![]() |
Kendinizi sevin, şefkat ile yaklaşın Bazen sorarım: “Sıkıldın mı bunu yapmaktan?” “Sıkıldım” der içimdeki küçük çocuk. “Peki o zaman başka bir şey yapalım mı?” diye sorarım. “Mesela biraz müzik dinlemeye ne dersin?” “Hadi dinleyelim” der içimdeki ses. İzin veririm biraz müzik ile dinlenmesine ve bir süre sonra tekrar yaklaşıp sorarım: “Hadi devam edelim mi yaptığımız işe?” ……. “Niye kızgınsın?” diye sorarım başka bir zaman, özellikle içimde o gittikçe yükselen ateşi hissedince “Bu gün kimse benimle ilgilenmiyor!” der içimdeki çocuk “Belki hoşuna giden bir şeyler yaparsak bu duyguyu yenebiliriz ne dersin?” diye yanıt veririm. “Bilmem ne yapsak acaba? Alışverişe gitmek iyi gelebilir belki, yada dostlardan birini arayıp tatlı bir sohbet etmek” “Hadi yapalım” derim ve izin veririm kendisini iyi hissetmesine …… “Neden korkuyorsun?” diye sorarım bazen, içimde o çekingenliği ve ürekekliği hissetiğimde Beni sevmeyecekler diye korkuyorum?” deyiverir utangaçlıkla “Sevmezlerse ne olur?” “Bilmem… sanırım bir şey olmaz” der emin olmayan bir ifade ile “En fazla bir insan eklenir seni anlayamayanlar listesine, sence bu kimin kaybı olur?” “Sanırım onların kaybı olur… “Güzel özelliklerini düşün, seni sevenleri ve sana değer verenleri.Onlar yeterde artar bile” ……. “Neden suçlu hissediyorsun?” diye sorarım anlayışla “Çünkü hiç istemeden birisini kırdım bu gün. Rahatsız eden bir şey söyledim ve üzüldüğünü gördüm” “Peki sözlerinin gerçek payı varmıydı?” “Evet, benim gördüğüm kadarı ile doğruydu” “O zaman üzülme, belkide bu tecrübe sonucunda o kişi gerçeği senin gözlerinden görmeye başlayacaktır.Bazen kötü gibi görünen bir davranış iyi sonuç verebilir.” “Ama o insanı üzdüm!” “Bazen gerçekler acıtır, bu onları söylememek için bir bahane değil.Sen dürüst ve içten olduğun sürece insanlar bir süre sonra sana geri dönecektir.Dönmeyenler ise kendilerini aşamayanlardır” ……. “Niye bu kadar neşelisin?” “Bu gün nihayet yapmam gereken tüm işlerimi yaptım” “Tebrikler ! bu seni rahatlatmışa benziyor, hadi sana küçük bir hediye alalım.Ne istersin?” “Hmmm bir süredir rejimdeyim ama küçük bir çikolata harika olabilir” “Hadi büyük bir çikolata yiyelim, sonra da uzun bir yürüyüş yapalım, böylece birazını eritmiş oluruz” …… “Niye ağlıyorsun?” “Çok büyük bir hata yaptım” Şefkatle gülümserim kendime, sezerim pişmanlığını ve anlayışla kucaklarım kendimi “Hadi ağla, rahatla, içini dök doya doya. Herkes hata yapabilir, önemli olan bu hatalardan ders almak ve bir daha tekrarlamamaktır.Suçunu kabul ettiğine göre şimdi ne yapacaksın?” “Özür dilemek istiyorum ama yüzüm yok, hatamı nasıl affettirebilirim bilmiyorum” “O zaman biraz bekle, bazen sorunların çözümünü zamana bırakmak faydalı olabilir…Sonra git ve üzüntünü içtenlikle söyle.” “Ya beni affetmezse?” “Sen elinden geleni yap, gerisi diğer kişiye kalmış, eğer seni affetmez ise o zaman kaybını kabul et ve aynı hatayı tekrarlamamak için kendine söz ver” ……. “Neden üzgünsün?” “Annemi özledim, babamı özledim, kardeşlerimi, arkadaşlarımı özledim, çok yalnız hissediyorum” “Neden onlara bir telefon etmiyoruz? Hem hatırlarını sormuş oluruz, eminim onlarda seni çok özlemişlerdir” “Tamam hadi arayalım” …… “Niye bu kadar heyecanlısın?” “Bilmiyorum, sanki bu gün bir şeyler olacak gibi.. İçim kıpır kıpır, karnımda garip bir his var, göğsümde bir baskı var.Anlamıyorum neden?” “Hmm belki bir kaç dakikalığına oturup sakinleşmeye ihtiyacın var.Hadi sessizlik içinde iki dakika otur ve gözlerini kapa… Şimdi derin derin nefes al ve hiç bir şey düşünme… Yavaş yavaş kendini bırak, kaslarını gevşet… Önce omuzların çöksün, bacaklarının ve kollarının ağırlığını bırak, yüzündeki kasları gevşet ve düşüncelerin akıp gitmesine izin ver… şimdi daha iyi misin?” “Hmmm daha iyiyim sanki, vücudum sakinleşti, daha normal hissediyorum” …… “Niye bu gün bu kadar hırçınsın?” “Bu gün herkesten nefret ediyorum, hiç kimseden ve hiç bir şeyden keyif almıyorum, en ufak bir hareket bile beni deli ediyor” “Belki biraz insanlardan uzak durman yada ağzından çıkan her lafı dikkatlice söylemen iyi olur? ” “Belkide haklısın, bu gün mantıksız hareket ediyorum.” “Bence bu gün duygularını dinleme ve mantığınla hareket et, kibar olmaya ve uzak durmaya özen göster” …… Ve kendinizle konuşmaya devam ettikçe, içinizdeki küçük çocuğun sizin ilginize ve sevginize ne kadar ihtiyacı olduğunu anlayacaksınız. Hatta farkedeceksiniz ki, başkalarının doldurmasını umud ettiğiniz o büyük sevgi boşluğunu doldurabilecek yegane kişi sizsiniz. Ne çocuğunuz, ne eşiniz, ne anne-babanız, ne arkadaşınız ne de size saygı yada hayranlıkla yaklaşan diğer insanlar bu boşluğu doldurabilecek güce sahip değil…. Sevgi ile kalın Çiğdem Kaynak: HamileBilgi |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 09:42 AM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.