sonuçta çevresel değil mi? seninde yazdığın gibi. yapılandırılabileceği gibi bir yıkımla yok edilebilir. bu psikolojik bir şeydir. ve psikoloji tartışılması zor karışık bir alandır. psikoloji her zaman değişir durağan değildir. ama bir insan sosyal fobiyi tamamiyle asla yenemez! yendiğini düşünse bile bazı açıkları vardır ve karşısına çıkan uyarıcılar onun kontrolünü yerle bir edebilir. |
Cevap: cevap verebilir misiniz? Alıntı:
Alıntı:
Kişiye göre tedavi süreci ve tekniği değişebilir..Bu sitedeki telkinler bile bu tekniklerden sadece biridir.. Fakat doğuştan olduğunu ifade etmek ve böyle yaşamayı kabullenmek demek,bu rahatsızlığı olan kişileri baştan aşağı budamak olur.. Kişinin özgüveninin artması için,hayata daha pozitif bakması için çalışması gerekir..Başkalarının düşüncelerinden önce kendi düşüncelerinin önemli olduğunun farkına varması gerekir.. Bu anlamda telkinlerin müthiş gücü olduğuna inanıyorum.. Çünkü çevremde tanıdığım dostlarımdan,en ünlü psikologlara giderek derdine çare arayanların telkinleri dinleyerek bu sıkıntılarından kurtulduklarına defalarca şahit oldum.. O yüzden öncelikle sosyal fobili olan kişinin bu değişimi çok istemesi gerekiyor..actionsmile |
Cevap: cevap verebilir misiniz? neyse daha fazla yorum yapmıyorum. herkesin kendi yaşamı kendi elinde olduğuna göre problem yok. ama benim görüşüm tamamiyle yok edilemez üzerine devam ediyor. |
Cevap: cevap verebilir misiniz? maviş.cadı iyice abartmışsın sende haa. sosyal fobi bir güvensizlik kabul edilmeme korkusudur en fazla; öz güven artırıcı telkinlerle yenileblir. ilaçla yenmeya kalkarsan ilaç almadığında tekrarlayabiir. Burada hipnozu öz güven artırıcı düşünceleri oluşturmak ve pekiştirmek için kullanabiliriz. Doktorların her dediği doğru değildir. İki hafta önce grip aşısı domuz gribine yakalanma olasılığını minimuma düşürür diyorlardı geçen hafta olasılığı artırır demeye başladılar haftaya bakalım ne diyecekler :) her doktor kendi bilgisi ışığında doğrudur. Neyse nevresim bence güven artırıcı ve suçluluk duyguları cdlerini dinleyerek başla otohipnoz üzerine çalış böylece korkularını tanımak ve yenmek için hipnozu kullanabilirsin. Yardıma ihtiyacın olursa sana kaynak ve sesli kayıtlar leri gönderebilirim. |
Cevap: cevap verebilir misiniz? Sosyal fobi hem genetikdir hem çevrenin etkisinden kaynaklanır. İki çocuk düşenelim.Her ikisinin de genetik kaynaklı gece işemesi sorunları var. Birisinin ailesi bu konuda bilinçsiz.Çocuğu utandırarak suçlayarak bu durumu çözmeye çalişiyorlar.Hatta korkutuyorlar. Diğer aile ise bu konuda bilinçli.Çocuğu asla suçlamıyor ona sevgi ile yaklaşıyorlar. Her iki çocuk okula başladığında bir tanesi aşırı derecede öz saygısını yitirmiş olur.Diğeri ise kendisine güvenir. Güvensiz cocuk kendine öz saygısının az olduğunu belli eder ve diğer çocuklarda ona yüklenirler.Bu belki tüm hayatı boyunca katlanarak devam eder.. Aynı genetik yapıya da sahip olsalar hatta aynı hastalıkları da olsa iki çocuğun sosyal fobili olup olmamasında çevrenin büyük etkisi vardır. Aile ,öğretmen çok çok önemli... Bir diğer soru ise sosyal fobiden tamamı ile kurtulmaktan kasıt nedir... Kişinin hiç bir konuda hiç bir şeyden çekinmemesi mi? Sosyal çekincelerin hiç olmaması zaten normal değildir.Dolayısı ile tamamen kurtulmak demek ulaşılası bir hedef değildir.Elbette çekinceler olacak bu insan olmanın gereğidir... Özetle benim tanıdığım çeşitli yöntemler kullanarak sosyal fobili olup bu durumdan kurtulan bir çok kişi vardır.... |
Cevap: cevap verebilir misiniz? Alıntı:
|
Cevap: cevap verebilir misiniz? Alıntı:
|
