Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)
-   Hedefler Makaleler (http://www.hayatimdegisti.com/forum/hedefler-makaleler/)
-   -   THE SECRET - SIR (http://www.hayatimdegisti.com/forum/hedefler-makaleler/731-secret-sir.html)

mügeee 26-01-2007 06:11 PM

THE SECRET - SIR
 
Bu yazılarda çok önemli cümleler var, hayatımızın yönünü değiştirebilecek cümleler... Düşündüm ki belki buradaki bir cümle sizinde hayatınıza anlam katabilir... Filmi izlerken nasıl izlediniz bilemiyorum ama ben her cümleyi anliz etmeye çalıştım,umarım başarılı olmuşumdur ama bunu ancak zaman gösterecek....

BUYRUN SİZDE SİNDİREREK OKUYUN;

mügeee 26-01-2007 06:12 PM

THE SECRET'İN ALTYAZILARI
 
THE SECRET (SIR-GİZEM)
(Yaşamı Daha Mutlu Kılmanın Sihirli Fomülü)
(internet ortamından ulaşan filmin altyazısı)
bir yil önce hayatim yikildi
babam aniden öldü, iliskilerim bozuldu
ama hayatimin en büyük umutsuzlugu, en büyük hediyesini veriyordu
büyük bir sırrın ipucunu almistim
sırrın izini tarihte sürmeye basladim
sır gömüldü
sırra haset edildi
sır gizlendi
bütün o insanlarin bunu bildigine inanamadim
tarihdeki en büyük insanlar
tek istedigim bu sirri dunyayla paylasmak
bu sirri bilen yasayan insanlari arastirmaya basladim
birer birer ortaya ciktilar
sır size her istediginizi verir
mutluluk, saglik, servet
ne isterseniz yapabilir ya da sahip olabilirsiniz
neyi secersek ona sahip olabiliriz
nasil bir evde yasamak istersiniz
milyoner olmak istermisiniz
nasil bir is sahibi olmak istersiniz
daha basarili olmak ister misiniz
gerçekten ne istiyorsunuz
insanlarin hayatinda gerçeklesen birçok mucize gördüm
finansal mucizeler, ruh ve beden sagligi
ya da insan iliskileri ile ilgili mucizeler
butun bunlar sirrin nasil uygulanacagini bilmekle ilgili
olmuslarin, olanlarin ve tum olacaklarin cevabi sirdir
muhtemelen sirrin ne oldugunu merak ediyorsunuz
size nasil anladigimi soyleyecegim
hepimiz tek bir sonsuz güçle calisiyoruz
hepimiz ayni sekilde yolumuzu buluyoruz
evrenin dogasi o kadar kesin ki
hic zorlanmadan uzay gemileri yapiyor
aya insan gönderiyor
inis anini saniyelik bir farkla bilebiliyoruz
kim oldugunuz onemli degil
londra, stockholm, montreal, new york
hepimiz tek bir güçle calisiyoruz
tek yasa: çekim yasasi
sır: çekim yasasi
basiniza gelen herseyi, siz hayatiniza cekiyorsunuz
ve hepsi zihninizde tuttugunuz suretlerden dolayi size geliyor
ve bu düsüncelerinizdir
ne düsünürseniz, kendinize cekersiniz
eskinin bilge insanlari bunu bilirlerdi
bunlar toplumun küçük seçkin bir kismiydi
sizce neden dünya nufusunun %1i maddi gelirinin
%96sini kazaniyor
tesadüf oldugunu mu düsünüyorsunuz? hayir degil
düzen boyledir, onlar birseyleri anlamislardir
onlar sirri biliyorlar
simdi siz de sirra ulasiyorsunuz
bana göre çekim yasasina en basit bakis sekli
kendimi bir miknatis gibi düsünürsem
biliriz ki miknatisin bir çekim gücü vardir
burda bir düsünce düzeyinden bahsediyoruz
bizim isimiz insanlara istedikleri seyi
düsünmeyi ögretmek
istedigimiz seyi zihnimizde netlestirmek
ve bu noktadan sonra evrenin en güçlü yasasi islemeye
baslar; çekim yasasi
en çok neyi düsünürseniz, onu kendinize cekersiniz
ve o hale gelirsiniz
düsündügünüz sey, elinize geçer
bu prensip 3 basit kelimeyle aciklanabilir
düsünceler nesnelere dönüsür!
her düsüncenin bir frekansi vardir
bir düsünceyi ölçebiliriz
bir düsünceyi tekrar tekrar düsünürseniz,
ya da sürekli hayalini kurarsaniz
istediginiz yeni arabayi almayi
ihtyaciniz olan parayi almayi
ruh ikizinizi bulmayi
bunlarin hayalini kurarsaniz
o düsünceyle ilgili frekansi uygun bir temele yerlestirirsiniz
düsünceler etrafa manyetik bir sinyal yayarlar
bu sinyaller tekrar size döner
bolluk icinde yasadiginizi düsünün, kendinize çekeceksiniz
bu her zaman herkesde ise yarar
sorun su ki
çogu insan istemedikleri seyi düsünür
ve baslarina niye tekrar tekrar geldigini merak eder
çekim yasasi sizin birseyi iyi yada kötu algilamanizla
veya olmasini isteyip istememenizle ilgilenmez
sadece düsüncelerinize cevap verir
eger birseye bakip kendinizi berbat hissediyorsaniz,
evrene yolladiginiz sinyal budur
bunu benliginizin tum katmanlarinda hissedersiniz,
ve bu size fazlasiyla geri döner
istediginiz birseye bakip evet dediginizde,
bir düsünceyi harekete geçirirsiniz
çekim yasasi bu düsünceye cevap verir
ve uygun seyleri size getirir

mügeee 26-01-2007 06:12 PM

THE SECRET'İN ALTYAZILARI
 
istemediginiz birseye baktiginizda
ve ona hayir diye bagirdiginizda
onu uzaklastirmaz, aksine onunla ilgili
düsünceyi harekete geçirirsiniz
ve bu defa çekim yasasi o düsünceyle ilgili
seyleri önünüze siralar
evren çekim yasasini temel aliyor
hersey çekim yasasi ile ilgili
çekim yasasi her zaman isliyor
inanin, inanmayin, anlayin ya da anlamayin
her zaman isler
gecmisi, bu ani,gelecegi düsünüyor olabilirsiniz
bu esnada dahi o düsünceyi harekete gecirisiniz
ve evrenin en güçlü yasasi olan çekim yasasi
bu düsüncenize cevap verir
yaratim her an devam ediyor
her anin kendi düsüncesi ya da sürekli bir kuantsal
düsünce sekli vardir.
sürekli yaratim sürecindedirler
çekim yasasi " neyi düsünür ya da odaklanirsan
onu alirsin der"
ondan yakiniyor olman
yakindigini sana daha cok yaklastirir
bir ögrencim vardi, adi robert
robert escinseldi
bana e-mail le ulasiyordu
hayatinin tum gerçeklerini yazardi
isyerinde herkes onunla ugrasiyordu
her zaman ona ne kadar kötü davrandiklarindan
yakiniyordu
sokakta yürürken her köseden onunla ugrasan
insanlar çikardi
stand-up komedyeni olmak istiyordu
ama sahneye her çikisinda birileri onunla ugrasiyordu
tüm hayati mutsuz ve umutsuzdu
ve tum düsüncesi escinsel oldugu icin saldirildigi idi
ona olmasini istemedigi seye odaklandigini soyledim
bana gonderdigin maillere bak, hep istemedigin
seylerden bahsediyorsun
birseye bu kadar cok odaklanirsan,
cok daha hizli meydana gelir
sonra gercekten istegine odaklanmaya basladi
sonraki 68 haftada olanlar gercekten mucizeydi
isyerinde onunla ugrasanlarin hepsi
ya isi birakti, ya baska bölüme alindi, yada onunla
ugrasmaktan vazgecti
ve isini sevmeye basladi
sokakta onunla ugrasan insanlar da artik yoktu
komedi gosterilerinde de kimse onunla ugrasmiyordu
tüm hayati degisti çünkü olmasini istemedigi,
korktugu seylere odaklanmak yerine
olmasini istediklerine odaklandi
çok pozitif bir yönelimimiz olabilir,
ve pozitif kisi, olay ya da durumlari
kendimize cekeriz
veya negatif yönelimli ve kizgin olabiliriz,
bu durumda da olumsuz kisi yada kosullari
kendimize cekeriz
bilinçli veya bilinçsiz, aklinizda tuttugunuz sizi
etkileyen düsüncelerden kurtulun
asil zorluk budur
sirra dikkatli baktiginizda, düsüncenin gücüne,
günlük hayatinizda
her an etrafimizda
tek yapmamiz gereken, gözlerimizi açip bakmak
çevrenizde çekim yasasinin kanitlarini görürsünüz
en çok hasta olan, hastaliktan en çok bahsedendir
bolluktan en çok bahseden, bolluk icindedir
çekim yasasi heryerde asikardir,
eger ne oldugunu anlarsaniz.
siz bir miknatissiniz
düsünceleri, insanlari
olaylari, hayatlari kendinize cekersiniz.
yasadigiz herolayi bu güçlü çekim yasasiyla
kendinize cekersiniz
size sadece istekli düsünce veya hayal çilginligindan
bahsetmiyorum
size derin, temel bir anlayistan bahsediyorum
kuantum fizigi gercekten tam da bu kesfi
isaret etmeye basliyor
akil olmadan bir evren düsünemezsiniz diyor
aslinda algilanan herseyi akil sekillendirir
anlamamaniz, reddetmeniz anlamina gelmez
elektrigin nasil olustugunu da anlamazsiniz
ilk basta kimsenin elektrigin ne oldugunu
bilmesine gerek yoktur
ama herkes ondan faydalanir
nasil calistigini biliyormusunuz? ben bilmiyorum
ama bilirim ki elektrikle bir adama
yemek pisirebilirsiniz
ayrica adami da pisirebilirsiniz!
insanlar çekim yasasini anlamaya basladikca,
çogunlukla
önceden sahip olduklari olumsuz düsunceler
nedeniyle korkarlar
2 seyden uzak olmalisiniz
bilimsel olarak aciklanmistir ki, yapici düsünce
olumsuz düsünceden 100 kat güçlüdür
zaman tamponu olan bir gerçeklikte yasiyoruz
ve bu gerçekten isimize yariyor
düsüncelerinizin aninda gerçeklestigi bir çevrede
yasamak istemezdiniz!
düsüncelerinizin ortaya çikisi biraz zaman alir
ve bu iyi birseydir!
düsüncelerinizi farketmeli, seçmeli,
ve bundan hoslanmalisiniz
çünkü siz, kendi hayatinizin saheserisiniz,
siz hayatinizin michealangelo'susunuz
ve bunu düsüncelerinizle yapiyorsunuz
geçmiste bu sirri bilen liderler sirri sakladilar
ve insanlar bu sirri bilmediler
ise gittiler, eve geldiler, calismaya devam ettiler
güçleri olmadan kostular, çünku sirri
çok az insan biliyordu
yasalari olan bir evrende yasiyoruz
mesela yerçekimi yasasi,
eger bir binadan düserseniz
iyi veya kötü olmaniz farketmez
yere düsersiniz
hayatinizdaki herseyi, yakindiklariniz dahil,
hayatiniza siz cektiniz
ilk bakista bunu duymaktan nefret
ediceginizi biliyorum
"trafik kazasini ben cekmedim"
"bu durumu ben çekmedim"
yada yakindiginiz herhangi birseyi
çekmediginizi söylersiniz
bu noktada söylemeliyim ki: evet
hepsini siz çektiniz
bu almasi en zor olan kavramdir
ama bir kez kavranirsa, hayat degistirir
bu büyük sirrin bir parçasidir
birçogumuz bir tersligi çekeriz, ve bunu kontrol
edemeyecegimizi düsünürüz
duygu ve düsüncelerimiz degisir ve
hersey bu terslikle bozulur
bunu ilk kez duyuyorsunuz,
"düsüncelerimi degistirmek zor olacak" diyorsunuz
ilk basta öyle gelecek, ama sonra eglenceli olacak
sizden düsüncelerinizi yönetmenizi istemiyoruz,
bu sizi çilginliga iter
zihninize farkli yönlerden, farkli objelerden,
farkli o kadar cok düsünce gelir ki
burada duygusal rehberlik sisteminiz

