Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)
-   Hikayelerimizi Anlatalım (http://www.hayatimdegisti.com/forum/hikayelerimizi-anlatalim/)
-   -   Bu da benim işte (http://www.hayatimdegisti.com/forum/hikayelerimizi-anlatalim/621667-bu-da-benim-iste.html)

unice 01-09-2012 01:52 AM

Bu da benim işte
 
Ben 21 yasında universte ogrencisiyim.Benim sorunum yaslı teyzelerin tabiriyle bardagın hep bos kısmını görmem gibi birsey.Ailem herseye sahip oldugumu soyluyor gercektende haklılar cevremde beni seven insanlar var ama ne yazıkkı ben onların yuzunu gulduremiyorum.Bu yuzden kendimi suclu hissediyorum.Bunun ana nedeni ise insanların o kadar haksızlık adaletsizlik olmasına ragmen bunu yapanlara hos goruyle bakmaları ve onları sevmeleri ve kendilerine iyilik yapandan cok onları sahiplenmeleriydi.Ben bu durumu içime sindiremiyordum ve nasıl bas edebilirim diye dusunurken uzun zaman sonra kendimi burda buldum.Şimdiki durumum hayattan beklentisi olmayan içi bunalan kimseyle konusmak istemeyen asosyal biri haline geldim.Neden mi cunku basaramadım bu tiplerle mucadelemde yenildim cunku onlar hiç yorulmuyorlar biz iyilerse sanırım yoruluyoruz ve bu hale gelioruz ben ne yapcam simdi yeniden ayaga kalkmam hayatla savasmam lazım biri elimden tutsun nolur bu yasda bu agırlık cok fazla tasıyamıyorum :(((

acemisirine 01-09-2012 01:57 AM

Cevap: Buda benim iste
 
burada "biri" degil cok kisinin elini tutmak icin caba harciyacagini görecekin sevgili unice.. Zaten ise "degisimi istemekle" kendin baslamisin.. birseyi degistirmek icin önce onun farkina varmak ve sonra istemek gerekli..

"kötüler asla uyumaz" dogrudur ama bizimde onlari degistirmeye calismamiz enerjimizi tüketmeye yarar anca.. hicbirsey yapma demiyorum ama sen önce olmak istedigini kimseye zarar vermeden ol sonrasi zaten gelir..

cünkü önce sen degisimi baslatmali ve yasamalisin ki etrafindakilerde ona göre yerini alacaktir..

her daim yanindayim ve emin ol burada herkes yaninda olacaktir..

unice 01-09-2012 02:10 AM

Cevap: Buda benim iste
 
ilginiz icin cok tesekkur ederim gercekten yazınızı okurken mutlu oldum kendimce.Kendimi o kadar yalnız bıraktım kı kım oldugumu unutcak düzeydeyim neredeyse ama benim karsıma hep ıyılıgımı somuren ınsanlar cıktı kı onlara karsı bende bu yola gırdı ve sonucta tum duygularımı yıtırdım gulsem guldugumun farkında degilim aglasam neden agladıgın farkında degilim sanki dilimden dokulen kelimelerde dusumden gecmeden olece akıp gidiyor ben farkında degilim nefes alıyorum da tek amacım hayatta kalmakmıs gibi bi olumlu dusuncelere gecirebilsem beynimi kontrol altına alsam tamam iste oldu dicem

acemisirine 01-09-2012 02:41 AM

Cevap: Buda benim iste
 
Bu hayat senin sevgili unice.. Istersen iyi degerlendiri istersen kötüye birakirsin.. sen secimini yapmalisin ki iyilerde kötülerde senin hayatinde rollerini ve yerlerini bilsinler..

sana tavsiyem kaldiki sen eminim neyi nasil yapacagini bilen birisin, hergüne bir not alman..

mesela, yarin ilk isin kendine olumlu cümle söylemek.. bir cümle olsun.. kendimi cok iyi hissediyorum mesela.. onu gercekten sen kendini iyi hissedene kadar uygula..

bu sadece olumlama cümlesi kalmiyacaktir elbette cünkü sira eyleme gececektir.. yani sen kendine kendimi iyi hissediyorum diyeceksinve iyi hissetmek icinde sana iyi olan seyleri yapmaya calisasacaksin buda kendini tanimaya ve kendinle barisik olmana vesile olacaktir..

