Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)
-   Gizemli Konular (http://www.hayatimdegisti.com/forum/gizemli-konular/)
-   -   FOTON KUŞAĞININ İNSAN BEDENİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ (http://www.hayatimdegisti.com/forum/gizemli-konular/372786-foton-kusaginin-insan-bedeni-uzerindeki-etkisi.html)

serpil22 07-08-2009 11:00 PM

FOTON KUŞAĞININ İNSAN BEDENİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ
 
FOTON KUŞAĞININ İNSAN BEDENİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

Daha önce de söylediğimiz gibi dünyayı etkisi altına alacak foton kuşağı tüm dünya insanlarının fizik bedenlerini değişime uğratacaktır. İnsanların kaba fizik bedenleri ya yarı eterik ya da daha az yoğun bedenlere dönüşecektir. Şimdiki durumda
tüm beden tipleri bu alandaki araştırmacılar tarafından üç kategoriye ayrılmıştır.

1- Kaba ya da fiziksel beden, yani şimdiki üçüncü boyut beden tipiniz. 2- Eterik beden. Auralara, hayaletlere ya da yüksek boyut bedenlerine benzer. 3- Spiritüel beden (ruh beden).

Et ve kandan meydana gelen şimdiki bedeniniz gelecek galaktik uygarlıkta aynı yetenek ve görünüme sahip olacak, ama tamamen yarı eterik bir bedene dönüşecektir.

değişim dönüşüm, bedeninizin kendini tekrar gençleştirebileceği ve gerçekten yaşlanmaz olabileceği anlamına gelir. Yarı eterik bedeniniz bir düşünce formu gibi karşılık verecektir, çünkü zihniniz düşüncelerinizi nasıl kolaylıkla değiştirebiliyorsa, bedeninizi de kolayca değiştirebilecektir.

Bununla birlikte bu beden size şimdi sahip olduğunuz fizik beden gibi görünecektir.
Daha önemlisi, bedeniniz çarpıcı bir DNA değişikliği geçirecektir. Tüm dünya insanları halen 2 DNA sarmalına sahiptir. Oysa “düşüşten” önce sizler 12 sarmallı bir DNA’ya sahiptiniz. Şimdi DNA sarmallarınızın yine 12’ye çıkarılmasına yardımcı oluyoruz. Bu değişim bedenin hücresel yapısını orijinal haline döndürecek ve hücrelerinizin boyutlar arası öz bedenle (ruhla) ilişkiye girmesini sağlayacaktır.

Böylece hücre, ruhun DNA’ya verdiği mesajı kolayca alıp derhal işlemden geçirebilen çok boyutlu bir yönsüz dalga antenine sahip olacaktır. Yönsüz dalgalar, yayılırken bilgi taşıma yeteneğine sahip elektromanyetik olmayan dalga formlarıdır.

Ayrıca bedeninizdeki çakralar da (enerji girdapları) değişecektir. Bu enerji merkezleri şu anda 7 adettir, omurganın dibinden başlayıp başınızın üstüne kadar uzanırlar. Birinci çakraya kök merkezi denir, o bedenin temeli ya da elektriksel zeminidir, bedenin elektromanyetik enerji hatlarını yerküreye bağlar, kırmızı renkle temsil edilir.

İkinci çakra cinsel merkezdir, zevk ve esrimenin yüksek halleri olan cinsel, duygusal merkezi oluşturur, bedenin cinsel organlarının bulunduğu bölgede yer alır, turuncu renkle temsil edilir.

çakra güneş sinirağı (göbek) üzerinde yer alır, bedenin temel duygusal (nefret, öfke, sevinç, kahkaha) merkezidir, sarı renkle temsil edilir. Dördüncü çakra kalptir, sezgilerin ya da sevginin merkezidir, kalp ve akciğerler bölgesinde yer alır, yeşil renkle temsil edilir.

