THE SECRET - SIR Bu yazılarda çok önemli cümleler var, hayatımızın yönünü değiştirebilecek cümleler... Düşündüm ki belki buradaki bir cümle sizinde hayatınıza anlam katabilir... Filmi izlerken nasıl izlediniz bilemiyorum ama ben her cümleyi anliz etmeye çalıştım,umarım başarılı olmuşumdur ama bunu ancak zaman gösterecek.... BUYRUN SİZDE SİNDİREREK OKUYUN; |
THE SECRET'İN ALTYAZILARI THE SECRET (SIR-GİZEM) (Yaşamı Daha Mutlu Kılmanın Sihirli Fomülü) (internet ortamından ulaşan filmin altyazısı) bir yil önce hayatim yikildi babam aniden öldü, iliskilerim bozuldu ama hayatimin en büyük umutsuzlugu, en büyük hediyesini veriyordu büyük bir sırrın ipucunu almistim sırrın izini tarihte sürmeye basladim sır gömüldü sırra haset edildi sır gizlendi bütün o insanlarin bunu bildigine inanamadim tarihdeki en büyük insanlar tek istedigim bu sirri dunyayla paylasmak bu sirri bilen yasayan insanlari arastirmaya basladim birer birer ortaya ciktilar sır size her istediginizi verir mutluluk, saglik, servet ne isterseniz yapabilir ya da sahip olabilirsiniz neyi secersek ona sahip olabiliriz nasil bir evde yasamak istersiniz milyoner olmak istermisiniz nasil bir is sahibi olmak istersiniz daha basarili olmak ister misiniz gerçekten ne istiyorsunuz insanlarin hayatinda gerçeklesen birçok mucize gördüm finansal mucizeler, ruh ve beden sagligi ya da insan iliskileri ile ilgili mucizeler butun bunlar sirrin nasil uygulanacagini bilmekle ilgili olmuslarin, olanlarin ve tum olacaklarin cevabi sirdir muhtemelen sirrin ne oldugunu merak ediyorsunuz size nasil anladigimi soyleyecegim hepimiz tek bir sonsuz güçle calisiyoruz hepimiz ayni sekilde yolumuzu buluyoruz evrenin dogasi o kadar kesin ki hic zorlanmadan uzay gemileri yapiyor aya insan gönderiyor inis anini saniyelik bir farkla bilebiliyoruz kim oldugunuz onemli degil londra, stockholm, montreal, new york hepimiz tek bir güçle calisiyoruz tek yasa: çekim yasasi sır: çekim yasasi basiniza gelen herseyi, siz hayatiniza cekiyorsunuz ve hepsi zihninizde tuttugunuz suretlerden dolayi size geliyor ve bu düsüncelerinizdir ne düsünürseniz, kendinize cekersiniz eskinin bilge insanlari bunu bilirlerdi bunlar toplumun küçük seçkin bir kismiydi sizce neden dünya nufusunun %1i maddi gelirinin %96sini kazaniyor tesadüf oldugunu mu düsünüyorsunuz? hayir degil düzen boyledir, onlar birseyleri anlamislardir onlar sirri biliyorlar simdi siz de sirra ulasiyorsunuz bana göre çekim yasasina en basit bakis sekli kendimi bir miknatis gibi düsünürsem biliriz ki miknatisin bir çekim gücü vardir burda bir düsünce düzeyinden bahsediyoruz bizim isimiz insanlara istedikleri seyi düsünmeyi ögretmek istedigimiz seyi zihnimizde netlestirmek ve bu noktadan sonra evrenin en güçlü yasasi islemeye baslar; çekim yasasi en çok neyi düsünürseniz, onu kendinize cekersiniz ve o hale gelirsiniz düsündügünüz sey, elinize geçer bu prensip 3 basit kelimeyle aciklanabilir düsünceler nesnelere dönüsür! her düsüncenin bir frekansi vardir bir düsünceyi ölçebiliriz bir düsünceyi tekrar tekrar düsünürseniz, ya da sürekli hayalini kurarsaniz istediginiz yeni arabayi almayi ihtyaciniz olan parayi almayi ruh ikizinizi bulmayi bunlarin hayalini kurarsaniz o düsünceyle ilgili frekansi uygun bir temele yerlestirirsiniz düsünceler etrafa manyetik bir sinyal yayarlar bu sinyaller tekrar size döner bolluk icinde yasadiginizi düsünün, kendinize çekeceksiniz bu her zaman herkesde ise yarar sorun su ki çogu insan istemedikleri seyi düsünür ve baslarina niye tekrar tekrar geldigini merak eder çekim yasasi sizin birseyi iyi yada kötu algilamanizla veya olmasini isteyip istememenizle ilgilenmez sadece düsüncelerinize cevap verir eger birseye bakip kendinizi berbat hissediyorsaniz, evrene yolladiginiz sinyal budur bunu benliginizin tum katmanlarinda hissedersiniz, ve bu size fazlasiyla geri döner istediginiz birseye bakip evet dediginizde, bir düsünceyi harekete geçirirsiniz çekim yasasi bu düsünceye cevap verir ve uygun seyleri size getirir |
THE SECRET'İN ALTYAZILARI istemediginiz birseye baktiginizda ve ona hayir diye bagirdiginizda onu uzaklastirmaz, aksine onunla ilgili düsünceyi harekete geçirirsiniz ve bu defa çekim yasasi o düsünceyle ilgili seyleri önünüze siralar evren çekim yasasini temel aliyor hersey çekim yasasi ile ilgili çekim yasasi her zaman isliyor inanin, inanmayin, anlayin ya da anlamayin her zaman isler gecmisi, bu ani,gelecegi düsünüyor olabilirsiniz bu esnada dahi o düsünceyi harekete gecirisiniz ve evrenin en güçlü yasasi olan çekim yasasi bu düsüncenize cevap verir yaratim her an devam ediyor her anin kendi düsüncesi ya da sürekli bir kuantsal düsünce sekli vardir. sürekli yaratim sürecindedirler çekim yasasi " neyi düsünür ya da odaklanirsan onu alirsin der" ondan yakiniyor olman yakindigini sana daha cok yaklastirir bir ögrencim vardi, adi robert robert escinseldi bana e-mail le ulasiyordu hayatinin tum gerçeklerini yazardi isyerinde herkes onunla ugrasiyordu her zaman ona ne kadar kötü davrandiklarindan yakiniyordu sokakta yürürken her köseden onunla ugrasan insanlar çikardi stand-up komedyeni olmak istiyordu ama sahneye her çikisinda birileri onunla ugrasiyordu tüm hayati mutsuz ve umutsuzdu ve tum düsüncesi escinsel oldugu icin saldirildigi idi ona olmasini istemedigi seye odaklandigini soyledim bana gonderdigin maillere bak, hep istemedigin seylerden bahsediyorsun birseye bu kadar cok odaklanirsan, cok daha hizli meydana gelir sonra gercekten istegine odaklanmaya basladi sonraki 68 haftada olanlar gercekten mucizeydi isyerinde onunla ugrasanlarin hepsi ya isi birakti, ya baska bölüme alindi, yada onunla ugrasmaktan vazgecti ve isini sevmeye basladi sokakta onunla ugrasan insanlar da artik yoktu komedi gosterilerinde de kimse onunla ugrasmiyordu tüm hayati degisti çünkü olmasini istemedigi, korktugu seylere odaklanmak yerine olmasini istediklerine odaklandi çok pozitif bir yönelimimiz olabilir, ve pozitif kisi, olay ya da durumlari kendimize cekeriz veya negatif yönelimli ve kizgin olabiliriz, bu durumda da olumsuz kisi yada kosullari kendimize cekeriz bilinçli veya bilinçsiz, aklinizda tuttugunuz sizi etkileyen düsüncelerden kurtulun asil zorluk budur sirra dikkatli baktiginizda, düsüncenin gücüne, günlük hayatinizda her an etrafimizda tek yapmamiz gereken, gözlerimizi açip bakmak çevrenizde çekim yasasinin kanitlarini görürsünüz en çok hasta olan, hastaliktan en çok bahsedendir bolluktan en çok bahseden, bolluk icindedir çekim yasasi heryerde asikardir, eger ne oldugunu anlarsaniz. siz bir miknatissiniz düsünceleri, insanlari olaylari, hayatlari kendinize cekersiniz. yasadigiz herolayi bu güçlü çekim yasasiyla kendinize cekersiniz size sadece istekli düsünce veya hayal çilginligindan bahsetmiyorum size derin, temel bir anlayistan bahsediyorum kuantum fizigi gercekten tam da bu kesfi isaret etmeye basliyor akil olmadan bir evren düsünemezsiniz diyor aslinda algilanan herseyi akil sekillendirir anlamamaniz, reddetmeniz anlamina gelmez elektrigin nasil olustugunu da anlamazsiniz ilk basta kimsenin elektrigin ne oldugunu bilmesine gerek yoktur ama herkes ondan faydalanir nasil calistigini biliyormusunuz? ben bilmiyorum ama bilirim ki elektrikle bir adama yemek pisirebilirsiniz ayrica adami da pisirebilirsiniz! insanlar çekim yasasini anlamaya basladikca, çogunlukla önceden sahip olduklari olumsuz düsunceler nedeniyle korkarlar 2 seyden uzak olmalisiniz bilimsel olarak aciklanmistir ki, yapici düsünce olumsuz düsünceden 100 kat güçlüdür zaman tamponu olan bir gerçeklikte yasiyoruz ve bu gerçekten isimize yariyor düsüncelerinizin aninda gerçeklestigi bir çevrede yasamak istemezdiniz! düsüncelerinizin ortaya çikisi biraz zaman alir ve bu iyi birseydir! düsüncelerinizi farketmeli, seçmeli, ve bundan hoslanmalisiniz çünkü siz, kendi hayatinizin saheserisiniz, siz hayatinizin michealangelo'susunuz ve bunu düsüncelerinizle yapiyorsunuz geçmiste bu sirri bilen liderler sirri sakladilar ve insanlar bu sirri bilmediler ise gittiler, eve geldiler, calismaya devam ettiler güçleri olmadan kostular, çünku sirri çok az insan biliyordu yasalari olan bir evrende yasiyoruz mesela yerçekimi yasasi, eger bir binadan düserseniz iyi veya kötü olmaniz farketmez yere düsersiniz hayatinizdaki herseyi, yakindiklariniz dahil, hayatiniza siz cektiniz ilk bakista bunu duymaktan nefret ediceginizi biliyorum "trafik kazasini ben cekmedim" "bu durumu ben çekmedim" yada yakindiginiz herhangi birseyi çekmediginizi söylersiniz bu noktada söylemeliyim ki: evet hepsini siz çektiniz bu almasi en zor olan kavramdir ama bir kez kavranirsa, hayat degistirir bu büyük sirrin bir parçasidir birçogumuz bir tersligi çekeriz, ve bunu kontrol edemeyecegimizi düsünürüz duygu ve düsüncelerimiz degisir ve hersey bu terslikle bozulur bunu ilk kez duyuyorsunuz, "düsüncelerimi degistirmek zor olacak" diyorsunuz ilk basta öyle gelecek, ama sonra eglenceli olacak sizden düsüncelerinizi yönetmenizi istemiyoruz, bu sizi çilginliga iter zihninize farkli yönlerden, farkli objelerden, farkli o kadar cok düsünce gelir ki burada duygusal rehberlik sisteminiz |
THE SECRET'İN ALTYAZILARI devreye girer bu rehber, yani duygulariniz, ne düsündügünüzü anlamanizi saglar düsünceleriniz, duygularinizi olusturur duygularimiz, neyi kendimize cektigimizi anlamamiza yardim ederler bize gore 2 duygu vardir: iyi ve kötü mesela suçluluk veya öfke gibi tüm olumsuz hisler kendimizi kötü hissettirir tum bu hisler, bize o anda düsündügümüzün istedigimiz türden birsey olmadigini soyler bunlara kötü frekans ya da kötü dalga da denebilir iyi hisler; sevgi, mutluluk, umut gibi bize düsüncemizin isteyecegimiz turden seyleri getirecegini soyler yani "su anda neyi kendime cekiyorum" sorusunun cevabi hislerinizdir eger iyi hissediyorsaniz, devam edin dogru yoldasiniz duygularimiz bize yol gösterici birer geri dönüs mekanizmasidir daha iyi hissettikce, istediklerimize daha yakin, kötü hissettikce de daha uzak oluruz su anda yaptiklariniz, düsüncelerinizin ortaya cikisidir, ve bunlar gelecek yasantinizi da olustururlar ve hislerinizi gozlemleyerek karsilasacaginiz durumun sizi memnun edip etmeyecegini anlayabilirsiniz su anki hissiniz, olusmakta olanin mukemmel bir yansimasidir aslinda düsündügünüzden daha cok, hissettiginizi alirsiniz bu yüzden insanlar yataktan kötü kalkarlarsa, bir döngü baslatirlar ve bütün gün öyle gider hislerindeki basit degisimlerin günlerini veya hayatlarini etkileyecegini bilmezler eger gününüze iyi baslar, mutlu bir ruh hali icinde olursaniz herhangi birseyin ruh halinizi degistirmesine izin vermediginiz surece çekim yasasi ile, mutlu ruh halinizi surdurecek durum ve kisilerle karsilasirsiniz iyi ve kötü gunlerin hepsi, bu insanlarin çogunlukla nasil hissettiklerine baglidir simdi kendinizi saglikli, mutlu, sevgi dolu hissetmeye baslayabilirsiniz -su anda gerçek olmasa bile! evren ruhunuzla, duygularinizla haberlesecek ve hissettiginiz yonde izhar edecek temel olarak duygu ve düsüncelerinizle neye odaklanirsaniz, onu hayatiniza çeker ve yasarsiniz- isteseniz de istemeseniz de duygu ve düsünceleriniz her zaman olusanlarla denktir istisnasiz her an anlamasi zor, ama kendimizi açmaya baslayabilirsek, düsüncelerimizin hayatimiza yaptiklarini farkindaligimizdaki bu degisimle engelleyebiliriz yasam boyu, kendi evreninizi kendiniz yaratirsiniz iyi hissetmeniz gerçekten önemli cünkü bu his evrene bir sinyal olarak yayilir, ve daha fazlasini size ceker ne kadar iyi hissedersiniz, o kadar çok mutlulugu kendinize cekersiniz ve bu gittikçe artar hüzünlu oldugunuzda, bunu kolayca degistirebileceginizi biliyor musunuz? onun yerine bir müzik yerlestirin, sarki söylemeye baslayin, bu duygularinizi degistirir ya da güzel birsey düsünün, bir bebek düsünün gülen bir bebek olsun geri kalan herseyi unutun, sadece onu düsünün garanti ederim, kendinizi iyi hissedeceksiniz mesela evcil hayvanlar harikadir, size kendinizi harika hissettirirler evcil hayvaninizi sevdiginizde, bu duygu hayatiniza iyilik getirir bu çok guzel bir hediyedir hisleriniz araciligiyla düsüncelerinizi yönlendirmeye basladiginizda ve duygu, düsünceleriniz