acele etmek yok, olmadi diye pes etmek yok.. kararli kalacaksin ve sonuc alana kadar devam edeceksin

nedersin ????

unice 01-09-2012 10:46 AM

Cevap: Buda benim iste
 
walla bu dusunce tarzına hayır diyemem tesekkurler denemeye baslıyorum ve bugun ilk cumlem iyiki varım ya oldu :)))

maviinci 01-09-2012 11:44 AM

Cevap: Buda benim iste
 
Alıntı:

unice Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 829163)
Ben 21 yasında universte ogrencisiyim.Benim sorunum yaslı teyzelerin tabiriyle bardagın hep bos kısmını görmem gibi birsey.Ailem herseye sahip oldugumu soyluyor gercektende haklılar cevremde beni seven insanlar var ama ne yazıkkı ben onların yuzunu gulduremiyorum.Bu yuzden kendimi suclu hissediyorum.Bunun ana nedeni ise insanların o kadar haksızlık adaletsizlik olmasına ragmen bunu yapanlara hos goruyle bakmaları ve onları sevmeleri ve kendilerine iyilik yapandan cok onları sahiplenmeleriydi.Ben bu durumu içime sindiremiyordum ve nasıl bas edebilirim diye dusunurken uzun zaman sonra kendimi burda buldum.Şimdiki durumum hayattan beklentisi olmayan içi bunalan kimseyle konusmak istemeyen asosyal biri haline geldim.Neden mi cunku basaramadım bu tiplerle mucadelemde yenildim cunku onlar hiç yorulmuyorlar biz iyilerse sanırım yoruluyoruz ve bu hale gelioruz ben ne yapcam simdi yeniden ayaga kalkmam hayatla savasmam lazım biri elimden tutsun nolur bu yasda bu agırlık cok fazla tasıyamıyorum :(((

BİR DENİZYILDIZI ÖYKÜSÜ

Bir adam okyanus sahilinde yürüyüş yaparken, denize telaşla birşeyler atan bir adama rastlar. Biraz daha yaklaşınca bu kişinin, sahile vurmuş deniz yıldızlarını denize attığını fark eder.

“Niçin bu deniz yıldızlarını denize atıyorsunuz?” diye sorar. Topladıklarını hızla denize atmaya devam eden ki?i “yaşamaları için” yanıtını verir.

Adam bu defa “iyi ama burada binlerce deniz yıldızı var. Hepsini atmanıza imkan yok. Sizin bunları atmanız neyi değiştirecek ki?” der.

Yerden bir deniz yıldızı daha alıp denize atan kişi, “bak onun için çok şey değişti” karşılığını verir.

Hiçbirimiz herkesin hayatını değiştiremeyiz, ama en azından bir kişinin, yalnızca bir kişinin biz var olduğumuz için daha iyi halde yaşamasını sağlayabiliriz.


hakikatin eşiğindesin, bunun farkında olman çok güzel.. ama diğer yandan bak neler demişler:

"Hayat fırtınanın geçmesini beklemek değil, yağmurda dansetmeyi becerebilmektir.."

"İyi olduğun için herkesin sana adil davranmasını beklemek vejeteryan olduğun için boğanın saldırmayacağını düşünmeye benzer"

sen güçlü durmak istiyorsan onların karşısında, bunu yine sen yapabilirsin.. Mutluluğunun da, mutsuzluğunun da kaynağı senin kalbin.. birileri sana karşı çıkar, birileri destek olmaya çalışır.. ama son söz, her zaman sana ait actionsmile

sweeet 01-09-2012 02:43 PM

Cevap: Buda benim iste
 
Hımmm sadece yaşlı teyzeler mi öyle söyler. E o zaman sen hepimizi yaşlı teyza yaptın arkadaşım. Öncelikle aramıza hoş geldin. :))

Bir kere önemli olan sen istediğin şeylere sahip misin ya da istediklerine ulaşmak için çabalıyor musun? Senin düşüncelerin çevrendekilerden daha önemli. Sırf düşüncelerine hakim olarak bile çok mutlu olabilirsin ki işte biz yaşlı teyzeler buna bardağın dolu tarafını görmek diyoruz. :D İşin önce kendi yüzünü güldürmek olmalı bunun için çareler düşünüyor musun? Telkinler de suçluluk duygularından kurtulmak için faydalı olacaktır.