Beşinci çakra iletişim merkezidir, boğazda gırtlak bölgesinde yer alır, mavi renkle temsil edilir. Altıncı çakra üçüncü göz merkezidir, çeşitli vizyonlar görme ve görsel psişik yetenekleri kullanma merkezidir, kaşların arasında yer alır, çivit rengiyle temsil edilir. Yedinci çakra başın arka kısmında yer alan taç merkezidir, yüksek benlikle bağlantı kurmanızı sağlar, menekşe rengiyle temsil edilir.

Aura
ya da bedenin enerji alanı bu yedi merkezi kuşatır ve merkezlerin genel durumu hakkında bilgi edinmenizi sağlar. Aslında aura renkleri çakraların sağlığını yansıtır, aynı zamanda bedenin o bölgelerinin iyi çalışıp çalışmadığını da gösterir.
Yeni yarı eterik bedeninizde çakralarınız şimdi sahip olduğunuz 7 merkezden 11 merkeze çıkarılacak.

İlave edilen 4 merkez, aura alanınızın tepesindeki galaktik erkek ve galaktik dişi denen boyutlar arası ya da eterik iki merkeze bağlanacak. Aslında toplam olarak 13 çakraya sahip olacaksınız, 2’si tamamen eterik, 11’i ise fiziksel bedeninize ait olacak.

Bu 13 çakra şunlardır: Birinci çakra, daha önce olduğu gibi kök merkez olarak kalacak. İkinci çakra, yine cinsel merkez olarak kalacak. Üçüncü çakra, yine güneş sinirağı merkezi (göbek) olarak kalacak. Dördüncü çakra, ilk büyük değişikliği oluşturacak ve artık ona diyafram merkezi denecek. Bu yeni çakra bedenin prana ya da solunum enerjisini yeniden canlandıracağı için strese hakim olma ve sağlığa zararlı unsurları bedenden atma işlevi de görecek.

Beşinci çakra, yani kalp merkezi sadece sevgi ve yüksek duygular merkezi değil, düşük duygulardan arınmış meleksi sevginin de ifade merkezi haline gelecek. Altıncı çakra ya da timüs bezi tüm faaliyetin odağı olacak. Timüs halen insan bedeninin en yanlış anlaşılmış salgıbezidir, çünkü radyasyona en duyarlı bezdir.

Yaşlanmaya sebep olan dünyanızın atmosferindeki yüksek radyasyon, atmosfer yaklaşık 6 bin yıl önce (tufandan önce) parçalandığında ortaya çıkmıştı. Bu radyasyon çocukluk yıllarından başlayarak timüs bezinin hızla küçülmesine, kalp büyüklüğünde bir organdan bezelye büyüklüğünde bir organa dönüşmesine neden olur.

Foton kuşağına girdikten ve insan bedeni yeni galaktik formuna dönüştükten sonra timüs bezi tekrar büyüyecektir. Bu timüs bezinin bir yetişkin bedeninde yeni doğmuş bir çocuk kadar aktif olacağı anlamına gelir.

Bu yüzden insanoğlunun hastalıkları önleme yeteneği son derece gelişecek ve timüs artık büzülüp küçülmeyecektir. Başka bir deyişle, yeni timüs merkezi galaktik insanda yaşlanmayı ortadan kaldıracaktır. Yedinci çakra gırtlak, yani iletişim merkezidir, başınızdan girip bedene yayılan enerjiler için bir kanaldır.

Sekizinci çakraya rüyalar kaynağı denir. Körelmiş bir çakra olan bu merkez aşağı yukarı kafatasının alt kısmına yakın, boynun tam üzerinde yer alır, bilinçli bir varlığın çeşitli rüya ve vizyonları deneyimleyebilmesi için gereklidir.

Dokuzuncu çakra, bilinç için bir kontrol merkezine dönüşecek ve galaktik insanda tam anlamıyla gelişecektir. Beynin alt orta kısmında yer alır, sözde ilkel beyin ve hipofiz bezinden oluşur. Galaktik bir insanda bedenin kendini gençleştirmesine yol açacak şekilde ışığa ve radyasyona karşılık vermesini sağlayacaktır.