ve basiniza gelenler arasindaki uyumu fark ettiginizde kendi gercekliginizin yaraticisi oldugunuzu bilirsiniz ve uzaktan bakanlar yasadiginiz mukemmel hayata hayret ederler bu sirri ögrenip, uygulamaya basladiktan sonra hayatim rüya gibi oldu herkesin istedigi gibi bir hayatim var büyük, güzel bir evde yasiyorum harika bir esim var dünyanin degisik yerlerinde tatile cikiyorum ve bütün bunlar devam ediyor çünkü sirri nasil uygulayacagimi biliyorum hayat gercekten harikulade olabilir ve olmalidir da ve olacak sirri kullanmaya basladiginizda sirri nasil kullanacagiz? çogu insan bana, yaratim surecinde kendilerinin ve evrenin rolünü sorar simdi buna bakalim su örnek üzerinden anlatalim, sihirli lambayi duymussunuzdur sihirli lambadan cin cikar, cin hep ayni seyi soyler: dilegin benim icin emirdir hikayenin kökenine inerseniz, dilekler 3 taneyle sinirli degildir, tamamen limitsizdir simdi bu örnegi hayatiniza uygulayalim, evren her dileginizi gerceklestirecek devasa bir cin gibidir adina ne derseniz deyin hep ayni seyi soyler: dilegin benim için emirdir yaratim sureci 3 adimdan olusur 1. adim: istemek istemek için kelimelere ihtiyaciniz yok evren tamamen düsüncelerinize cevap verir gerçekten ne istiyorsunuz? oturun bir kagida isteginizi yazin yazarken simdiki zaman kullanin cok mutluyum yazin, ve hayatinizin nasil olmasini istiyorsaniz yazin bu çok eglencelidir, evren önünüze açilmis bir katalog gibidir ve siz, istediginiz kisi, durum, olaylari secersiniz evrene siparis verirsiniz bu kadar kolaydir 2. adim: cevaptir isteginize cevap verilmesidir burada evren sizin için devrededir evrendeki tum guçler isteginize cevap vermek icin devrededir "istegin benim için emirdir" ve evren isteginizin olusmasi icin ayarlamalara baslar çogumuz gerçekten ne istedigimizi söylemeyiz, çünkü nasil da olusabilecegini görmeyiz biraz arastirirsaniz göreceksiniz ki birseyi basaran herkes nasil yapacaklarini bilmeseler de, basaracaklarini biliyorlardi nasil gerceklesecegini bilmenize gerek yok bir sekilde size ulasacaktir "birseyler yanlis gidiyor, istiyorum ama istegim olmuyor" diye sorarsaniz, deriz ki; istiyorsunuz, evren cevap veriyor, her zaman ama anlamaniz gereken 3. bir adim daha var, 3. adim, kabul etme kendinizi isteginizle ayni hatta getirmeniz gerekir isteginizle ayni hattaysaniz, kendinizi harika hissedersiniz bu duygularin gücüdur ama korku, öfke, umutsuzluk hissederseniz, bunlar isteginizle ayni hatta olmadiginizin güçlu göstergeleridir hissettiklerinizin önemini fark ettiginizde, ve düsüncelerinizi, hislerinize dayanarak yönlendirdiginizde, yavas yavas görürsünüz ki düsünceniz, olusturmaya basliyacaktir bir hayali gercege dönüstürdügünüzde, daha büyük hayalleri gerçeklestirebilecek durumdasinizdir ve dostum, iste bu yaratim surecidir çekim yasasinin uygulamasinda duygularinizi düzenlemede isteginizle ilgili hareketler size yardim eder o arabayla deneme sürüsüne çikin, o ev icin alisverise gidin, evin içine girin, onu kendinize çekecek duygulari olusturmak icin ne gerekirse yapin bir bakarsiniz karsinizdadir, ya da akliniza bir fikir gelir ve harekete gecersiniz fakat kesinlikle "bunu söyle yapabilirim, ama ..." diye çeliskiye düsmeyin hareket bazen gereklidir evrenin size ulastirmak istedigiyle ayni hattaysaniz, eglenceli olur, zaman durur, bütün gün ayni seyi yapabilirsiniz evren hizi sever ertelemeyin, firsat olustugunda, |
THE SECRET'İN ALTYAZILARI harekete gecin! tek yapmaniz gereken bu istediginiz herseyi kendinize çekeceksiniz para, insanlar, ihtiyaç duydugunuz bir kitap, ne isterseniz kendinize çekeceksiniz neyi çektiginize dikkat etmelisiniz çünkü zihninizde tuttugunuz görüntüleri, kendinize çekersiniz baslangiçta hiçbir seyiniz olmayabilir hiçbir yol da olmayabilir, bir yolu bulunacaktir karanlik bir yolda giden bir arabayi düsünün, sadece birkaç metre önünü görür california'dan new york'a tüm yolu sadece bu birkaç metreyi görerek gidebilirsiniz hayat da boyle ilerler görmesek de yolun devam edecegine inanirsak, hayat bizi gerçekten gitmek istedigimiz noktaya götürecektir çünkü siz böyle olmasini istersiniz ilk adimi inançla atin, merdivenin tümünü görmeniz gerekmez, ilk adimi atin yeter merak edilen diger bir konu da olusumun ne kadar zaman alacagi, araba, iliskiler, ya da olmasi istenen seyler, ne zaman gerçeklesecek? bunun bir kurali yok, 3 dakika, 3gün, 30 gün olabilir bence bu daha çok sizin evrenle ne kadar ayni hatta oldugunuzla ilgili evren için boyutlarin bir önemi yoktur bilimsel olarak, size gore devasa birseyle size gore çok küçük birseyi kendinize çekmek arasinda bir fark yoktur evren hepsini de hiç çaba harcamadan gerçeklestirir çimenler hiç çaba harcamadan cikar, evrenin muthis bir düzeni vardir hersey zihnimizdedir "bu çok büyük, olmasi zaman alir" diyen de, "bu ufak birsey hemen olur" diyen de biziz bunlar bizim tanimladigimiz ölçütlerdir, evrene göre böyle kurallar yoktur eger hemen olmasiyla ilgili duygular üretirseniz,cevap verir bazi insanlar ufak seylerle daha rahat olurlar "ufak birseyle basla bir fincan kahve al" deriz uzun zamandir gormediginiz bir arkadasinizi düsünün onunla konusmak isterseniz, o kisi sizi arayacaktir, mektup yazacaktir çok fazla insan, mevcut kosullarinda kendini kistirilmis, sikismis hisseder su anki kosullariniz ne olursa olsun o sadece su anki gerçekliginizdir, ve su anki gerçeklik, bu sirri ögrenmenizle beraber degismeye baslayacak bazen bu sizin yüzünüzdendir, çünkü ayni seyleri tekrar tekrar düsünürsünüz ve ayni sonuclari tekrar tekrar yasarsiniz sebebi sudur ki, çogu insan düsüncelerinin büyük kismini, gözlemlerine dayanarak olusturur baktiginizi düsünürsünüz, ve çekim yasasi size daha fazlasini getirir ve bu tekrar tekrar devam eder karsiniza çikana olumlu bir yönden bakmanin bir yolunu bulmalisiniz bircok insan mevcut durumlarina bakip "ben buyum" der siz bu degilsiniz siz geçmiste böyle idiniz su anki durumunuza bakarsak, diyelim ki bankada çok paraniz yok, ya da iliskileriniz, sagliginiz istediginiz gibi degilse bu sizin geçmisteki düsünce ve hareketlerinizle ilgilidir sürekli bu döngüyü tekrarlarsaniz kendinizi su andaki kosullarinizla tanimlarsaniz gelecekde de aynilarini yasamaya kendinizi mahkum edersiniz yasadiklarimiz, düsündüklerimizin sonucudur hayatinizi duzenlemek için simdi ne yapabilirsiniz? size sunu önerebilrim, minnettar oldugunuz seylerin listesini yapmaya baslayin çünkü bu düsüncenizi ve enerjinizi degistirir bu egzersizden önce istemediklerinize, sorunlariniza odaklaniyor olabilirsiniz bu egzersizden sonra farkli bir yöne dönersiniz hoslandiginiz hersey icin minnettar olmaya baslarsiniz minnet gercekten de daha fazlasini hayatiniza getirir herkes bilir, küçük seyler için sükretmek, daha fazlasini istemektir her zaman sükretmek, kaynaklari size dogru ceker düsündügümüz ve sükrettigimiz seyleri kendimize çekeriz bu hepimizin hergün yapmasi gereken çok güçlü bir egzersiz her sabah kalkip sükretmek dis firçalarken, sükrettigim seyleri düsünmek sabah rutin islerimi yaparken bu minnet duygusunu hissetmek sahip olduklarinizla ilgili hislerinizi ne kadar çabuk degistirirseniz minnet duyduklarinizi o kadar çabuk hayatiniza çekersiniz çünkü "istedigim arabaya sahip degilim" "istedigim eve sahip degilim vs..."derseniz durun durun, bunlar istemediginiz seyler sahip oldugunuz icin sükrettiginiz seylere odaklanin mesela bu filmi izleyecek gözleriniz var! ya da sahip oldugunuz giysiler, sahip oldugunuz icin sükrederseniz, kisa sure sonra daha iyisine kavusursunuz herkesin, islerin kötü gittigini düsündügü zamanlar olur ben de böyle bir zamanimda , bir tas buldum beni bu tasi tutarken görebilirsiniz bu tasi cebime koydum bu tasa her dokundugumda sükrettigim birseyi düsünürüm her sabah kalktigimda cebime koyarim, sükrettiklerimi düsünürüm gece tekrar çikaririm bununla ilgili farkli deneyimlerim oldu, mesela güney afrikali bir arkadasim vardi, bu tasi düsürdügümü gördü, ne oldugunu sordu ona bunun bir sükran tasi oldugunu söyledim 2 yil sonra bana güney afrikadan bir e-mail atti oglu çok nadir bir hastaliktan olmek üzereymis benden 3 tane sükran tasi istedi sükran tasi, yolda buldugum siradan bir tasti, disariya tas aramaya çiktim, güzel 3 tas buldum ve yolladim 4-5 ay sonra ondan bir e-mail aldim "oglum iyi, hersey yolunda" diyordu "tanesi 10 dolardan, 100den fazla sükran tasi sattik", "ve paranin hepsiyle bagis yaptik, çok tesekkür ederiz" sükretmek çok önemli hayatinizi degistirmeye baslamak icin önerecegim bir diger sey tasavvur etmek tasavvur etme yöntemini, apollo programindan aldim ve 1980-90lar boyunca olimpik programa uyguladim "gorsel prova" adini aldi tasavvur ettiginizde, gerçeklestirirsiniz olimpik kafileleri biyolojik olarak gözlemledigimiz bir ortama aldiktan sonra |
THE SECRET'İN ALTYAZILARI onlari önce kosturduk, sonra kosmayi düsünmelerini söyledik sonuç inanilmazdi, zihinlerinde kosarken de ayni kaslar ayni zamanda kasiliyordu bu nasil olabilir? bence, birsey zihninizde oluyorsa, madden de olacaktir tasavvur ederken, zihninizde o resmi canlandirirken her zaman ve sadece sonucu düsünün örnegin, simdi ellerinize bakin gerçekten, ellerinize bakin ve gözlerinizi kapamadan once rengini, kivrimlarini, benlerini, tirnaklari, tum detaylariyla inceleyin ve elinizi, parmaklarinizi direksiyonda hissedin bu gerçek, holografik bir deneyimdir o kadar gerçektir ki, o an arabaya ihtiyac duymazsiniz çünkü zaten arabaniz vardir! çekimi harekete geçiren bu histir, yani sadece düsünceyle ilgili resim degildir insanlar olumlu dusunup, tasavvur ederlerse yeterli olacagini düsünürler ama bunu hissetmezlerse, çekim gucunu yeterince olusturamazlar burasi sirrin gerçekten harekete geçtigi andir kendinizi arabanin icinde hissedersiniz arabayi begenme veya "birgün satin alacagim" konumunda degil çünkü siz su an ile ilgili bir his içindesinizdir, gelecekle ilgili degil aksi halde isteginiz hep gelecekte kalacaktir eglenceyi ve mutlulugu hissedin ne kadar aptalca gelse de, bagirin bunu yapin! birçoklari "hadi ama, bunu yapmam sart mi?" diyecek degisimi ne kadar istediginize bagli bu duygu, evrenin gücünü göstermesine, bir geçit olacak bu gücün ne oldugunu söyleyemem, tek bildigim, varoldugu bizim isimiz nasil olacagini bilmek degil nasillar evrenin isi, evren hayalinizle aranizdaki en kisa, ahenkli, hizli yolu her zaman bilir beklediginizde, evrenin size getirdigine hayran kalacaksiniz burada mucizeler olur hergun bu tasavvur etme egzersizini yapacaksaniz, sunun altini cizeyim, sirla ilgili buradaki en önemli nokta gerçekten mümkün oldugu kadar iyi hissetmeniz gerektigi gerçekten bu yönde yasayan insanlarla, hayatin sihrini yasamayan insanlar arasindaki tek fark, bu sihri yasayan insanlar, bu yöntemleri hep kullanirlar ve sihir onlar icin bir kez degil, her zaman gerçek olur insanlar "bu isi çözdüm, hayatimi degistirmeye baslayacagim" derler ve henüz sonuçlar olusmaya baslarken, yüzeysel bir bakisla " bu yöntem ise yaramiyor" derler ve evren de der ki "istegin benim için emirdir" ve hersey basa döner çekim yasasiyla ilgili bir örnek verirsem, 1995de kendime bir hayal panosu yaptim bu panoya sahip olmak veya ulasmak istediklerimin resimlerini astim, ev, araba, vs. ve her gün, ofisimde otururken, panoya bakarak, isteklerimi tasavvur ettim sonra tasinirken tum esyalari kutulara kaldirdik ve 5 yil icinde 3 ayri yere tasindik ve en son california'daki bu eve eski evimizdeki esyalar kutularla geldi bir sabah 7:30 da, oglum ofisime girdi, kapi önündeki, 5 yildir tasinan bir kutuya oturdu, "baba bunun içinde ne var?" dedi " içinde hayal panom var, canim" dedim "hayal panosu nedir?" "ulasmak istedigim hedefleri yerlestirdigim bir pano" dedim tabi sadece 5 yasinda oldugundan beni anlamadi, ona gostermek daha kolay bir yol olacakti kutuyu açtim, panolari çikarttim, panoda 5 yil once hayal ettigim evin resmini gördüm ve sok oldum, biz o evde yasiyorduk, haberim bile yoktu ama tamamen ayni evi almistim eve bakip aglamaya basladim, dagilmistim "neden agliyorsun?" nihayet cekim yasasini tamamen anladim, nihayet kuvvetle hayal etmeyi anladim, nasil islediklerini anladim, benim hayatimda