Ailen kendilerine iyilik yapanlara karşı nasıl davranıyor peki? Aslında onlar iyi oldukları için iyiliğe yakışır şekilde davranıyorlar. Emin ol herkes kendinden meshul başkaları kötü diye biz de mi öyle olalım. Başkaları kötü diye neden kendimizi üzelim. Bırak onlar ne kadar kötü olurlarsa olsun biz iyi ve mutlu olmaya devam edelim. Ezelden beri olmadı mı hep iyi ile kötü hep yan yana bazen karşı karşıya.
Onlara sinirlenmenin hiç bir faydası yok. Yargılamanın da yok sen kendi doğrularını bul ve onlara shaip çık.

Hayattan beklentin neden yok? Madem çevrendeki insanlardan hoşlanmıyorsun dünyada milyonlarcası hatta milyarlarcası var. Senin de sevebielceğin insanlar var. Yeni insanlarla tanışmak daha akılcı olmaz mı bu durumda? Hedeflerin ise sadece kendin için vereceğin kararlar olur. Değişmek bile bir hedeftir. Sen de burada olduğuna göre bir hedefin var. Başka hedeflerin de olabilir. Al eline bir kağıt kalem ve şimdi yaz ben ne istiyorum? Ne yapmak istiyorum? Nerede olmak istiyorum? Basit ama etkili bir çalışmadır. İnsanın yazdıkça yazası gelir.

Şu seni yoran tiplerle mücadele etmek zorunda da değilsin. Bırak onları oldukları gibi kabul et. Onlarla uğraşma sen kendinle uğraş. Kendi yolunda yürü ve onların seni etkilemesine izin verme. Böylece kendin için çalışır ve daha az yorulursun.

Hayatı bir savaş olarak görme hayatı bir oyun alanı bir sahne gibi gör. Ve kendi başrolünü oynamaya hazır olduğunda oynamak istediğin karakteri ve senayoyı an be an yazmaya ve yaşamaya başlayacaksın.

Var mısın buna?

Kendini yeniden keşfetmli vetanımalısın. Seni sömürenlere HAYIR demeyi de öğrenmelisin. Değerli olduğunu bilmelisin. Vee bence de iyi ki varsın. Her insan değerlidir ve mutlu olmayı hak eder.

Davranışlarını, düşüncelerini ve duygularını kontrol altına alabilirsin. Farkındalıktır bu yaşadığın her anın her nefesin farkında olabilirsin. O zaman göreceksin aslında ne kolaymış mutlu olmak.

Mutlu ol, sevgi dolu ol.

Buralarda kal ve durumları bizimle paylaşmaya devam et hep birlikte görelim neleri değiştirebildiğini.

Sevgiler.

sweeet 01-09-2012 03:19 PM

Cevap: Bu da benim işte
 
"Bazen ne kadar güçlü olduğumuzu hatırlamak için yenilgilere ihtiyaç duyarız..."

-alıntı-

cansuyu 01-09-2012 10:39 PM

Cevap: Bu da benim işte
 
hiç kolay değildir imdat demeye karar vermek.. belki ondan daha zoru da bunu gerçekleştirmektir.. kendi adıma böyle en azından..

bu nedenle size sadece sizi duyuyoruz.. anlamaya çalışıyoruz diyebiliyorum..

gerçekten de imdat dedikten sonra can simitlerini görür oluruz belki kimbilir..


güzel yorumlara fazla birşey eklemek istemem.. sadece bir paragrafla yanlış anlamayı ve dolayısıyla yanblış yönlendirmeyi de..

ancak dikkatimi çeken iki noktaya dikkatinizi çekmek isterim..

