![]() |
Dinlemek Hepimiz başkaları tarafından dinlenmek isteriz. Birisinin bizi yok farzetmesi ve önem vermemesi aşağılayıcı bir tavırdır. Dinlemek sadece kelimeleri duymaktan daha fazlasını yapmayı gerektirir, diğer insanın mesajını ve duygularını gerçekten anlayabilmek ve kabul etmek demektir. İyi bir dinleyici olmanın faydaları Karşınızdaki insana değer verdiğinizi ve onu anladığınızı gösterir. Böylece insanlar sizinle konuşmaktan mutluluk duyarlar ve size daha fazla açılmaya başlarlar. Karşınızdaki sizin onu olduğu gibi kabul ettiğinizi ve daha özel konulara girmek isterse güvenebileceğini hisseder. Kişinin hikayesini anlatması ve rahatlaması için bir davet niteliği taşır. Kendini güvende hisseden kişi derinlerde yatan duygularını anlatabilir, bu duyguların nedenlerinden bahsedebilir ve alternatif seçeneklerini paylaşarak kendi iç dünyasını keşfedebilir. Dolayısıyla iyi bir dinleyici olmak karşınızdaki kişiye iyileştirici bir etki yapar. Başka insanlara karşı duyduğumuz rahatsızlıkları ve gerginliği azaltır, çünkü bu yolla insanları daha iyi anlamaya başlarız. Anlamak ise affetmek demektir. Ayrıca başka insanlar hakkındaki yargılarımızı azaltır çünkü başka insanların yaşamlarının gerçekten nasıl olduğunu gerçekçi olarak keşfetme imkan sağlar. Dahası her insanın anlaşılabilir olduğunu keşfederiz. Daha anlamlı, daha yardımcı ve daha yakın arkadaşlıklar kurulmasını sağlar. Aktif dinleyici olmayı öğrenin İyi bir dinleyici olmak karşınızdakini gerçekten tanımayı istemekle başlar. Genelde hepimizin kullandığı ve karşımızdakini dinlememize engel olan bazı davranışlar vardır. İyi bir dinleyici olmak için bu davranışların farkına varmanız ve mümkün olduğunca kaçınmanız gerekir. Sürekli olarak kendinizi karşınızdaki kişi ile kıyaslamak (Kim daha akıllı?, Kimin hayatı daha zor?, Hangimiz daha şanslıyız?) Karşınızdaki insanın gerçekten ne düşündüğünü bulmak için zihnini okumaya çalışmak (Bence tüm söylediklerine rağmen aslında karısından nefret ediyor, Bunu söylediğim için muhtemelen benim çok aptal olduğumu düşünmüştür) Planlamak: Karşınızdaki kişiyi dinlemek yerine sıra size geldiğinde ne söyleyeceğinizi düşünmek. Elemek: Sadece bazı konuları dinleyip, diğer önemsiz bulduğunuz konuları göz ardı etmek yada eleştirileri duymamak. Yargılamak: Karşınızdaki daha sözünü tamamlamadan, konuşmasını aptalca, sıkıcı, çocukça, yanlış, saldırganca, gibi ön yargı ile karşılamak. Zihnin başka konuları düşünmesine izin vermek, hayal kurmaya başlamak. Karşınızdakini dinlemek yerine kendi tecrübelerinizi hatırlamak ve üzerinde düşünmeye başlamak. Karşınızdaki konuşmasını tamamlamadan yada tam olarak ne söylediğini anlamadan hemen kişiye tavsiyede bulunmak yada ne yapması gerektiğini söylemeye başlamak. Her konuşmayı karşınızdaki kişinin yetersizliğini ortaya koyacağınız, entellektüel bir tartışmaya çevirmek. Her zaman haklı olduğunuzu ve her şeyi bildiğinize inanarak dinlemeye gerek duymamak. Konu ciddileştiği zaman hemen konuyu değiştirmek yada espiri ile ortamı yumuşatmaya çalışmak. Karşınızdakinin her sözünü otomatik olarak onaylamak ve onunla aynı fikirde gibi davranmak (Çok haklısın...Tabiki...Katılıyorum...Gerçekten mi!). Kullandığımız bütün bu engeller yüzünden daha sonra, karşımızdaki kişiler ile yaptığımız konuşmaların çok azını hatırlarız. Oysa kendimizi aktif olarak dinlemek konusunda geliştirdiğimiz zaman, kişiler hakkında daha çok bilgiyi hatırlamaya başlarız. Her zaman aktif olarak dinlemek kolay değildir. Normal şartlarda konsantrasyonumuz sadece 15-20 dakika sürer. Hepimizin bir süre sonra dikkati dağılır. Fakat iyi bir dinleyici, kısa sürede kendini toparlar ve belirsiz olan kısımlar hakkında sorular sorarak anlık dalgınlıklarını telafi eder. Bütün bunların ötesinde önyargılı olmak, peşin hüküm vermek, dar fikirli olmak, savunma mekanizmaları ve hata yapmaktan korkmak iyi bir dinleyici olmamızı önler ve dolayısıyla bu alışkanlıklara karşı dikkatli olmak ve ne zaman aktif olduklarının farkında olmak gerekir. Son olarak karşımızdaki insanın yüz ifadesini ve vücut dilini de en az sözleri kadar iyi dinleyebilmek gerekir. Dinlemek oldukça karmaşık ve zor bir iştir. Fakat konuşmaktan iki katı daha hızla yapılır. Dolayısıyla sahip olduğunuz ekstra zamanı söylenenlerin yanısıra söylenmeyenlerin neler olabileceğini düşünmeye ayırabilirsiniz. İyi bir dinleyici karşısındaki insanın gözlerinin içine bakarak dinler, arada bir anladığına dair başını sallar ve dikkatle dinlediğini göstermek için konuşmacıya doğru hafifçe eğilir. Zaman zaman gülümseyerek bazen hı, hı gibi seslerle cesaretlendirir. Yukarıda bahsedilen engellerden ve dikkat dağıtıcı taktiklerden özellikle kaçınır, konuşmacıyı samimi olarak anlamaya çalışır ve konuşma sırası kendisine geldiğinde düşüncelerini özgürce ve içtenlikle paylaşır. Kaynak: HamileBilgi |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 02:05 PM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.