ise yaradi hayalimdeki evi almistim, haberim bile yoktu tasavvur herseydir, hayatin gelecek etkilerinin ön izlemesidir ne istediginize karar verin, elde edebileceginize inanin, hak ettiginize ve mümkün olduguna inanin ve günde birkaç kere gözlerinizi kapatip hayal edin hayalinizi elde ettiginizdeki duygularinizi hissetmeye calisin ondan sonra, su anda sahip oldugunuz için minnettar olduklariniza odaklanin ve bundan zevk alin evrene bunu yayin, inanin evren bunu nasil olusturacagini bilir paranin sirri benim babam çok olumsuz bir insandi zenginlerin diger insanlari aldatan, kandiran insanlar olduklarini düsünürdü paranin insani bozduguna dair ve benzeri dusunceleri vardi "para agaçta yetismiyor", "beni milyoner mi saniyorsun?" en sevdigi sözlerdendi tabi ben de hayatin zor olduguna inanarak büyüdüm, hayat "zor ve mücadele dolu" ydu, ancak w. clement stone ile tanistiktan sonra hayatimi degistirmeye baslayabildim insan zihni düsünebildigi herseye ulasabilir c. stone ile calisirken, bana gerçeklestigi zaman beni hayrete düsürecek seyleri hedeflememi soyledi "olustugu zaman bileceksin ki, gerceklesti cunku sen onu istedin" o zaman yilda 8000 dolar kazaniyordum "yilda 100.000 dolar kazanmak istiyorum" dedim nasil gerçeklesecegi ile ilgili bir fikrim yoktu, herhangi bir stratejim ya da fikrim yoktu, sadece olacagina inandim ve bu düsünceyi olusturdum benden hergün gözlerimi kapayip, hedeflerime ulastigimi hayal etmemi istedi kendime bir 100.000 dolar yaptim ve tavana yerlestirdim boylece sabah uyandigimda ilk dikkatimi çeken o oluyordu ve gözlerimi kapatip, 100.000 dolara sahip oldugumu hayal ediyordum 30 gün boyunca hiçbirsey olmadi müthis bir fikir veya para teklifi gelmedi sonra birgün dusta aklima 100.000 dolarlik bir fikir geldi bir kitap yazmistim, ve eger kitabim 100.000 satarsa bu parayi kazanabilirim dedim kitabim vardi ama hiç böyle düsünmemistim bence, akliniza bir fikir geldiginde, ona güvenmeli ve uygulamalisiniz nasil olup da kitabimin o kadar satacagini bilmiyordum sonra bir markette national enquirer'i gördüm ve dedim ki "kitabim orada tanitilirsa o kadar cok satilabilir" 6 hafta sonra new yorkta bir konusma yaptim, bir hanim yanima geldi "harika bir konusmaydi sizi tanitmak isterim, kartimi vereyim" dedi "nerde yaziyorsunuz?" "serbest calisirim, ama çogunlukla national enquirer'a yazarim" zihnimde bir film müzigi duymaya basladim, bu gerçekten isliyor!! kitabim satmaya basladi söylemek istedigim, hayatima tüm bunlari çeken bendim ve kisa kesmek gerekirse, 100.000 dolar degil ama 92.327 dolar kazandik ve bu harikaydi sonra esim bana dedi ki "100000 dolarda ise yariyorsa neden 1 milyon dolarda yaramasin? " "bence de, neden denemeyelim!" yayincim, ilk 'tavuk suyuna corba' kitabima üzerinde gülen yüz olan, bir milyon dolarlik bir cek yazdi! ben bu sirrin ise yarayip yaramadigini test ettim, ve ise yaradigini kendim yasadim ve sonraki her günümü bu sekilde yasadim bu filmi izleyen birçok insanin söyle dedigini duyar gibiyim " hayatima daha fazla parayi nasil cekerim?" "nasil daha çok kazanirim?" "nasil daha fazla bolluk ve servet sahibi olurum?" "nasil isimi sever, kredi kartlariyla basederim?" "nasil daha fazlasina sahip olurum?" niyet edin! bu yine, sir ile ilgili konustuklarimiza çikar yapmaniz gereken, evrenin katalogundan istediklerinizi secmek ve nakit bunlardan biriyse, ne kadar istediginizi soyleyin "önümüzdeki 30 günde, beklenmedik bir yerden 25000 dolar gelmesini istiyorum" deyin veya herneyi istiyorsaniz birçok insanin hedefi borçlarini ödemektir oysa bu düsünce sekli sizi hep borçlu tutacaktir düsündügünüz seyi kendinize çekeceksiniz, "ama ben bundan kurtulmayi düsünüyorum" derseniz, bir önemi yok, onu düsünüyorsunuz ve kendinize cekeceksiniz kendinize günüuk bir program yapin ve bolluga odaklanmaya baslayin birçoklari bana "seneye kazancimi ikiye katlamayi istiyorum" der ama hareketlerini ve bunun gerceklesmesi için gerekli olanlari yapmadiklarini gördügünüzde yada "bunu yapamam" dediklerinde bilin bakalim ne olur? "istegin benim için emirdir" yeterli para olmadigindan yakinirken, arkadasiniza bundan bahsederken bundan dolayi mutsuzken bununla ilgili düsüncenin olusumunu sürdürürsünüz ve bu izlediginiz birseyi istemekten cok farklidir daha fazla para istemek yerine, ne kadar az olduguna odaklanirsiniz bu sirri ilk anladigimda birçok fatura ödüyordum, "bunu nasil degistirebilirim?" dedim çekim yasasi neye odaklanirsan elde edersin der, bir banka belgemi aldim, mevcut bakiyemi olmasini istedigim miktarla degistirdim ve bana sadece çeklerin gönderildigini hayal ettim 1 ay içinde isler degismeye basladi artik sürekli çek aliyorum, fatura da geliyor ama daha çok çek aliyorum "para kazanmak zordur" inanciyla büyüdüm bunu "para kolay ve sik kazanilir" düsüncesiyle degistirdim baslangiçta yalan gibi gelir beyninizin bir kismi "seni yalanci, para zor kazanilir" der bir süre bu düsünceler zihninizde bir nevi tenis maci yapar servet yaratmaya gelince, tamami nasil düsündügünüzle ilgilidir |
THE SECRET'İN ALTYAZILARI birebir konusmalarla yaptigim danismanligin % 80 i düsünce sekli ve psikolojileriyle ilgilidir dinleyenler "ben bunu yapamam" der, oysa herkesin, parayla iliskisini düzenleyecek kapasitesi vardir parayla hiçbir sorunu olmayan ama iliskileri dökülen pek çok insan taniyorum bu da kötüdür paraya odaklanarak kendinize çekebilirsiniz ama bu varlikli olacaginiz anlamina gelmez tabi ki para zenginligin bir parcasidir, ama sadece bir parcasidir çok maneviyati olan ama her zaman hasta ve kirgin olan insanlar taniyorum bu da varlik degildir hayat her alaniyla birbirine baglidir birçok insan basarili olup, istedigi ise, eve sahip olmak ister ama tüm bunlara sahip olmak, asil istegimiz olan mutlulugu bize garantilemez bunlar iç huzuru bize getirmez, tersine iç huzuru ve mutlulugu saglamak kendimize bunlari çeker iliskilerin sirri benim için sir sudur: hepimiz bu evrende yaraticiyiz ve meydana getirmek istedigimiz her dilek, gerçeklesecek duygu, düsünce ve dilekleriniz çok önemli çünkü olusacak birgün bir eve gittim evsahibi ünlü bir sanat yönetmeniydi her kösede güzel, ciplak ve sirtini donmus, "sana bakmam" der gibi oturan kadin resimleri vardi "bence ask hayatinizda sorun yasiyorsunuz" dedim "aciklar misiniz?" "tam yedi yerde ayni kadin resmi var" "resim yapmayi seviyorum, hepsini kendim yaptim" "bu daha da kötü" dedim "çünkü tüm yaraticiliginizi buna koymussunuz" isi geregi etrafi aktristlerle doluydu ama romantizm yasayamiyordu "haftada 3 kadinla bulusmak istiyorum" "tamam, kendinizi 3 kadinla resmedin ve evin her kösesine koyun" 6 ay sonra, ona tekrar rastladim ve ask hayatini sordum "harika, sürekli ariyor, bulusmak istiyorlar" "çünkü siz dilediniz" "haftada 3 randevum oluyor" "sizin adiniza sevindim" "ama artik düzenli bir iliski istiyorum" "evlilik istiyorum ve de romantizm" "o zaman resmini yapin" boylece kendini guzel, romantik bir iliskide resmetti bir yil sonra evlendi ve çok mutlu çünkü farkli bir dilek ortaya koydu aslinda yillardir istiyordu ama gerçeklesmemisti çünkü dilegi kendi olusturdugu dis kosullar nedeniyle olusamamisti evi, kendisini her zaman engellemisti bu bilgiye sahipseniz, onunla oynamaya baslayin iliskilerde önemli olan kimin iliskiye girdigidir, burada sizden bahsediyorum, karsinizdakinden degil siz kendinizden hoslanmazken, nasil bir baskasinin hoslanmasini beklersiniz çekim yasasi size istediginizi getirecegine gore, su soruya cevap vermelisiniz, kendinize, digerlerinin size davranmasini istediginiz gibi mi davraniyorsunuz? kendi kendinizin çaresisiniz karsidan beklemeyin, onun yerine zamaninizi kendinize istemeye ayirin o bollugu hissedin ve istedikleriniz size aksin partnerimin bana güzelligimi göstermesini bekledigim iliskilerim oldu onun bana güzelligimi göstermesine ihtiyaç duyuyordum çünkü kendimi güzel hissetmiyordum çünkü büyürken ki idollerim charlie' nin melekleri, wonderwoman idi hepsi harika kadinlardi, ve ben hiçbirine benzemiyordum bu böyle devam etti, ta ki ben lisaya, oldugu gibi asik olana dek bundan sonra dünyanin geri kalani lisaya asik olmaya basladi sizinle ilgili harika birsey soyleyecegim, kendimle tam 44 yil calistim, kendimi opmek istiyorum çünkü siz kendinizi seveceksiniz burada kibirden degil, saglikli bir ruh halinden bahsediyorum ve kendinizi sevdikce baskalarini da seversiniz bazen "isteki insanlar çok negatif" "birlikte yasadigim adam çok asabi" "çocuklarimla basim dertte" derler kendinizi etrafinizdaki insanlarin en iyi yönlerini görmeye alistirin birlikte çok zaman geçirdiginiz insanlarin iyi yönlerinin bir listesini yapin kötü bir olay yasadigimiz, kötü bir iliskimiz olan biri olabilir zihninizde biraz çabayla onun en sevdiginiz yönlerine odaklanirsaniz, size daha çok öyle davranir bunu gerçeklestiremeseniz bile, ondan beklediginiz davranislari göstermeyecekse, çekim yasasi sizi ayni ortamda tutmayacaktir frekanslariniz tutmayacaktir mutlu olma potansiyelinizi farkediyorsaniz iyi hissetmek için kimseden degismesini istemezsiniz özgür kalirsiniz, dünyayi, esinizi, çocugunuzu kontrol etme isteginin verdigi imkansizlik hissinden kurtulursunuz kendi gercekliginizi yaratan sadece sizsiniz bunu sadece siz yapabilirsiniz, baskasi degil, sadece siz sagligin sirri vücudumuz düsüncemizin bir ürünü olduguna gore modern tipta artik anliyoruz ki düsüncelerimiz vücudumuzun görüntüsünü, isleyesini ve sagligini etkiler iyilestirme yontemlerinde plasebo etkisi diye bir kavram oldugunu biliyoruz plasebo, herhangi bir etkisi olmayan içi seker dolu kapsüllerdir hastaya bunun etkili oldugunu söylersiniz bazen plasebo o etki icin tasarlanan ilactan daha fazla etki gosterir iyilesmede en önemli faktör insan zihnidir bazen ilaçlardan daha çok ise yarar hasta olan kisinin zihninde bunu yaratan dusunceyi arastirma secenegi vardir once tibbi kullanarak tip bize zihnin neyi ortaya cikardigini anlamamizda yardimci olur iyilesmenin her yolu isimize yarar mutlulugun tek bir akimi vardir tek bir pozitif enerji akimi vardir ve tüm evren bununla doludur burasi temelleri refaha dayali bir dunya refah her yerde bulunur bu refahin ve bollugun size akmasina izin verirseniz çok çok iyi hissedersiniz ve bunu reddederseniz pekde iyi olmaz kabul yada reddediginiz tek bir bolluk ve refah akimi vardir ve duygulariniz size ne yapacaginizi soyler: bu akima direnebilir ya da izin verebilirsiniz son dönem hastalarini görmüssünüzdür binlerce hastalik ve tedavi sekli var ama hepsi tek bir seyin sonucudur; stres bir zincire ya da düzenege yeterince stres uygularsaniz kirilir psikolojimiz hastaliklari yaratir bu sekilde yeterince mutlu ve minnettar olmadigimizi kanitlar vücudumuzun belirti ve isaretleri kötü bir sey degildir bir hastaligi ortaya cikan kisinin sikça sordugu dogru düsünce yöntemleriyle bunu yenip yenemeyecegidir cevabi evet yenebilirsiniz -23 kasimda meme kanseri oldugumu ögrendim güçlü bir inançla ve tüm kalbimle zaten iyilesmekte olduguma inandim, gün boyunca iyilestigim icin sukrettim tekrar tekrar iyilestigime sükrettim iyilestigime tüm kalbimle inandim sanki hiç kanser olmamisim gibi düsündüm bu sürecte iyilesmeme yardimci olmak icin komedi filmleri izledim bol bol güldük hayatimiza hic stres sokmadik çünkü stresin, iyilesmeye çalisan biri için en kötü sey oldugunu biliyorduk tani konduktan sonra iyilesmem yaklasik 3 ay sürdü ve kemoterapi ve radyoterapi almadim kendini iyilestirmeye dair temel bir yapimiz var bir yarayi kapatabilirsiniz bir infeksiyon kaptiginizda bagisiklik sisteminiz onu yokeder bagisiklik sistemimiz kendimizi iyilestirmek icin vardir hastalik saglikli ruh hali olan bir vucutta var olamaz vucudunuz her saniye milyonlarca hücreyi yokedip yenilerini yapiyor vücüdumuzun bazi parcalari, kendilerini birkaç günde bazilari birkaç ayda bazilari birkaç yilda yeniler yani birkaç yilda bir yepyeni bir vücudumuz olur bir hastaliginiz varsa, ona odaklanip insanlara bundan bahsediyorsaniz daha fazla hasta hücre üretirsiniz kendinizi çok saglikli farzedin hastalikla ilgilenmeyi doktora birakin kalçanizdaki agri nedeniyle korku hissetmekle o agriya olumlu yaklasmak arasindaki