Cevap: cevap verebilir misiniz? sf li biri olarak tartışma konunuza bende yorum yapmak istiyorum,sf bencede hem genetik hemde çevresel etkenlere bağlıdır,genetik olarak şöyle ki aile büyüklerime dikkat ettiğimde mesela, babam ,annem de çekingen yapıya sahipler,hatta anneannem filan da,o açıdan genetiğimde olabilir diye düşünüyorum. diğer açıya gelince çevresel açıdan,ben çevresel etkinin tabi ki en büyük etkisini küçük yaşlarda aile tarafından maruz kalınan yetiştirilme tarzına bağlıyorum.bu yaşta oturuyo özgüven sonuçta.o yüzden ben bu etkinin özellikle çocuklukta kişiye ne kadar değer verildiği yada aşağılandığıyla alakalı olduğunu düşünüyorum. misal benim annem babam beni çok kötü yetiştirdiler ruhsal açıdan,hatta ablamda yapıyodu bunu,annemler benim ne kadar çirkin olduğumdan tutunda,herhangi söylediğim bişeyin ne kadar anlamsız olduğuna kadar,annem yüzünü ekşitip benim ne kadar iğrenç biri olduğum tarzında-babamın hakaretlerini yazamıyıcam bile zaten- şeyler sürekli olarak söylemesi gibi,bu durumda özgüvensiz olmak kaçınılmaz gibi.ki zaten sf değersizlik görülmekten kaynaklanıyorsa.. ancak ben genetiğimde çekingenlik olmasına ragmen(veya olmasa da) bilinçli bi ailede yetişmiş olsaydım daha farklı olmazmıydı?benim sorunumu anlayıp veya onlarla herşeyimi çok rahat paylaşmamı sağlayarak ,sorunumu çözmeye yönelik davranışlar yaparak benim daha özgüvenli biri olmamı sağlarlardı tabi ki,en azından hayatım yaşanabilesi bi hayat olurdu.demekki çevresel etkinin yüzdesi çok çok fazla. bu hale getirildiğimiz gibi çıkadabiliriz,ha zaman alabilir o ayrı,sonuçta bi günde yerleşmedi bi günde de gitmez bu düşünceler.sevgiler... |
Cevap: cevap verebilir misiniz? çok haklısın nevresim,bu durum genetik olsa dahi çaba ile düzeltilebilir diye düşünüyorum..Tabii,negatif etkenlerle yaşamaya devam ederken daha fazla çaba harcamak gerekir.Bazen başa döndüğünü hissettirebilir insana..O ortamdan çıkabilme ihtimali olsa,daha farklı olur..Evli olduğun kişiyle olsa yolunu ayırırsın,benim yaptığım gibi..Arkadaşın veya komşun olsa hadi görüşmezsin...Fakat birinci derece aile üyeleri insanı bu durumda çok zorlayabilir..Kendilerini aşamadıkları için seni ezerek egolarını tatmin ettiklerini düşünüyorum ben..Bazen mesajlarını şaşkınlıkla okuyorum..Nasıl bir anne evladına iğrenç olduğunu söyleyebilir!!..Kendisi bu şekilde yetiştiyse,ne demek olduğunu daha iyi bilip seni teşvik edici yetiştirmesi gerekirdi... Burada bunları dile getirmen bile ne kadar cesaretli olduğunu gösteriyor..Mücadeleci bir yapın olduğunu seziyorum ve bence sen bu sorunun üstesinden geleceksin.. |
Cevap: cevap verebilir misiniz? Alıntı:
Şöyle diyelim; X kişisinin ailesinden annesi devamlı onu yargılar ve suçlarken, babası devamlı onu övüyor, onunla ne kadar gurur duyduğunu belirtiyor. Söz konusu bir olayda anne çocuğunu farklı durumlardan yargılarken, baba çok farklı bir pencereden yani bardağın dolu tarafından bakıp aynı konuda çocuğunu övüyor. Şimdi bu çocuk özgüvenli mi olur, özgüvensiz mi? Çocuğun odağına bağlı. Nevresim'cim neredeyse bu forumdaki ilk mesajlarından beri seni ve yazılarını takip ediyorum. Bazen yazdıklarını gülümseyerek okudum bazen tepkisiz bir şekilde. Biliyorsun ki annen, baban, ablan sana kendilerini yansıtıyorlar. Şimdi sana canlı bir örnek veriyim: Dün bana göre çok güzel olan bir olayla karşılaştım ve bir bununla bir deney yapmaya o an karar verdim. Önce çok sevdiğim bir dostumu aradım, hayatı ve kendini çok seven her şeyin her an çok iyi olduğunu düşünen. Ona başımı geleni anlattım, ama hiçbir duygu katmadan ve beni tebrik etti, bundan sonra herşeyin çok daha güzel olacağını belirtti. Aynı olayı bu sefer başına her an kötü şeylerin gelebileceğini düşünen birisine aynı şekilde hiçbir ek yapmadan anlattım ve aldığım tepki inanılmazdı, felaket senaryoları yazmaya başladı bana, arkadan olabilecek en kötü şeyleri sıralamaya başladı. şimdi olay aynı, anlatan kişi aynı ama tepkiler ne kadar farklı. Çünkü hayatlarına bakış açıları ayrı, annen seni yargılıyorsa seni suçladığı her konu kendinde farkedemediği, kabullenemediği yanları. Bunu bilelim her şeyden önce, seni değil kendisini suçluyor ve çirkin buluyor. Peki sen ne düşünüyorsun? Gerçekten annenin söylediği gibi misin? Ya da babanın? Bunlar onların senin hakkındaki fikirleri, peki sen ne düşünüyorsun kendinle ilgili? Oturup sana kendini yaz deseler neler yazarsın mesela? |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 03:54 PM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.