mügeee 26-01-2007 06:13 PM

THE SECRET'İN ALTYAZILARI
 
devreye girer
bu rehber, yani duygulariniz, ne düsündügünüzü
anlamanizi saglar
düsünceleriniz, duygularinizi olusturur
duygularimiz, neyi kendimize cektigimizi
anlamamiza yardim ederler
bize gore 2 duygu vardir: iyi ve kötü
mesela suçluluk veya öfke gibi tüm olumsuz hisler
kendimizi kötü hissettirir
tum bu hisler, bize o anda düsündügümüzün
istedigimiz türden birsey olmadigini soyler
bunlara kötü frekans ya da kötü dalga da denebilir
iyi hisler; sevgi, mutluluk, umut gibi
bize düsüncemizin isteyecegimiz turden seyleri
getirecegini soyler
yani "su anda neyi kendime cekiyorum"
sorusunun cevabi hislerinizdir
eger iyi hissediyorsaniz,
devam edin dogru yoldasiniz
duygularimiz bize yol gösterici birer
geri dönüs mekanizmasidir
daha iyi hissettikce, istediklerimize daha yakin,
kötü hissettikce de daha uzak oluruz
su anda yaptiklariniz,
düsüncelerinizin ortaya cikisidir, ve bunlar
gelecek yasantinizi da olustururlar
ve hislerinizi gozlemleyerek
karsilasacaginiz durumun sizi memnun edip
etmeyecegini anlayabilirsiniz
su anki hissiniz, olusmakta olanin
mukemmel bir yansimasidir
aslinda düsündügünüzden daha cok,
hissettiginizi alirsiniz
bu yüzden insanlar yataktan kötü kalkarlarsa,
bir döngü baslatirlar
ve bütün gün öyle gider
hislerindeki basit degisimlerin günlerini
veya hayatlarini etkileyecegini bilmezler
eger gününüze iyi baslar, mutlu bir ruh hali
icinde olursaniz
herhangi birseyin ruh halinizi degistirmesine
izin vermediginiz surece
çekim yasasi ile,
mutlu ruh halinizi surdurecek
durum ve kisilerle karsilasirsiniz
iyi ve kötü gunlerin hepsi,
bu insanlarin çogunlukla
nasil hissettiklerine baglidir
simdi kendinizi saglikli, mutlu, sevgi dolu
hissetmeye baslayabilirsiniz
-su anda gerçek olmasa bile!
evren ruhunuzla, duygularinizla haberlesecek
ve hissettiginiz yonde izhar edecek
temel olarak duygu ve düsüncelerinizle
neye odaklanirsaniz,
onu hayatiniza çeker ve yasarsiniz-
isteseniz de istemeseniz de
duygu ve düsünceleriniz her zaman
olusanlarla denktir
istisnasiz her an
anlamasi zor,
ama kendimizi açmaya baslayabilirsek,
düsüncelerimizin hayatimiza yaptiklarini
farkindaligimizdaki bu degisimle engelleyebiliriz
yasam boyu, kendi evreninizi kendiniz yaratirsiniz
iyi hissetmeniz gerçekten önemli
cünkü bu his evrene bir sinyal olarak yayilir,
ve daha fazlasini size ceker
ne kadar iyi hissedersiniz, o kadar çok mutlulugu
kendinize cekersiniz
ve bu gittikçe artar
hüzünlu oldugunuzda, bunu kolayca
degistirebileceginizi biliyor musunuz?
onun yerine bir müzik yerlestirin,
sarki söylemeye baslayin, bu duygularinizi degistirir
ya da güzel birsey düsünün,
bir bebek düsünün
gülen bir bebek olsun
geri kalan herseyi unutun, sadece onu düsünün
garanti ederim, kendinizi iyi hissedeceksiniz
mesela evcil hayvanlar harikadir,
size kendinizi harika hissettirirler
evcil hayvaninizi sevdiginizde, bu duygu
hayatiniza iyilik getirir
bu çok guzel bir hediyedir
hisleriniz araciligiyla düsüncelerinizi
yönlendirmeye basladiginizda
ve duygu, düsünceleriniz ve basiniza gelenler
arasindaki uyumu fark ettiginizde
kendi gercekliginizin yaraticisi oldugunuzu bilirsiniz
ve uzaktan bakanlar
yasadiginiz mukemmel hayata hayret ederler
bu sirri ögrenip, uygulamaya basladiktan sonra
hayatim rüya gibi oldu
herkesin istedigi gibi bir hayatim var
büyük, güzel bir evde yasiyorum
harika bir esim var
dünyanin degisik yerlerinde tatile cikiyorum
ve bütün bunlar devam ediyor çünkü
sirri nasil uygulayacagimi biliyorum
hayat gercekten harikulade olabilir
ve olmalidir da
ve olacak
sirri kullanmaya basladiginizda
sirri nasil kullanacagiz?
çogu insan bana, yaratim surecinde kendilerinin
ve evrenin rolünü sorar
simdi buna bakalim
su örnek üzerinden anlatalim,
sihirli lambayi duymussunuzdur
sihirli lambadan cin cikar,
cin hep ayni seyi soyler:
dilegin benim icin emirdir
hikayenin kökenine inerseniz,
dilekler 3 taneyle sinirli degildir, tamamen limitsizdir
simdi bu örnegi hayatiniza uygulayalim,
evren her dileginizi gerceklestirecek
devasa bir cin gibidir
adina ne derseniz deyin
hep ayni seyi soyler:
dilegin benim için emirdir
yaratim sureci 3 adimdan olusur
1. adim: istemek
istemek için kelimelere ihtiyaciniz yok
evren tamamen düsüncelerinize cevap verir
gerçekten ne istiyorsunuz?
oturun bir kagida isteginizi yazin
yazarken simdiki zaman kullanin
cok mutluyum yazin, ve hayatinizin nasil olmasini
istiyorsaniz yazin
bu çok eglencelidir, evren önünüze
açilmis bir katalog gibidir
ve siz, istediginiz kisi, durum, olaylari secersiniz
evrene siparis verirsiniz
bu kadar kolaydir
2. adim: cevaptir
isteginize cevap verilmesidir
burada evren sizin için devrededir
evrendeki tum guçler isteginize
cevap vermek icin devrededir
"istegin benim için emirdir"
ve evren isteginizin olusmasi icin ayarlamalara baslar
çogumuz gerçekten ne istedigimizi söylemeyiz,
çünkü nasil da olusabilecegini görmeyiz
biraz arastirirsaniz
göreceksiniz ki
birseyi basaran herkes
nasil yapacaklarini bilmeseler de,
basaracaklarini biliyorlardi
nasil gerceklesecegini bilmenize gerek yok
bir sekilde size ulasacaktir
"birseyler yanlis gidiyor, istiyorum ama
istegim olmuyor" diye sorarsaniz,
deriz ki; istiyorsunuz,
evren cevap veriyor, her zaman
ama anlamaniz gereken 3. bir adim daha var,
3. adim, kabul etme
kendinizi isteginizle ayni hatta
getirmeniz gerekir
isteginizle ayni hattaysaniz, kendinizi
harika hissedersiniz
bu duygularin gücüdur
ama korku, öfke, umutsuzluk hissederseniz,
bunlar isteginizle ayni hatta olmadiginizin
güçlu göstergeleridir
hissettiklerinizin önemini fark ettiginizde,
ve düsüncelerinizi, hislerinize dayanarak
yönlendirdiginizde,
yavas yavas
görürsünüz ki düsünceniz, olusturmaya basliyacaktir
bir hayali gercege dönüstürdügünüzde,
daha büyük hayalleri gerçeklestirebilecek
durumdasinizdir
ve dostum, iste bu yaratim surecidir
çekim yasasinin uygulamasinda
duygularinizi düzenlemede isteginizle ilgili hareketler
size yardim eder
o arabayla deneme sürüsüne çikin,
o ev icin alisverise gidin,
evin içine girin,
onu kendinize çekecek duygulari olusturmak icin
ne gerekirse yapin
bir bakarsiniz karsinizdadir,
ya da akliniza bir fikir gelir ve harekete gecersiniz
fakat kesinlikle "bunu söyle yapabilirim, ama ..."
diye çeliskiye düsmeyin
hareket bazen gereklidir
evrenin size ulastirmak istedigiyle ayni hattaysaniz,
eglenceli olur, zaman durur, bütün gün
ayni seyi yapabilirsiniz
evren hizi sever
ertelemeyin, firsat olustugunda,

mügeee 26-01-2007 06:15 PM

THE SECRET'İN ALTYAZILARI
 
harekete gecin!
tek yapmaniz gereken bu
istediginiz herseyi kendinize çekeceksiniz
para, insanlar, ihtiyaç duydugunuz bir kitap,
ne isterseniz kendinize çekeceksiniz
neyi çektiginize dikkat etmelisiniz
çünkü zihninizde tuttugunuz görüntüleri,
kendinize çekersiniz
baslangiçta hiçbir seyiniz olmayabilir
hiçbir yol da olmayabilir, bir yolu bulunacaktir
karanlik bir yolda giden bir arabayi düsünün,
sadece birkaç metre önünü görür
california'dan new york'a tüm yolu
sadece bu birkaç metreyi görerek gidebilirsiniz
hayat da boyle ilerler
görmesek de yolun devam edecegine inanirsak,
hayat bizi gerçekten gitmek istedigimiz
noktaya götürecektir
çünkü siz böyle olmasini istersiniz
ilk adimi inançla atin,
merdivenin tümünü görmeniz gerekmez,
ilk adimi atin yeter
merak edilen diger bir konu da olusumun
ne kadar zaman alacagi,
araba, iliskiler, ya da olmasi istenen seyler,
ne zaman gerçeklesecek?
bunun bir kurali yok, 3 dakika, 3gün, 30 gün olabilir
bence bu daha çok sizin evrenle ne kadar
ayni hatta oldugunuzla ilgili
evren için boyutlarin bir önemi yoktur
bilimsel olarak, size gore devasa birseyle
size gore çok küçük birseyi
kendinize çekmek arasinda bir fark yoktur
evren hepsini de hiç çaba harcamadan gerçeklestirir
çimenler hiç çaba harcamadan cikar,
evrenin muthis bir düzeni vardir
hersey zihnimizdedir
"bu çok büyük, olmasi zaman alir" diyen de,
"bu ufak birsey hemen olur" diyen de biziz
bunlar bizim tanimladigimiz ölçütlerdir,
evrene göre böyle kurallar yoktur
eger hemen olmasiyla ilgili duygular üretirseniz,cevap verir
bazi insanlar ufak seylerle daha rahat olurlar
"ufak birseyle basla bir fincan kahve al" deriz
uzun zamandir gormediginiz bir arkadasinizi düsünün
onunla konusmak isterseniz, o kisi sizi arayacaktir,
mektup yazacaktir
çok fazla insan, mevcut kosullarinda kendini
kistirilmis, sikismis hisseder
su anki kosullariniz ne olursa olsun
o sadece su anki gerçekliginizdir,
ve su anki gerçeklik, bu sirri ögrenmenizle beraber
degismeye baslayacak
bazen bu sizin yüzünüzdendir, çünkü ayni seyleri
tekrar tekrar düsünürsünüz
ve ayni sonuclari tekrar tekrar yasarsiniz
sebebi sudur ki,
çogu insan düsüncelerinin büyük kismini,
gözlemlerine dayanarak olusturur
baktiginizi düsünürsünüz, ve çekim yasasi
size daha fazlasini getirir
ve bu tekrar tekrar devam eder
karsiniza çikana olumlu bir yönden bakmanin
bir yolunu bulmalisiniz
bircok insan mevcut durumlarina bakip
"ben buyum" der
siz bu degilsiniz
siz geçmiste böyle idiniz
su anki durumunuza bakarsak,
diyelim ki bankada çok paraniz yok,
ya da iliskileriniz, sagliginiz istediginiz gibi degilse
bu sizin geçmisteki düsünce ve hareketlerinizle ilgilidir
sürekli bu döngüyü tekrarlarsaniz
kendinizi su andaki kosullarinizla tanimlarsaniz
gelecekde de aynilarini yasamaya
kendinizi mahkum edersiniz
yasadiklarimiz, düsündüklerimizin sonucudur
hayatinizi duzenlemek için simdi ne yapabilirsiniz?
size sunu önerebilrim, minnettar oldugunuz seylerin
listesini yapmaya baslayin
çünkü bu düsüncenizi ve enerjinizi degistirir
bu egzersizden önce istemediklerinize,
sorunlariniza odaklaniyor olabilirsiniz
bu egzersizden sonra farkli bir yöne dönersiniz
hoslandiginiz hersey icin minnettar olmaya baslarsiniz
minnet gercekten de daha fazlasini hayatiniza getirir
herkes bilir, küçük seyler için sükretmek,
daha fazlasini istemektir
her zaman sükretmek, kaynaklari size dogru ceker
düsündügümüz ve sükrettigimiz seyleri
kendimize çekeriz
bu hepimizin hergün yapmasi gereken
çok güçlü bir egzersiz
her sabah kalkip sükretmek
dis firçalarken, sükrettigim seyleri düsünmek
sabah rutin islerimi yaparken
bu minnet duygusunu hissetmek
sahip olduklarinizla ilgili hislerinizi
ne kadar çabuk degistirirseniz
minnet duyduklarinizi o kadar çabuk
hayatiniza çekersiniz
çünkü "istedigim arabaya sahip degilim"
"istedigim eve sahip degilim vs..."derseniz
durun durun, bunlar istemediginiz seyler
sahip oldugunuz icin sükrettiginiz seylere odaklanin
mesela bu filmi izleyecek gözleriniz var!
ya da sahip oldugunuz giysiler,
sahip oldugunuz icin sükrederseniz, kisa sure sonra
daha iyisine kavusursunuz
herkesin, islerin kötü gittigini
düsündügü zamanlar olur
ben de böyle bir zamanimda , bir tas buldum
beni bu tasi tutarken görebilirsiniz
bu tasi cebime koydum
bu tasa her dokundugumda
sükrettigim birseyi düsünürüm
her sabah kalktigimda cebime koyarim,
sükrettiklerimi düsünürüm
gece tekrar çikaririm
bununla ilgili farkli deneyimlerim oldu, mesela
güney afrikali bir arkadasim vardi, bu tasi
düsürdügümü gördü, ne oldugunu sordu
ona bunun bir sükran tasi oldugunu söyledim
2 yil sonra bana güney afrikadan bir e-mail atti
oglu çok nadir bir hastaliktan olmek üzereymis
benden 3 tane sükran tasi istedi
sükran tasi, yolda buldugum siradan bir tasti,
disariya tas aramaya çiktim,
güzel 3 tas buldum ve yolladim
4-5 ay sonra ondan bir e-mail aldim
"oglum iyi, hersey yolunda" diyordu
"tanesi 10 dolardan, 100den fazla sükran tasi sattik",
"ve paranin hepsiyle bagis yaptik, çok tesekkür ederiz"
sükretmek çok önemli
hayatinizi degistirmeye baslamak icin önerecegim
bir diger sey
tasavvur etmek
tasavvur etme yöntemini, apollo programindan aldim
ve 1980-90lar boyunca
olimpik programa uyguladim
"gorsel prova" adini aldi
tasavvur ettiginizde, gerçeklestirirsiniz
olimpik kafileleri biyolojik olarak gözlemledigimiz
bir ortama aldiktan sonra

