![]() |
Bunaldım, Rumuz: Boşluk Aslında size sorum yok.. Sadece içimi boşaltmak istediğim.. Şu an kendimi hiç iyi hissetmiyorum. Derdin ne diye sorarsan. Cevabım: hiçbir şeyim yok.. Ne bir işim, ne içimi rahatça açacağım bir arkadaş, ne bir sevgili, ne aşk, hiç hiçbir şeyim yok.. Elimdekilerden memnunum, şükrediyorum bir rahatsızlığım yok diye ve her ne kadar annemle bazen sorun yaşasak da beni düşünen bir ailem, arkadaşlarım var.. Ama gene de içimi kemiren bir sıkıntı var.. Bazen öyle bir bunalıyorum ki kendimi durduramıyorum.. Ağlama krizi gibi bir şeyler oluyor. Bazen titriyorum.. Sinirim bozuldu heralde diyip geçiyorum ama çözüm bulamıyorum.. Hiç kimseyle konuşmak istemiyorum.. Hiçbir şey yapmak istemiyorum.. Engeller çıkıyor bazen yaşamımda, vardır bunda bir hayır diyorum ama işin aslında yok.. Benim isteklerime ulaşmamı engelleyen koca bir kaya olmaktan başka hiçbir şey olamıyor... Bir işe başlayamıyorum.. Kafamı toparlayamıyorum.. Çalışmam gerek olmuyor. Dikkatimi çalıştığım şeye yoğunlaştıramıyorum.. Kendimi geliştirmem gerek, önümde sınavlar var. Zaten öncekilerde başarısız olmuştum.. Okuyamıyorum.. Farkında olmadan dalıyorum.. Daldığım sıra içinde ne düşündüğümü de hatırlayamıyorum.. Bu sıkıntıyı çözecek kişinin ben olduğumun farkındayım ama başaramıyorum.. yoruldum artık.. karamsarlıktan, güvensizlikten... Sevgili Boşluk Anlattıklarından motivasyonunu yitirmiş olduğunu anlıyorum. Belkide bir süreliğine ‘Yapmak Zorunda’ olduğun işleri bir tarafa bırakıp, ‘Ne Yapmak İstediğin’e yoğunlaşmayı denemelisin. Kendini geliştirmek bir zorunluluk değil bence, bu içinden gelmesi gereken bir istek. Eğer bu isteği duymuyorsan belkide yanlış alanlara yoğunlaşıyorsun demektir. Kendine rahatsız edilmeyeceğin bir ortam bul ve hoşuna giden hafif bir müzik aç. Rahat bir yere uzan ve gözlerini kapat. Derin bir nefes al ve nefesinin vücudunda dolaşmasını sonra da ciğerlerinden çıkışını takip et. Bir kaç defa bunu tekrarla. İçindeki boşluğu düşün. Sana ne söylüyor? İyice yoğunlaş ve dinle… Şimdi vücudundan çıktığını hayal et… Ve kendine bak. Ne görüyorsun? Kim olduğunu düşünüyorsun? Bu insanın içinde bulunduğu boşluğu nasıl tanımlıyorsun? Yavaş yavaş odadan çıktığını düşün… Evin duvarlarından geçip iyice yükseldiğini hayal et. Gittikçe içinde bulunduğun bu yer küçülmeye başlasın… Bulutlara doğru yükseldiğini düşün… Şimdi özgürsün ve nereye istersen gidebilirsin… Nereye gitmek isterdin? İstediğin yere gittiğini hayal et. Bahçeli bir ev, deniz kenarı, dağ başı, bir şehrin en kalabalık yeri, bir şirket ofisi… Neresi istersen… Şimdi kendini düşün… İstediğin rolü üstlenebilirsin… Kim olmak isterdin? Çiçekleri ile sakince uğraşan bir bahçıvan, doğanın resmini çizen bir ressam, ünlü bir yazar, komşuları ile sohbet eden ve ev işlerini düşünen bir ev kadını, çocukları ile uğraşan bir anne, aldığı ödülleri ofisinin duvarında asılı bir bilim insanı, arkadaşları tarafından son kazandığı dava için tebrik edilen bir avukat, hastalarına bakan bir doktor… Yoksa sadece seyahat eden birisi, dağları denizleri aşan bir maceracı, sporcu, fotoğrafçı mı? İyice düşün… Şimdi zaman içinde yolculuk yaptığını düşün ve 10 sene sonra kendini nerde görmek istediğini düşün… Demin düşündüğün rollerden seçtiğin bir tanesine gir ve kendini görmeye çalış. Geçtiğimiz on sene içinde çok çalıştın ve bu noktaya nihayet geldin… Şimdi evini hayal et… Nasıl bir evde yaşardın? Nasıl bir insan ile birlikte olurdun? Nasıl bir yerde çalışıyor olurdun? Nasıl insanlarla arkadaş olurdun? İyice düşün… Her detayı zihninde çizmeye çalış, aynen arzu ettiğin gibi… Sabah uyanışını, kahvaltı edişini, giyeceğin kıyafeti, saçlarının şeklini, işe nasıl gittiğini, yolda karşılaşacağın insanları, iş yerinde çalışmanı, öğle yemeğini, akşam eve dönüşünü, yemek yemeni, birlikte olduğun insan ile sohbet edişini, akşam yıldızları seyredişini, evlenişini, düğününü, ilk çocuk sahibi olmanı, hobilerini, tatile gidişini, çocuklarının evlenişini, yaşlanmaya başladığını, emekliliğini, torunların ile zaman geçirdiğini, sevdiklerini yavaş yavaş yitirdiğini, ve son olarak ölümünü düşün… Son nefesini verirken ne yapmış olmayı dilediğini düşün… Şimdi geri gel ve evinin duvarlarından geçip yeniden kendine yukardan bak… Koca bir yaşamın önünde uzandığını ve hayallerine kavuşmak için aşağıda gözleri kapalı olarak uzanmış insanın ne yapması gerektiğini düşün… Ve yavaş yavaş tekrar bedenine gir… Gözlerini açmadan, derin derin iki nefes al ve nefesinin vücudunda dolaşmasını takip et… Sıra ile vücudunun her parçasını hisset… Parmaklarını, kollarını, omuzunu, ayaklarını, bacaklarını, kalçanı, karnını, göğsünü, boynunu, çeneni, yüzünü, dudaklarını, gözlerini, kulaklarını, saçlarını… Yaşıyor oluşunu düşün ve yapacak ne çok şeyin olduğunu, seçeneklerinin ne kadar limitsiz olduğunu… Sevgiler Çiğdem Alper Kaynak: HamileBilgi |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 02:08 PM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.