farka dikkat edin korku ve umut arasindaki fark "iyilesmek ya da iyilesmemek" tir daha mutlu düsünceler daha mutlu bir vücut biyokimyasi olusturur ve bu da daha saglikli ve mutlu bir beden yaratir tam tersi olumsuz düsünce ve stres vücudu düskün kilar çünkü düsüncelerimiz vücudumuzu tekrar tekrar yaratir düzenler kurar kendimizi psikolojik stresden uzak tutarsak vücut programlandigini yapar: kendini iyilestirir yenilenen böbrekler gördüm iyilesen kanserler gördüm geri gelen veya düzelen görme yetisine tanik oldum iyilestirilemez bir sey olmadigini göreceksiniz kendinizi iyilestirip hayatinizi iyilestirebilirsiniz -hikayem asla unutamayacagim o gün basladi bir uçak kazasi geçirdim hastanede gözlerimi açtigimda tamamen felçtim yutma fonksiyonum bozulmustu öyle ki bir sey yiyip içemiyordum kendi kendime nefes bile alamiyordum tek yapabildigim göz kirpmakti hayatimin geri kalaninda sadece gözlerimi kullanabilecektim bana çizilen tablo böyleydi ama onlarin ne düsündügünün bir önemi yoktu benim düsündügüm tek bir sey vardi: "noele kadar yürüyecegim" zihnimde kendimi hastaneden yürüyüp çikan saglikli bir insan olarak resmettim hastanede yapabildigim tek çalisma zihnimi bu yönde çalistirmak oldu doktorlar bir daha normal soluk alip veremeyecegimi çünkü diyaframimin zedelendigini söylemislerdi ama birgün kendim soluk alip vermeye basladim ve onlar buna bir açiklama bulamadilar beni hedefimden uzak düsürecek hiçbir düsünceyi zihnimde tutmadim noelde hastaneden yürüyerek çikmak hedefimdi hastaneden kendi ayaklarimin üstünde yürüyerek çiktim onlar bunun mümkün olmadigini söylemislerdi o günü asla unutamam bu filmi su anda izleyenlere hayatimi bes alti kelime ile özetleyecek olursam insan neyi düsünürse basina gelir dünyanin sirri etrafimizda hayatini kosullu yasayan bir çok insan var etraflarindaki güzelliklere "evet" derler "bunun için mücadele etmeye enerjimizi vs. harcamaya devam edecegiz" ve etraflarinda istemedikleri seyleri görünce kendilerinin ya da baskalarinin yasamasini istemedikleri korkunç olaylari görünce "bunlardan kurtulmak için birseyler yapmamiz lazim" derler bilmezler ki istenmeyeni ittikçe ona güç verirler bu dünyada savas var; güce karsi kansere karsi erken yasta gebelige karsi terörizme karsi siddete karsi tekrar belirtelim terörizme karsi tüm bu girisimler sadece daha fazlasini doguruyor cünkü "hayir" deyip ortadan kaldiramazsiniz "hayir!!" diye bagirdiginizda çekim yasasi onu olusturur neye direnç gösterirseniz varligini sürdürür çünkü "bunu istemiyorum, bana kötü hissettiriyor" dediginizde o güçlü ruh hali ile bu durumun yaratilmasina kaynak olusturursunuz savas karsiti hareket daha çok savas yaratir uyusturucu karsiti hareket daha fazlasini yaratir çünkü istemedigimizin üzerine odaklanmis oluruz insanlar "bunlar gerçek, niye bu konuya odaklanmayayim" derler bu ayni sunun gibidir, biri yapilmasini istemedigi bir davranisa fazlaca dikkatini verirse bir zaman sonra "bunu ben de yapmaliyim" der gerçekten bu mantigi anlamiyoruz rahibe teresa savas ortaminda bulunmazdi, "baris ortami varsa beni davet edin" derdi sirri biliyordu, anlamisti dünyaya yaydigi düsünceye bakin eger savas karsitiysaniz baris için çalisin eger açliga karsiysaniz insanlarin daha çok yiyecek bulmasi için çalisin eger kötü politikacilara karsiysaniz, rakibi için çalisin siklikla seçimleri insanlarin gerçekten karsi oldugu adaylar kaznir çünkü tüm enerji üzerinde toplanmistir istemediginize degil, istediginize odaklanmalisiniz tabii ki istemediginize bakacak, tam tersini arayip ne istediginizi bulup onu olusturacaksiniz gerçek su ki istemediginizden ne kadar fazla bahsedip yakinirsaniz onunla ilgilenip "ne kadar korkunç" derseniz ondan daha fazla yaratirsiniz bazen derler ki "ama bilgilenmeliyim" tabi ki bilgilenin, ama onun bir parcasi olmaniz gerekmez sakin olmayi ve dikkatinizi istemediginiz durumdan uzak tutmayi ogrenin ve tum enerjinizi yasamak istediginiz deneyime yonlendirin disardan gelen düsüncelerden çok iç sesiniz ve içgörünüzü derinlestirmeye baslarsaniz hayatinizi siz yönetirsiniz tüm dünyayi istediginiz sekle sokmak için dogmadiniz kendi dünyanizi seçtiginiz sekilde yaratmak için dogdunuz digerlerine de kendi seçtikleri dünyayi yaratmalari için izin vermelisiniz su anda sizin akliniza gelmese de mutlaka biri soruyordur, "herkes bu sirri ögrenir ve evreni bir katalog olarak kullanirsa, herkes istedigini alirsa, geriye ne kalir??" bu sirla ilgili en güzel bilgi, herkes için hepsinden fazlasiyla oldugudur insanligin beyninde bir virüs gibi yasayan bir yalan var bu yalan;hiçbir seyin yeterince iyi olmadigi düsüncesi bu yalan insanlari korkuya, açgözlülüge sürükler ve bu duygular onlarin yasantilari olur böylece dünya bir kabus hapi almis gibi olur gerçek su ki etrafta ihtiyaçtan fazla iyilik var ihtiyaçtan fazla yaratici düsünce var ihtiyaçtan fazla güç var ihtiyaçtan fazla sevgi var ihtiyaçtan fazla nese var tüm bunlar, kendi sonsuz dogasinin farkinda olan bir akildan ortaya çikar dünyaya gelmis her büyük ögretici, hayat bolluk için iyi halde olusturulmustur, der yani mevcut kaynagimizin yetersiz kaldigini farkedince, hedefimize ulasmak için yeni bir kaynak buluruz kendimizi çaresiz hissettigimizde aslinda etrafimizdakileri görmüyoruzdur insanlar kalplerinden geçeni yapmaya baslayinca ayni seyleri yapmak istemezler bunun güzelligi buradadir hepimiz ayni kisi olmak istemeyiz ayni deneyimleri yasamak istemeyiz hepimiz ayni giysileri istemeyiz bu herkese yeter inanir, ona göre hareket ederseniz size görünecektir gerçek bu gerçekliginizin çesitliligi sizi özgür biraksin ve istediklerinizi seçin ve yasamak istediginiz birsey gördügünüzde, onu düsünün onunla ilgili duyguyu bulun ve o duyguya bürünün ondan bahsedin, onunla ilgili yazin onu kendi gerçekliginize dönüstürün ve yasamak istemediginiz deneyimleri görünce onunla ilgili konusmayin, yazmayin endiselenmeyin, tepki vermeyin görmezden gelmek için kendinizi zorlayin, dikkatinizi vermeyin istediklerinize olan dikkatinizi bölmeyin geçmisdeki liderlerin çogu sirrin en önemli parçasi olan insanlarla paylasmayi esgeçtiler simdi tarihte yeni bir sayfa açmak için en iyi zaman çünkü ilk defa bilgiye parkmaklarimizin ucundan ulasabiliyoruz sizin sirriniz etrafimiza, hatta kendimize baktigimizda gördüklerimiz buzdaginin görünen kismidir bir saniye elinizi tutun ve bakin eliniz bu sekilde görünüyor ama aslinda öyle degil elinize bir çesit mikroskopla bakarsaniz, sadece enerji dalgalari görürsünüz eliniz, yildizlar ya da okyanus, hepsi aslinda ayni seyden meydana geldi hersey enerjidir söyle anlatabilirim evren, galaksimiz samanyolu gezegenimiz |
THE SECRET'İN ALTYAZILARI insan vücudu vücudumuzdaki organ sistemleri hücreler ve molekülleri atomlari ve iste sonunda enerji! hakkinda konusulacak çok fazla seviye var evrendeki her sey enerjidir hangi sehirde yasarsaniz yasayin, vücudunuzda tüm sehri yaklasik 1 hafta aydinlatacak kadar potansiyel enerji var! cogu insan kendini bu beden olarak tanimlar siz bu beden degilsiniz mikroskop altinda bir enerji alanisiniz bir kuantum fizikcisine "dunyayi yaratan nedir?" diye sorarsaniz size "enerji" der ve enerjiyi soyle tarif eder; yaratilamaz, yokedilemez, her zaman varoldu, varolan hicbirsey yokolmaz form degistirebilir, bir formdan bagimsiz varolabilir cok güzel ayni soruyu bir din adamina sordugunuzda size "tanri" diye cevap verir ve tanriyi soyle tarif eder; her zaman varoldu, varolacak, yaratilamaz, yokedilemez, herhangi bir sekilden bagimsizdir gorüyorsunuz, tarifler ayni, sadece terimler farkli eger kendinizi biraz genis buluyorsaniz tekrar düsünün siz ruhsal bir varliksiniz hepimiz birbirimize bagliyiz sadece bunu göremiyoruz birbirinden ayri bir disarisi ve içerisi yok evrendeki hersey birbiriyle baglantili, tek bir enerji alani var siz bir enerji kaynaginin uzantisisiniz ve burda bu harika bedenlerinizle bulunuyorsunuz ama bedenleriniz sizi çogunlukla gerçekte ne oldugunuzdan uzak tutar siz enerjinin kaynagisiniz siz sonsuz varliklarsiniz siz tanrinin gücüsünüz tanriya ne diyorsaniz, siz 'o' sunuz diyebiliriz ki bizler tanrinin hayali ve suretiyiz diger bir degisle evrenin kendisi bir bilinçtir açiga çikan olasiliklarin sinirsiz hissedisiyiz ve hepsi gerçege dönüsücek butun buyuk ogretiler, yaratici gucun hayalinde ve suretinde yaratildiginizi soyler siz kendi dunyanizi yaratabilecek potansiyel yaratici guce sahipsiniz ve yaratiyorsunuz belki simdiye dek kendiniz icin mukemmel seyler yarattiniz ya da yaratmadiniz sizden gerçek isteklerinizi ve hayatinizdakilerin size layik olup olmadigini düsünmenizi istiyorum eger degillerse, simdi degistirmenin tam zamani bunu yapacak güce sahipsiniz tüm güç içerdendir ve bu yüzden kendi kontrolümüzdedir birçok insan hayatta kendini kurban olarak görür siklikla geçmisteki bir olayi gösterirler mesela çok mesgul ebeveynlerle, islevsiz bir ailede büyümek burada sunu belirtmeliyim, çogu psikolog ailelerin yaklasik %85 inin islevsiz olduguna inaniyor babam bana küfrederdi annem ondan bosandiginda alti yasindaydim ciddi bir motorsiklet kazasi geçirdim bir noktada evsizdim 15 yil houston da fakirlik içinde yasadim çocukken ögrenme güçlügü çekiyordum ögrenme yetenegimin olmadigi söylendi okuyamaz, yazamaz, iletisim kuramaz, kendi basina yasayamaz kabul edildim herkesin hikayesi birbirine benzer önemli olan simdi ne yapacaginiz, neyi seçtiginiz ona da odaklanabilirsiniz, istediginizede odaklanabilirsiniz insanlar istediklerine odaklaninca, istemedikleri uzak düser istediginiz olusur, digeri ise kaybolur düsüncelerinizi kasten ortaya çikarmaya basladiginiz, düsüncelerinizi bir amaç için kullandiginiz, kendi deneyimlerinizi yaratmaya basladiginiz noktaya gelmenizi istiyoruz çünkü düsüncenizi siz yönetirsiniz çekim yasasinin güzel tarafi, oldugunuz yerde baslayabilmenizdir düsünmeye, gerçekten düsünmeye baslayabilirsiniz kendi icinizde mutluluk ve ahenk hislerini uretmeye baslayabilirsiniz yasa buna cevap verecektir artik farkli inanclar gelistirmelisiniz, "evrendeihtiyactan fazlasi var" ya da "benim icin hersey yolunda" gibi "yaslanmiyorum, genclesiyorum" gibi cekim yasasi ile tum isteklerimizi olusturabiliriz kendinizi kulturel engellerinizden, sosyal inanislarinizdan kurtarabilirsiniz bir kez daha sizdeki gücün dünyadakinden fazla oldugunu anlarsiniz simdi söyle düsünebilirsiniz "bu çok güzel, ama yapamam" "o yapmama izin vermez" "bunu yapacak kadar param yok" "bunu yapacak kadar güçlü degilim" "yeterince zengin degilim" "degilim" "degilim" "degilim" "degilim" her bir "degilim" bir yaratimdir ister yapabileceginizi ister yapamayacaginizi düsünün, haklisiniz bir sinir var mi;kesinlikle yok bizler sinirlandirilmamis varliklariz yetenek, güç, ve kapasitede bir tavanimiz yok bu gezegendeki her bir yaratilmis varlik sinirsizdir hayatin sirri gökyüzünde tanrinin sizin hayattaki amacinizi yazdigi bir yazi tahtasi yok gökyüzünde söyle diyen bir tahta yok: neale donald walsch yakisikli adam 21. y.y. in ilk yarisinda yasadi ve gerisi bosluk tek yapmam gereken gerçekten niye burada oldugumu anlamak için o yazi tahtasini bulmak ve tanrinin benim için ne planladigini ögrenmek ama öyle bir yazi tahtasi yok yani amacinizi siz seçersiniz hedefinizi kendiniz belirlersiniz hayatiniz kendi yarattiginiz gibi olur ve kimse sizi elestiremez bunu anlamam yillarimi aldi yapmam gereken bir seyleri yapmadigimda tanrinin mutsuz olacagi düsüncesi ile büyümüstüm ana amacimin iyi hissetmek oldugunu anladigimda bana mutluluk getiren davranislarda bulunmaya basladim sevgi, mutluluk, özgürlük nese, kahkaha hissedilmesi gereken bunlar eger meditasyon yapmaktan zevk aliyorsaniz, yapin eger salamli sandviçten zevk aliyorsaniz, yiyin "kedimi severken haz duyuyorum" "doga yürüyüsü yapmaktan haz aliyorum" kendimi sürekli o ruh halinde tutmak isterim böylece istedigimi kendime çekecek etkiyi yaratirim ve istegim olusur basarinin kosulu iç mutluluktur sizi mutlu eden hersey, daha fazlasini size çekecektir su anda bunu dinliyorsunuz bunu hayatiniza siz çektiniz size iyi geliyorsa, hayatiniza geçirmeyi seçersiniz iyi gelmiyorsa, birakirsiniz ve size iyi gelecek bir