mügeee 26-01-2007 06:15 PM

THE SECRET'İN ALTYAZILARI
 
onlari önce kosturduk, sonra
kosmayi düsünmelerini söyledik
sonuç inanilmazdi, zihinlerinde kosarken de
ayni kaslar ayni zamanda kasiliyordu
bu nasil olabilir?
bence, birsey zihninizde oluyorsa,
madden de olacaktir
tasavvur ederken, zihninizde o resmi canlandirirken
her zaman ve sadece
sonucu düsünün
örnegin, simdi ellerinize bakin
gerçekten, ellerinize bakin ve
gözlerinizi kapamadan once
rengini, kivrimlarini, benlerini, tirnaklari,
tum detaylariyla inceleyin
ve elinizi, parmaklarinizi direksiyonda hissedin
bu gerçek, holografik bir deneyimdir
o kadar gerçektir ki, o an arabaya ihtiyac duymazsiniz
çünkü zaten arabaniz vardir!
çekimi harekete geçiren bu histir,
yani sadece düsünceyle ilgili resim degildir
insanlar olumlu dusunup, tasavvur ederlerse
yeterli olacagini düsünürler
ama bunu hissetmezlerse, çekim gucunu
yeterince olusturamazlar
burasi sirrin gerçekten harekete geçtigi andir
kendinizi arabanin icinde hissedersiniz
arabayi begenme veya "birgün satin alacagim"
konumunda degil
çünkü siz su an ile ilgili bir his içindesinizdir,
gelecekle ilgili degil
aksi halde isteginiz hep gelecekte kalacaktir
eglenceyi ve mutlulugu hissedin
ne kadar aptalca gelse de, bagirin
bunu yapin!
birçoklari "hadi ama, bunu yapmam sart mi?" diyecek
degisimi ne kadar istediginize bagli
bu duygu, evrenin gücünü göstermesine,
bir geçit olacak
bu gücün ne oldugunu söyleyemem,
tek bildigim, varoldugu
bizim isimiz nasil olacagini bilmek degil
nasillar evrenin isi,
evren hayalinizle aranizdaki en kisa,
ahenkli, hizli yolu her zaman bilir
beklediginizde, evrenin size getirdigine
hayran kalacaksiniz burada mucizeler olur
hergun bu tasavvur etme egzersizini yapacaksaniz,
sunun altini cizeyim, sirla ilgili buradaki en önemli
nokta gerçekten mümkün oldugu kadar
iyi hissetmeniz gerektigi
gerçekten bu yönde yasayan insanlarla,
hayatin sihrini yasamayan insanlar arasindaki tek fark,
bu sihri yasayan insanlar,
bu yöntemleri hep kullanirlar
ve sihir onlar icin bir kez degil,
her zaman gerçek olur
insanlar "bu isi çözdüm, hayatimi degistirmeye
baslayacagim" derler
ve henüz sonuçlar olusmaya baslarken,
yüzeysel bir bakisla
" bu yöntem ise yaramiyor" derler
ve evren de der ki "istegin benim için emirdir"
ve hersey basa döner
çekim yasasiyla ilgili bir örnek verirsem,
1995de kendime bir hayal panosu yaptim
bu panoya
sahip olmak veya ulasmak istediklerimin
resimlerini astim, ev, araba, vs.
ve her gün, ofisimde otururken,
panoya bakarak, isteklerimi tasavvur ettim
sonra tasinirken tum esyalari kutulara kaldirdik
ve 5 yil icinde 3 ayri yere tasindik
ve en son california'daki bu eve eski
evimizdeki esyalar kutularla geldi
bir sabah 7:30 da, oglum ofisime girdi,
kapi önündeki, 5 yildir tasinan bir kutuya oturdu,
"baba bunun içinde ne var?" dedi
" içinde hayal panom var, canim" dedim
"hayal panosu nedir?"
"ulasmak istedigim hedefleri yerlestirdigim
bir pano" dedim
tabi sadece 5 yasinda oldugundan beni anlamadi,
ona gostermek daha kolay bir yol olacakti
kutuyu açtim, panolari çikarttim,
panoda 5 yil once hayal ettigim evin resmini gördüm
ve sok oldum,
biz o evde yasiyorduk,
haberim bile yoktu ama tamamen ayni evi almistim
eve bakip aglamaya basladim, dagilmistim
"neden agliyorsun?"
nihayet cekim yasasini tamamen anladim,
nihayet kuvvetle hayal etmeyi anladim,
nasil islediklerini anladim,
benim hayatimda ise yaradi
hayalimdeki evi almistim, haberim bile yoktu
tasavvur herseydir,
hayatin gelecek etkilerinin ön izlemesidir
ne istediginize karar verin, elde edebileceginize inanin,
hak ettiginize ve mümkün olduguna inanin
ve günde birkaç kere gözlerinizi kapatip hayal edin
hayalinizi elde ettiginizdeki duygularinizi
hissetmeye calisin
ondan sonra, su anda sahip oldugunuz için
minnettar olduklariniza odaklanin
ve bundan zevk alin
evrene bunu yayin,
inanin evren bunu nasil olusturacagini bilir
paranin sirri
benim babam çok olumsuz bir insandi
zenginlerin diger insanlari aldatan,
kandiran insanlar olduklarini düsünürdü
paranin insani bozduguna dair ve
benzeri dusunceleri vardi
"para agaçta yetismiyor",
"beni milyoner mi saniyorsun?"
en sevdigi sözlerdendi
tabi ben de hayatin zor olduguna inanarak büyüdüm,
hayat "zor ve mücadele dolu" ydu,
ancak w. clement stone ile tanistiktan sonra
hayatimi degistirmeye baslayabildim
insan zihni düsünebildigi herseye ulasabilir
c. stone ile calisirken, bana
gerçeklestigi zaman beni hayrete düsürecek
seyleri hedeflememi soyledi
"olustugu zaman bileceksin ki,
gerceklesti cunku sen onu istedin"
o zaman yilda 8000 dolar kazaniyordum
"yilda 100.000 dolar kazanmak istiyorum" dedim
nasil gerçeklesecegi ile ilgili bir fikrim yoktu,
herhangi bir stratejim ya da fikrim yoktu,
sadece olacagina inandim
ve bu düsünceyi olusturdum
benden hergün gözlerimi kapayip,
hedeflerime ulastigimi hayal etmemi istedi
kendime bir 100.000 dolar yaptim
ve tavana yerlestirdim
boylece sabah uyandigimda
ilk dikkatimi çeken o oluyordu
ve gözlerimi kapatip, 100.000 dolara
sahip oldugumu hayal ediyordum
30 gün boyunca hiçbirsey olmadi
müthis bir fikir veya para teklifi gelmedi
sonra birgün dusta aklima
100.000 dolarlik bir fikir geldi
bir kitap yazmistim,
ve eger kitabim 100.000 satarsa
bu parayi kazanabilirim dedim
kitabim vardi ama hiç böyle düsünmemistim
bence, akliniza bir fikir geldiginde, ona güvenmeli
ve uygulamalisiniz
nasil olup da kitabimin o kadar
satacagini bilmiyordum
sonra bir markette national enquirer'i gördüm
ve dedim ki "kitabim orada tanitilirsa
o kadar cok satilabilir"
6 hafta sonra new yorkta bir konusma yaptim,
bir hanim yanima geldi "harika bir konusmaydi
sizi tanitmak isterim, kartimi vereyim" dedi
"nerde yaziyorsunuz?"
"serbest calisirim, ama çogunlukla
national enquirer'a yazarim"
zihnimde bir film müzigi duymaya basladim,
bu gerçekten isliyor!!
kitabim satmaya basladi
söylemek istedigim, hayatima tüm bunlari çeken bendim
ve kisa kesmek gerekirse, 100.000 dolar degil ama
92.327 dolar kazandik
ve bu harikaydi
sonra esim bana dedi ki
"100000 dolarda ise yariyorsa neden
1 milyon dolarda yaramasin? "
"bence de, neden denemeyelim!"
yayincim, ilk 'tavuk suyuna corba' kitabima
üzerinde gülen yüz olan, bir milyon dolarlik bir cek yazdi!
ben bu sirrin ise yarayip yaramadigini test ettim,
ve ise yaradigini kendim yasadim
ve sonraki her günümü bu sekilde yasadim
bu filmi izleyen birçok insanin
söyle dedigini duyar gibiyim
" hayatima daha fazla parayi nasil cekerim?"
"nasil daha çok kazanirim?"
"nasil daha fazla bolluk ve servet sahibi olurum?"
"nasil isimi sever, kredi kartlariyla basederim?"
"nasil daha fazlasina sahip olurum?"
niyet edin!
bu yine, sir ile ilgili konustuklarimiza çikar
yapmaniz gereken, evrenin katalogundan
istediklerinizi secmek
ve nakit bunlardan biriyse,
ne kadar istediginizi soyleyin
"önümüzdeki 30 günde,
beklenmedik bir yerden
25000 dolar gelmesini istiyorum" deyin
veya herneyi istiyorsaniz
birçok insanin hedefi
borçlarini ödemektir
oysa bu düsünce sekli
sizi hep borçlu tutacaktir
düsündügünüz seyi kendinize çekeceksiniz,
"ama ben bundan kurtulmayi düsünüyorum" derseniz,
bir önemi yok,
onu düsünüyorsunuz ve kendinize cekeceksiniz
kendinize günüuk bir program yapin ve
bolluga odaklanmaya baslayin
birçoklari bana "seneye kazancimi ikiye katlamayi
istiyorum" der
ama hareketlerini ve bunun gerceklesmesi için
gerekli olanlari yapmadiklarini gördügünüzde
yada "bunu yapamam" dediklerinde
bilin bakalim ne olur?
"istegin benim için emirdir"
yeterli para olmadigindan yakinirken,
arkadasiniza bundan bahsederken
bundan dolayi mutsuzken
bununla ilgili düsüncenin
olusumunu sürdürürsünüz
ve bu izlediginiz birseyi istemekten cok farklidir
daha fazla para istemek yerine,
ne kadar az olduguna odaklanirsiniz
bu sirri ilk anladigimda
birçok fatura ödüyordum,
"bunu nasil degistirebilirim?" dedim
çekim yasasi neye odaklanirsan elde edersin der,
bir banka belgemi aldim, mevcut bakiyemi
olmasini istedigim miktarla degistirdim
ve bana sadece çeklerin gönderildigini hayal ettim
1 ay içinde isler degismeye basladi
artik sürekli çek aliyorum, fatura da geliyor
ama daha çok çek aliyorum
"para kazanmak zordur" inanciyla büyüdüm
bunu "para kolay ve sik kazanilir"
düsüncesiyle degistirdim
baslangiçta yalan gibi gelir
beyninizin bir kismi "seni yalanci,
para zor kazanilir" der
bir süre bu düsünceler zihninizde
bir nevi tenis maci yapar
servet yaratmaya gelince,
tamami nasil düsündügünüzle ilgilidir

mügeee 26-01-2007 06:16 PM

THE SECRET'İN ALTYAZILARI
 
birebir konusmalarla yaptigim danismanligin % 80 i
düsünce sekli ve psikolojileriyle ilgilidir
dinleyenler "ben bunu yapamam" der,
oysa herkesin, parayla iliskisini düzenleyecek
kapasitesi vardir
parayla hiçbir sorunu olmayan ama iliskileri dökülen
pek çok insan taniyorum
bu da kötüdür
paraya odaklanarak kendinize çekebilirsiniz
ama bu
varlikli olacaginiz anlamina gelmez
tabi ki para zenginligin bir parcasidir,
ama sadece bir parcasidir
çok maneviyati olan ama her zaman hasta ve
kirgin olan insanlar taniyorum
bu da varlik degildir
hayat her alaniyla birbirine baglidir
birçok insan basarili olup,
istedigi ise, eve sahip olmak ister
ama tüm bunlara sahip olmak, asil istegimiz
olan mutlulugu bize garantilemez
bunlar iç huzuru bize getirmez,
tersine iç huzuru ve
mutlulugu saglamak kendimize bunlari çeker
iliskilerin sirri
benim için sir sudur: hepimiz bu evrende yaraticiyiz
ve meydana getirmek istedigimiz her dilek,
gerçeklesecek
duygu, düsünce ve dilekleriniz çok önemli çünkü
olusacak
birgün bir eve gittim
evsahibi ünlü bir sanat yönetmeniydi
her kösede güzel, ciplak ve
sirtini donmus, "sana bakmam" der gibi oturan
kadin resimleri vardi
"bence ask hayatinizda sorun yasiyorsunuz" dedim
"aciklar misiniz?"
"tam yedi yerde ayni kadin resmi var"
"resim yapmayi seviyorum,
hepsini kendim yaptim"
"bu daha da kötü" dedim
"çünkü tüm yaraticiliginizi buna koymussunuz"
isi geregi etrafi aktristlerle doluydu
ama romantizm yasayamiyordu
"haftada 3 kadinla bulusmak istiyorum"
"tamam, kendinizi 3 kadinla resmedin ve evin
her kösesine koyun"
6 ay sonra, ona tekrar rastladim ve
ask hayatini sordum
"harika, sürekli ariyor, bulusmak istiyorlar"
"çünkü siz dilediniz"
"haftada 3 randevum oluyor"
"sizin adiniza sevindim"
"ama artik düzenli bir iliski istiyorum"
"evlilik istiyorum ve de romantizm"
"o zaman resmini yapin"
boylece kendini guzel, romantik bir iliskide resmetti
bir yil sonra evlendi ve çok mutlu
çünkü farkli bir dilek ortaya koydu
aslinda yillardir istiyordu ama gerçeklesmemisti çünkü
dilegi kendi olusturdugu dis kosullar
nedeniyle olusamamisti
evi, kendisini her zaman engellemisti
bu bilgiye sahipseniz, onunla oynamaya baslayin
iliskilerde önemli olan kimin iliskiye girdigidir,
burada sizden bahsediyorum,
karsinizdakinden degil
siz kendinizden hoslanmazken, nasil
bir baskasinin hoslanmasini beklersiniz
çekim yasasi size istediginizi getirecegine gore,
su soruya cevap vermelisiniz,
kendinize, digerlerinin size davranmasini
istediginiz gibi mi davraniyorsunuz?
kendi kendinizin çaresisiniz
karsidan beklemeyin,
onun yerine zamaninizi kendinize istemeye ayirin
o bollugu hissedin ve istedikleriniz size aksin
partnerimin bana güzelligimi göstermesini
bekledigim iliskilerim oldu
onun bana güzelligimi göstermesine
ihtiyaç duyuyordum
çünkü kendimi güzel hissetmiyordum
çünkü büyürken ki idollerim charlie' nin melekleri,
wonderwoman idi
hepsi harika kadinlardi,
ve ben hiçbirine benzemiyordum
bu böyle devam etti, ta ki ben lisaya,
oldugu gibi asik olana dek
bundan sonra dünyanin geri kalani
lisaya asik olmaya basladi
sizinle ilgili harika birsey soyleyecegim,
kendimle tam 44 yil calistim,
kendimi opmek istiyorum
çünkü siz kendinizi seveceksiniz
burada kibirden degil, saglikli bir ruh halinden
bahsediyorum
ve kendinizi sevdikce baskalarini da seversiniz
bazen "isteki insanlar çok negatif"
"birlikte yasadigim adam çok asabi"
"çocuklarimla basim dertte" derler
kendinizi etrafinizdaki insanlarin en iyi yönlerini
görmeye alistirin
birlikte çok zaman geçirdiginiz insanlarin
iyi yönlerinin bir listesini yapin
kötü bir olay yasadigimiz,
kötü bir iliskimiz olan biri olabilir
zihninizde
biraz çabayla
onun en sevdiginiz yönlerine odaklanirsaniz,
size daha çok öyle davranir
bunu gerçeklestiremeseniz bile,
ondan beklediginiz davranislari göstermeyecekse,
çekim yasasi sizi ayni ortamda tutmayacaktir
frekanslariniz tutmayacaktir
mutlu olma potansiyelinizi farkediyorsaniz
iyi hissetmek için kimseden degismesini istemezsiniz
özgür kalirsiniz,
dünyayi, esinizi, çocugunuzu kontrol etme
isteginin verdigi
imkansizlik hissinden kurtulursunuz
kendi gercekliginizi yaratan sadece sizsiniz
bunu sadece siz yapabilirsiniz, baskasi degil,
sadece siz
sagligin sirri
vücudumuz düsüncemizin bir ürünü olduguna gore
modern tipta artik anliyoruz ki düsüncelerimiz
vücudumuzun görüntüsünü, isleyesini ve sagligini etkiler
iyilestirme yontemlerinde plasebo etkisi diye
bir kavram oldugunu biliyoruz
plasebo, herhangi bir etkisi olmayan içi seker dolu
kapsüllerdir
hastaya bunun etkili oldugunu söylersiniz
bazen plasebo o etki icin tasarlanan
ilactan daha fazla etki gosterir
iyilesmede en önemli faktör insan zihnidir
bazen ilaçlardan daha çok ise yarar
hasta olan kisinin
zihninde bunu yaratan dusunceyi arastirma
secenegi vardir
once tibbi kullanarak
tip bize zihnin neyi ortaya cikardigini anlamamizda yardimci olur
iyilesmenin her yolu isimize yarar
mutlulugun tek bir akimi vardir
tek bir pozitif enerji akimi vardir
ve tüm evren bununla doludur
burasi temelleri refaha dayali bir dunya
refah her yerde bulunur
bu refahin ve bollugun size akmasina izin verirseniz
çok çok iyi hissedersiniz
ve bunu reddederseniz pekde iyi olmaz
kabul yada reddediginiz tek bir bolluk
ve refah akimi vardir
ve duygulariniz size ne yapacaginizi soyler:
bu akima direnebilir ya da izin verebilirsiniz
son dönem hastalarini görmüssünüzdür
binlerce hastalik ve tedavi sekli var
ama hepsi tek bir seyin sonucudur; stres
bir zincire ya da düzenege yeterince
stres uygularsaniz kirilir
psikolojimiz hastaliklari yaratir
bu sekilde yeterince mutlu ve minnettar olmadigimizi kanitlar
vücudumuzun belirti ve isaretleri kötü bir sey degildir
bir hastaligi ortaya cikan kisinin sikça sordugu
dogru düsünce yöntemleriyle bunu yenip yenemeyecegidir
cevabi evet yenebilirsiniz
-23 kasimda meme kanseri oldugumu ögrendim
güçlü bir inançla ve tüm kalbimle
zaten iyilesmekte olduguma inandim, gün boyunca
iyilestigim icin sukrettim
tekrar tekrar iyilestigime sükrettim
iyilestigime tüm kalbimle inandim
sanki hiç kanser olmamisim gibi düsündüm
bu sürecte iyilesmeme yardimci olmak icin
komedi filmleri izledim
bol bol güldük
hayatimiza hic stres sokmadik çünkü
stresin, iyilesmeye çalisan biri için
en kötü sey oldugunu biliyorduk
tani konduktan sonra iyilesmem yaklasik 3 ay sürdü
ve kemoterapi ve radyoterapi almadim
kendini iyilestirmeye dair temel bir yapimiz var
bir yarayi kapatabilirsiniz
bir infeksiyon kaptiginizda bagisiklik sisteminiz
onu yokeder
bagisiklik sistemimiz kendimizi iyilestirmek icin vardir
hastalik saglikli ruh hali olan bir vucutta var olamaz
vucudunuz her saniye milyonlarca hücreyi yokedip
yenilerini yapiyor
vücüdumuzun bazi parcalari, kendilerini birkaç günde
bazilari birkaç ayda bazilari birkaç yilda yeniler
yani birkaç yilda bir yepyeni bir vücudumuz olur
bir hastaliginiz varsa, ona odaklanip insanlara
bundan bahsediyorsaniz
daha fazla hasta hücre üretirsiniz
kendinizi çok saglikli farzedin
hastalikla ilgilenmeyi doktora birakin
kalçanizdaki agri nedeniyle korku hissetmekle
o agriya olumlu yaklasmak arasindaki farka
dikkat edin
korku ve umut arasindaki fark
"iyilesmek ya da iyilesmemek" tir
daha mutlu düsünceler daha mutlu bir
vücut biyokimyasi olusturur
ve bu da daha saglikli ve mutlu bir beden yaratir
tam tersi olumsuz düsünce ve stres
vücudu düskün kilar
çünkü düsüncelerimiz vücudumuzu tekrar tekrar
yaratir düzenler kurar
kendimizi psikolojik stresden uzak tutarsak vücut
programlandigini yapar:
kendini iyilestirir
yenilenen böbrekler gördüm
iyilesen kanserler gördüm
geri gelen veya düzelen görme yetisine tanik oldum
iyilestirilemez bir sey olmadigini göreceksiniz
kendinizi iyilestirip hayatinizi iyilestirebilirsiniz
-hikayem asla unutamayacagim o gün basladi
bir uçak kazasi geçirdim
hastanede gözlerimi açtigimda tamamen felçtim
yutma fonksiyonum bozulmustu öyle ki
bir sey yiyip içemiyordum
kendi kendime nefes bile alamiyordum
tek yapabildigim göz kirpmakti
hayatimin geri kalaninda sadece
gözlerimi kullanabilecektim
bana çizilen tablo böyleydi
ama onlarin ne düsündügünün bir önemi yoktu
benim düsündügüm tek bir sey vardi:
"noele kadar yürüyecegim"
zihnimde kendimi hastaneden yürüyüp çikan
saglikli bir insan olarak resmettim
hastanede yapabildigim tek çalisma
zihnimi bu yönde çalistirmak oldu
doktorlar bir daha normal soluk alip veremeyecegimi
çünkü diyaframimin zedelendigini söylemislerdi ama
birgün kendim soluk alip vermeye basladim
ve onlar buna bir açiklama bulamadilar
beni hedefimden uzak düsürecek hiçbir düsünceyi
zihnimde tutmadim
noelde hastaneden yürüyerek çikmak hedefimdi
hastaneden kendi ayaklarimin üstünde
yürüyerek çiktim
onlar bunun mümkün olmadigini söylemislerdi
o günü asla unutamam
bu filmi su anda izleyenlere
hayatimi bes alti kelime ile özetleyecek olursam
insan neyi düsünürse basina gelir
dünyanin sirri
etrafimizda hayatini kosullu yasayan bir çok insan var
etraflarindaki güzelliklere "evet" derler
"bunun için mücadele etmeye
enerjimizi vs. harcamaya devam edecegiz"
ve etraflarinda istemedikleri seyleri görünce
kendilerinin ya da baskalarinin yasamasini
istemedikleri korkunç olaylari görünce
"bunlardan kurtulmak için
birseyler yapmamiz lazim" derler
bilmezler ki istenmeyeni ittikçe
ona güç verirler
bu dünyada savas var; güce karsi
kansere karsi
erken yasta gebelige karsi
terörizme karsi
siddete karsi
tekrar belirtelim terörizme karsi
tüm bu girisimler sadece
daha fazlasini doguruyor
cünkü "hayir" deyip ortadan kaldiramazsiniz
"hayir!!" diye bagirdiginizda çekim yasasi
onu olusturur
neye direnç gösterirseniz varligini sürdürür
çünkü "bunu istemiyorum, bana kötü hissettiriyor"
dediginizde
o güçlü ruh hali ile bu durumun yaratilmasina
kaynak olusturursunuz
savas karsiti hareket daha çok savas yaratir
uyusturucu karsiti hareket daha fazlasini yaratir
çünkü istemedigimizin üzerine odaklanmis oluruz
insanlar "bunlar gerçek, niye bu konuya
odaklanmayayim" derler
bu ayni sunun gibidir, biri yapilmasini istemedigi
bir davranisa fazlaca dikkatini verirse
bir zaman sonra "bunu ben de yapmaliyim" der
gerçekten bu mantigi anlamiyoruz
rahibe teresa savas ortaminda bulunmazdi,
"baris ortami varsa beni davet edin" derdi
sirri biliyordu, anlamisti
dünyaya yaydigi düsünceye bakin
eger savas karsitiysaniz baris için çalisin
eger açliga karsiysaniz insanlarin
daha çok yiyecek bulmasi için çalisin
eger kötü politikacilara karsiysaniz, rakibi için çalisin
siklikla seçimleri insanlarin gerçekten
karsi oldugu adaylar kaznir
çünkü tüm enerji üzerinde toplanmistir
istemediginize degil, istediginize odaklanmalisiniz
tabii ki istemediginize bakacak, tam tersini arayip
ne istediginizi bulup onu olusturacaksiniz
gerçek su ki
istemediginizden ne kadar fazla bahsedip
yakinirsaniz
onunla ilgilenip "ne kadar korkunç" derseniz
ondan daha fazla yaratirsiniz
bazen derler ki "ama bilgilenmeliyim"
tabi ki bilgilenin, ama
onun bir parcasi olmaniz gerekmez
sakin olmayi ve dikkatinizi istemediginiz durumdan
uzak tutmayi ogrenin
ve tum enerjinizi yasamak istediginiz
deneyime yonlendirin
disardan gelen düsüncelerden çok
iç sesiniz ve içgörünüzü derinlestirmeye baslarsaniz
hayatinizi siz yönetirsiniz
tüm dünyayi istediginiz sekle sokmak için dogmadiniz
kendi dünyanizi seçtiginiz sekilde yaratmak için dogdunuz
digerlerine de kendi seçtikleri dünyayi
yaratmalari için izin vermelisiniz
su anda sizin akliniza gelmese de
mutlaka biri soruyordur,
"herkes bu sirri ögrenir ve
evreni bir katalog olarak kullanirsa,
herkes istedigini alirsa, geriye ne kalir??"
bu sirla ilgili en güzel bilgi,
herkes için hepsinden fazlasiyla oldugudur
insanligin beyninde bir virüs gibi yasayan bir yalan var
bu yalan;hiçbir seyin yeterince iyi
olmadigi düsüncesi
bu yalan insanlari korkuya, açgözlülüge sürükler
ve bu duygular onlarin yasantilari olur
böylece dünya bir kabus hapi almis gibi olur
gerçek su ki etrafta ihtiyaçtan fazla iyilik var
ihtiyaçtan fazla yaratici düsünce var
ihtiyaçtan fazla güç var
ihtiyaçtan fazla sevgi var
ihtiyaçtan fazla nese var
tüm bunlar, kendi sonsuz dogasinin farkinda olan
bir akildan ortaya çikar
dünyaya gelmis her büyük ögretici,
hayat bolluk için iyi halde olusturulmustur, der
yani mevcut kaynagimizin yetersiz kaldigini farkedince,
hedefimize ulasmak için yeni bir kaynak buluruz
kendimizi çaresiz hissettigimizde aslinda
etrafimizdakileri görmüyoruzdur
insanlar kalplerinden geçeni yapmaya baslayinca
ayni seyleri yapmak istemezler
bunun güzelligi buradadir
hepimiz ayni kisi olmak istemeyiz
ayni deneyimleri yasamak istemeyiz
hepimiz ayni giysileri istemeyiz
bu herkese yeter
inanir, ona göre hareket ederseniz size görünecektir
gerçek bu
gerçekliginizin çesitliligi sizi özgür biraksin
ve istediklerinizi seçin
ve yasamak istediginiz birsey gördügünüzde,
onu düsünün
onunla ilgili duyguyu bulun ve o duyguya bürünün
ondan bahsedin, onunla ilgili yazin
onu kendi gerçekliginize dönüstürün
ve yasamak istemediginiz deneyimleri görünce
onunla ilgili konusmayin, yazmayin
endiselenmeyin, tepki vermeyin
görmezden gelmek için kendinizi zorlayin,
dikkatinizi vermeyin
istediklerinize olan dikkatinizi bölmeyin
geçmisdeki liderlerin çogu
sirrin en önemli parçasi olan
insanlarla paylasmayi esgeçtiler
simdi tarihte yeni bir sayfa açmak için en iyi zaman
çünkü ilk defa bilgiye
parkmaklarimizin ucundan ulasabiliyoruz
sizin sirriniz
etrafimiza, hatta kendimize baktigimizda
gördüklerimiz buzdaginin görünen kismidir
bir saniye elinizi tutun ve bakin
eliniz bu sekilde görünüyor ama aslinda öyle degil
elinize bir çesit mikroskopla bakarsaniz,
sadece enerji dalgalari görürsünüz
eliniz, yildizlar ya da okyanus, hepsi aslinda
ayni seyden meydana geldi
hersey enerjidir
söyle anlatabilirim
evren, galaksimiz samanyolu
gezegenimiz

