İyilik Bul,İyilik Yap (Pay it Forward)
 

Bugünlerde çalıştığım özel okulda öğrencilerimle mucizevi olaylar dizisini yaşıyorum. Sizlerle de bu deneyimlerimi paylaşmak istiyorum.









Okulu yaşayan bir organizma ve bir mikrokozmos olarak nitelendiririyorum. Okulda çocukların yaşadıkları her türlü deneyimi evrensel gözlüklerle görmeye çalışıyorum. Yapılan hiçbirşey, söylenen hiçbir sözcük boşa gitmiyor... Evrende bir yerlerde bize geri dönmeyi bekliyor, ister bugün ister yarın, ister dört beş sene sonra... Her şey enerjetik boyutta yerini alıyor ve bizler büyük planın bir parçası olarak almamız gereken dersleri alıyor, yaşam yolcuğunda kendi yolumuzda ilerliyoruz.









Elbetteki bu yolculuk sırasında çevremize ve kendimize nasıl davranıyor isek, gelecek te bu yaklaşımlara uygun olaylar, insanlar ve deneyimler yaratıyoruz kendimize...Bu noktadan yola çıkıp, tüm bu görüşlerimi bir rehber öğretmen olarak sınıfta öğrencilerimle paylaşmaya başladım. Özellikle onların diline yakın bir şekilde ifade ile ve örneklerle yaklaşıp bu şekildeki �olumlu düşünme� tohumlarını ekmeye çalışıyorum küçük öğrencilerime. Bir tanesine bile bu konuda bir katkım olabiliyorsa, ne mutlu banaJ









Kuraldışı workshoplarından biri esnasında sevgili Nil Gün ve Saim Koç bize İyilik Bul, İyilik Yap filmini gösterdiklerinde, okulda çalışan bir psikolog olarak ben de büyük bir heyecan ve merakla filmi seyrettim. O sırada, beş sene önce bu filmin bize bir velimiz tarafından hediye edilip, okulda öğrencilerimize göstermemizi tavsiye ettiğini hatırladım. O dönemde bu film her nedense pek ilgimi çekmemişti. Bu film, tesadüfi olarak değil de, kendi kişisel farkındalığımın ve gelişimim esnasında yani ancak şu anda bana kendini göstermişti. Filmin ana teması, benim de birey olarak uygulamam gereken bir felsefe ve bunu bir parçası olarak karşıma çıkıyordu.









Heyecanla filmi seyrettikten sonra ise, internette arama yaptım. Filmin konusu Catherine Ryan Hyde isimli yazarın aynı isimli kitabından alınmış. Araştırmamda karşıma çıkan sonuç, uluslararası platformda bu filmi çok ses getirdiği, yedisinden yetmişe çoğu kişinin bu filmin ve kitabın etkisi altında kalarak iyilik bul,iyilik yap düşüncesini yaymak adına eyleme geçtiği idi. Özellikle Amerika'da farklı eyaletlerde okullar, çocuklar bu fikir adı altında pek çok proje üretip, hayata geçirmişlerdi. Pay it Forward isimli organizasyonlar, kuruluşların varlığını heyecanla öğrendim ve bu mutluluk ile bütüne katkı için nefis bir düşünce olan bu projeyi kendi okulumda uygulamaya başladım.









Kitabın konusu şu şekilde geçmektedir. Las Vegas'ta okulun ilk gününde 7. sınıflara derse girmeye başlayan yeni bir öğretmen, öğrencilerine bir ödev verir. Bu ödev, öğrencilerin bundan önce karşılaştığı ödevlere hiç benzememektedir. Öğretmen, öğrencilerinden dünya için bir şey yapmalarını ister. Tahtaya şöyle yazar; Dünyayı değiştirecek bir fikir düşünün ve bunu hayata geçirin. Öğrencilerden biri olan Trevor, bu fikri hemen benimser ve şu şekilde bir proje gerçekleştirir. Bu proje ise şu şekildedir: Her kişi, 3 ayrı kişiye iyilik yapacaktır ve bu şekilde dünyaya iyilikler yayılacaktır.









Filmin kahramanı Trevor,bu projesinde çok başarılı olur. Yaptığı iyiliklerin sahipleri de üç ayrı kişiye iyilikler yapar. Böylelikle bu düşünceler çok geniş bir kitleye, kasabaya, şehire daha sonra da ülkeye yayılır.









Öğrencilerimle hem filmi seyredip, hem de kitaptan alıntılar okuduktan sonra, aynı ödevi öğrencilerime verdim. İşte bence mucizevi güzellikler bu şekilde başladı.









Filmi izledikten sonra öğrencilerimle İstanbul dışına bir geziye gittik.Gezimiz sırasında dahi tüm pek çok öğrencim yanıma yaklaşıp, bana yaptıkları türlü iyilikleri anlatıyordu. Gezi ortamında dahi bu fikri unutmayıp, yapmaya çalışmaları beni oldukça etkilemişti. İstanbul'a döndüğümüzde onları daha iyi dinleyip, neler yaptıklarını öğrenmek için sabırsızlıkla bekliyordum.









Okula geldiğimde ise çocukların bu konu ile ilgili yapmış olduklarını dinleyince gerçekten çok duygulandım. Hepsi birer birer yaptıklarını anlatmak için neredeyse yarışıyorlardı.









İşte pırıl pırıl, saf ve tüm duygularını en içten düzeyde yaşayan 10 yaşındaki öğrencilerimin sıcacık kalpleri çevrelerini ısıtmaya başlamıştı bile... Hepsinin yaptıkları iyilikleri yazmalarını istedim, böylelikle bir kitapçık oluşturmaya karar verdik. Bütüne katkıda bulunmanın tüm güzelliği ve huzur duygusu tüm öğrencilerime ve de bana yansıdı... Keşke dünya hep böylesine ışık içinde olabilseydi dedik hep beraber!!









Biliyoruz ki, inançlarımızla değil, deneyimlerimizin armağanları ile gelişiriz. Öğrencilerim ile paylaştığım bu deneyimde bizler harikulade olumlu armağanlar yarattık kendimize!! Umarım sizler de bütüne katkı adına ,ışığı daima yayma adına bir şeyler yaparsınız!Herşeyin bir bütün olduğunu, hepimiz bütünün bir parçası olduğumuzu düşünerek ve özde bilerek, katkıda bulunmamızın aslında kendimize katkı sağladığını bilmek gerçek maneviyattır. Unutmamalıyız ki, olana anlam katan biziz, hayatımızın yaratıcısı düşünce ve duygularımızla bizleriz!









Şimdi sizler de öğrencilerim gibi 3 ayrı kişiye iyilik yapmaya ne dersiniz?









Özden Yayla

Kaynak: HamileBilgi