çevrenizde sizi seven insanlar nı sizin için önemli, sizin sevdikleriniz mi? sizi eyleme geçirecek olanlar sizi seçenler mi seçtikleriniz mi? belki hiç farkında olmadan yazdığınız, ancak benliğinizi nerede konumlandırdığınızı gözden geçirmenize sebep olacak bir cümle gibi geldi bu bana .. ne dersiniz?

ve onlara sorumluluğunuz onları mutlu etmek mi? ya kendiniz? gerçekten de sizi sevenlere sorumlu olduğunuza inanıyorsanız .. ve onları güldürmekten sözediyor ve kendi gülüşünüzden sözetmiyorsanız, kendinizi yeterince sevmiyor olabilir misiniz?

bizi gerçekten sevenler de bizim gerçekten gülmemizle mutlu olacaklardır diye düşünüyorum..:))


..ve acaba herşeyi siyah ya da beyaz görüyor olabilir misiniz? bardağın yalnızca boş tarafını görürken bile.. zıddının yalnızca dolu tarafını görmek olduğuna inanmak gibi..
şu yaşlı teyzeniz hayatta grilerin de olduğuna dikkatinizi çekebilir mi acaba :)
herkes iyi ya da kötü değil bu dünyada bence.. davranışlarımız arasında iyiler var.. kötüler var.. herlkes.. biz ve ötekiler den ibaret değil.. herkesin göremediğimiz özellikleri var..

belki bardağı büsbütün dolu görmediğimiz için sadece.. bazen boş olduğuna inanıyoruzdur bu8 kadar keskin bakarken ne dersiniz?

:) çok karışık oldu bunlar hoşgeldiniz demek için..

belki birbirimizin bardaklarındaki boşluklarla doluyoruzdur kimbilir...

ancak önyargılardan sıyrılabildiğimizde.. emin olun.. taşacak kadar doldurabileceğimiz rengarenk bardakları bulacaksınız burada..

sevgiyle.. hoş geldiniz... :))

cansuyu 02-09-2012 12:45 AM

Cevap: Bu da benim işte
 
ACI'nın 2 Hali... (Gökhan Pakkanlılar)

Çoğumuz acı çekmemek uğruna bir çok hata yaparız. Bir yanlış, başka bir yanlışa sebep olur. Herşey mutlu olmak, acı çekmemekiçindir ama insanoğlu hep acı çeker. Mutluluğu ne kadar kovalarsak kovalayalım, acı bizi esir alır. Hatta daha çok kovaladıkça daha çok acı çekeriz. Hayatımızda mutlu anlardan çok, mutsuzluk görürüz. Ve bu bir süre sonra bu kısırdöngüye dönüşür. İçinden çıkılamaz bir hal alır.


Peki acıdan kaçmak mümkün mü? Tabi ki hayır... Çünkü herşey zıttı ile var olur. Sadece geceyi seçiyorum diyemezsiniz. Gündüz de vardır.Sadece yaz olsun istiyorum diyemezsiniz. Kış da vardır. Sadece yaşamayı seçiyorum diyemezsiniz, ölüm de vardır. Sadece mutlu olmak istiyorum diyemezsiniz. mutsuzluk da vardır. Bunlar hayatın gerçekleridir. Ve herşey, zıttı aracılığıyla var olur. Mutluluğu anlamlandıran mutsuzluktır. Yaşamı anlamlandıran ölümdür. Geceyi anlamlandıran gündüzdür. Bunları olduğu haliyle, hayatın bir gerçeği olarak kabul etmediğimiz sürece kendimizi gereksiz acı bir kısır döngünün içinde buluruz. Hayata karşı isyankar oluruz ve bu çok tehlikelidir. Hayatın güzelliklerini artık göremeyiz. Gülmeyi unuturuz. Bu bizi tahammülsüz yapar. Devamlı bardağın boş tarafını görmemize neden olur. Ve işin en kötü yanı, bu acılarla mücadele etmek uğruna başka bir acı yaratırız ve kendimize olan saygımızı, masumiyetimizi yitiririz. Bu çok daha kötü bir durumdur. Ama bunu bilinçsizce yaparız. Karanlıkla savaşmaya kalkarız. Ancak karanlıkla ne kadar savaşırsanız savaşın, onu yenemezsiniz. Çünkü karanlık boşluktur. Somut birşey değildir. Bir sivrisineğe tüfekle ateş etmeye benzer. Ona savaş açtıkça birçok şeyi berbat edersiniz. Ve onu ancak yine somut olmayan birşeyle yenebilirsiniz. O da ışıktır. Karanlığın üzerine ışık getirebilirsiniz. O zaman karanlık yok olur. Aksi halde onu yenmek uğruna yapacağınız birçok hamle, sizi daha çok batağın içine çeker.