mügeee 26-01-2007 06:18 PM

THE SECRET'İN ALTYAZILARI
 
insan vücudu
vücudumuzdaki organ sistemleri
hücreler
ve molekülleri
atomlari
ve iste sonunda enerji!
hakkinda konusulacak çok fazla seviye var
evrendeki her sey enerjidir
hangi sehirde yasarsaniz yasayin,
vücudunuzda tüm sehri yaklasik 1 hafta aydinlatacak
kadar potansiyel enerji var!
cogu insan kendini bu beden olarak tanimlar
siz bu beden degilsiniz
mikroskop altinda bir enerji alanisiniz
bir kuantum fizikcisine "dunyayi yaratan nedir?"
diye sorarsaniz
size "enerji" der ve enerjiyi soyle tarif eder;
yaratilamaz, yokedilemez, her zaman varoldu,
varolan hicbirsey yokolmaz
form degistirebilir, bir formdan bagimsiz varolabilir
cok güzel
ayni soruyu bir din adamina sordugunuzda
size "tanri" diye cevap verir
ve tanriyi soyle tarif eder;
her zaman varoldu, varolacak, yaratilamaz,
yokedilemez, herhangi bir sekilden bagimsizdir
gorüyorsunuz, tarifler ayni,
sadece terimler farkli
eger kendinizi biraz genis buluyorsaniz
tekrar düsünün
siz ruhsal bir varliksiniz
hepimiz birbirimize bagliyiz sadece bunu göremiyoruz
birbirinden ayri bir disarisi ve içerisi yok
evrendeki hersey birbiriyle baglantili,
tek bir enerji alani var
siz bir enerji kaynaginin uzantisisiniz ve
burda bu harika bedenlerinizle bulunuyorsunuz
ama bedenleriniz sizi çogunlukla
gerçekte ne oldugunuzdan uzak tutar
siz enerjinin kaynagisiniz
siz sonsuz varliklarsiniz
siz tanrinin gücüsünüz
tanriya ne diyorsaniz, siz 'o' sunuz
diyebiliriz ki bizler tanrinin hayali ve suretiyiz
diger bir degisle evrenin kendisi bir bilinçtir
açiga çikan olasiliklarin sinirsiz hissedisiyiz
ve hepsi gerçege dönüsücek
butun buyuk ogretiler,
yaratici gucun hayalinde ve suretinde
yaratildiginizi soyler
siz kendi dunyanizi yaratabilecek potansiyel
yaratici guce sahipsiniz
ve yaratiyorsunuz
belki simdiye dek kendiniz icin
mukemmel seyler yarattiniz
ya da yaratmadiniz
sizden gerçek isteklerinizi ve
hayatinizdakilerin size layik olup olmadigini
düsünmenizi istiyorum
eger degillerse, simdi degistirmenin tam zamani
bunu yapacak güce sahipsiniz
tüm güç içerdendir ve
bu yüzden kendi kontrolümüzdedir
birçok insan hayatta kendini kurban olarak görür
siklikla geçmisteki bir olayi gösterirler
mesela çok mesgul ebeveynlerle,
islevsiz bir ailede büyümek
burada sunu belirtmeliyim,
çogu psikolog ailelerin
yaklasik %85 inin islevsiz olduguna inaniyor
babam bana küfrederdi annem ondan bosandiginda
alti yasindaydim
ciddi bir motorsiklet kazasi geçirdim
bir noktada evsizdim
15 yil houston da fakirlik içinde yasadim
çocukken ögrenme güçlügü çekiyordum
ögrenme yetenegimin olmadigi söylendi
okuyamaz, yazamaz, iletisim kuramaz,
kendi basina yasayamaz kabul edildim
herkesin hikayesi birbirine benzer
önemli olan simdi ne yapacaginiz, neyi seçtiginiz
ona da odaklanabilirsiniz,
istediginizede odaklanabilirsiniz
insanlar istediklerine odaklaninca,
istemedikleri uzak düser
istediginiz olusur, digeri ise kaybolur
düsüncelerinizi kasten ortaya çikarmaya
basladiginiz,
düsüncelerinizi bir amaç için kullandiginiz,
kendi deneyimlerinizi yaratmaya basladiginiz
noktaya gelmenizi istiyoruz
çünkü düsüncenizi siz yönetirsiniz
çekim yasasinin güzel tarafi,
oldugunuz yerde baslayabilmenizdir
düsünmeye, gerçekten düsünmeye baslayabilirsiniz
kendi icinizde mutluluk ve ahenk hislerini
uretmeye baslayabilirsiniz
yasa buna cevap verecektir
artik farkli inanclar gelistirmelisiniz,
"evrendeihtiyactan fazlasi var"
ya da "benim icin hersey yolunda" gibi
"yaslanmiyorum, genclesiyorum" gibi
cekim yasasi ile tum isteklerimizi olusturabiliriz
kendinizi kulturel engellerinizden,
sosyal inanislarinizdan kurtarabilirsiniz
bir kez daha sizdeki gücün dünyadakinden
fazla oldugunu anlarsiniz
simdi söyle düsünebilirsiniz "bu çok güzel,
ama yapamam"
"o yapmama izin vermez"
"bunu yapacak kadar param yok"
"bunu yapacak kadar güçlü degilim"
"yeterince zengin degilim" "degilim" "degilim"
"degilim" "degilim"
her bir "degilim" bir yaratimdir
ister yapabileceginizi ister yapamayacaginizi
düsünün, haklisiniz
bir sinir var mi;kesinlikle yok
bizler sinirlandirilmamis varliklariz
yetenek, güç, ve kapasitede bir tavanimiz yok
bu gezegendeki her bir yaratilmis varlik sinirsizdir
hayatin sirri
gökyüzünde tanrinin sizin hayattaki amacinizi
yazdigi bir yazi tahtasi yok
gökyüzünde söyle diyen bir tahta yok:
neale donald walsch
yakisikli adam
21. y.y. in ilk yarisinda yasadi
ve gerisi bosluk
tek yapmam gereken gerçekten niye burada
oldugumu anlamak için
o yazi tahtasini bulmak ve tanrinin benim için
ne planladigini ögrenmek
ama öyle bir yazi tahtasi yok
yani amacinizi siz seçersiniz
hedefinizi kendiniz belirlersiniz
hayatiniz kendi yarattiginiz gibi olur
ve kimse sizi elestiremez
bunu anlamam yillarimi aldi
yapmam gereken bir seyleri yapmadigimda
tanrinin mutsuz olacagi düsüncesi ile büyümüstüm
ana amacimin iyi hissetmek oldugunu anladigimda
bana mutluluk getiren davranislarda
bulunmaya basladim
sevgi, mutluluk, özgürlük
nese, kahkaha
hissedilmesi gereken bunlar
eger meditasyon yapmaktan zevk aliyorsaniz, yapin
eger salamli sandviçten zevk aliyorsaniz, yiyin
"kedimi severken haz duyuyorum"
"doga yürüyüsü yapmaktan haz aliyorum"
kendimi sürekli o ruh halinde tutmak isterim
böylece istedigimi kendime çekecek etkiyi yaratirim
ve istegim olusur
basarinin kosulu iç mutluluktur
sizi mutlu eden hersey, daha fazlasini size çekecektir
su anda bunu dinliyorsunuz
bunu hayatiniza siz çektiniz
size iyi geliyorsa, hayatiniza geçirmeyi seçersiniz
iyi gelmiyorsa, birakirsiniz
ve size iyi gelecek bir sey bulun
saadetinizi izleyin,sadece duvarlarin oldugu bir yerde
evren size kapilar açacaktir
joseph campbell "saadetinizi izleyin" demis,
bizce bu bir insanin agzindan çikan en iyi kelimeler
eger biri mutlulugunu izleyebiliyorsa,
siz de her konuda bolluk ve refahin izini
takip edebilirsiniz
hayatin tadini çikarin çünkü hayat
muhtesem bir yolculuk
farkli bir gerçeklikte farkli bir hayat yasayacaksiniz
insanlar size bakip "benden farkli
ne yapiyorsun" diyecek
farkli olan tek sey
siz sirra göre hareket ediyorsunuz
böylece insanlarin sizin için imkansiz dediklerini
gerçeklestirir veya sahip olursunuz
yeni bir çag basliyor
bu, siniri uzay degil, akil olan bir cag
sinirsiz olasiliklarin, sinirsiz potansiyelin oldugu
bir gelecek görüyorum
insanlar zihinlerindeki potansiyelin
en fazla %5 ini kullanabilirler
uygun egitimin sonucunda zihnin potansiyelinin
%100 ü kullanilabilir
insanlarin tüm zihinsel ve duygusal potansiyellerini
kullandiklari bir dünya düsünün
heryere gidebilir, her seyi yapabilir,
her seye ulasabiliriz
kendinizi istediginiz ile farzedin
her din bize bunu söyler
her önemli felsefe kitabi, her büyük lider
bize ayni seyi söyler
gecmisdeki bilge insanlari arastirin
birçoklari size bu programda tanitildi
hepsi sirri anlamisti
simdi siz de anliyorsunuz
daha fazla kullandikça daha fazla anlayacaksiniz
bu sözleri hayatinizin ilk gününde duysaydiniz
herseyin daha kolay olacagini hissediyor olabilirsiniz
ve eger hayatinizin ilk gününde konussaydik
"dünyaya hosgeldin" derdik
"yapip, ulasip, olamayacagin hiçbir sey yok"
"sen muhtesem bir yaraticisin"
"güçlü ve kesin burada olma arzunun
sonucunda buradasin"
"pesinden git"
istegini düsünerek, ne istedigine karar vermene
yardim edecek hayat deneyimini kendine çek
ve bir kez karar verince bütün düsünceni ona ver
zamaninin çogu bilgi toplamakla geçecek
bilgi, istediginin ne olduguna
karar vermeni saglayacak
ama asil isin ne istedigine karar verip,
ona odaklanmak
ve ona odaklanarak onu kendine dogru çekmek
yaratimin süreci budur
harika oldugunuza inaniyorum,
muhtesem bir tarafiniz var
hayatta basiniza ne gelirse gelsin
ne kadar genç ya da yasli oldugunuzu
düsünüyor olursaniz olun
içinizde dünyadan daha güçlü bir kuvvet oldugunu
düsünmeye basladiginiz an
ortaya çikmaya baslayacak
hayatinizi degistirecek
sizi doyuracak, giydirecek, koruyacak, yol gösterecek
eger izin verirseniz varliginizi besleyecek
kesin olarak bildigim bu
"anne, bunun yardimi olur"
"iyi hisset"