Altıncı çakra, yani timüs bezi ve hipofiz, bedeni iyileştirecek ve canlandıracak şekilde birbirini etkiler. Onuncu çakra, üçüncü göz ya da vizyon merkezi (epifiz) olarak bilinecektir. Zihnin yüksek titreşimlerinden gelen vizyonları ve diğer mesajları yorumlamak için sekizinci çakrayla (rüyalar kaynağı) birleşir.

Onbirinci çakra, taç çakra görevini üstlenir, fizik bedenin dinçleşmek için spiritüel enerjiyle bağlantı kurduğu yerdir. Taç çakra, bedenin aura alanlarının bir araya gelerek on ikinci ve on üçüncü çakra merkezleriyle bağlantılar kurabileceği yerdir.

son iki çakraya galaktik erkek ve galaktik dişi enerji merkezleri denir. Böylece beynin üst 11, 12, 13 ve alt merkezleri 8, 9, 10 birbirleriyle şu anda anlayamayacağınız şekilde iletişim kuracaktır.

Çakra sistemindeki bu değişiklikler sayesinde, Atlantis devrinde yapılan genetik deneyler sonucu dumura uğrayan beyin bölümleri eski şekil ve büyüklüklerine geri dönecektir. İki kuşak sonra insanoğlu tam bilinçli insanların mirası olan daha büyük beyin boşluğuna sahip olacaktır.

Bu yönsüz dalga anteninizin tam anlamıyla kullanılabilmesini ve tüm psişik enerjilerin uygun tarzda işlemden geçirilmesini sağlayacaktır. Ayrıca dünya insanı sadece görme yeteneğine mahkum olmayacak, telepati, telekinezi, durugörü ve duruişiti gibi birçok psişik yeteneğe de kavuşacaktır.

Galaktik Federasyon eğer fikrini değiştirmezse foton kuşağına girmeden altı ay önce kitlesel bir iniş gerçekleştirecek ve meydana gelecek değişikliklerden zarar görmemeniz için sizi eğitecektir.

İnecek grupta danışmanlar, şifacılar ve diğer personel bulunacak, ayrıca size Federasyon üyeleriyle nasıl iletişim kuracağınız da öğretilecektir, çünkü ilerde bu tür iletişime duyacağınız gereksinim çok artacaktır.

Yeni bilinç sürecinizi düzene sokmayı öğrendikten sonra düşünce formlarını nasıl kontrol edeceğinizi, daha önce ölmüş kişilerle nasıl iletişim kuracağınızı ve bu bilgiyi kendinize ya da başkalarına yardım etmek için nasıl kullanacağınızı bilmeniz gerekir.

ALINTI..

nurzen 06-07-2010 11:04 PM

Cevap: FOTON KUŞAĞININ İNSAN BEDENİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ
 
foton kuşağı nedir? bu anlatılanlar bir hikaye midir? aslında daha çok masala benziyor, kül kedisi foton kuşağıdan geçer ve sinderella olurgirlhaha

eski 06-07-2010 11:11 PM

Cevap: FOTON KUŞAĞININ İNSAN BEDENİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ
 
forumda 2012 tarihinde olacaklarla ilgili araştırma yaparsan ya da indigo çocuklrı ararsan foton kuşağıyla ilgili asıl bilgiler çıkıyor. ben bi ara okumuştum sonra korktum bıraktım =)) 2012 de boyut atlayacağımızı ve ruhla ilgili şeylerin herkes tarafından bilinen konular olacağını söylüyor. hani son yıllarda ruhmuş, kinezi çeşitleriymiş herkes pek bi ilgili olmaya başladı ya bu kuşağın etkisi diyor.

tam da hatırlayamıyorum ilgini çektiyse araştır. çok ilginçşeyler var. gerçi bu kadar olmaz diyorsun bazen ama neyse 2012 ye ne kaldı şurda=))