Peki bataktan kastım nedir? Bana "Madem acı çekmek normal ise, o zaman neden bunlardan bahsediyorsun? " diye sorabilirsiniz... Sizi anlayabiliyorum. O yüzden şimdi size acının 2 halinden bahsedeceğim...


Birincisi bizi geliştiren, daima ileri götüren, bize daima birşeyler katan acı türüdür... Ben buna pozitif acı diyorum... Bu acı yaşanmalıdır. Unutmayın, saf olmayan altın bile ateşten geçerek saf altına dönüşür. Bu bedeli ödemekten korkmayın. Ancak MASUMİYETİ'nizi koruyarak...


Peki nedir masumiyet? Masumiyet kendimize saygımızdır, dürüstlüğümüzdür. Varlığımızın saflığına olan inancımızdır. Egomuz bizi ne kadar kirletmeye çalışsa bile içimizdeki hiç kirlenmeyen özün farkına varabilmektir. Aldatılsak, kandırılsak bile, çevremizde olup biten çirkin şeylere rağmen, bizle pazarlık yapan masum olmayan insanlara rağmen yüreğimizi temiz tutabilmektir. İşte bunların tümü, huzura giden yoldur. Bizi kötü hislerden alıkoyar. Hayata daima güleryüzle bakmamızı sağlar. Çünkübiliriz ki bizi kandırmak isteyen, kötülüğümüzü düşünen insanlar olsa bile bu onların kendi sorunudur. Onların bu kötü düşüncelerine odaklanıp canımızı sıkmayız. Çünkü sahip olduğumuz masumiyetin bizim gücümüz olduğunu biliriz. Yüreğimizin, bizim ötemizde olan birşeyin hep yanımızda olduğunu biliriz. Çevremiz tarafından yalnız bırakılsak bile aslında yalnız olmadığımızı biliriz. Çünkü en büyük destekçimiz yüreğimizdir. O bize yeterlidir. Ve kimsenin bize yardım etmesine de ihtiyaç duymayız çünkü yüreğimiz, bize yol gösteren en büyük rehberimizdir...


O halde, tüm bunların ışığında söyleyebiliriz ki, masumiyetimizi kaybetmemek birinci koşuldur... Gerekirse bunun uğruna acılar çekelim. Elimizdeki birçok şeyi kaybedelim. Kesinlikle buna değer. Bunu tüm kalbimle söylüyorum ki, bu acı az sonra bahsedeceğim diğer acıların yanında bir hiçtir.


Pozitif acı'nın yanında bir de negatif acı vardır... Bu bizi geliştirmeyen, sadece zaman kaybı olan, bunalımlara sokan, hayata küstüren, herşeyin anlamsız olduğu hissine kapılmamızı sağlayan, bırakın en ufak şeyden mutlu olmayı, büyük şeylerden bile mutlu olmamızı engelleyen bir acı türüdür... Bu acının temelinde yukarıda bahsettiğim masumiyet duygusunun yokluğu, kirlenmişlik, değersizlik, pişmanlık hissi vardır. Bunların tümü bizi hayata küstüren iğrenç duygulardır. Bunu yaşayan insanlar tamamen uykuya geçer. Bir hayalet gibi yaşar. Hiçbirşeye odaklanamaz. Hiçbirşeyden keyif alamaz çünkü o kötü duygular insanı esir alır. İnsan bir kısır döngü içinde sürekli bu kötü hisleri yaşar. Hayat akıp giderken, bir bakmışız ki çoğu şey önümüzden geçip gitmiştir. Yaşam boşa harcanmıştır. Önümüze gelen güzellikleri göremeyiz çünkü tüm bu negatif duygular bir perde gibi bu güzelliklerin görünmesini engeller. O güzellikleri yaşayamayız, çünkü içimizde bir ses "Sen kim oluyosun da mutlu oluyorsun, sen mutluluğu haketmiyorsun" diye bağırır durur... Mutluluk önümüze gelse bile, onu reddederiz. Acılara bağlanmışızdır ve bu acılar bir kanser gibi tüm hücrelerimizi sarar...