hayatimdegisti 26-01-2007 06:35 PM

THE SECRET'İN ALTYAZILARI
 
Alt yazılar için teşekkürler Müge ..
Gerçekten herkesin okuması ve gereken dersleri çıkarması gerekir.

m184 26-01-2007 06:49 PM

THE SECRET'İN ALTYAZILARI
 
teşekkülerr müge smiliyface

mügeee 26-01-2007 06:52 PM

THE SECRET'İN ALTYAZILARI
 
RİCA EDERİM hismiley

hayatimdegisti 01-05-2007 08:28 PM

Ynt: THE SECRET'İN ÖZETİ
 
ÇEKİM (SIR) YASASI
Evrenin yasaları vardır ve herkese eşit davranır. Biri bir binanın en üst katından düştüğünde, evren onun iyi yada kötü biri olmasına bakmaz, Yerçekimi Yasa’sına tabi olarak yere çakılır. Çekim Yasası da herkes için aynı ölçüde geçerlidir.
• “Düşünceler Somutlaşır!..”
(okuduğunuza, seyrettiğinize, dinlediğinize, söylediğinize .. dikkat edin.. Bunların hepsi sizin düşüncelerinizdir ve gerçek olabilirler!) Unutmayın ki, bütün icatlar tek bir düşünceyle başlamıştır.
Yaşamınız, sahip olduğunuz baskın düşüncelerin aynasıdır. En çok neleri düşünüyorsunuz?
Çekim Yasası; sizin iyi ya da kötü bir insan olmanızla, düşüncenizin iyi yada kötü olmasıyla, seçtiğiniz cümlenin iyi yada kötü olmasıyla ilgilenmez, onu olumlu olarak algılar ve gerçekleştirmek istediğinizi varsayarak gerçekleştirir. “Parasız kalmak istemiyorum” cümlenizi “parasız kalmak istiyorum”, şişmanlamak istemiyorum” cümlenizi “şişman olmak istiyorum” şeklinde algılar ve onu gerçekleştirir.
Düşünceler manyetiktir ve birer frekansları vardır. Ve aynı frekanstaki düşünceleri, manyetik güçlerin etkisiyle size doğru çeker-kaynağına. Zihninizde bir şeyi net olarak belirlediğiniz zaman, onları kendinize çeken bir mıknatısa dönüşürsünüz ve istekleriniz de size doğru manyetize olur. Hayatınızdaki bir şeyi değiştirmek için, düşünce frekansınızı, yayınınızı değiştirin.
Düşüncelerinizle sadece ve sadece kendinize zarar verebilir yada sadece kendinizi mutlu edebilirsiniz! Sevgiyi düşündüğünüzde, en yüksek frekanstasınızdır.

• Hislerimiz;
ne düşündüğümüzden haberdar olmamız için bize verilmiş en müthiş armağandır. İyi düşünürken kötü hissetmeniz imkansızdır. Duygularınıza dikkat edin ve olumsuz hislere sahipseniz hemen farkedip olumlu düşünce ile değiştirin! Olumlu duygular yaşadıkça (sevinç, minnettarlık ve sevgi...) daha fazla olumlu duygu ve olguyu yaşamınıza çekeceksiniz.
Hislerimiz; gelişme gösterip göstermediğimiz ya da doğru yolda mı yoksa yanlış yolda mı olduğumuz konusunda bize geri bildirim sağlayan bir mekanizmadır. Bir düşünceyi “sürekli” aklımızdan geçirdiğimizde; bu mesaj derhal evrene yollanır. Böylece sözkonusu düşünce gider, manyetik olarak benzer frekansa bağlanır ve birkaç saniye içinde o frekansa dair bilgileri hislerimiz aracılığıyla bize geri gönderir. Diğer bir deyişle hislerimiz, hangi frekansta olduğumuzu anlamamız için Evrenin bize gönderdiği bilgilerden oluşan bir iletişim biçimidir. Hislerimiz bize ait bir frekansla geribildirim mekanizmasıdır. İyi şeyler hissettiğimizde Evren’den bize geri gelen haber “iyi şeyler düşünüyorsun” olur.
Kötü şeyler hissettiğimizde Evren bize “kötü şeyler düşünüyorsun”, “Dikkat! şu an düşündüğün şeyi değiştir. Olumsuz frekans kayıtta. Frekansı değiştir. Dikkat! Geri sayım başlamıştır” der. Bir daha kötü şeyler hissettiğinizde Evren’in sinyaline kulak verin. O an, size gelen iyilikleri “olumsuz frekansta olduğunuz için engellediğiniz an’dır.” Derhal olumlu düşüncelere yoğunlaşın, kendinizi iyi hissetmeye başladığınız anda yeni bir frekansa geçtiğinizi; Evren’in de bunu onaylayarak size olumlu hisler gönderdiğini anlayacaksınız.
Kendini mutsuz, öfkeli ya da üzgün hissediyorsan, bunu kolayca değiştirebilirsin: Şarkı söyleyerek, sevdiğin birini ya da bir bebeği düşünerek, güzel anıları hatırlayarak, evcil bir hayvana severek, çiçek koklayarak, ağaçlara dokunarak.. birini seç ve öylece kal..
Güne güzel başlar ve mutluluk duygusu içinde kalırsanız, herhangi bir şeyin ruh halinizi değiştirmesine izin vermediğiniz sürece, çekim yasası gereğince, yaşadığınız mutluluk duygusunu sürekli kılacak bir çok durumu ve insanı kendinize çekersiniz.
Düşündükleriniz çok bağlayıcı olmayabilir ama hissettiklerinizi aynen alırsınız. Duygularınızda yapacağınız basit bir değişiklik, günlerinizi ve hayatınızı tümden değiştirebilir.
“Şu an kendime çektiğim şey nedir?” “...” Peki kendinizi nasıl hissediyorsunuz? “İyi hissediyorum.” O zaman devam edin. Kendinizi iyi hissediyorsanız, mutlaka iyi şeyler düşünüyorsunuzdur. Böyle durumlarda ilerleme kaydeder, daha çok iyiliği size geri getirerek kendinizi iyi hissetmenizi sağlayacak güçlü bir frekans yayarsınız. Kendinizi iyi hissediyorsanız, arzularınız doğrultusunda bir gelecek yaratıyorsunuz demektir.

Mutlu olduğunuz, kendinizi iyi hissettiğiniz zamanları değerlendirin. Mutlu olduğunuzda, daha çok iyi şeyi, güçlü bir biçimde kendinize çekeceğinizi unutmayın.
Duygu ve düşüncelerinize gerçek anlamda hakim olmaya başladığınızda, kendi gerçeğinizi nasıl yarattığınızı da göreceksiniz! Bağımsızlığınızın ve gücünüzün kaynağı buradadır.
• Siz, kendi yaşamınızın Michelangelo’susunuz ve siz kendi yaşamınızın şaheserisiniz.
• Dünyanın Sırrı:
Hayatınız sizin tarafınızdan keşfedilmeyi bekliyor.. Evren sizin dostunuzdur.. “Hayat çok kolay. Hayat çok güzel.. İyi olan ne varsa bana geliyor” diye haykırmaya başlayın. İçinizin derinliklerinde sizin tarafınızdan keşfedilmeyi bekleyen bir gerçek var: Yaşamın size sunduğu tüm iyi şeyleri hakettiğiniz “gerçeği. Bütün iyi şeyler doğuştan hakkınızdır! Anahtar ise sizin duygu ve düşünceleriniz. Bu anahtar hep sizdeydi! Siz kendi kendinizin yaratıcısısınız; çekim yasası ise, yaşamak istediğiniz her şeyi yaratmak için sahip olduğunuz olağanüstü donanımınız. Hayatın büyüsüne ve Kendi ihtişamınıza hoş geldiniz!
Size düşen istemek, istediğinizi almakta olduğunuza inanmak ve kendinizi mutlu hissetmek. Arzularınıza ulaşmak için onlara yer açın, bu sinyalinizi Evren muhakkak alır. Dileğinizle davranışlarınızın uyumlu olmasına dikkat ederek “dileğiniz gerçekten olmuş gibi yaşayın”.
İstediğiniz şey ne olursa olsun, şu an görünmeyen alanda mevcuttur. Eğer o şeye sahip değilsek, tek sebebi onun bize gelmesini, düşüncelerimizle, inançlarımızla (haketmediğimiz inancı, imkansız olduğu inancı, karakterimiz bozulur inancı vs) bizim durdurmuş olmamızdandır. Siz, ŞİMDİ isteğinize, bolluk berekete, mutluluğa odaklanın, inanın.. o size muhakkak gelecektir.
Düşüncelerinizi ve frekansınızı mutluluğa ayarlayın. İçinizdeki mutluluk ve neşe duygusunu dışarı yansıtarak, bu sinyalleri tüm gücünüzle Evren’e iletin, dünya üzerindeki gerçek cenneti yaşayacağınızı göreceksiniz.
“Neye karşı koyarsan, o ısrarla olmaya devam eder.”
Herhangi bir şeye direnmek, yayınlanmış görüntüleri değiştirmeye çalışmaya benzer. Boş yere uğraşmış olursunuz, asıl yapmanız gereken; duygu ve düşüncelerinizle yeni sinyaller göndererek yeni görüntüler oluşturmak için kolları sıvamaktır. Savaş karşıtıysanız; bundan vazgeçerek barış yanlısı olun. Açlığa karşıysanız; insanların tüketebileceklerinden fazla yiyecek bulmalarından yana olun. Bir politikacıya karşı olduğunuzda ise, onun rakibini destekleyin. Seçimler genellikle, insanların karşı çıktığı politikacının lehine sonuçlanır; çünkü o odak noktası olmuş ve bütün enerjiyi çekmiştir. Dünyadaki herşey tek bir düşünceyle başladı. Büyük şeyler daha da büyür, çünkü bir kez ortaya çıktıktan sonra daha çok insan tarafından düşünülürler. Sonra bu düşünce ve duygular, sözkonusu sonucu hayatımızda tutarak daha da büyümesini sağlarlar. Zihinlerimizi o düşüncelerden uzaklaştırır, sevgiye odaklarsak, o sonuç oluşmaz, buharlaşıp gider.
Hayatınıza birşeyleri çekmek istediğinizde; davranışlarınızın arzularınızla çelişmediğinden emin olun.
Mevcut koşulları nedeniyle kendisini sıkıştırılmış, hapsedilmiş hisseden bir çok insan vardır. Şu anki koşullarınız ne olursa olsun, onlar yalnızca ŞİMDİKİ gerçekliğiniz ve bu gerçekleriniz SIR’rı kullanmaya başlamanız sebebiyle değişmeye başlayacak.
Arzu etmek sizi arzuladığınız nesneyle birleştirir, ummak ise onu hayatınıza doğru çeker.
İsteklerinizi gerçekleştirmek Evren’in hiç zamanını almaz. Evren 1milyon doları da 1 doları da aynı kolaylıkla hayata geçirir.
Bir fincan kahve ya da tanıdığınız birini görmek gibi küçük şeylerle başlamak, çekim yasasının işlediğini görmenin en kolay yollarından biridir. Kendinize çekme konusunda sahip olduğunuz güze dair deneyim edindikten sonra, daha büyük şeyler yaratma konusuna geçersiniz.

En çok düşündüğünü (odaklandığını)
tekrarladığın taktirde (ısrar)
aynı frekansta olarak (benzer benzeri çeker)
zihninde boşluk yaratırsan (huzur)
mutlaka gerçekleştirirsin.

• Zihinde huzur yaratmak için: Günlük 3-10 dakikalık meditasyonla başla. Örneğin başlangıçta “düşüncelerimin efendisiyim” cümlesiyle niyet çalışması yaparsan, düşüncelerin üzerinde farkındalık kazanırsın. Zihninde huzur yaratırsan, ona hakim olabilirsin.
• Uyumadan önce pozitif ve olmasını istediğiniz şeyleri düşünün.. Çekim Yasası kuvvetleri, biz uykudayken, en son düşündüklerimiz üzerinde çalışır.
Uykuya dalmadan önce o gün yaşadıklarınızı düşünün. İstediğiniz gibi gitmeyen bir olay ya da an olduysa, bunu da zihninizin içinde sizi mutlu edecek biçimde gelişmiş gibi yeniden düşünün. Bu olayları beyninizde tam istediğiniz gibi yeniden yarattığınızda, o günün frekansını temizleyerek ertesi gün için yeni bir frekans yaymaya başlarsınız. Böylece, geleceğiniz için kendi isteğiniz doğrultusunda yeni görüntüler oluşturmuş olursunuz.

• Paranın Sırrı:
Para kazanmak için para verin. Çünkü bir şeyi verdiğiniz zaman; “bende daha çok var” demiş olursunuz. İnsan bir şeyi tüm kalbiyle verdiğinde, yapabileceği en keyifli işiyapmış olur ve çekim yasası bu sinyali yakalayarak daha bile fazlasını hayata geçirir. Beğendiğiniz birşey gördüğünüzde “buna gücüm yeter” deyin ve içinizde yeterlilik, iyi duygular oluşturun.