sey bulun saadetinizi izleyin,sadece duvarlarin oldugu bir yerde evren size kapilar açacaktir joseph campbell "saadetinizi izleyin" demis, bizce bu bir insanin agzindan çikan en iyi kelimeler eger biri mutlulugunu izleyebiliyorsa, siz de her konuda bolluk ve refahin izini takip edebilirsiniz hayatin tadini çikarin çünkü hayat muhtesem bir yolculuk farkli bir gerçeklikte farkli bir hayat yasayacaksiniz insanlar size bakip "benden farkli ne yapiyorsun" diyecek farkli olan tek sey siz sirra göre hareket ediyorsunuz böylece insanlarin sizin için imkansiz dediklerini gerçeklestirir veya sahip olursunuz yeni bir çag basliyor bu, siniri uzay degil, akil olan bir cag sinirsiz olasiliklarin, sinirsiz potansiyelin oldugu bir gelecek görüyorum insanlar zihinlerindeki potansiyelin en fazla %5 ini kullanabilirler uygun egitimin sonucunda zihnin potansiyelinin %100 ü kullanilabilir insanlarin tüm zihinsel ve duygusal potansiyellerini kullandiklari bir dünya düsünün heryere gidebilir, her seyi yapabilir, her seye ulasabiliriz kendinizi istediginiz ile farzedin her din bize bunu söyler her önemli felsefe kitabi, her büyük lider bize ayni seyi söyler gecmisdeki bilge insanlari arastirin birçoklari size bu programda tanitildi hepsi sirri anlamisti simdi siz de anliyorsunuz daha fazla kullandikça daha fazla anlayacaksiniz bu sözleri hayatinizin ilk gününde duysaydiniz herseyin daha kolay olacagini hissediyor olabilirsiniz ve eger hayatinizin ilk gününde konussaydik "dünyaya hosgeldin" derdik "yapip, ulasip, olamayacagin hiçbir sey yok" "sen muhtesem bir yaraticisin" "güçlü ve kesin burada olma arzunun sonucunda buradasin" "pesinden git" istegini düsünerek, ne istedigine karar vermene yardim edecek hayat deneyimini kendine çek ve bir kez karar verince bütün düsünceni ona ver zamaninin çogu bilgi toplamakla geçecek bilgi, istediginin ne olduguna karar vermeni saglayacak ama asil isin ne istedigine karar verip, ona odaklanmak ve ona odaklanarak onu kendine dogru çekmek yaratimin süreci budur harika oldugunuza inaniyorum, muhtesem bir tarafiniz var hayatta basiniza ne gelirse gelsin ne kadar genç ya da yasli oldugunuzu düsünüyor olursaniz olun içinizde dünyadan daha güçlü bir kuvvet oldugunu düsünmeye basladiginiz an ortaya çikmaya baslayacak hayatinizi degistirecek sizi doyuracak, giydirecek, koruyacak, yol gösterecek eger izin verirseniz varliginizi besleyecek kesin olarak bildigim bu "anne, bunun yardimi olur" "iyi hisset" |
THE SECRET'İN ALTYAZILARI Alt yazılar için teşekkürler Müge .. Gerçekten herkesin okuması ve gereken dersleri çıkarması gerekir. |
THE SECRET'İN ALTYAZILARI teşekkülerr müge smiliyface |
THE SECRET'İN ALTYAZILARI RİCA EDERİM hismiley |
Ynt: THE SECRET'İN ÖZETİ ÇEKİM (SIR) YASASI Evrenin yasaları vardır ve herkese eşit davranır. Biri bir binanın en üst katından düştüğünde, evren onun iyi yada kötü biri olmasına bakmaz, Yerçekimi Yasa’sına tabi olarak yere çakılır. Çekim Yasası da herkes için aynı ölçüde geçerlidir. • “Düşünceler Somutlaşır!..” (okuduğunuza, seyrettiğinize, dinlediğinize, söylediğinize .. dikkat edin.. Bunların hepsi sizin düşüncelerinizdir ve gerçek olabilirler!) Unutmayın ki, bütün icatlar tek bir düşünceyle başlamıştır. Yaşamınız, sahip olduğunuz baskın düşüncelerin aynasıdır. En çok neleri düşünüyorsunuz? Çekim Yasası; sizin iyi ya da kötü bir insan olmanızla, düşüncenizin iyi yada kötü olmasıyla, seçtiğiniz cümlenin iyi yada kötü olmasıyla ilgilenmez, onu olumlu olarak algılar ve gerçekleştirmek istediğinizi varsayarak gerçekleştirir. “Parasız kalmak istemiyorum” cümlenizi “parasız kalmak istiyorum”, şişmanlamak istemiyorum” cümlenizi “şişman olmak istiyorum” şeklinde algılar ve onu gerçekleştirir. Düşünceler manyetiktir ve birer frekansları vardır. Ve aynı frekanstaki düşünceleri, manyetik güçlerin etkisiyle size doğru çeker-kaynağına. Zihninizde bir şeyi net olarak belirlediğiniz zaman, onları kendinize çeken bir mıknatısa dönüşürsünüz ve istekleriniz de size doğru manyetize olur. Hayatınızdaki bir şeyi değiştirmek için, düşünce frekansınızı, yayınınızı değiştirin. Düşüncelerinizle sadece ve sadece kendinize zarar verebilir yada sadece kendinizi mutlu edebilirsiniz! Sevgiyi düşündüğünüzde, en yüksek frekanstasınızdır. • Hislerimiz; ne düşündüğümüzden haberdar olmamız için bize verilmiş en müthiş armağandır. İyi düşünürken kötü hissetmeniz imkansızdır. Duygularınıza dikkat edin ve olumsuz hislere sahipseniz hemen farkedip olumlu düşünce ile değiştirin! Olumlu duygular yaşadıkça (sevinç, minnettarlık ve sevgi...) daha fazla olumlu duygu ve olguyu yaşamınıza çekeceksiniz. Hislerimiz; gelişme gösterip göstermediğimiz ya da doğru yolda mı yoksa yanlış yolda mı olduğumuz konusunda bize geri bildirim sağlayan bir mekanizmadır. Bir düşünceyi “sürekli” aklımızdan geçirdiğimizde; bu mesaj derhal evrene yollanır. Böylece sözkonusu düşünce gider, manyetik olarak benzer frekansa bağlanır ve birkaç saniye içinde o frekansa dair bilgileri hislerimiz aracılığıyla bize geri gönderir. Diğer bir deyişle hislerimiz, hangi frekansta olduğumuzu anlamamız için Evrenin bize gönderdiği bilgilerden oluşan bir iletişim biçimidir. Hislerimiz bize ait bir frekansla geribildirim mekanizmasıdır. İyi şeyler hissettiğimizde Evren’den bize geri gelen haber “iyi şeyler düşünüyorsun” olur. Kötü şeyler hissettiğimizde Evren bize “kötü şeyler düşünüyorsun”, “Dikkat! şu an düşündüğün şeyi değiştir. Olumsuz frekans kayıtta. Frekansı değiştir. Dikkat! Geri sayım başlamıştır” der. Bir daha kötü şeyler hissettiğinizde Evren’in sinyaline kulak verin. O an, size gelen iyilikleri “olumsuz frekansta olduğunuz için engellediğiniz an’dır.” Derhal olumlu düşüncelere yoğunlaşın, kendinizi iyi hissetmeye başladığınız anda yeni bir frekansa geçtiğinizi; Evren’in de bunu onaylayarak size olumlu hisler gönderdiğini anlayacaksınız. Kendini mutsuz, öfkeli ya da üzgün hissediyorsan, bunu kolayca değiştirebilirsin: Şarkı söyleyerek, sevdiğin birini ya da bir bebeği düşünerek, güzel anıları hatırlayarak, evcil bir hayvana severek, çiçek koklayarak, ağaçlara dokunarak.. birini seç ve öylece kal.. Güne güzel başlar ve mutluluk duygusu içinde kalırsanız, herhangi bir şeyin ruh halinizi değiştirmesine izin vermediğiniz sürece, çekim yasası gereğince, yaşadığınız mutluluk duygusunu sürekli kılacak bir çok durumu ve insanı kendinize çekersiniz. Düşündükleriniz çok bağlayıcı olmayabilir ama hissettiklerinizi aynen alırsınız. Duygularınızda yapacağınız basit bir değişiklik, günlerinizi ve hayatınızı tümden değiştirebilir. “Şu an kendime çektiğim şey nedir?” “...” Peki kendinizi nasıl hissediyorsunuz? “İyi hissediyorum.” O zaman devam edin. Kendinizi iyi hissediyorsanız, mutlaka iyi şeyler düşünüyorsunuzdur. Böyle durumlarda ilerleme kaydeder, daha çok iyiliği size geri getirerek kendinizi iyi hissetmenizi sağlayacak güçlü bir frekans yayarsınız. Kendinizi iyi hissediyorsanız, arzularınız doğrultusunda bir gelecek yaratıyorsunuz demektir. Mutlu olduğunuz, kendinizi iyi hissettiğiniz zamanları değerlendirin. Mutlu olduğunuzda, daha çok iyi şeyi, güçlü bir biçimde kendinize çekeceğinizi unutmayın. Duygu ve düşüncelerinize gerçek anlamda hakim olmaya başladığınızda, kendi gerçeğinizi nasıl yarattığınızı da göreceksiniz! Bağımsızlığınızın ve gücünüzün kaynağı buradadır. • Siz, kendi yaşamınızın Michelangelo’susunuz ve siz kendi yaşamınızın şaheserisiniz. • Dünyanın Sırrı: Hayatınız sizin tarafınızdan keşfedilmeyi bekliyor.. Evren sizin dostunuzdur.. “Hayat çok kolay. Hayat çok güzel.. İyi olan ne varsa bana geliyor” diye haykırmaya başlayın. İçinizin derinliklerinde sizin tarafınızdan keşfedilmeyi bekleyen bir gerçek var: Yaşamın size sunduğu tüm iyi şeyleri hakettiğiniz “gerçeği. Bütün iyi şeyler doğuştan hakkınızdır! Anahtar ise sizin duygu ve düşünceleriniz. Bu anahtar hep sizdeydi! Siz kendi kendinizin yaratıcısısınız; çekim yasası ise, yaşamak istediğiniz her şeyi yaratmak için sahip olduğunuz olağanüstü donanımınız. Hayatın büyüsüne ve Kendi ihtişamınıza hoş geldiniz! Size düşen istemek, istediğinizi almakta olduğunuza inanmak ve kendinizi mutlu hissetmek. Arzularınıza ulaşmak için onlara yer açın, bu sinyalinizi Evren muhakkak alır. Dileğinizle davranışlarınızın uyumlu olmasına dikkat ederek “dileğiniz gerçekten olmuş gibi yaşayın”. İstediğiniz şey ne olursa olsun, şu an görünmeyen alanda mevcuttur. Eğer o şeye sahip değilsek, tek sebebi onun bize gelmesini, düşüncelerimizle, inançlarımızla (haketmediğimiz inancı, imkansız olduğu inancı, karakterimiz bozulur inancı vs) bizim durdurmuş olmamızdandır. Siz, ŞİMDİ isteğinize, bolluk berekete, mutluluğa odaklanın, inanın.. o size muhakkak gelecektir. Düşüncelerinizi ve frekansınızı mutluluğa ayarlayın. İçinizdeki mutluluk ve neşe duygusunu dışarı yansıtarak, bu sinyalleri tüm gücünüzle Evren’e iletin, dünya üzerindeki gerçek cenneti yaşayacağınızı göreceksiniz. “Neye karşı koyarsan, o ısrarla olmaya devam eder.” Herhangi bir şeye direnmek, yayınlanmış görüntüleri değiştirmeye çalışmaya benzer. Boş yere uğraşmış olursunuz, asıl yapmanız gereken; duygu ve düşüncelerinizle yeni sinyaller göndererek yeni görüntüler oluşturmak için kolları sıvamaktır. Savaş karşıtıysanız; bundan vazgeçerek barış yanlısı olun. Açlığa karşıysanız; insanların tüketebileceklerinden fazla yiyecek bulmalarından yana olun. Bir politikacıya karşı olduğunuzda ise, onun rakibini destekleyin. Seçimler genellikle, insanların karşı çıktığı politikacının lehine sonuçlanır; çünkü o odak noktası olmuş ve bütün enerjiyi çekmiştir. Dünyadaki herşey tek bir düşünceyle başladı. Büyük şeyler daha da büyür, çünkü bir kez ortaya çıktıktan sonra daha çok insan tarafından düşünülürler. Sonra bu düşünce ve duygular, sözkonusu sonucu hayatımızda tutarak daha da büyümesini sağlarlar. Zihinlerimizi o düşüncelerden uzaklaştırır, sevgiye odaklarsak, o sonuç oluşmaz, buharlaşıp gider. Hayatınıza birşeyleri çekmek istediğinizde; davranışlarınızın arzularınızla çelişmediğinden emin olun. Mevcut koşulları nedeniyle kendisini sıkıştırılmış, hapsedilmiş hisseden bir çok insan vardır. Şu anki koşullarınız ne olursa olsun, onlar yalnızca ŞİMDİKİ gerçekliğiniz ve bu gerçekleriniz SIR’rı kullanmaya başlamanız sebebiyle değişmeye başlayacak. Arzu etmek sizi arzuladığınız nesneyle birleştirir, ummak ise onu hayatınıza doğru çeker. İsteklerinizi gerçekleştirmek Evren’in hiç zamanını almaz. Evren 1milyon doları da 1 doları da aynı kolaylıkla hayata geçirir. Bir fincan kahve ya da tanıdığınız birini görmek gibi küçük şeylerle başlamak, çekim yasasının işlediğini görmenin en kolay yollarından biridir. Kendinize çekme konusunda sahip olduğunuz güze dair deneyim edindikten sonra, daha büyük şeyler yaratma konusuna geçersiniz. En çok düşündüğünü (odaklandığını) tekrarladığın taktirde (ısrar) aynı frekansta olarak (benzer benzeri çeker) zihninde boşluk yaratırsan (huzur) mutlaka gerçekleştirirsin. • Zihinde huzur yaratmak için: Günlük 3-10 dakikalık meditasyonla başla. Örneğin başlangıçta “düşüncelerimin efendisiyim” cümlesiyle niyet çalışması yaparsan, düşüncelerin üzerinde farkındalık kazanırsın. Zihninde huzur yaratırsan, ona hakim olabilirsin. • Uyumadan önce pozitif ve olmasını istediğiniz şeyleri düşünün.. Çekim Yasası kuvvetleri, biz uykudayken, en son düşündüklerimiz üzerinde çalışır. Uykuya dalmadan önce o gün yaşadıklarınızı düşünün. İstediğiniz gibi gitmeyen bir olay ya da an olduysa, bunu da zihninizin içinde sizi mutlu edecek biçimde gelişmiş gibi yeniden düşünün. Bu olayları beyninizde tam istediğiniz gibi yeniden yarattığınızda, o günün frekansını temizleyerek ertesi gün için yeni bir frekans yaymaya başlarsınız. Böylece, geleceğiniz için kendi isteğiniz doğrultusunda yeni görüntüler oluşturmuş olursunuz. • Paranın Sırrı: Para kazanmak için para verin. Çünkü bir şeyi verdiğiniz zaman; “bende daha çok var” demiş olursunuz. İnsan bir şeyi tüm kalbiyle verdiğinde, yapabileceği en keyifli işiyapmış olur ve çekim yasası bu sinyali yakalayarak daha bile fazlasını hayata geçirir. Beğendiğiniz birşey gördüğünüzde “buna gücüm yeter” deyin ve içinizde yeterlilik, iyi duygular