Evet, acı her zaman olacak, o hayatın bir gerçeği ama en azından pozitif ve negatif acıyı seçme özgürlüğüne sahibiz... Birşeyler kaybetmek uğruna bile olsa bizi geliştiren acıları seçin diyorum ben... Emin olun kaybedecek hiçbirşeyiniz olmayacak.



Gökhan PAKKANLILAR

froyaa 02-09-2012 01:29 AM

Cevap: Bu da benim işte
 
buraya yazdığım ilk mesajımı hatırlattı bana yazdıkların.

http://www.hayatimdegisti.com/forum/...e-merhaba.html

bazı cümlelerimiz neredeyse aynı:))buruk bir gülümseme ifadesi takındığımı itiraf etmeliyim.buruk çünkü seni çok çok iyi anlıyorum.gülümsedim çünkü senin adına her şeyin zamanla çok daha iyi olacağını biliyorum ve en önemlisi benim gibi bunu çok istediğini görüyorum.diğer arkadaşlar çok güzel ve değerli şeyler yazmışlar benimse senin gibi hisseden ve bu süreçten geçmiş biri olarak naçizane tavsiyelerim olabilir.bazı konularda kendini gerekirse zorlamalısın.mesela yalnız kalmamaya çalış.iç sesini dinleme.yanında rahat hissedebileceğin bir arkadaşınla zaman geçir,çok kalabalık bir topluluktan bahsetmiyorum ama yalnız kalma,kurma kafanda.bir meşguliyet bul kendine,sevdiğin birşey yap ama sadece kendin için yap..yürüyüşüne dikkat et,kambur durma örneğin emin adımlar at ve aklına geldiğinde sebepsiz yere gülümse surat astığını farkettiğinde bundan vazgeçmeye çalış..insanın duruşu,bakışı,attığı adım bile değişirse hissettikleri de değişiyor inan bana..önceliğin çevrendekileri mutlu etmekten çok senin mutluluğun olmalı..en önemlisi telkinleri mutlaka dinle istikrarlı bir şekilde.nasıl dinlemen gerektiği forumda yazıyor..senin adına her şeyin yoluna gireceğine yürekten inanıyorum,sevgiler.

unice 02-09-2012 12:23 PM

Cevap: Bu da benim işte
 
Yazılanlar ve bana gosterdiginiz ilgi icin cok tesekkur ediyorum sizlere beni resmen bagrınıza basmıssınız cok mutlu oldum.Sanıyorum biraz kendimi toparlamanın zamanı gelmis ve gecmis bile sanırım kendimi unutmusum ben bir mucadelenin icinde geriye baktıgımda zaten biseyde becerememisim cok.Kendi dünyamı tekrardan kurmalıyım anlasılan ve bi daha dusmemecesine saglam adımlar atmalıyım.Yazılarınızı okurken bu kendimce mucadelemde goremedigim cok sey olmus sabit bi mantıkla ilerlemenin sonucu baska ne olabilirdi ki zaten.Hayat benim ya ama ben sanırım hayatımı bi amaca teslim etmisim sanki birine satmıs gibi :(
Yazdıklarınız ve ilginiz için cok tesekkur ediyorum bir kez daha bu arada yaslı teyzelerle de bi alıp veremedigim yok hepsi cok seker oluyo aranızda teyzeciklerim varsa hepinizi cok seviorum alınmayın:)))

sweeet 02-09-2012 02:35 PM

Cevap: Bu da benim işte
 
Biz sana çok şey anlatabiliriz ama sen hazır olduğun kadarını alırsın. Bence değişime baya hazır görünüyorsun. Her şey gönlünce olsun.

Bu ara foruma sık takılan üyelerimizin yaş ortalaması da o kadar büyük değil 20li 30lu yaşlar aralığında diyelim. Burada forum kültürünün tuhaflığı ve bazen güzelliği kelimelerinle yaşını ifade ediyorsun. Çünkü bazılarımızın profilinde yaı yazmıyor. Ve herkese eşit arkadaşım olarak sesleniyorsun. Tabi bazen yaşını öğrenene kadar. 25 yaşındayııım ben. Hepimizin ruhu genç kalsın. :D

Sevgiler.