• İlişkilerin Sırrı:
Bir ilişkiyi kendinize çekmek istediğinizde; düşünceleriniz, sözleriniz, davranışlarınız ve yaşadığınız mekanın bu arzunuzla çelişmediğinden emin olun.. Mükemmel eşini hayatına çekmek isteyen bir kadının öyküsüyle örneklersek: O bunun için gereken her şeyi doğru biçimiyle uygulamıştı: Bulmak istediği eşin niteliklerini kafasında netleştirmiş, bunlara dair ayrıntılı bir liste hazırlamış ve onunla birlikte yaşamak istediği hayatı zihninde canlandırmıştı. Tüm bunları yapmış olmasına rağmen, beklediği eşle ilgili herhangi bir hareket yoktu. Bir gün eve geldiğinde arabasını garajın ortasına park ederken, mükemmel eşine park yeri bırakmadığını fark etmişti. Böylece garajda onun arabasına yer bırakacak şekilde park etti. Tıkış tıkış dolu gardrobunda onun eşyalarına yer bırakmamıştı, giysilerinin bir kısmını oradan alarak ona yer açtı, yatağın ortasında yatmaktan vazgeçip kendi tarafında yatmaya başladı. Bu hikayesini Sır’rın öğretmenlerinden Mike Dooley’e anlattığı sırada, mükemmel eşi yanında oturuyordu ve mutlu bir evlilik yaptılar.
Herkes kendi mutluluğundan sorumludur. Kendinizden siz sorumlusunuz. Önce kendinizi doyurmadığınız sürece, başkasına verecek bir şeyiniz olmaz.
Kendinize, başkalarının size davranmasını istediğiniz gibi davranın.
Kendinizi sevip sayın. Kendi kendinizi mutlu etmeye zaman ayırın. Davranışlarınız etkili düşüncelerinizdir; bu yüzden kendinize sevgi ve saygıyla yaklaşın ki, değerli ve iyi şeyleri hakeden biri olduğunuz sinyali Evren’e yayılsın.. ve siz bu frekansa geçin. Böylece Çekim Yasası tüm Evren’i harekete geçirecek, hayatınız sizi sevip sayan insanlarla dolup taşacak.
Kendinizi kötü hissettiğinizde, sevginin size ulaşmasını engellemekle kalmıyor, size kendinizi kötü hissettirecek insanları ve durumları da daha fazla kendinize çekiyorsunuz. Kendinizde beğendiğiniz özellikerinize odaklandığınızda, çekim yasası sizinle ilgili bu güzellikleri artırarak size döndürecektir.
Sevgiyi elde etmek için... içinizi onunla öyle bir doldurun ki; sevgiyi çeken bir mıknatıs olun.. Kendinizden hoşnut olduğunuzda, Evren’de sizin için var olan tüm sevgi ve iyilik hayatınıza akmaya başlar. Çünkü; iyiliğinize olan her şey; sağlık, zenginlik, aşk dahil, her bir konu mutluluk, mutlu olma frekansındadır. Sevdiğiniz zaman Evren’le tam ve katışıksız bir uyum içinde oluyorsunuz. Yalnızca sevdiğiniz şeylere odaklanın, sevgiyi hissedin; o sevginin ve mutluluğun size gerei geleceğini göreceksiniz. Hem de katlanmış olarak! Çünkü Çekim Yasası böyle çalışır.
Bir ilişkiyi yürütebilmek için; o ilişkinin diğer öznesine dair yakınmalarınıza değil, onun takdir ettiğiniz yönlerine odaklanın. Bu güçlendirici unsurlara odaklandığınızda, onlar çoğalarak size geri gelecekler.

• Sağlığın Sırrı:
Fiziksel yapımız hastalığı; bize durumumuz hakkında bilgi vermek, bakış açımızın dengesinin bozulduğunu, sevgi ve şükran duygularımızı kaybetmeye başladığımızı bildirmek için yaratır. Sevmek ve şükretmek, denizleri ikiye ayırabilir, dağları yerinden oynatabilir, mucizeler yaratabilir. Sevgi ve şükran, tüm hastalıkları ortadan kaldırabilir. Ve gülmek, gerçekten en iyi ilaçtır.
Hepimiz içimizde kurulu temel bir programla dünyaya geliyoruz. Buna “kendi kendini iyileştirme” deniyor. Yaralandığımızda yaralar kendiliğinden kapanıyor, bakteriyel enfeksiyon geçirdiğimizde bağışıklık sistemimiz kendi kendine iyileştiriyor. Bağışıklık sistemi kendi kendisini iyileştirmek için tasarlanmıştır. Duygusal açıdan sağlıklı bir vücutta hiç bir hastalık barınamaz. Vücudunuz her saniye milyonlarca hücreyi yeniler ve aynı zamanda milyonlarca yeni hücre yaratır. İnsanın karşılaştığı tüm kötülüklerin, hastalığın, fakirliğin ve mutsuzluğun nedeni, kusurlu düşüncelerdir. Olumsuz düşüncelerin ve stresin, insan bedenine ve beyin fonksiyonlarına ciddi zararlar verdiği ispatlanmıştır. Bunun nedeni; duygu ve düşüncelerimizin sürekli bir araya gelip, yeniden organize olup bedenimizi baştan yaratmalarıdır.
Yaşlanmaya dair tüm inanışlar bizim zihnimizden kaynaklanır, bu yüzden bu düşünceleri bilincinizden atarak, ebedi gençlik ve sağlık fikri üzerinde yoğunlaşın. Toplumun hastalık ve yaşlılık konusunda verdiği mesajları dinlemeyin. Vücudunuzun sadece bir kaç aylık olduğunu, tıpkı bir çocuğunki gibi esnek ve mükemmel olduğunu düşünün. Mükemmel sağlığa, mükemmel bir vücuda, mükemmel bir kiloya ve sonsuz gençliğe ulaşacak şekilde düşünebilirsiniz. Sürekli mükemmelliği düşünerek bunu gerçekleştirebilirsiniz.
Etrafınızda ne olursa olsun, parmağınızla “mutlu hissetme düğmesi”ne basın ve basılı kalsın.
“Mükemmel sağlığa ve mutluluğa odaklanmak”, dışarıda ne olanlara, başımıza gelebileceklere rağmen hepimizin kendi içinde yapabileceğimiz bir şeydir.
Hastalıklardan bahseden birini dinlediğinizde, buna odaklandığınız için siz de hastalığı davet edersiniz. Ayrıca onun hastalığının ilerlemesi yönünde enerji vermiş olursunuz. Bu durumdaki birine yardımcı olmak istiyorsanız; sohbet konusunu elinizden geldiğince güzel şeylere yönlendirin ya da kendi yolunuza gidin. Oradan uzaklaşırken ise; o insanın sağlıklı olduğunu imgeleyerek ve hissederek ona güç ve enerji verin, gerisini akışa bırakın.
Unutmayın, Evren’de zaman ve boyut yoktur. Bu yüzden bir hastalığı iyileştirmek de, bir sivilceyi iyileştirmek kadar kolaydır. Herhangi bir sıkıntıyı kendinize çektiğinizde, onu bir sivilce boyutuna indirin, tüm olumsuz düşünceleri kafanızdan atın ve sağlığın mükemmelliğine odaklanın. Michael Bernard Beckwith “Kendi kendine iyileşen böbrekler, yok olan kanserler gördüm. Görme yeteneğinin arttığına ve geri kazanıldığına da şahit oldum..”
“Hikayem 10 mart 1981’de başlıyor. O gün gerçekten hayatım değişti. Asla unutmayacağım bir gündü. Uçak kazası geçirmiş ve tamamen felç olmuş bir vaziyette hastaneye yatırılmıştım. Omuriliğim ezilmiş, birinci ve ikinci boyun omurlarım kırılmıştı. Yutma refleksim yokolduğundan bir şey yiyip içemiyor, diyaframım zedelendiğinden nefes alıp veremiyordum. Yapabildiğim tek şey gözlerimi kırpmaktı. Doktorlar ömrümün geri kalanını bitkisel hayatta geçireceğimi söylediler tabii. Bundan sonra yapabileceğim tek şey gözlerimi kırpmak olacaktı. Bana baktıklarında gördükleri tablo bu olmasına rağmen, onların ne düşündüğünün bir önemi yoktu. Asıl önemli olan, benim ne düşündüğümdü. Kendimi yeniden normal bir insan gibi o hastaneden çıkıp giderken hayal ettim. Hastanede yatarken yapabileceğim tek şey zihnimi çalıştırmaktı ve şuurunuz yerinde olduktan sonra, gerisini tekrar eski haline getirebilirsiniz. Solunum cihazına bağlı yaşıyordum.Doktorlar diyaframım parçalandığı ğiçin bir daha asla kendi kendime nefes alamayacağımı söylemişlerdi ama içimdeki küçük bir ses bana “derin nefes al, derin nefes al” diyordu. Sonunda solunum cihazından çıkarıldım. Doktorlar bu duruma bir açıklama getiremediler. Bense, beni amacımdan ya da zihnimde canlandırdığım görüntüden uzaklaştıracak herhangi bir şeyin aklıma girip dikkatimi dağıtmasına izin veremezdim. Noel’de hastaneden yürüyerek çıkmayı kendime hedef koymuştum ve bunu başardım. Kendi iki ayağım üzerinde yürüyerek hastaneden çıktım. Bunun olamayacağını söylemişlerdi. O günü asla unutmayacağım. Şu an dışarıda bulunan ve acı çeken insanları düşünerek hayat hikayemi özetlemem ve onlara hayatta neler yapabileceklerini kısaca anlatmam gerekseydi; her şeyi dört sözcükte toplayarak özetlerdim “insan düşündüğü şey olur.” Morris Goodman – Yazar ve Uluslararası Konuşmacı


hayatimdegisti 01-05-2007 08:28 PM

THE SECRET'İN ÖZETİ
 
• Evren bolluk içindedir.
İyi şeyler asla bitip tükenmez. Hakikat, iyiliğin insanların ihtiyaç duyduğundan fazla olduğudur. Gerekenden daha fazla yaratıcı güç, gerekenden daha fazla güç, gerekenden daha fazla sevgi, gerekenden daha fazla mutluluk var. Bütün bunlar, sınırsız doğasını fark eden bir beyin sayesinde ortaya çıkmaya başladı. Kaynakların yetersiz olduğunu düşünmek, dış görüntüye bakıp, her şeyin dışardan geldiğini düşünmektir. Böyle yaptığınızda göreceğiniz en kesin şey, yetersizlik ve sınırlama olacaktır. Artık varolan hiç bir şeyin dışarıdan gelmediğini, her şeyin önce içeriden düşünmek ve hissetmekle oluşturulduğunu biliyor musunuz? Düşünme yeteneğiniz sınırsız olduğuna göre, düşünerek yaşama taşıyacaklarınız da sınırsızdır ve bu herkes için geçerlidir.. Bunu gerçekten kavradığınızda, kendi sınırsız doğasının farkında olan bir beyinle düşünüyor olacaksınız.
Evren çekim yasası aracılığıyla herkese her şeyi sunar, ayrıcalık yapmaz. Neyi yaşamak istediğinizi seçme yeteneğiniz var. Kendiniz için bir seçim yapın, çünkü SİZ bunu yapabilecek tek kişisiniz!
Başka hayatlar için bir şey oluşturmanız mümkün değil; çünkü onun yerine düşünemezsiniz. Düşüncelerinizi başkaları için birşeyler oluşturmaya zorladığınızda, elde edeceğiniz sonuç, benzer olayları “Kendinize” çağırmak olacaktır. Bu yüzden, bırakın onlar da kendileri için kendi istedikleri hayatları yaratsınlar.

• Sizin Sırrınız:
Her şey enerjidir. Evreni galaksimiz ve gezegenimiz, insanlar, sonra bu bedenlerin iç yapılarındaki organ sistemleri hücreler, molekküller ve atomlar var. Sonra da enerji. Demek ki Evren’deki her şey aslında enerji. Evrende’deki en kuvvetli yayın merkezi sayılmanızın nedeni: Her enerji belli bir frekansla titreşir. Siz de bir enerji olduğunuza göre, belli bir frekansta titreşim yayıyorsunuz; bu frekansı belirleyen ise, herhangi bir zaman diliminde düşündükleriniz ve hissettikleriniz. Ulaşmak istedikleriniz de birer enerji olduğuna göre, onların da yaydıkları titreşimler var. Ulaşmak istediğiniz şeyi düşünüp o frekansı gönderdiğinizde, istediğiniz o şeye ait enerjinin o frekansta titreşmesini sağlayarak, onu Size getiriyorsunuz. Evrenin en etkili yayın merkezi sayılmanızın nedeni, size enerjinizi düşünceleriniz aracılığıyla odaklama ve odaklandığınız şeye ait tireşimleri değiştirme gücü verilmiş olmasıdır; çünkü bu titreşimler o enerjiyi manyetik olarak size çekecektir. İnsanlar kendi manyetik enerjlerini kendileri yönetirler; çünkü frekansı yaratan unsurlar duygu ve düşüncelerdir, hiç kimse sizin yerinize düşünüp hissedemez.

• Siz ruhsal bir varlıksınız.
Siz enerjisiniz ve enerji yok edilemez. Enerji sadece şekil değiştirir. Dolayısıyla size ait katıksız öz, daima varolacak. Siz sonsuz enerjisiniz.
Bizler genellikle dikkatimizi beden dediğimiz, fiziksel varlığımıza veririz. Aslında beden sadece ruhumuzu tutar. Aslında kimliğimizin %99’u görünmez ve ona dokunulmaz. Siz, kendini siz olarak ifade eden Ebedi Hayat, kozmik bir varlıksınız. Siz; güç, bilgelik, mükemmelik, görkemsiniz.
Bütün gelenekler size, yaratıcı kaynağın imgesinden ve suretinden yaratıldığınızı söyler. Bu da, kendi dünyanızı oluşturma konusunda müthiş bir potansiyele sahip olduğunuz anlamına gelir; ve öylesiniz.
Şimdiye kadar kendiniz için mükemel ve değerli şeyler oluşturmuş olabilirsiniz, belki de bunu başaramamışsınızdır. Burada dikkate almanızı istediğim şey şu: “Yaşamınızda elde ettiğiniz sonuçlar, gerçekten almak istedikleriniz miydi? Size layıklar mıydı? Size layık olmadıklarını düşünüyorsanız, şimdi bunu yapacak güce sahip olduğunuza göre, bunu değiştirmenin tam zamanı değil mi?

• Evren düşünceden doğmuştur.
Bizler sadece kendi kaderimizi oluşturmakla kalmıyor, etrafımızınkini de oluşturuyoruz.
Ulaşabileceğiniz fikirler size sonsuz olarak sunulmaktadır. Bilgiye dair her şey, keşifler, buluşlar hepsi birer olanak olarak Evrensel Akıl’da, insanoğlu tarafından ortaya çıkarılmayı beklemektedir. Her şeyi bilincinizde tutmaktasınız.
Hepimiz birbirimize bağlıyız ve hepimiz BİR’iz. Başkalarına dair olumlu ya da olumsuz düşüncelerin bize geri dönmesinin sebebi de budur.
Geçmişte yaşadığınız sıkıntıları, kültürel kodları ve sosyal yargılamaları unutun. Hakettiğiniz yaşamı oluşturabilecek tek kişi sizsiniz.
Arzularınızı gerçekleştirmenin en kısa yolu, dileklerinizi mutlak gerçekler olarak görmektir.
Gücünüz düşüncelerinizdedir, bu farkındalığı kaybetmeyin. Diğer bir deyişle; “hatırlamayı hatırlayın.”