oluşturun. • İlişkilerin Sırrı: Bir ilişkiyi kendinize çekmek istediğinizde; düşünceleriniz, sözleriniz, davranışlarınız ve yaşadığınız mekanın bu arzunuzla çelişmediğinden emin olun.. Mükemmel eşini hayatına çekmek isteyen bir kadının öyküsüyle örneklersek: O bunun için gereken her şeyi doğru biçimiyle uygulamıştı: Bulmak istediği eşin niteliklerini kafasında netleştirmiş, bunlara dair ayrıntılı bir liste hazırlamış ve onunla birlikte yaşamak istediği hayatı zihninde canlandırmıştı. Tüm bunları yapmış olmasına rağmen, beklediği eşle ilgili herhangi bir hareket yoktu. Bir gün eve geldiğinde arabasını garajın ortasına park ederken, mükemmel eşine park yeri bırakmadığını fark etmişti. Böylece garajda onun arabasına yer bırakacak şekilde park etti. Tıkış tıkış dolu gardrobunda onun eşyalarına yer bırakmamıştı, giysilerinin bir kısmını oradan alarak ona yer açtı, yatağın ortasında yatmaktan vazgeçip kendi tarafında yatmaya başladı. Bu hikayesini Sır’rın öğretmenlerinden Mike Dooley’e anlattığı sırada, mükemmel eşi yanında oturuyordu ve mutlu bir evlilik yaptılar. Herkes kendi mutluluğundan sorumludur. Kendinizden siz sorumlusunuz. Önce kendinizi doyurmadığınız sürece, başkasına verecek bir şeyiniz olmaz. Kendinize, başkalarının size davranmasını istediğiniz gibi davranın. Kendinizi sevip sayın. Kendi kendinizi mutlu etmeye zaman ayırın. Davranışlarınız etkili düşüncelerinizdir; bu yüzden kendinize sevgi ve saygıyla yaklaşın ki, değerli ve iyi şeyleri hakeden biri olduğunuz sinyali Evren’e yayılsın.. ve siz bu frekansa geçin. Böylece Çekim Yasası tüm Evren’i harekete geçirecek, hayatınız sizi sevip sayan insanlarla dolup taşacak. Kendinizi kötü hissettiğinizde, sevginin size ulaşmasını engellemekle kalmıyor, size kendinizi kötü hissettirecek insanları ve durumları da daha fazla kendinize çekiyorsunuz. Kendinizde beğendiğiniz özellikerinize odaklandığınızda, çekim yasası sizinle ilgili bu güzellikleri artırarak size döndürecektir. Sevgiyi elde etmek için... içinizi onunla öyle bir doldurun ki; sevgiyi çeken bir mıknatıs olun.. Kendinizden hoşnut olduğunuzda, Evren’de sizin için var olan tüm sevgi ve iyilik hayatınıza akmaya başlar. Çünkü; iyiliğinize olan her şey; sağlık, zenginlik, aşk dahil, her bir konu mutluluk, mutlu olma frekansındadır. Sevdiğiniz zaman Evren’le tam ve katışıksız bir uyum içinde oluyorsunuz. Yalnızca sevdiğiniz şeylere odaklanın, sevgiyi hissedin; o sevginin ve mutluluğun size gerei geleceğini göreceksiniz. Hem de katlanmış olarak! Çünkü Çekim Yasası böyle çalışır. Bir ilişkiyi yürütebilmek için; o ilişkinin diğer öznesine dair yakınmalarınıza değil, onun takdir ettiğiniz yönlerine odaklanın. Bu güçlendirici unsurlara odaklandığınızda, onlar çoğalarak size geri gelecekler. • Sağlığın Sırrı: Fiziksel yapımız hastalığı; bize durumumuz hakkında bilgi vermek, bakış açımızın dengesinin bozulduğunu, sevgi ve şükran duygularımızı kaybetmeye başladığımızı bildirmek için yaratır. Sevmek ve şükretmek, denizleri ikiye ayırabilir, dağları yerinden oynatabilir, mucizeler yaratabilir. Sevgi ve şükran, tüm hastalıkları ortadan kaldırabilir. Ve gülmek, gerçekten en iyi ilaçtır. Hepimiz içimizde kurulu temel bir programla dünyaya geliyoruz. Buna “kendi kendini iyileştirme” deniyor. Yaralandığımızda yaralar kendiliğinden kapanıyor, bakteriyel enfeksiyon geçirdiğimizde bağışıklık sistemimiz kendi kendine iyileştiriyor. Bağışıklık sistemi kendi kendisini iyileştirmek için tasarlanmıştır. Duygusal açıdan sağlıklı bir vücutta hiç bir hastalık barınamaz. Vücudunuz her saniye milyonlarca hücreyi yeniler ve aynı zamanda milyonlarca yeni hücre yaratır. İnsanın karşılaştığı tüm kötülüklerin, hastalığın, fakirliğin ve mutsuzluğun nedeni, kusurlu düşüncelerdir. Olumsuz düşüncelerin ve stresin, insan bedenine ve beyin fonksiyonlarına ciddi zararlar verdiği ispatlanmıştır. Bunun nedeni; duygu ve düşüncelerimizin sürekli bir araya gelip, yeniden organize olup bedenimizi baştan yaratmalarıdır. Yaşlanmaya dair tüm inanışlar bizim zihnimizden kaynaklanır, bu yüzden bu düşünceleri bilincinizden atarak, ebedi gençlik ve sağlık fikri üzerinde yoğunlaşın. Toplumun hastalık ve yaşlılık konusunda verdiği mesajları dinlemeyin. Vücudunuzun sadece bir kaç aylık olduğunu, tıpkı bir çocuğunki gibi esnek ve mükemmel olduğunu düşünün. Mükemmel sağlığa, mükemmel bir vücuda, mükemmel bir kiloya ve sonsuz gençliğe ulaşacak şekilde düşünebilirsiniz. Sürekli mükemmelliği düşünerek bunu gerçekleştirebilirsiniz. Etrafınızda ne olursa olsun, parmağınızla “mutlu hissetme düğmesi”ne basın ve basılı kalsın. “Mükemmel sağlığa ve mutluluğa odaklanmak”, dışarıda ne olanlara, başımıza gelebileceklere rağmen hepimizin kendi içinde yapabileceğimiz bir şeydir. Hastalıklardan bahseden birini dinlediğinizde, buna odaklandığınız için siz de hastalığı davet edersiniz. Ayrıca onun hastalığının ilerlemesi yönünde enerji vermiş olursunuz. Bu durumdaki birine yardımcı olmak istiyorsanız; sohbet konusunu elinizden geldiğince güzel şeylere yönlendirin ya da kendi yolunuza gidin. Oradan uzaklaşırken ise; o insanın sağlıklı olduğunu imgeleyerek ve hissederek ona güç ve enerji verin, gerisini akışa bırakın. Unutmayın, Evren’de zaman ve boyut yoktur. Bu yüzden bir hastalığı iyileştirmek de, bir sivilceyi iyileştirmek kadar kolaydır. Herhangi bir sıkıntıyı kendinize çektiğinizde, onu bir sivilce boyutuna indirin, tüm olumsuz düşünceleri kafanızdan atın ve sağlığın mükemmelliğine odaklanın. Michael Bernard Beckwith “Kendi kendine iyileşen böbrekler, yok olan kanserler gördüm. Görme yeteneğinin arttığına ve geri kazanıldığına da şahit oldum..” “Hikayem 10 mart 1981’de başlıyor. O gün gerçekten hayatım değişti. Asla unutmayacağım bir gündü. Uçak kazası geçirmiş ve tamamen felç olmuş bir vaziyette hastaneye yatırılmıştım. Omuriliğim ezilmiş, birinci ve ikinci boyun omurlarım kırılmıştı. Yutma refleksim yokolduğundan bir şey yiyip içemiyor, diyaframım zedelendiğinden nefes alıp veremiyordum. Yapabildiğim tek şey gözlerimi kırpmaktı. Doktorlar ömrümün geri kalanını bitkisel hayatta geçireceğimi söylediler tabii. Bundan sonra yapabileceğim tek şey gözlerimi kırpmak olacaktı. Bana baktıklarında gördükleri tablo bu olmasına rağmen, onların ne düşündüğünün bir önemi yoktu. Asıl önemli olan, benim ne düşündüğümdü. Kendimi yeniden normal bir insan gibi o hastaneden çıkıp giderken hayal ettim. Hastanede yatarken yapabileceğim tek şey zihnimi çalıştırmaktı ve şuurunuz yerinde olduktan sonra, gerisini tekrar eski haline getirebilirsiniz. Solunum cihazına bağlı yaşıyordum.Doktorlar diyaframım parçalandığı ğiçin bir daha asla kendi kendime nefes alamayacağımı söylemişlerdi ama içimdeki küçük bir ses bana “derin nefes al, derin nefes al” diyordu. Sonunda solunum cihazından çıkarıldım. Doktorlar bu duruma bir açıklama getiremediler. Bense, beni amacımdan ya da zihnimde canlandırdığım görüntüden uzaklaştıracak herhangi bir şeyin aklıma girip dikkatimi dağıtmasına izin veremezdim. Noel’de hastaneden yürüyerek çıkmayı kendime hedef koymuştum ve bunu başardım. Kendi iki ayağım üzerinde yürüyerek hastaneden çıktım. Bunun olamayacağını söylemişlerdi. O günü asla unutmayacağım. Şu an dışarıda bulunan ve acı çeken insanları düşünerek hayat hikayemi özetlemem ve onlara hayatta neler yapabileceklerini kısaca anlatmam gerekseydi; her şeyi dört sözcükte toplayarak özetlerdim “insan düşündüğü şey olur.” Morris Goodman – Yazar ve Uluslararası Konuşmacı |
THE SECRET'İN ÖZETİ • Evren bolluk içindedir. İyi şeyler asla bitip tükenmez. Hakikat, iyiliğin insanların ihtiyaç duyduğundan fazla olduğudur. Gerekenden daha fazla yaratıcı güç, gerekenden daha fazla güç, gerekenden daha fazla sevgi, gerekenden daha fazla mutluluk var. Bütün bunlar, sınırsız doğasını fark eden bir beyin sayesinde ortaya çıkmaya başladı. Kaynakların yetersiz olduğunu düşünmek, dış görüntüye bakıp, her şeyin dışardan geldiğini düşünmektir. Böyle yaptığınızda göreceğiniz en kesin şey, yetersizlik ve sınırlama olacaktır. Artık varolan hiç bir şeyin dışarıdan gelmediğini, her şeyin önce içeriden düşünmek ve hissetmekle oluşturulduğunu biliyor musunuz? Düşünme yeteneğiniz sınırsız olduğuna göre, düşünerek yaşama taşıyacaklarınız da sınırsızdır ve bu herkes için geçerlidir.. Bunu gerçekten kavradığınızda, kendi sınırsız doğasının farkında olan bir beyinle düşünüyor olacaksınız. Evren çekim yasası aracılığıyla herkese her şeyi sunar, ayrıcalık yapmaz. Neyi yaşamak istediğinizi seçme yeteneğiniz var. Kendiniz için bir seçim yapın, çünkü SİZ bunu yapabilecek tek kişisiniz! Başka hayatlar için bir şey oluşturmanız mümkün değil; çünkü onun yerine düşünemezsiniz. Düşüncelerinizi başkaları için birşeyler oluşturmaya zorladığınızda, elde edeceğiniz sonuç, benzer olayları “Kendinize” çağırmak olacaktır. Bu yüzden, bırakın onlar da kendileri için kendi istedikleri hayatları yaratsınlar. • Sizin Sırrınız: Her şey enerjidir. Evreni galaksimiz ve gezegenimiz, insanlar, sonra bu bedenlerin iç yapılarındaki organ sistemleri hücreler, molekküller ve atomlar var. Sonra da enerji. Demek ki Evren’deki her şey aslında enerji. Evrende’deki en kuvvetli yayın merkezi sayılmanızın nedeni: Her enerji belli bir frekansla titreşir. Siz de bir enerji olduğunuza göre, belli bir frekansta titreşim yayıyorsunuz; bu frekansı belirleyen ise, herhangi bir zaman diliminde düşündükleriniz ve hissettikleriniz. Ulaşmak istedikleriniz de birer enerji olduğuna göre, onların da yaydıkları titreşimler var. Ulaşmak istediğiniz şeyi düşünüp o frekansı gönderdiğinizde, istediğiniz o şeye ait enerjinin o frekansta titreşmesini sağlayarak, onu Size getiriyorsunuz. Evrenin en etkili yayın merkezi sayılmanızın nedeni, size enerjinizi düşünceleriniz aracılığıyla odaklama ve odaklandığınız şeye ait tireşimleri değiştirme gücü verilmiş olmasıdır; çünkü bu titreşimler o enerjiyi manyetik olarak size çekecektir. İnsanlar kendi manyetik enerjlerini kendileri yönetirler; çünkü frekansı yaratan unsurlar duygu ve düşüncelerdir, hiç kimse sizin yerinize düşünüp hissedemez. • Siz ruhsal bir varlıksınız. Siz enerjisiniz ve enerji yok edilemez. Enerji sadece şekil değiştirir. Dolayısıyla size ait katıksız öz, daima varolacak. Siz sonsuz enerjisiniz. Bizler genellikle dikkatimizi beden dediğimiz, fiziksel varlığımıza veririz. Aslında beden sadece ruhumuzu tutar. Aslında kimliğimizin %99’u görünmez ve ona dokunulmaz. Siz, kendini siz olarak ifade eden Ebedi Hayat, kozmik bir varlıksınız. Siz; güç, bilgelik, mükemmelik, görkemsiniz. Bütün gelenekler size, yaratıcı kaynağın imgesinden ve suretinden yaratıldığınızı söyler. Bu da, kendi dünyanızı oluşturma konusunda müthiş bir potansiyele sahip olduğunuz anlamına gelir; ve öylesiniz. Şimdiye kadar kendiniz için mükemel ve değerli şeyler oluşturmuş olabilirsiniz, belki de bunu başaramamışsınızdır. Burada dikkate almanızı istediğim şey şu: “Yaşamınızda elde ettiğiniz sonuçlar, gerçekten almak istedikleriniz miydi? Size layıklar mıydı? Size layık olmadıklarını düşünüyorsanız, şimdi bunu yapacak güce sahip olduğunuza göre, bunu değiştirmenin tam zamanı değil mi? • Evren düşünceden doğmuştur. Bizler sadece kendi kaderimizi oluşturmakla kalmıyor, etrafımızınkini de oluşturuyoruz. Ulaşabileceğiniz fikirler size sonsuz olarak sunulmaktadır. Bilgiye dair her şey, keşifler, buluşlar hepsi birer olanak olarak Evrensel Akıl’da, insanoğlu tarafından ortaya çıkarılmayı beklemektedir. Her şeyi bilincinizde tutmaktasınız. Hepimiz birbirimize bağlıyız ve hepimiz BİR’iz. Başkalarına dair olumlu ya da olumsuz düşüncelerin bize geri dönmesinin sebebi de budur. Geçmişte yaşadığınız sıkıntıları, kültürel kodları ve sosyal yargılamaları unutun. Hakettiğiniz yaşamı oluşturabilecek tek kişi sizsiniz. Arzularınızı gerçekleştirmenin en kısa yolu, dileklerinizi mutlak gerçekler olarak görmektir. Gücünüz düşüncelerinizdedir, bu farkındalığı kaybetmeyin. Diğer bir deyişle; “hatırlamayı hatırlayın.” • Siz Geçmişiniz değilsiniz. Hayatın akışı içinde birçok insan kendisini kurban konumunda görür ve bunun için de genellikle geçmişi suçlar; örneğin, küfürbaz bir ebeveynle yada sorunlu bir ailede büyüdüklerini