![]() |
Dilimizde sadeleştirme Dilimize arapçadan ve farsçadan girmiş pekçok kelime vardır. Günlük konuşmalarımızda bunlara sık sık yer veririz. Bu tip kelimelerin çok sık kullanıldığı alan,resmi kurumlar olmuştur. Örneğin Osmanlı dönemindeki yazışmalar böyleydi.Bir de edebiyatta yer almışlardı. Lisede iken okuduğunuz divan edebiyatını anımsayın. Ben öyle şiirler gördüm ki,türkçe kelime sayısı bir- ikiyi geçmezdi. Divan edebiyatının sanat yönü çok kuvvetlidir. Bu sebeple eğitim seviyesi yüksek kişiler tarafından izleniyordu. Halk,dilimizi hep sade olarak konuşmuştur. Halk edebiyatının günümüze kadar ulaşmasının sebebi budur. Cumhuriyetten sonra da resmi yazışma dilinde,arapça ve farsça kelimeler uzun süre etkili oldu. Hele hukuk dilinde savcı ve hakimlerin kullandığı terimleri anlamak olanaksızdı. Ecr-müsemma kelimesini ,uzman olmayan birisinin bilmesi olası mıdır? Son yıllarda bu iş düzeliyor.Ama halen kullandığımız kelimeler de var. Örneğin zilyet veya tağyir sözcüklerinin anlamını kaçımız biliyor? Okuma-yazma öğrenenlerin sayısının artması,kitap ve gazete sayısını etkilemiştir. Ticaret ve sanayideki ilerlemeler kültür seviyesini yukarıya doğru tetikler. Sosyo-ekonomik gelişme dünyaya açılmayı mümkün hale getirir. Bu kez de dilimize günlük yaşantımızda kullandığımız birçok batı kökenli kelime girdi. Bunlar vazgeçilemeyecek ölçüde benimsenmiştir. Pek çoğumuz okey diyoruz.Aynı şekilde pardon özürden daha çok söyleniyor. Hele futbol terimleri,İngilizce söylenişlerinin dilimize uydurulmasıyla aynen yer alıyor. Taç,frikik,korner gibi … Geçmiş yıllarda dilimizi sadeleştirmek için çaba gösterenler oldu. Topluma sundukları bazı kelimeler benimsendi:Yanıt,kanıt,gizem gibi. Ama benimsenmeyen kelimeler de vardı:Betik,algan,yağı gibi. Bazen sadeleştirmeyi isteyenler ipin ucunu kaçırdılar. Önerdiklerinden biri şu idi:Gök konuksal avrat kişi.Hostes demekmiş. Günümüzde imla hatalarına sık sık rastlıyorum. Kitap,dergi,gazete ve internet yazılarında her an karşıma çıkıyor. Örneğin de ve da gibi ekler genellikle yerinde kullanılmıyor. Böyle olunca da cümlenin anlamı kalmıyor. Bir örnek vereyim: Olay o derece üzücü idi ki melekler de ağladı. Burada melekler kelimesinin eki olan de ayrı yazılmıştır.Doğrusu budur. Şimdi hatalı şekilde yazalım: Olay o derece üzücü idi ki meleklerde ağladı. Sanki birisi meleklerin içinde ağladı gibi bir anlamsızlık oluşuyor. Radyo ve TVde spikerlerin kelimelerdeki vurgu hataları da ayrı bir konu. Uzaklık anlamındaki ırak ile ülke adı olan Irak kelimelerini düşünün. İlk hecenin yanlış vurgulanması kelimeyi anlaşılmaz yapar. |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 06:16 AM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.