acemisirine 02-09-2012 05:15 PM

Cevap: Bu da benim işte
 
Alıntı:

unice Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 829245)
... bu arada yaslı teyzelerle de bi alıp veremedigim yok hepsi cok seker oluyo aranızda teyzeciklerim varsa hepinizi cok seviorum alınmayın:)))


deli cocukkrzm67

cansuyu 02-09-2012 07:30 PM

Cevap: Bu da benim işte
 
ben gerçekten yaşlı bi teyzeyim :))

ama alınmalarım yok..

yaşanmışlıklarımın hepsini sevgiyle kabul ediyorum :))

yaşamını değiştirecek cesaretin olduğu sürece genç sin :)

sweeet 02-09-2012 07:48 PM

Cevap: Bu da benim işte
 
Cansuyu'm sana teyze demek büyük haksızlık aşkolsun sen ancak abla statüsünde olabilirsin bence. Hem de genç kızlara taş çıkartacak bir abla. :))

unice 02-09-2012 11:22 PM

Cevap: Bu da benim işte
 
Gencler :)
Valla muhabbetinizi okuyunca icim acılıyo ya hepiniz gercekten tanımadıgınız birini beni yani :) bu kadar sahiplendiniz cok tesekkur ederim :) Ama birsey sorucam hepiniz cok degişik bakıs acıları koyuyorsunuz ortaya ben kendimce bu tip bakıs acılarına ters mantık diyorum bunu nasıl basardınız yasayarak mı okuyarak mı insanla cok cok konusarak mı ortamlara girerek mi? Mesela ben degişik bakıs acılarını görünce acayip etkileniyorum örnegin benim bi konuda ortaya bir bakıs acısı koymam gerekirse bir emre aydın hayranı olarak acarım ondan bir parca o caldıkca beynimde fikirler donmeye baslar sarkı bitince birsey bulurum ortaya birseyler cıkar sessiz dusunemiyorum bende cok enteresan olabilir ama siz ne yapıyorsunuz gercekten merak ediyorum bu konudada bir fikir alırsam sevinirim laf lafı acar derler ya dayanamadım sordum idare edin artık :)

cansuyu 02-09-2012 11:57 PM

Cevap: Bu da benim işte
 
...ve genç kalanlar :))

yargılama ve empoze etmeye çalışma olmadığı sürece farklılıklarımız zenginliğimizdir :))

şu an okuduğum kitap
CEHENNEM BENİM
MEVLANA DERGAHINDA BİR FİLOZOF
hem de en varoluşçusu :))
SARTRE

(
. Yalnızlığın ortasında, düşüncelerine uzak bir insanla paylaşabileceği bir yanın keşfi son derece ilginç olacaktı. Celâleddin'i düşündü bir an. Bunca kalabalıklar içinde yalnız bir insan. Başını iki yana sallayıp gülümseyerek;"Galiba birbirimize benziyoruz," dedi Jean Paul....Tasavvufun dünyayı terk etmek isteyen cezbeli düşüncesiyle, varoluşçuluğun dünyaya terk edilmiş, bulantılı düşünceleri farklı bir üslupla bizi kendine çekiyor. Girdaba kapıldığınızı hissediyorsunuz. Okyanus çukuru kadar derince kesif bir yalnızlık... Dağ doruğu kadar yüksek fakat kimsesiz bir düzey... Bambaşka inançların emzirdiği, farklı yüzyılların büyüttüğü iki beynin gizemli kıvrımlarında saf düşüncenin raksı...Çelişkilerden ve yalnızlıklarından başka ortak yanları bulunmayan iki insanlık devi buluşuyor bu kitapta.Yazar, felsefenin tasavvufun, psikolojinin inişli ve çıkışlı labirentlerinde cümleleri yeniden biçimlendiriyor. Kitabı okurken bazen bir Mevlâna Celâleddin'in bazen de bir Jean Paul Sartre'ın içinizdeki cehennemle yüzleşme imkânı bulacak ve şaşıracaksınız...
)

aynı şarkıdan ya da kitaptan ya da filmden hepimizin aklında kalan enstantenin farklı olması bir yana aynı kişinin zaman içinde dikkatini çeken enstanteler de değişecektir..



hepimizin.. elbette ki sizin de bir fikir birikimimiz var.. ve birikimimizi boşaltmadan üste doldurmaya çalışıyoruz her ne şekilde olursa olsun..

hemen aklıma dün paylaşılan çiçek hikayelerindeki gül yaprağı olgusu geliverdi :)


öğrenmeye aç ve açığız..öğrenmeninn temelini gereksinim oluşturduğuna göre sanırım hepimizin fazlaca gereksinimi mi varmış ne :))

sweeet 03-09-2012 12:06 AM

Cevap: Bu da benim işte
 
Hem okumak, hem dinlemek, hem yaşamak... Hepsi var bakış açısını değiştirmenin anahtarları arasında.