söylerler. Psikologlkarın bir çoğu ise, ailelerin yüzde seksenbeşinin sorunlu olduğunu söylüyor, bu durumda o kadar da yalnız değilsiniz. Asıl soru, şu an ne yapmakta olduğunuz. Şu an neyi seçiyorsunuz? Çünkü odaklandığınız şey ya budur, ya da ulaşmak istediklerinizdir. İnsanlar olmasını istedikleri şeylere odaklandıklarında, istemedikleri şeyler onlardan uzaklaşır. Arzuları daha geniş yer kaplamaya başlarken, diğer taraf kaybolur. Geçmişinizdeki herhangi birini başınıza gelenlerden dolayı suçluyor veya ona kin besliyorsanız, bu davranışınızla yalnızca “kendinize” zarar veriyorsunuz. Hakettiğiniz yaşamı size sağlayabilecek tek insan sizsiniz. Bilinçli bir şekilde isteklerinize odaklanarak güzel duyulara dair ışınlar yaymaya başladığınızda, çekim yasası size cevap verecektir. Yapmanız gereken tek şey, başlayarak sihri açığa çıkarmak. Artık “Evren’de yeterli olandan daha fazlası var”, “yaşlanmıyor, gençleşiyorum” gibi farklı inanışlara sahip olmaya başladınız. Çekim yasasını kullanarak bunları istediğiniz gibi türetebilirsiniz. Artık kendinizi kalıtsal kalıplardan, kültürel kodlamalardan, sosyal yargılardan kurtarabilir; içinizdeki gücün dünyanın içindeki güçten daha büyük olduğunu kesin bir biçimde kanıtlayabilirsiniz. “İyi, bu çok güzel ama ben bunu yapamam ki”, ya da “bunu yapmam izin vermezler ki,” ya da bunu yapmama yetecek kadar param yok ki” ya da “o kadar güçlü değilim” yada “o kadar zengin değilim” yada “o değilim, bu değilim, şu değilim, değilim, değilim...” Değilim’lerin her biri bir yaratımdır’! Ben’...im” dediğiniz zaman, bunu izleyen sözler etkili bir gücü üretime çağırıyor, çünkü siz orada söylediğinizin gerçekliğini ilan etmiş oluyor, bunu kesinlikle açıklıyorsunuz. Böylece siz, “yorgunum”, “şişmanım”, “geç kaldım, “yaşlıyım”... dediğinizde, lambadaki cin ortaya çıkıyor ve “dileğin benim için emirdir” diyor. Bunları bildiğinize göre, bu iki güçlü sözcüğü “BEN ...İm” sözlerini kendi yararınıza kullanmaya başlasanız daha iyi olmaz mı? “BEN mutluYUM, BEN bereketliYİM, BEN sağlıklıYIM, BEN sevgiYİM; BEN dakikiİM; BEN ebedi gençlikİM, BEN her gün enerji doluyUM..” gibi. Charles Haanel, Mamuncuk Sistemi adlı kitabında, herhangi bir insanoğlunun isteyebileceği herşeyi birleştiren bir olumlama olduğunu ve bu olumlamanın her istek için uyumlu koşullar ürettiğini söylüyor. Çünkü bu olumlama Hakikat’le tam bir uzlaşı içindedir. Söz konusu olumlama: “Ben mükemmel, kuvvetli, etkili, sevecen, uyumlu ve mutlu bir bütünüm.” Bu, isteğini görünmeyen alandan görünür alana çekmeye çalışmak gibidir: Dileğinizi kesinlikle olmuş gibi görün, Bu isteğinizi, “saniyede”, ışık hızıyla ortaya koyacaktır; çünkü O, Evrensel ruhsal alanda bir olgudur ve o alan, varolan her şeydir. • Düşüncelerinizin Gücünün farkına Varın Bütün gücünüz, o gücün farkında olmaktan ve bu bilinci kaybetmemekten geliyor. Onu başıboş bırakırsanız, beyniniz raydan çıkmış bir buharlı trene benzeyebilir. Geçmişte yaşadığınız kötü olayları alıp geleceğinize yansıtarak, sizi geçmişinizden de geleceğinizden de koparabilir. Bu kontrol-dışı düşünceler de bir şey oluşturmaktadır. ŞİMDİKİ ZAMANda yaşadığınızın farkına vardığınız taktirde, ne düşündüğünüzün farkında olursunuz. Böylece düşünceleriniz üzerinde kontrol kazanmış olursunuz. Gücünüzün kaynağı da buradadır. Peki daha çok farkındalığı nasıl kazanacaksınız? Bunu yapmanın yollarından biri; bir an için durup kendinize, “Şu an ne düşünüyorum?” “Şu an ne hissediyorum?” diye sormaktır. Bunu kendinize sorduğunuz an, duygu ve düşüncelerinizi fark ettiniz demektir; çünkü beyninizi şimdiki zamana getirmiş olursunuz. Bu uygulamayı her gün yüzlerce kez yapın; çünkü biliyorsunuz ki gücünüzün tamamı; o farkında olmaktan geliyor. Daha fazla farkındalık kazanmaya çalıştığımda kendimi geliştirmek için; hatırlamayı hatırlar, Evren’den beni hafifçe dürterek aklımın takıldığı yer neresiyse oradan Şimdiki zamana getirmesini isterim. Bu; nazik bir dirsek darbesi, yürürken bir yere toslamam, birşey düşürmem, abartılı bir gürültü, bir siren yada geçip giden bir tehlike olabilir. Bu tür hareketlerin tamamı; aklımın başka yerlere takıldığını söyleyerek, şimdiki zamana geri gelmesi konusunda, beni uyaran işaretlerdir. Bu sinyalleri aldığımda hemen durur, “Şu an ne düşünüyorum? Şu an ne hissediyorum? Bunların farkında mıyım?” diye kendime sorarım. Sır’rın gücünü fark ederek onu kullanmaya başladığınızda; tüm sorularınıza cevap bulmuş olacaksınız. Çekim Yasasını derinlemesine anladığınızda; soru sormayı alışkanlık haline getirebilir, böyle yaptıkça da her birine cevap alırsınız.Yaşamınızdaki herhangi bir şey için bir cevap, bir rehber arıyorsanız sorunuzu sorun, cevap alacağınıza inanın. Evren’in sorularınızı tüm hayatınız boyunca yanıtladığı doğru, ama siz cevapları ancak farkında olduğunuz zaman alırsınız. Çevrenizdeki her şeyi fark edin, çünkü sorularınız gün içinde her an yanıtlanıyor. Cevapları size getiren kanallar sınırsız Bunlar dikkatinizi çeken bir gazete manşeti olabilir, birinin konuşmasını tesadüfen duymak, radyodaki bir ses veya geçip giden bir kamyonun üzerindeki bir ilan yada aniden gelen ilham olabilir. Hatırlamayı hatırla ve farkına var! Gerek kendi hayatıma, gerekse başkalarının hayatına baktığımda gördüğüm bir şey var; bizler kendimiz için her zaman iyi şeyler düşünmüyor, kendimizi tamamıyle sevmiyoruz. Kendimizi sevmememiz dileklerimizi bizden uzak tutuyor. Kendimizi sevmediğimizde, bize gelecek şeyleri iterek kendimizden uzaklaştırıyoruz. İstediğimiz şey ne olursa olsun, sevgiyle beslenir. Bütün o gençlik, para, mükemmel insan, güzel bir beden, sağlık, iş gibi şeyleri almak demek; sevgiyi duyumsamak demek. Sevdiğimiz şeyleri kendimize çekmek için sevgi yaymalıyız; bunu yaptığımızda dileklerimiz hemen yerine gelecektir. Kendinize dışarıdan bakar ve görüdklerinize odaklanırsanız, kendinizi yanıltırsınız. Çünkü kendinize dair görüp hissettikleriniz , eskiden düşünmüş olduklarınızın sonucudur. Kendinizi tamamıyle sevmek için; kendinize dair yeni bir boyutta içinize odaklanmalısınız. Bir dakika durup sessizce oturun ve kendi içinizdeki yaşamın varlığını hissetmeye odaklanın. Siz içinizdeki varoluşa odaklandıkça, o da Size kendisini gösterecektir. Bu; katıksız sevgiyi, çok büyük bir mutluluğu ve o varoluşa şükretmeyi duyumsamaktır. Büyük olasılıkla hayatınızda ilk kez kendinizi böylesine kusursuz bir sevgiyle seveceksiniz. Kendinize eleştirel gözle baktığınız zamanlar, odak noktanızı hemen içsel varlığınıza çevirin, böylece ne kadar kusursuz olduğunuzu görebilirsiniz. İçsel varlığınıza odaklanıp onu sevdiğinizde; mükemmellik kendisini gösterecektir. Gerçek “ben” ruhsal bir varlıktır, dıolayısıyla mükemmelliğinde bir kusur olması imkansızdır; asla bir eksikliği, sınırlaması ya da marazı olmaz. |
Sır Filmi Özeti • Yaşamın Sırrı: Gökyüzünde üzerine Tanrı tarafından dünyadaki misyonumuzun ve amacımızın yazılı olduğu bir karatahta yok. Gökyüzünde üzerine “Nelae Donald Walsh; yirmibirinci yüzyılın ilk yarısında yaşamış yakışıklı adam...” yazılıp gerisi boş bırakılmış bir karatahta da yok. Bu yüzden gayeniz, söylediğiniz şeydir. Göreviniz kendinize yüklediğiniz misyondur. Hayatınız kendi oluşturduğunuz yaşantıdır. Hayatınıza ait karatahtaya istediğiniz her şeyi yazabilirsiniz. Eğer onu geçmişe ait bir dolu anıyla doldurduysanız hemen silip temizleyin. Geçmişe ait yaramaz her şeyi silerek, onları sizi bu noktaya, yeni bir başlangıca getirdikleri için teşekkür edin. Artık yeni bir yazı tahtanız var, yeniden başlayabilirsiniz; tam burada, hemen ŞİMDİ! Kendi mutluluğunuzu bulun ve onu yaşayın! Size göre mutluluk, orada 1 saat oturup meditasyon yapmaksa, bunu yapın. Mutluluğu peynirli sandviç yemekte buluyorsanız, o zaman yiyin! Neyi seviyorsanız onu yapın. Size mutluluk getirecek şeyin ne olduğunu bilmiyorsanız kendinize “beni ne mutlu eder” sorusunu sorun. Kendinizi mutluluğa teslim ettiğinizde, mutluluk ışınları yaymaya başlayacağınız için, sizi mutlu edecek şeyler çığ gibi üzerinize yağacaklar. Şimdi yapmanız gereken tek şey; kendinizi iyi hissetmek. Kendinizi mutlu etmek. Mutluluğunuzu takip ettiğinizde; sürekli neşeli olur, kendinizi Evren’in bereketine açarsınız. Bu heyecanınız, tutkunuz ve mutluluğunuz çevrenizdeki herkese bulaşır. Farklı bir gerçeklikte, farklı bir hayat yaşayacaksınız. İnsanlar bunu görüdkçe size; “senin ayrıcalığın ne” diye soracaklar.. Aranızdaki tek fark; sizin sır’rı uyguluyor olmanız olacak. Sonra da insanların bir zamanlar size; yapmanızın, almanızın ve olmanızın imkansız olduğunu söylediği şeyleri yapabilir, alabilir, olabilirsiniz. Muhteşem bir çağın ortalarındayız. Sınırlayıcı düşüncelerimizden vazgeçtiğimizde, varoluşun her alanında insanlığın gerçek ihtişamını yaşayacağız. İnsanoğlunun uğraştığı her alan ve konuda imkansızın mümkün olduğunu görüp yaşayacağız. Sınırsız olduğumuzu bilirsek; insana ait sınırsız görkemi, spor, sağlık, sanat, teknoloji ve bilim ile varoluşun her alanında yaşayacağız. İhtişamınıza kucak açın: Artık sır’ra vakıf oldunuz, onunla ne yapacağınız size bağlı. Artık kendi görkeminize kucak açmanızın zamanı geldi. “Sır” sizin içinizde. Seçtiğiniz şey ne olursa olsun, doğru olacak. Güç tamamıyle sizindir. İçinizdeki bu gücü ne kadar çok kullanırsanız, onu o kadar çok kendinize çekeceksiniz. Öyle bir noktaya geleceksiniz ki, onu uygulamaya artık ihtiyaç duymayacaksınız; çünkü Güç olacaksınız, Kusursuzluk Oacaksınız, bilgelik Olacaksınız, zeka Olacaksınız, sevgi Olacaksınız, mutluluk Olacaksınız.. Hayatınızın bu hassas noktasına gelmesinin tek sebebi, içinizde bir şeylerin “Mutlu olmayı hakediyorsun” demiş olması. Bu dünyaya birşeyler, bazı değerler katmak için doğdunuz. Sizi siz yapan her şey, şimdiye kadar yaşamış olduğunuz her an, sizi bu an’a hazırladı. Artık kaderinizi değiştirebileceğinizi biliyorsunuz. Başka neler yapacaksınız? Başka neler olacaksınız? Sadece var olarak kaç insanı daha kutsayacaksınız. An’ı nasıl yaşayacaksınız, nasıl kullanacaksınız? Sizin dansınızı sizden başkası yapamaz, şarkınızı söyleyemez, öykünüzü yazamaz. Kim olduğunuzun, ne yaptığınızın hikayesi asıl şimdi başlıyor! Dünya yörüngesinde sizin için dönüyor. Okyanuslar sizin için yükselip alçalıyor. Kuşlar sizin için şakıyor. Yıldızlar sizin için görünüyor. Gördüğünüz tüm güzellikleri, yaşadığınız tüm harikalıklar, hepsi Sizin için buradalar. Kimliğinize dair düşünmüş olduklarınızın bir önemi yok; şimdi artık gerçekte kim olduğunuzu biliyorsunuz. Siz evrenin seçilmişisiniz. Krallığın varisi, yaşamın mükemmeliği’siniz ve artık Sır’rı biliyorsunuz. Mutluluk sizinle olabilir! “Sır, tüm olmuşların, olanların ve olacakların cevabıdır.” ... Sır’da kullanılan Yaratım süreci, isteklerinizi 3 adımda gerçekleştirmenize yarayacak basit bir klavuzdur: Yaratım sürecinin 3 adımı: ilk adım istemektir: Evren’e komut verin ve ne istediğinizi bilmesini sağlayın, düşüncelerinize mutlaka cevap verecektir. ---Gerçekten istediğiniz şeyi şimdiki zaman kipinde ve net olarak bir kağıda yazın. “Gelecek 30 gün içinde yirmibeşbin dolarlık beklenmedik bir gelir elde etmek istiyorum”; “Ben bir para mıknatısyım”, yada ne istiyorsanız onu. İsterseniz sonunda “...ya sahip olmaktan dolayı mutlu ve müteşekkirim” ya da “teşekkürler.. teşekkürler.. teşekkürler” diye de bağlayın. Önceden teşekkür etmek, arzularınıza ekstra güç yükler. ---Bir şeyi zihninizde canlandırdığınızda, Evren zihninizde yarattığınız-canlandırdığınız görüntüleri aynen size gönderir. (Beyin, zihinde canlandırılan şeyin gerçek mi, gerçeğin provası mı olduğunu ayırt edemez.) Çekimi yaratan yalnız görüntü değildir, bunları hissetmektir. Bolluğu, bereketi, sevgiyi, sevinci hissetmelisiniz. “Şimdi buna sahibim” imgesi ve duygusu ile. ---“şükrettiklerinizin listesi”ni yapın. Bunu yapmak , enerjinizi ve dolayısıyla düşüncelerinizi değiştirecek. Minnettarlık duygusu, beyninizin Evren’in yaratıcı enerjisiyle uyum sağlamasıdır. Şükretmek; yaşamınıza daha çok şey katmanın mutlak yollarından biridir. Sır’dan öğrendiklerinizden yalnız birini uygulayacaksanız, şükretmeyi kullanın ve onu yaşam biçiminiz yapın.Güne şükran duygularıyla başlayın ve en küçük şeyler için bile muhakkak teşekkür