• Siz Geçmişiniz değilsiniz.
Hayatın akışı içinde birçok insan kendisini kurban konumunda görür ve bunun için de genellikle geçmişi suçlar; örneğin, küfürbaz bir ebeveynle yada sorunlu bir ailede büyüdüklerini söylerler. Psikologlkarın bir çoğu ise, ailelerin yüzde seksenbeşinin sorunlu olduğunu söylüyor, bu durumda o kadar da yalnız değilsiniz. Asıl soru, şu an ne yapmakta olduğunuz. Şu an neyi seçiyorsunuz? Çünkü odaklandığınız şey ya budur, ya da ulaşmak istediklerinizdir. İnsanlar olmasını istedikleri şeylere odaklandıklarında, istemedikleri şeyler onlardan uzaklaşır. Arzuları daha geniş yer kaplamaya başlarken, diğer taraf kaybolur.
Geçmişinizdeki herhangi birini başınıza gelenlerden dolayı suçluyor veya ona kin besliyorsanız, bu davranışınızla yalnızca “kendinize” zarar veriyorsunuz. Hakettiğiniz yaşamı size sağlayabilecek tek insan sizsiniz. Bilinçli bir şekilde isteklerinize odaklanarak güzel duyulara dair ışınlar yaymaya başladığınızda, çekim yasası size cevap verecektir. Yapmanız gereken tek şey, başlayarak sihri açığa çıkarmak.
Artık “Evren’de yeterli olandan daha fazlası var”, “yaşlanmıyor, gençleşiyorum” gibi farklı inanışlara sahip olmaya başladınız. Çekim yasasını kullanarak bunları istediğiniz gibi türetebilirsiniz.
Artık kendinizi kalıtsal kalıplardan, kültürel kodlamalardan, sosyal yargılardan kurtarabilir; içinizdeki gücün dünyanın içindeki güçten daha büyük olduğunu kesin bir biçimde kanıtlayabilirsiniz.
“İyi, bu çok güzel ama ben bunu yapamam ki”, ya da “bunu yapmam izin vermezler ki,” ya da bunu yapmama yetecek kadar param yok ki” ya da “o kadar güçlü değilim” yada “o kadar zengin değilim” yada “o değilim, bu değilim, şu değilim, değilim, değilim...” Değilim’lerin her biri bir yaratımdır’! Ben’...im” dediğiniz zaman, bunu izleyen sözler etkili bir gücü üretime çağırıyor, çünkü siz orada söylediğinizin gerçekliğini ilan etmiş oluyor, bunu kesinlikle açıklıyorsunuz. Böylece siz, “yorgunum”, “şişmanım”, “geç kaldım, “yaşlıyım”... dediğinizde, lambadaki cin ortaya çıkıyor ve “dileğin benim için emirdir” diyor.
Bunları bildiğinize göre, bu iki güçlü sözcüğü “BEN ...İm” sözlerini kendi yararınıza kullanmaya başlasanız daha iyi olmaz mı? “BEN mutluYUM, BEN bereketliYİM, BEN sağlıklıYIM, BEN sevgiYİM; BEN dakikiİM; BEN ebedi gençlikİM, BEN her gün enerji doluyUM..” gibi.
Charles Haanel, Mamuncuk Sistemi adlı kitabında, herhangi bir insanoğlunun isteyebileceği herşeyi birleştiren bir olumlama olduğunu ve bu olumlamanın her istek için uyumlu koşullar ürettiğini söylüyor. Çünkü bu olumlama Hakikat’le tam bir uzlaşı içindedir. Söz konusu olumlama: “Ben mükemmel, kuvvetli, etkili, sevecen, uyumlu ve mutlu bir bütünüm.” Bu, isteğini görünmeyen alandan görünür alana çekmeye çalışmak gibidir: Dileğinizi kesinlikle olmuş gibi görün, Bu isteğinizi, “saniyede”, ışık hızıyla ortaya koyacaktır; çünkü O, Evrensel ruhsal alanda bir olgudur ve o alan, varolan her şeydir.

• Düşüncelerinizin Gücünün farkına Varın
Bütün gücünüz, o gücün farkında olmaktan ve bu bilinci kaybetmemekten geliyor. Onu başıboş bırakırsanız, beyniniz raydan çıkmış bir buharlı trene benzeyebilir. Geçmişte yaşadığınız kötü olayları alıp geleceğinize yansıtarak, sizi geçmişinizden de geleceğinizden de koparabilir. Bu kontrol-dışı düşünceler de bir şey oluşturmaktadır. ŞİMDİKİ ZAMANda yaşadığınızın farkına vardığınız taktirde, ne düşündüğünüzün farkında olursunuz. Böylece düşünceleriniz üzerinde kontrol kazanmış olursunuz. Gücünüzün kaynağı da buradadır.
Peki daha çok farkındalığı nasıl kazanacaksınız? Bunu yapmanın yollarından biri; bir an için durup kendinize, “Şu an ne düşünüyorum?” “Şu an ne hissediyorum?” diye sormaktır. Bunu kendinize sorduğunuz an, duygu ve düşüncelerinizi fark ettiniz demektir; çünkü beyninizi şimdiki zamana getirmiş olursunuz. Bu uygulamayı her gün yüzlerce kez yapın; çünkü biliyorsunuz ki gücünüzün tamamı; o farkında olmaktan geliyor.
Daha fazla farkındalık kazanmaya çalıştığımda kendimi geliştirmek için; hatırlamayı hatırlar, Evren’den beni hafifçe dürterek aklımın takıldığı yer neresiyse oradan Şimdiki zamana getirmesini isterim. Bu; nazik bir dirsek darbesi, yürürken bir yere toslamam, birşey düşürmem, abartılı bir gürültü, bir siren yada geçip giden bir tehlike olabilir. Bu tür hareketlerin tamamı; aklımın başka yerlere takıldığını söyleyerek, şimdiki zamana geri gelmesi konusunda, beni uyaran işaretlerdir. Bu sinyalleri aldığımda hemen durur, “Şu an ne düşünüyorum? Şu an ne hissediyorum? Bunların farkında mıyım?” diye kendime sorarım.
Sır’rın gücünü fark ederek onu kullanmaya başladığınızda; tüm sorularınıza cevap bulmuş olacaksınız. Çekim Yasasını derinlemesine anladığınızda; soru sormayı alışkanlık haline getirebilir, böyle yaptıkça da her birine cevap alırsınız.Yaşamınızdaki herhangi bir şey için bir cevap, bir rehber arıyorsanız sorunuzu sorun, cevap alacağınıza inanın.
Evren’in sorularınızı tüm hayatınız boyunca yanıtladığı doğru, ama siz cevapları ancak farkında olduğunuz zaman alırsınız. Çevrenizdeki her şeyi fark edin, çünkü sorularınız gün içinde her an yanıtlanıyor. Cevapları size getiren kanallar sınırsız Bunlar dikkatinizi çeken bir gazete manşeti olabilir, birinin konuşmasını tesadüfen duymak, radyodaki bir ses veya geçip giden bir kamyonun üzerindeki bir ilan yada aniden gelen ilham olabilir. Hatırlamayı hatırla ve farkına var!
Gerek kendi hayatıma, gerekse başkalarının hayatına baktığımda gördüğüm bir şey var; bizler kendimiz için her zaman iyi şeyler düşünmüyor, kendimizi tamamıyle sevmiyoruz. Kendimizi sevmememiz dileklerimizi bizden uzak tutuyor. Kendimizi sevmediğimizde, bize gelecek şeyleri iterek kendimizden uzaklaştırıyoruz.
İstediğimiz şey ne olursa olsun, sevgiyle beslenir. Bütün o gençlik, para, mükemmel insan, güzel bir beden, sağlık, iş gibi şeyleri almak demek; sevgiyi duyumsamak demek. Sevdiğimiz şeyleri kendimize çekmek için sevgi yaymalıyız; bunu yaptığımızda dileklerimiz hemen yerine gelecektir.
Kendinize dışarıdan bakar ve görüdklerinize odaklanırsanız, kendinizi yanıltırsınız. Çünkü kendinize dair görüp hissettikleriniz , eskiden düşünmüş olduklarınızın sonucudur.
Kendinizi tamamıyle sevmek için; kendinize dair yeni bir boyutta içinize odaklanmalısınız. Bir dakika durup sessizce oturun ve kendi içinizdeki yaşamın varlığını hissetmeye odaklanın. Siz içinizdeki varoluşa odaklandıkça, o da Size kendisini gösterecektir. Bu; katıksız sevgiyi, çok büyük bir mutluluğu ve o varoluşa şükretmeyi duyumsamaktır. Büyük olasılıkla hayatınızda ilk kez kendinizi böylesine kusursuz bir sevgiyle seveceksiniz.
Kendinize eleştirel gözle baktığınız zamanlar, odak noktanızı hemen içsel varlığınıza çevirin, böylece ne kadar kusursuz olduğunuzu görebilirsiniz. İçsel varlığınıza odaklanıp onu sevdiğinizde; mükemmellik kendisini gösterecektir. Gerçek “ben” ruhsal bir varlıktır, dıolayısıyla mükemmelliğinde bir kusur olması imkansızdır; asla bir eksikliği, sınırlaması ya da marazı olmaz.


hayatimdegisti 01-05-2007 08:29 PM

Sır Filmi Özeti
 
• Yaşamın Sırrı:
Gökyüzünde üzerine Tanrı tarafından dünyadaki misyonumuzun ve amacımızın yazılı olduğu bir karatahta yok. Gökyüzünde üzerine “Nelae Donald Walsh; yirmibirinci yüzyılın ilk yarısında yaşamış yakışıklı adam...” yazılıp gerisi boş bırakılmış bir karatahta da yok. Bu yüzden gayeniz, söylediğiniz şeydir. Göreviniz kendinize yüklediğiniz misyondur. Hayatınız kendi oluşturduğunuz yaşantıdır. Hayatınıza ait karatahtaya istediğiniz her şeyi yazabilirsiniz. Eğer onu geçmişe ait bir dolu anıyla doldurduysanız hemen silip temizleyin. Geçmişe ait yaramaz her şeyi silerek, onları sizi bu noktaya, yeni bir başlangıca getirdikleri için teşekkür edin. Artık yeni bir yazı tahtanız var, yeniden başlayabilirsiniz; tam burada, hemen ŞİMDİ! Kendi mutluluğunuzu bulun ve onu yaşayın! Size göre mutluluk, orada 1 saat oturup meditasyon yapmaksa, bunu yapın. Mutluluğu peynirli sandviç yemekte buluyorsanız, o zaman yiyin!
Neyi seviyorsanız onu yapın. Size mutluluk getirecek şeyin ne olduğunu bilmiyorsanız kendinize “beni ne mutlu eder” sorusunu sorun. Kendinizi mutluluğa teslim ettiğinizde, mutluluk ışınları yaymaya başlayacağınız için, sizi mutlu edecek şeyler çığ gibi üzerinize yağacaklar.
Şimdi yapmanız gereken tek şey; kendinizi iyi hissetmek. Kendinizi mutlu etmek. Mutluluğunuzu takip ettiğinizde; sürekli neşeli olur, kendinizi Evren’in bereketine açarsınız. Bu heyecanınız, tutkunuz ve mutluluğunuz çevrenizdeki herkese bulaşır. Farklı bir gerçeklikte, farklı bir hayat yaşayacaksınız. İnsanlar bunu görüdkçe size; “senin ayrıcalığın ne” diye soracaklar.. Aranızdaki tek fark; sizin sır’rı uyguluyor olmanız olacak. Sonra da insanların bir zamanlar size; yapmanızın, almanızın ve olmanızın imkansız olduğunu söylediği şeyleri yapabilir, alabilir, olabilirsiniz.
Muhteşem bir çağın ortalarındayız. Sınırlayıcı düşüncelerimizden vazgeçtiğimizde, varoluşun her alanında insanlığın gerçek ihtişamını yaşayacağız. İnsanoğlunun uğraştığı her alan ve konuda imkansızın mümkün olduğunu görüp yaşayacağız. Sınırsız olduğumuzu bilirsek; insana ait sınırsız görkemi, spor, sağlık, sanat, teknoloji ve bilim ile varoluşun her alanında yaşayacağız.
İhtişamınıza kucak açın: Artık sır’ra vakıf oldunuz, onunla ne yapacağınız size bağlı. Artık kendi görkeminize kucak açmanızın zamanı geldi.
“Sır” sizin içinizde. Seçtiğiniz şey ne olursa olsun, doğru olacak. Güç tamamıyle sizindir. İçinizdeki bu gücü ne kadar çok kullanırsanız, onu o kadar çok kendinize çekeceksiniz. Öyle bir noktaya geleceksiniz ki, onu uygulamaya artık ihtiyaç duymayacaksınız; çünkü Güç olacaksınız, Kusursuzluk Oacaksınız, bilgelik Olacaksınız, zeka Olacaksınız, sevgi Olacaksınız, mutluluk Olacaksınız.. Hayatınızın bu hassas noktasına gelmesinin tek sebebi, içinizde bir şeylerin “Mutlu olmayı hakediyorsun” demiş olması. Bu dünyaya birşeyler, bazı değerler katmak için doğdunuz. Sizi siz yapan her şey, şimdiye kadar yaşamış olduğunuz her an, sizi bu an’a hazırladı. Artık kaderinizi değiştirebileceğinizi biliyorsunuz. Başka neler yapacaksınız? Başka neler olacaksınız? Sadece var olarak kaç insanı daha kutsayacaksınız. An’ı nasıl yaşayacaksınız, nasıl kullanacaksınız? Sizin dansınızı sizden başkası yapamaz, şarkınızı söyleyemez, öykünüzü yazamaz. Kim olduğunuzun, ne yaptığınızın hikayesi asıl şimdi başlıyor!
Dünya yörüngesinde sizin için dönüyor. Okyanuslar sizin için yükselip alçalıyor. Kuşlar sizin için şakıyor. Yıldızlar sizin için görünüyor. Gördüğünüz tüm güzellikleri, yaşadığınız tüm harikalıklar, hepsi Sizin için buradalar. Kimliğinize dair düşünmüş olduklarınızın bir önemi yok; şimdi artık gerçekte kim olduğunuzu biliyorsunuz. Siz evrenin seçilmişisiniz. Krallığın varisi, yaşamın mükemmeliği’siniz ve artık Sır’rı biliyorsunuz. Mutluluk sizinle olabilir! “Sır, tüm olmuşların, olanların ve olacakların cevabıdır.”
...