7tepe 07-07-2010 01:12 AM

Cevap: FOTON KUŞAĞININ İNSAN BEDENİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ
 
nerden biliyolar bunları,olmasını isterim ama bilimsel bi açıklaması yok bunların

eski 07-07-2010 09:42 AM

Cevap: FOTON KUŞAĞININ İNSAN BEDENİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ
 
ben de bilmiyorum nası bu kadar kesin ve ayrıntılı bilgilere girilmiş? ama auradaki renklerin değiştiğini gösteren fotoğraflar varmış aidin salih var sağlıklı beslenme üzerine konuşuyor genelde, ama indigo çocuklarda 7 renk olmadığını söylemiş (kirlian fotoğraf tekniği mi ne diyorlar)

hep 'miş' li konuştum ama aklımda kalanlar. hatalı birşey söylememmişimdir inşallah

Stien I Bjerget 31-10-2012 11:30 AM

Cevap: FOTON KUŞAĞININ İNSAN BEDENİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ
 
Bence bu konuyu bilmeyen arkadaşlar daha detaylı araştırmalı.Hatta bu konu sabitlenmeli diye düşünüyorum.Bunun için yapılan açıklamalar nette mevcut.
MUTLAKA OKUYUN!!!
TİBET DİN ADAMINDAN NASA'YA GÖND
...
ERİ
21 Aralık 2012 hakkında NASA'nın merkez laboratuvarına Temmuz 2012'de bu bilgi ulaştı.
Bu bilgiyi akraba, dost ve onu alabilecek herkese hemen ulaştırın.
NASA'dan belirttiklerine göre, yakında Dünya Galaksinin SIFIR HATINDAN geçecektir.
1.
Sonbahar ve kış 2012/2013 Tibet'te ve tüm Küzey yarımküresinde sıcak olacaktır.
21.12.2012'de Dünya tüm galaksi sistemiyle birlikte galaksinin SIFIR HATINDAN geçmeye başlayacaktır.
O ise hiç bir enerjinin yayılamadığı, elektromanyetik alanlarının olmadığı ve tüm cisimlerin durgunluğa uğradığı bir ortam oluşturacaktır.
2.
Tüm Dünyada, bir kaç dakikada, Moskova saatiyle saat 10'da, 21.12.2012'de
*tam karanlık çökecek,
*tam sessizlik olacak
*ışık, elektrik, iletişim, ses-hepsi yok olacaktır.
3.
Bu karanlığın içinden uzaydan göklerde bir karmakarışıklık gözlemlenecek, bir kaç gün sonra ışık patlamaları başlayacak bu da üç-dört gün sürecektir.
Korkmaya ve kendini yıpratmaya gerek yok. Buna kendini herkes hazırlamalı.
4.
Sonra Güneş ışığı yine gözükecektir. Dünya görülür olacak ve eski haline dönecektir.
Hayvanlar Uzay Karanlığını önceden hissedeceklerdir ve deliklere çekileceklerdir. Şehirlerdeki insanlar hissedemeyecek o yüzden kurban gidenler ve aklı hasara uğrayanlar olacaktır. Dünyanın yüzde 10 o günlerde ölebilir.
5.
Bu olaya hazır olunması gerekmektedir, 2012 yılın işlerini bitirmek, yeni işe başlamamak, borçları ödemek.
6.
20.12.2012'de çocuklar, para ve belgeler alınarak şehirlerden uzaklaşılmalı ve doğaya çıkılmalıdır.
İki aylık bir erzak hazırlanmalı, zira elektrikler uzun süre devreye giremeyeceklerdir.
Eve su bolca alınmalı, odun ve mumlar hazırlanmalıdır. Evde bir ocak hazır bulunmalı, çünkü elektrikler 21.12.2012'de kablolardan akışını durduracak.
Televizyon ve telefon olmak üzere bir şey çalışmayacak. Karanlık günlerde pencereler kalın siyah örtülerle örtülmeli, onlara bakılmamalı, gözün gördüğü, kulağın duyduğuna inanılmamalı, sokağa çıkılmamalı.
Mecbur kalındığında çok yakın mesafelere çıkılır. Uzak gitmek tehlikelidir, zira kaybolma riski yüksektir.
Bu bilinmeli: objelerden ışığın yansımamasından kaynaklanan sıkı karanlıkta kendi elini görmek bile mümkün olmayacaktır.
Korkmayınız. Kendinizi buna hazırlayın.
7.
Güneş ışığı aydınlandıktan sonra şehirlere dönmeye acele edilmemeli, imkan varsa yaza kadar doğada kalınması iyi olacak.
Dünyanın SIFIR HATTAN çıkışı 7 Şubat 2012'de beklenmektedir. O zaman yavaşca elektrikler kısım kısım verilmeye başlayacaktır toplu taşıma araçları da faaliyetine başlayacaklardır.
Martın sonunda Dünya tamamen eski haline gelecektir. Trenler yürüyecek, uçaklar uçacaktır.
8.
Dünyanın tüm devletleri, farklı kaynaklardan SIFIR HAT hakkında bilgiler almışlardır, fakat kendi vatandaşlarına yardım ya edemeyecekler, ya da istemeyecekler.
Sivil koruma örgütleri bir şey yapamayacak, zira hiç bir şey çalışmaz olacaktır.
Bu durumda sadece Yaradana güvenin ve de kendinize.
9.
Dünyanın SIFIR HAT'tan geçişinden sonra, insanların görüşleri ve yaşamları değişecektir.
Manevi değerler üstün olacaklardır. İnsanlar ebedi ahlaki ve manevi değerler hakkında düşünür olacak, devletlerde bilim, ahlak, maneviyat, tıp patlak verecektir.
Birey önemli hale gelecektir.
Ve öyle de yeni bir çağın başlangıcı sayılacak bu dönem insanlığın manevi ağırlıklı ilerlemeye koyulduğu bir yeni çağın başlangıcı olacaktır.