edin. Şükretme konusunda alıştırma yapmak, bolluk ve bereketi çekmek için en önemli iletişim hatlarından birini oluşturmak demektir. Dünyadaki her şeyin değerini bilip, onları kutsarsanız; olumsuzlukları ve uyuşmazlıkları yok ederek, kendinizi en yüksek frekans olan sevgiyle aynı frekansa getirirsiniz.. ---Hayatta hiç bir şey için bunalmanız gerekmiyor. İsteyin yeter! Evreni kendiniz için hazırlanmış bir katalog gibi görün, istediğinizi seçin: “Bu deneyimi yaşamak isterim”, “hayatımda böyle bir insan olmasını isterim..” diyerek evrene direktif verin. Sadece 1 kez “olacağına emin olarak” isteyin yeter. Örneğin; Şişmansanız, “kilo vereye” değil, “mükemmel kiloyu ve ideal bedeni” kendinize çekmeye niyet edin. Bunun için; sizin için mükemmel olan kiloya ulaştığınızda, bedeninizin görüntüsünü beyninizde imgeleyin, o kiloda çekilmiş fotoğraflarınız varsa sık sık onlara bakın, ya da bu bedendeki başkasının fotoğraflarına. ikinci adım inanmaktır: İstediğinizi-dileğinizi elde ettiğinize inanın. Onu evrenden istediğiniz andan itibaren o sizin! Siz istediğiniz, inandığınız ve ona zaten sahip olduğunuzu bildiğiniz için Evren onu “görünür kılmak için” hemen harekete geçecektir. Siz; dilediğiniz anda, ona sahipmişsiniz gibi davranın, öyle konuşun ve öyle düşünün. Gerçekmiş gibi davrandıkça, duruma inanmaya başlayacaksınız. Dileğinize ulaşmış olma frekansını yayın. Çünkü Evren bir aynadır ve düşündüğünüzü size aynen yansıtır. Bunu yaptığınızda; Çekim yasası koşulları, insanları ve olayları etkili bir biçimde harekete geçirecek, sizin dileğinizi elde etmenizi sağlayacaktır. Güven, en etkili gücünüzdür. Elde etmekte olduğunuza inandığınızda , hazır olun ve başlayan sihri izleyin! Katalogdan birşey ısmarladıysanız rahat olun, o zaten sizin, siparişiniz size ulaşacak ve sizin hayatınızın bir parçası olacak. Düşünün; size bir mirasa konduğunda, piyangodan en büyük ikramiye çıktığında parayı nakit olarak elinize almadan önce de onun size ait olduğunu bilirsiniz. Şimdi de, istediğiniz şeyleri hissederek ve onları sahip olduğunuzu duyumsayarak, onlar üzerinde hak iddia edin. Bunu yaptığınızda Çekim Yasası bir kez daha koşulları, insanları ve olayları etkili bir biçimde harekete geçirecek, sizin dileğinizi elde etmenizi sağlayacaktır. Örneğin: Mükemmel kionuzdaymışsınız gibi konuşun, davranın, tartının üzerine o mükemmel kilonuzu yazın, mükemmel vücut ağırlığna sahip kişileri bulun övün, onlara ilişkin olumlu duygular besledikçe mükemmel kilonuzu çağırırsınız. Dileğinizin nasıl gerçekleşeceği, evrenin onu size nasıl getireceği, sizin sorununuz ya da meseleniz değildir. Evrenin bunu sizin için yapmasına izin verin. Siz sadece güçlü bir duyguyla isteyin, güven içinde isteğinizin ferakansını evrene yayın. Kontrolü Evren’e bıraktığınız taktirde, size verilenlere şaşıracaksınız, gözleriniz kamaşacak. Bu nokta, sihir ve mucizelerin gerçekleştiği noktadır. Sürecin üçüncü ve son adımı: almak: Kendinizi iyi hissettiğinizde, Evren’den istediklerinizle aynı frekansa geçersiniz. Kendinizi bu frekansa geçirmenizin en hızlı yollarından biri de “Şu an isteğimi elde ediyorum. Yaşantımdaki bütün iyi şeyleri şu an alıyorum. Şu an –arzunuzu söyleyin- alıyorum” demektir. Arzunuzu elde etmiş olduğunuzu hissedin. Düşlediğiniz şeye sahip olduğunuz duygusunu yaratmak için yapmanız gereken ne varsa yapın ve bu duyguyu hatırlayın: Düşlediğiniz o arabanın deneme sürüşüne gidin, arzu ettiğiniz o evin içini gezin, birşeyler alın... Sonra, içgüdülerinize güvenin.. Evren size ilham verir ve elde etme frekansında sizinle iletişim kurar. Sezgisel ve içgüdüsel hisleriniz olduğunda onları izleyin; Evrenin sizi manyetik bir biçimde istemiş olduğunuz şeyi elde etme noktasına doğru götürdüğünü anlayacaksınız. Örneğimizden hareket edersek; kendinizden memnun olmalısınız, eğer sahip olduğunuz bedenden dolayı kendinizi mutsuz hissederseniz, bu bedenden dolayı mutsuz olmayı kendinize çekersiniz. Bedeninizin her santimetrekaresini övün, sahip olduğunuz mükemmellikleri düşünün, bunları düşündükçe kendinizden memnun olacak, mükemmel kiloda olmanın hoşnutluğunun frekansını yakalayacaksınız. Yemek yerken sadece yemek yeme deneyiminin keyfine odaklanırsanız, aldığınız besinin bedeniniz tarafından mükemmel bir biçimde sindirilecek ve bedeninizin bundan alacağı sonucun kusursuz olacaktır. ... Bir şeyin gerçekleşmesi için zihninde Dileğini düşün + dileğine odaklan + tekrarla + imgele + şükret + huzur yarat = yeniyaratım (olumlu cümleyle) (olduğunu hayal et) (tam güven içinde ol) (hisset) (ve Evren’e bırak) Gülten Atlı |
Ynt: THE SECRET'İN ALTYAZILARI ARKADŞLAR GERŞEKTEN HARİKASINIZ BU PAYLAŞIMLARINIZ İÇİN TEŞEKKÜREDERİM alk78 |
The Secret ( SIR ) konu özetleri 1-) Hayatın en büyük sırrı çekim yasasında gizlidir. 2-) Çekim yasası “ benzer benzeri çeker “ der. Böylece bir şeyi düşündüğünüzde ona benzeyen diğer düşünceleride kendinize çekeceksiniz. 3-) Düşünceler manyetiktir ve birer frekansları vardır. ( kinetic energy ile ilgili araştırmalar yapabilirsiniz. ) Aklınızdan geçirdiğiniz düşünceler, evrene yollanarak aynı frekansta bulunanları manyetik güçlerin etkisiyle size doğru çeker. Göndermiş olduğunuz her şey kaynağına ( SİZE ) geri döner. 4-) Siz düşünceleriniz aracılığıyla Frekans yayan birer yayın kulesi gibi insanlarsınız. Hayatınızda herhangi bir şeyi değiştirmek istiyorsanız, düşüncelerinizi değiştirerek frekansınızı değiştirin. 5-) Şu an düşünmekte olduklarınız, gelecekteki yaşantınızı oluşturmakta. Üzerinde en çok düşündüğünüz yada üzerine en çok odaklandığınız şey hayatınız olarak karşınıza çıkacaktır. 6-) DÜŞÜNCELERİNİZ SOMUTLAŞIR. 7-) Çekim yasası doğaya ait bir yasadır. Yerçekimi yasası kadar gerçektir. 8-) Israrla düşünerek çağırmadığınız hiçbir şey yaşantınıza giremez. 9-) Ne düşündüğünüzü anlamak için, kendinize ne hissettiğinizi sorun. Hislerimiz bize o an ne düşündüğümüzü anlatan değerli birer araçtır. 10-) İyi şeyler düşünürken insanın kendisini kötü hissetmesi imkansızdır. 11-) Düşünceleriniz frekansınızı belirlerken, duygularınız ise size o an hangi frekansta olduğunuzu bildirir. Kendinizi kötü hissettiğiniz bir anda, daha çok olumsuzluğu kendinize çekmeye uygun bir frekanstasınız demektir. İyi hissettiğinizde ise, daha çok iyiliği güçlü bir biçimde kendinize çekersiniz. 12-) Güzel anılar, doğa, en sevdiğiniz müzik, gibi “ sırrın ipuçları “ adıyla anılan bazı faktörler duygularınızı değiştirerek bir anda başka frekansa geçmenizi sağlarlar. 13-) Sevgi, yayabileceğiniz en yüksek frekansa sahiptir. Hissettiğiniz ve yaydığınız sevgi ne kadar büyükse, kullandığınız doğal güçte o kadar etkilidir. 14-) Tıpkı Alaaddin in cini gibi çekim yasasıda tüm komutlarınızı yerine getirir. 15-) Yaratım süreci istediğiniz her şeyi yaratmanıza yardımcı olmak için üç basit adıma ayrılmıştır : İSTE, İNAN VE AL 16-) Yaşamayı arzu ettiklerinizi evren den isteme süreci, ne istediğini netleştirmek konusunda bir fırsattır. Zihninizin içinde net olduğunuz zaman ise zaten istemiş olursunuz. 17-) İnanmak; istemiş olduğunuz şeyi şimdiden elde etmiş olduğunuzu düşünerek, öyleymiş gibi konuşup, öyleymiş gibi davranmayı gerektirir. İsteklerinizi elde etmiş gibi frekans yaydığınızda, çekim yasası insanları, olayları, ve koşulları harekete geçirerek arzunuza kavuşmanızı sağlar. 18-) Elde etmek aşaması ise, dileğiniz gerçekleştiğinde hissedeceklerinizi hissetmeyi gerektirir. Şu an kendinizi iyi hissetmeniz sizi dileğinizle aynı frekansa getirir. 19-) Kilo vermek için, “ kilo vermeye “ odaklanmak yerine, size göre mükemmel kilonuz neyse ona odaklanın. Kendinizi mükemmel kilonuzdaymışsınız gibi hissettiğinizde, bu kusursuz kiloyu kendinize çağıracaksınız. 20-) İsteklerinizi gerçekleştirmek evren in hiç zamanını almaz. Evren bir milyon dolarıda bir doları da aynı kolaylıkla hayata geçirir. 21-) Bire fincan kahve yada boş park yeri bulmak gibi küçük şeylerle başlamak, çekim yasasının işleyişini görmenin en kolay yollarından biridir. Küçük bir şeyi kendinize çekmek için etkili bir çalışma yapın. Kendinize çekme konusunda sahip olduğunuz güce dair deneyim edindikten sonra, daha büyük şeyler yaratma konusuna geçerisiniz. 22-) gününüze o gün yaşamak istediklerinize dair önceden düşünerek tasarlayın, böylece hayatınızı da istedikleriniz doğrultusunda tasarlamış olacaksınız. 23-) Beklenti etkili bir çekim gücüdür. 24-) Şükretmek, enerjinizi yönlendirerek isteklerinizi daha çok hayata geçirmenizi sağlayan etkili bir süredçtir. Sahip olduklarınız için şükrettikçe daha çok iyilik ve güzelliği kendinize çekeceksiniz. 25-) Elde etmek istedikleriniz için önceden teşekkür etmek, arzularınıza ekstra güç yükler ve evren e onlara dair daha güçlü sinyaller gönderir. 26-) Zihinde canlandırma beyninizin içinde, kendinizi ulaşmak istediğiniz şeylerin keyfini çıkarırken görebileceğiniz imgeler yaratma sürecidir. Arzunuzu zihninizde canlandırırken, onun şimdiden gerçekleşmiş olduğunu düşünür, buna dair hisler üretirsiniz. Çekim yasasıda zihninizde tasarladığınız bu görüntüye dair gerçeği size geri döndürür. 27-) Çekim yasasından faydalanmak için, bunu bir kerelik bir olay gibi görmeyerek, var oluşunua dair bir alışkanlık haline getirin. 28-) Günün sonunda uykuya dalmadan önce, o gün yaşadığınız olayları gözden geçirin. İstediğiniz gibi gelişmeyen her olayı yada anı, istediğiniz gibi gelişmiş haliyle beyninizin içinde yeniden yaşayın. 29-) Parayı kendinize çekmek için varlığa odaklanın. Parasızlığa odaklanarak hayatınıza para çekmeniz imkansızdır. 30-) Hayal gücünüzü kullanarak sahip olmak istediğiniz paraya zaten sahipmiş gibi yapmanız faydalı olacaktır. Servbet sahibi olmaya dair oyunlar oynararak kendinizi para konusunda daha mutlu hissedersiniz ve siz kendinizi mutlu hissettikçe para hayatınıza daha çok akar. 31-) Mutlu olmak, parayı hayatınıza çekmenin en hızlı yoludur. 32-) Beğendiğiniz her şeye bakarak kendi kendinize “ buna gücüm yeter, bunu satın alabilirim “ deyin. Böylece düşünce biçiminizi değiştirecek, para konusunda kendinizi daha iyi hissetmeye başlayacaksınız. 33-) Hayatınıza daha çok para getirmek için, para verin. Para konusunda cömert davranıp, paylaştıkça mutlu olursanız; “ çok param var “ mesajını vermiş olursunuz. 34-) posta kutunuzda para çekleri imgeleyin. 35-) Düşüncelerinizin dengesini varlıktan yana değiştirin. Servet düşünün. 36-) Bir ilişkiyi kendinize çekmek istediğinizde, düşünceleriniz, sözleriniz, davranışlarınız ve yaşadığınız mekanın bu arzunuzla çelişmediğinden emin olun. 37-) Kendinizden siz sorumlusunuz. Önce kendinizi donatmadığınız sürece, başkalarına verecek bir şeyiniz olmaz. 38-) Kendinizi sevip, sayın. Sizi sevip, sayacak insanları kendinize çekmenin yolu budur. 39-) Kendinizi kötü hissettiğinizde sevginin size ulaşmasını engellemekle kalmıyor, size kendinizi kötü hissettirecek insanları ve durumlarıda daha fazla kendinize çekiyorsunuz. 40-) Kendinizde beğendiğiniz özelliklere odaklandığınızda, çekim yasası sizinle ilgili bu güzellikleri size arttırarak geri gönderecektir. 41-) Bir ilişkiyi yürütebilmek için, o ilişkinin diğer öznesine dair yakınmalarınıza değil, onun takdir ettiğiniz yönlerine odaklanın. Bu güçlendirici unsurlara odaklandığınızda, onlar çoğalarak size geri gelecekler. Devam edebilir. sung66 |
Ynt: The Secret ( SIR ) konu özetleri ettir bakalım s456 bende eklerim birşeyler |
Ynt: The Secret ( SIR ) konu özetleri Merhabalar ben bu sır adlı filmi indirdim ama izleyemiyorum. İndirdikten sonra üzerinde sağ click extract files diyorum şifreyi istiyor ama şifreyi ben göremedim. |
Ynt: The Secret ( SIR ) konu özetleri Alıntı:
Linkin bulunduğu konularda açıklamaları ve yorumları okursanız diğer arkadaşlarında benzer sorunlar yaşadığını ve nasıl çözüldüğünü görebilirsinimiz. Sevgi ve saygı ile... |
Ynt: THE SECRET - SIR çok teşekkurler eline sağlıkkk fılmı ızlerken yazılar hızla geçıyorduu bu çok ıyı olduuu . |
Ynt: THE SECRET - SIR hadii ben ruduğum yerden düşünüp durayımm acil para siityorummm acil bir araba isiitiyorum hadi bakkalım gelsinnn girlhaha smil56 krzm67 khkh56 |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 02:49 PM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.