Sır’da kullanılan Yaratım süreci,
isteklerinizi 3 adımda gerçekleştirmenize yarayacak basit bir klavuzdur:
Yaratım sürecinin 3 adımı:
 ilk adım istemektir: Evren’e komut verin ve ne istediğinizi bilmesini sağlayın, düşüncelerinize mutlaka cevap verecektir. ---Gerçekten istediğiniz şeyi şimdiki zaman kipinde ve net olarak bir kağıda yazın. “Gelecek 30 gün içinde yirmibeşbin dolarlık beklenmedik bir gelir elde etmek istiyorum”; “Ben bir para mıknatısyım”, yada ne istiyorsanız onu. İsterseniz sonunda “...ya sahip olmaktan dolayı mutlu ve müteşekkirim” ya da “teşekkürler.. teşekkürler.. teşekkürler” diye de bağlayın. Önceden teşekkür etmek, arzularınıza ekstra güç yükler. ---Bir şeyi zihninizde canlandırdığınızda, Evren zihninizde yarattığınız-canlandırdığınız görüntüleri aynen size gönderir. (Beyin, zihinde canlandırılan şeyin gerçek mi, gerçeğin provası mı olduğunu ayırt edemez.) Çekimi yaratan yalnız görüntü değildir, bunları hissetmektir. Bolluğu, bereketi, sevgiyi, sevinci hissetmelisiniz. “Şimdi buna sahibim” imgesi ve duygusu ile. ---“şükrettiklerinizin listesi”ni yapın. Bunu yapmak , enerjinizi ve dolayısıyla düşüncelerinizi değiştirecek. Minnettarlık duygusu, beyninizin Evren’in yaratıcı enerjisiyle uyum sağlamasıdır. Şükretmek; yaşamınıza daha çok şey katmanın mutlak yollarından biridir. Sır’dan öğrendiklerinizden yalnız birini uygulayacaksanız, şükretmeyi kullanın ve onu yaşam biçiminiz yapın.Güne şükran duygularıyla başlayın ve en küçük şeyler için bile muhakkak teşekkür edin. Şükretme konusunda alıştırma yapmak, bolluk ve bereketi çekmek için en önemli iletişim hatlarından birini oluşturmak demektir. Dünyadaki her şeyin değerini bilip, onları kutsarsanız; olumsuzlukları ve uyuşmazlıkları yok ederek, kendinizi en yüksek frekans olan sevgiyle aynı frekansa getirirsiniz.. ---Hayatta hiç bir şey için bunalmanız gerekmiyor. İsteyin yeter! Evreni kendiniz için hazırlanmış bir katalog gibi görün, istediğinizi seçin: “Bu deneyimi yaşamak isterim”, “hayatımda böyle bir insan olmasını isterim..” diyerek evrene direktif verin. Sadece 1 kez “olacağına emin olarak” isteyin yeter. Örneğin; Şişmansanız, “kilo vereye” değil, “mükemmel kiloyu ve ideal bedeni” kendinize çekmeye niyet edin. Bunun için; sizin için mükemmel olan kiloya ulaştığınızda, bedeninizin görüntüsünü beyninizde imgeleyin, o kiloda çekilmiş fotoğraflarınız varsa sık sık onlara bakın, ya da bu bedendeki başkasının fotoğraflarına.
 ikinci adım inanmaktır: İstediğinizi-dileğinizi elde ettiğinize inanın. Onu evrenden istediğiniz andan itibaren o sizin! Siz istediğiniz, inandığınız ve ona zaten sahip olduğunuzu bildiğiniz için Evren onu “görünür kılmak için” hemen harekete geçecektir. Siz; dilediğiniz anda, ona sahipmişsiniz gibi davranın, öyle konuşun ve öyle düşünün. Gerçekmiş gibi davrandıkça, duruma inanmaya başlayacaksınız. Dileğinize ulaşmış olma frekansını yayın. Çünkü Evren bir aynadır ve düşündüğünüzü size aynen yansıtır. Bunu yaptığınızda; Çekim yasası koşulları, insanları ve olayları etkili bir biçimde harekete geçirecek, sizin dileğinizi elde etmenizi sağlayacaktır. Güven, en etkili gücünüzdür. Elde etmekte olduğunuza inandığınızda , hazır olun ve başlayan sihri izleyin! Katalogdan birşey ısmarladıysanız rahat olun, o zaten sizin, siparişiniz size ulaşacak ve sizin hayatınızın bir parçası olacak. Düşünün; size bir mirasa konduğunda, piyangodan en büyük ikramiye çıktığında parayı nakit olarak elinize almadan önce de onun size ait olduğunu bilirsiniz. Şimdi de, istediğiniz şeyleri hissederek ve onları sahip olduğunuzu duyumsayarak, onlar üzerinde hak iddia edin. Bunu yaptığınızda Çekim Yasası bir kez daha koşulları, insanları ve olayları etkili bir biçimde harekete geçirecek, sizin dileğinizi elde etmenizi sağlayacaktır. Örneğin: Mükemmel kionuzdaymışsınız gibi konuşun, davranın, tartının üzerine o mükemmel kilonuzu yazın, mükemmel vücut ağırlığna sahip kişileri bulun övün, onlara ilişkin olumlu duygular besledikçe mükemmel kilonuzu çağırırsınız.
 Dileğinizin nasıl gerçekleşeceği, evrenin onu size nasıl getireceği, sizin sorununuz ya da meseleniz değildir. Evrenin bunu sizin için yapmasına izin verin. Siz sadece güçlü bir duyguyla isteyin, güven içinde isteğinizin ferakansını evrene yayın. Kontrolü Evren’e bıraktığınız taktirde, size verilenlere şaşıracaksınız, gözleriniz kamaşacak. Bu nokta, sihir ve mucizelerin gerçekleştiği noktadır.
 Sürecin üçüncü ve son adımı: almak: Kendinizi iyi hissettiğinizde, Evren’den istediklerinizle aynı frekansa geçersiniz. Kendinizi bu frekansa geçirmenizin en hızlı yollarından biri de “Şu an isteğimi elde ediyorum. Yaşantımdaki bütün iyi şeyleri şu an alıyorum. Şu an –arzunuzu söyleyin- alıyorum” demektir. Arzunuzu elde etmiş olduğunuzu hissedin. Düşlediğiniz şeye sahip olduğunuz duygusunu yaratmak için yapmanız gereken ne varsa yapın ve bu duyguyu hatırlayın: Düşlediğiniz o arabanın deneme sürüşüne gidin, arzu ettiğiniz o evin içini gezin, birşeyler alın... Sonra, içgüdülerinize güvenin.. Evren size ilham verir ve elde etme frekansında sizinle iletişim kurar. Sezgisel ve içgüdüsel hisleriniz olduğunda onları izleyin; Evrenin sizi manyetik bir biçimde istemiş olduğunuz şeyi elde etme noktasına doğru götürdüğünü anlayacaksınız. Örneğimizden hareket edersek; kendinizden memnun olmalısınız, eğer sahip olduğunuz bedenden dolayı kendinizi mutsuz hissederseniz, bu bedenden dolayı mutsuz olmayı kendinize çekersiniz. Bedeninizin her santimetrekaresini övün, sahip olduğunuz mükemmellikleri düşünün, bunları düşündükçe kendinizden memnun olacak, mükemmel kiloda olmanın hoşnutluğunun frekansını yakalayacaksınız. Yemek yerken sadece yemek yeme deneyiminin keyfine odaklanırsanız, aldığınız besinin bedeniniz tarafından mükemmel bir biçimde sindirilecek ve bedeninizin bundan alacağı sonucun kusursuz olacaktır.

...


Bir şeyin gerçekleşmesi için
zihninde
Dileğini düşün + dileğine odaklan + tekrarla + imgele + şükret + huzur yarat = yeniyaratım
(olumlu cümleyle) (olduğunu hayal et) (tam güven içinde ol)
(hisset) (ve Evren’e bırak)


Gülten Atlı

Resear 01-05-2007 10:37 PM

Ynt: THE SECRET'İN ALTYAZILARI
 
ARKADŞLAR GERŞEKTEN HARİKASINIZ
BU PAYLAŞIMLARINIZ İÇİN TEŞEKKÜREDERİM alk78

asisler 24-06-2007 04:59 PM

The Secret ( SIR ) konu özetleri
 
1-) Hayatın en büyük sırrı çekim yasasında gizlidir.

2-) Çekim yasası “ benzer benzeri çeker “ der. Böylece bir şeyi düşündüğünüzde ona benzeyen diğer düşünceleride kendinize çekeceksiniz.

3-) Düşünceler manyetiktir ve birer frekansları vardır. ( kinetic energy ile ilgili araştırmalar yapabilirsiniz. ) Aklınızdan geçirdiğiniz düşünceler, evrene yollanarak aynı frekansta bulunanları manyetik güçlerin etkisiyle size doğru çeker. Göndermiş olduğunuz her şey kaynağına ( SİZE ) geri döner.

4-) Siz düşünceleriniz aracılığıyla Frekans yayan birer yayın kulesi gibi insanlarsınız. Hayatınızda herhangi bir şeyi değiştirmek istiyorsanız, düşüncelerinizi değiştirerek frekansınızı değiştirin.

5-) Şu an düşünmekte olduklarınız, gelecekteki yaşantınızı oluşturmakta. Üzerinde en çok düşündüğünüz yada üzerine en çok odaklandığınız şey hayatınız olarak karşınıza çıkacaktır.

6-) DÜŞÜNCELERİNİZ SOMUTLAŞIR.

7-) Çekim yasası doğaya ait bir yasadır. Yerçekimi yasası kadar gerçektir.

8-) Israrla düşünerek çağırmadığınız hiçbir şey yaşantınıza giremez.

9-) Ne düşündüğünüzü anlamak için, kendinize ne hissettiğinizi sorun. Hislerimiz bize o an ne düşündüğümüzü anlatan değerli birer araçtır.

10-) İyi şeyler düşünürken insanın kendisini kötü hissetmesi imkansızdır.

11-) Düşünceleriniz frekansınızı belirlerken, duygularınız ise size o an hangi frekansta olduğunuzu bildirir. Kendinizi kötü hissettiğiniz bir anda, daha çok olumsuzluğu kendinize çekmeye uygun bir frekanstasınız demektir. İyi hissettiğinizde ise, daha çok iyiliği güçlü bir biçimde kendinize çekersiniz.

12-) Güzel anılar, doğa, en sevdiğiniz müzik, gibi “ sırrın ipuçları “ adıyla anılan bazı faktörler duygularınızı değiştirerek bir anda başka frekansa geçmenizi sağlarlar.

13-) Sevgi, yayabileceğiniz en yüksek frekansa sahiptir. Hissettiğiniz ve yaydığınız sevgi ne kadar büyükse, kullandığınız doğal güçte o kadar etkilidir.

14-) Tıpkı Alaaddin in cini gibi çekim yasasıda tüm komutlarınızı yerine getirir.

15-) Yaratım süreci istediğiniz her şeyi yaratmanıza yardımcı olmak için üç basit adıma ayrılmıştır : İSTE, İNAN VE AL

16-) Yaşamayı arzu ettiklerinizi evren den isteme süreci, ne istediğini netleştirmek konusunda bir fırsattır. Zihninizin içinde net olduğunuz zaman ise zaten istemiş olursunuz.

17-) İnanmak; istemiş olduğunuz şeyi şimdiden elde etmiş olduğunuzu düşünerek, öyleymiş gibi konuşup, öyleymiş gibi davranmayı gerektirir. İsteklerinizi elde etmiş gibi frekans yaydığınızda, çekim yasası insanları, olayları, ve koşulları harekete geçirerek arzunuza kavuşmanızı sağlar.

18-) Elde etmek aşaması ise, dileğiniz gerçekleştiğinde hissedeceklerinizi hissetmeyi gerektirir. Şu an kendinizi iyi hissetmeniz sizi dileğinizle aynı frekansa getirir.

19-) Kilo vermek için, “ kilo vermeye “ odaklanmak yerine, size göre mükemmel kilonuz neyse ona odaklanın. Kendinizi mükemmel kilonuzdaymışsınız gibi hissettiğinizde, bu kusursuz kiloyu kendinize çağıracaksınız.

20-) İsteklerinizi gerçekleştirmek evren in hiç zamanını almaz. Evren bir milyon dolarıda bir doları da aynı kolaylıkla hayata geçirir.

21-) Bire fincan kahve yada boş park yeri bulmak gibi küçük şeylerle başlamak, çekim yasasının işleyişini görmenin en kolay yollarından biridir. Küçük bir şeyi kendinize çekmek için etkili bir çalışma yapın. Kendinize çekme konusunda sahip olduğunuz güce dair deneyim edindikten sonra, daha büyük şeyler yaratma konusuna geçerisiniz.

22-) gününüze o gün yaşamak istediklerinize dair önceden düşünerek tasarlayın, böylece hayatınızı da istedikleriniz doğrultusunda tasarlamış olacaksınız.

23-) Beklenti etkili bir çekim gücüdür.

24-) Şükretmek, enerjinizi yönlendirerek isteklerinizi daha çok hayata geçirmenizi sağlayan etkili bir süredçtir. Sahip olduklarınız için şükrettikçe daha çok iyilik ve güzelliği kendinize çekeceksiniz.

25-) Elde etmek istedikleriniz için önceden teşekkür etmek, arzularınıza ekstra güç yükler ve evren e onlara dair daha güçlü sinyaller gönderir.

26-) Zihinde canlandırma beyninizin içinde, kendinizi ulaşmak istediğiniz şeylerin keyfini çıkarırken görebileceğiniz imgeler yaratma sürecidir. Arzunuzu zihninizde canlandırırken, onun şimdiden gerçekleşmiş olduğunu düşünür, buna dair hisler üretirsiniz. Çekim yasasıda zihninizde tasarladığınız bu görüntüye dair gerçeği size geri döndürür.

27-) Çekim yasasından faydalanmak için, bunu bir kerelik bir olay gibi görmeyerek, var oluşunua dair bir alışkanlık haline getirin.

28-) Günün sonunda uykuya dalmadan önce, o gün yaşadığınız olayları gözden geçirin. İstediğiniz gibi gelişmeyen her olayı yada anı, istediğiniz gibi gelişmiş haliyle beyninizin içinde yeniden yaşayın.

29-) Parayı kendinize çekmek için varlığa odaklanın. Parasızlığa odaklanarak hayatınıza para çekmeniz imkansızdır.

30-) Hayal gücünüzü kullanarak sahip olmak istediğiniz paraya zaten sahipmiş gibi yapmanız faydalı olacaktır. Servbet sahibi olmaya dair oyunlar oynararak kendinizi para konusunda daha mutlu hissedersiniz ve siz kendinizi mutlu hissettikçe para hayatınıza daha çok akar.

31-) Mutlu olmak, parayı hayatınıza çekmenin en hızlı yoludur.

32-) Beğendiğiniz her şeye bakarak kendi kendinize “ buna gücüm yeter, bunu satın alabilirim “ deyin. Böylece düşünce biçiminizi değiştirecek, para konusunda kendinizi daha iyi hissetmeye başlayacaksınız.

33-) Hayatınıza daha çok para getirmek için, para verin. Para konusunda cömert davranıp, paylaştıkça mutlu olursanız; “ çok param var “ mesajını vermiş olursunuz.

34-) posta kutunuzda para çekleri imgeleyin.

35-) Düşüncelerinizin dengesini varlıktan yana değiştirin. Servet düşünün.

36-) Bir ilişkiyi kendinize çekmek istediğinizde, düşünceleriniz, sözleriniz, davranışlarınız ve yaşadığınız mekanın bu arzunuzla çelişmediğinden emin olun.

37-) Kendinizden siz sorumlusunuz. Önce kendinizi donatmadığınız sürece, başkalarına verecek bir şeyiniz olmaz.

38-) Kendinizi sevip, sayın. Sizi sevip, sayacak insanları kendinize çekmenin yolu budur.

39-) Kendinizi kötü hissettiğinizde sevginin size ulaşmasını engellemekle kalmıyor, size kendinizi kötü hissettirecek insanları ve durumlarıda daha fazla kendinize çekiyorsunuz.

40-) Kendinizde beğendiğiniz özelliklere odaklandığınızda, çekim yasası sizinle ilgili bu güzellikleri size arttırarak geri gönderecektir.

41-) Bir ilişkiyi yürütebilmek için, o ilişkinin diğer öznesine dair yakınmalarınıza değil, onun takdir ettiğiniz yönlerine odaklanın. Bu güçlendirici unsurlara odaklandığınızda, onlar çoğalarak size geri gelecekler.


Devam edebilir.
sung66

BURCU GELEGEN 25-06-2007 12:50 AM

Ynt: The Secret ( SIR ) konu özetleri
 
ettir bakalım s456 bende eklerim birşeyler

fsy 25-06-2007 11:38 AM

Ynt: The Secret ( SIR ) konu özetleri
 
Merhabalar ben bu sır adlı filmi indirdim ama izleyemiyorum. İndirdikten sonra üzerinde sağ click extract files diyorum şifreyi istiyor ama şifreyi ben göremedim.

etf 25-06-2007 12:31 PM

Ynt: The Secret ( SIR ) konu özetleri
 
Alıntı:

fsy Nickli Üyeden Alıntı
Merhabalar ben bu sır adlı filmi indirdim ama izleyemiyorum. İndirdikten sonra üzerinde sağ click extract files diyorum şifreyi istiyor ama şifreyi ben göremedim.

şifre : www.hayatimdegisti.com

Linkin bulunduğu konularda açıklamaları ve yorumları okursanız diğer arkadaşlarında benzer sorunlar yaşadığını ve nasıl çözüldüğünü görebilirsinimiz.

Sevgi ve saygı ile...

demetcool 15-10-2008 09:36 PM

Ynt: THE SECRET - SIR
 
çok teşekkurler eline sağlıkkk fılmı ızlerken yazılar hızla geçıyorduu bu çok ıyı olduuu .

gül sultan 15-10-2008 10:14 PM

Ynt: THE SECRET - SIR
 
hadii ben ruduğum yerden düşünüp durayımm acil para siityorummm acil bir araba isiitiyorum hadi bakkalım gelsinnn girlhaha smil56 krzm67 khkh56


WEZ Format +3. Şuan Saat: 02:49 PM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.