Japonya Prensesinden 2012 Hakkında ŞOK AÇIKLAMA (Tr Altyazılı) - YouTube

Olmasını temenni etmeyiz ama olabilirde yinede önlem almak gerek.

gülücan 02-11-2012 06:54 PM

Cevap: FOTON KUŞAĞININ İNSAN BEDENİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ
 
Korkutucu bir tablo olmuş.umarım bu şekilde olmaz.insanların algıları farkındalıkları artsına ama diğerleri olmasın.yoksa insanlar nasıl hayatta kalacaklar muamma.2-3 ay insan bu koşullarda nasıl yaşar ve kim bu şekilde düşünüp hazırlık yapar kii..

Muallim 04-11-2012 01:36 PM

Cevap: FOTON KUŞAĞININ İNSAN BEDENİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ
 
Ruhçuların fos çıkan kehanetlerinden biri daha.

Maya takvimi 2012'de sonlanmıyor, 7,000 yıl daha uzuyor.

Amerikan arkeolog ve Maya uzmanı William Saturno şöyle diyor:

"Mayalar, Dünya'da hayatın devam edeceği ve 7000 yıl sonra da her şeyin o günkü gibi süreceği öngörüsünde bulunmuş. Bizler, sürekli bir son arayışı içerisindeyiz. Mayalar ise hiçbir şeyin değişmeyeceğine dair güvenilir bir işaret arayışı içerisindeydi. Bu da Mayaların tamamen farklı bir mantaliteye sahip olduğunu gösteriyor."

Ayrıca bknz:

BBC Turkce - Haberler - Yeni Maya takvimi: Sona 7 bin yıl var

Doomsday Busted: Mayan Calendar Looks Ahead 7,000 Years - ICTMN.com

PureTcrazy 01-02-2013 08:04 AM

Cevap: FOTON KUŞAĞININ İNSAN BEDENİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ
 
Amerikan arkeolog ve Maya uzmanı William Saturno şöyle diyor.


WEZ Format +3. Şuan Saat: 02:45 PM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.