Sonra yargılamamak, affetmeyi öğrenmek, sevmek koşulsuzca. Olumlu çizgide kalmak önce kendi sonra da başkalarının iyiliği için. Bizim düşüncelerimiz senin görüşünü de 180 derece değiştirip olumluya çevirebilir eğer buna izin verirsen kendine değişmek için izin verirsen.

Bolca oku yargılamadan. Her kitap her yazı sana bir şeyler katar. Ve geriye dönüp baktığında bambaşka bir sen olmuşsun. Gelişim olsun hep iyi yöne doğru sana verilenlerden sadece hayrına olanları al.

Ve farkındalık kazan. Farkındaysan mutlu olmak da daha kolay yaşamak da. Hatta diğerlerini mutlu etmek de.

İstediklerini başarmak da. Vee kendine inan ki bu da sen de var.

sweeet 03-09-2012 12:09 AM

Cevap: Bu da benim işte
 
Farkında olan insan değişik bakış açıları kazanabilir. Farkında olan insan pencerenin içinden dışarı bakmakla yetinmez. Pencereyi açar. Baharın kokusunu içine çeker. Tüm renkleri görür. Kafasını dışarı uzatır ve çevreyi daha geniş görür. Hem aşağıyı hem yukarıyı her yeri. Pencereden bakma şeklin bile bakış açısıdır. Misal yaşadığın olaylara da bakış açını anlatır. Bu tek yönden bakma tüm ihtimalleri aklından geçir ve ne uygun en faydalı olanları seç. İşte farkındalık budur. Ha tabi okumanın yanı sıra insanın içine de doğar bazen doğru cevaplar yüreğinin sesini dinlemeyi bilmeli bazen. Ego sesini değil ama. :))

acemisirine 03-09-2012 12:45 AM

Cevap: Bu da benim işte
 
tecrübe, farkindalik, olaylara yaklasim ve kiyaslama.. bunlar senin baki acini olabildiigince etkileen en güclü etkenlerdir.. daha dogrusu bende öyle...

kendini sev.. kabullen ve deger ver.. seni yaradan en güzel bicimde yaratmis..

degisimin, olumlu düsüncen ve gelecegin hep parlak hep aydin ve hep kararli olsun

unice 03-09-2012 12:29 PM

Cevap: Bu da benim işte
 
Ben kendimce sonucuma ulastım kafamda yapmam gereken birsey kaldı emin adımlarla yurumek foruma baktımda herkesin binbir farklı sorunu var ben kendimi oyle kapamısım ki sadece tum dertler bana veriliyomus gibi geldi.Sınav zor olmalı ki imtihan olsun demis mevlana ben herseye karsı dik durmayı basarabilirsem bu yeni yolumda sanırım basarıya ulasıcam.Ben bu sorunumu kimseyle paylasmamıstım onlara sacma gelir diye ve geliyodu da sanırım biraz anlatmaya calıstım.Ama siz burda kesip atmadınız konuyu düzelirsin diyip gecebilirdiniz de size karsı sizi tanımadıgım halde borcluyum saolun walla



sweeet 03-09-2012 12:51 PM

Cevap: Bu da benim işte
 
Forumumuzun güzelliği bu. Benim için hem aile hem de okul gibi oldu burası. Umarım Allah yürekten dileyen herkesi feraha çıkarır. İnanıyorum çıkarır. Kapanan kapıların yanında yenileri açılır. Ve her şey düzelir. Emin ol senden kötüleri görüp şükredebilirsin. Senden iyi halde olanları görüp imrenebilirsin. Ve sen de o iyi dediklerin gibi olabilirsin.

Her şey gönlünce olsun.


WEZ Format +3. Şuan Saat: 08:54 PM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.