Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)
-   Geliştiren Yazılar (http://www.hayatimdegisti.com/forum/gelistiren-yazilar/)
-   -   mutlu bir evlilik (http://www.hayatimdegisti.com/forum/gelistiren-yazilar/615126-mutlu-bir-evlilik.html)

elccy 30-08-2010 04:00 PM

mutlu bir evlilik
 
Toplam 1 Eklenti bulunuyor.
Aile toplumun en küçük sosyal birimidir. Sosyal olaylar insanın yaşantısını insan da toplumun yapısını şekillendirir, sürekli karşılıklı bir etkileşim vardır. Günlük yaşamın akışı içinde aile içi ilişki ve etkileşimlerde olup bitenlerin her zaman farkında değiliz. Oysa aile üyeleri arasındaki karşılıklı etkileşimler ve çeşitli yaşam olayları bireylerin her birinin ruh sağlığına etki eder. Bireylerden birinin ruh sağlığı ailenin bütününü, ailenin sağlığı da tek tek üyelerinin ruhsal durumunu etkilemektedir. Bu nedenle günlük aile olaylarının altında yatan duyguları ve nedenleri, işleyen kuralları anlamak ailenin ve aileyi oluşturan bireylerin sağlıklı olması için önemlidir ve bazen bu dinamikleri anlamak ve çözmek bir uzman yardımı gerektirir.

Aile terapisi ne zaman gerekli olur?

Aile içi sorunlar, yaşanan tartışmalar, meydana gelen iletişim kazaları eşleri etkiler. Çiftler bu süreci iyi götürememişlerse eğer artık birbirini duymaz olurlar. Şu iki durumda aile terapisi gerekebilir.

Aile üyelerinden birinin ruh sağlığında problem olduğunda.

Aile üyeleri arasındaki ilişkide problem olduğunda.

Aile terapisinde ne yapılır?

Aile terapisinde genel olarak aile ile birey arasındaki etkileşim ele alınır. Üyelerin birbirlerini daha iyi anlaması ve problem çözme becerileri kazanmalarını sağladığımızda aile içi çatışmaları çözmek ve psikolojik problemleri önlemek mümkün olur.

Ailedeki sorunlar çiftleri üzer

Son yıllarda psikoterapi sürecinde kişinin sadece içsel yaşantısına değil kişiler arası ilişkilerine, etkileşimlerine de önem verilmeye başlanmıştır. Geleneksel yaklaşımlarda kişideki psikolojik sorunlar içsel çatışmalarının dışa vurumu olarak kabul edilir ve terapide bireyin iç yaşantısına odaklanılır. Aile tedavisi yaklaşımında ise tam tersi bir bakış açısı vardır. Aile üyelerinden herhangi birinin sorunu, yaşadığı depresyon, alkol-madde bağımlılığı vb. bir problem ailedeki diğer kişileri de etkiler. Bazen de bireyin problemi aile içi ilişkilerdeki sorunlardan kaynaklanmaktadır. Kişinin yaşadığı problem aileden kaynaklanmasa bile ailedeki diğer kişiler o problemden etkilenmektedir. Başka bir deyişle yaşanan problem çerçevesinde karşılıklı etkileşimler vardır.
Mutlu evliliğin 10 altın kuralı


Asıl bizi evliliklerinin ellinci yılını kutlayan ve bunca zamana rağmen hala birbirleri için deli olan çiftleri görmek şaşırtıyor. Hatta bunu başaramayanları kıskandırıyor bile. Onlar nasıl ilk günkü gibi mutlu olmayı başarıyor diye hiç merak ettiniz mi? Ya da o mutluluk tablosundan etkilendiğiniz olmadı mı hiç?

Evet bunun bir sırrı olmalı... Bir çiftin evliliklerinin 25. yılında bile hala birbirleri hakkında yeni birşeyler öğrenmesinin, birbirilerine bakarken gözlerinin içinin parlamasının ve ilişkilerindeki heyecan dolu kıvılcımın bir nedeni olmalı. Böyle kaç tane çift tanıyorsunuz? Eğer mutlu ve uzun süren bir evlilik istiyorsanız bunu başarmış çiftleri gözlemleyin. Ve asla onların öğütlerini kulak arkası yapmayın. Bu arada mutlu bir evliliğe sahip olmak için 10 altın kural niteliği taşıyan aşağıdaki maddelere göz atmaya ne dersiniz? Hatta bu kuralları sadece okumakla kalmayın uygulayın da...

1. Aynı zamanlarda sinirli olmayın: Çiftlerin aralarında bazı anlaşmazlıkların olması ve zaman zaman ufak tartışmaların yaşanması elbetteki çok doğal. Ancak önemli olan tarafların aynı zamanlarda cok sinirli ve fevri hareket etmemeleri olsa gerek. Eğer eşiniz sinirliyse siz alttan almaya çalışın. Bir daha geri dönüşü olmayan sözlerden ve hareketlerden kaçının. Haklı olsanız bile ortamın sakinleşmesini bekleyin ve bir süre sonra düşüncelerinizi ılımlı bir ses tonuyla belirtin. Hem böylece istediklerinizi yaptırma şansınız daha da artacaktır. Unutmayın ki tatlı dil yılanı bile deliğinden çıkarır diye boşuna söylememişler...

2. Birbirinize bağırmayın: Bir tartışma esnasında o sesini yükseltti diye siz de sakın bağırmaya başlamayın. Bağırmak hiçbirşeyi çözmeyecektir. Sadece durumun biraz daha karışmasını ve hatta sarpa sarmasını sağlar o kadar. İki taraf da aynı anda birbirine bağırıp, çağırırsa sadece gürültü çıkarmış olursunuz. Sesinizi hiçbir koşulda eşinize karşı yükseltmeyin. Sevgiden önce aranızdaki saygıyı koruyabilirseniz uzun yıllar süren mutlu bir evliliğiniz olur.

3. Eleştirilerinizi yumuşatın: Tabii ki eşinizin bir takım hareketlerini beğenmeyebilirsiniz. Ve konudaki düşüncelerinizi dile getirmekte de özgürsünüz. Ancak önemli olan bunu nasıl yaptığınız... Onu değiştiremeyeceğinizi bilerek hareket etmelisiniz. Sözlerinizin olumlu yönde, sevgi dolu ve ılımlı olmasına özen gösterin. Yoksa hiçbir işe yaramaz. Sadece onu kırmış ve üzmüş olursunuz o kadar. Şu hareketinden nefret ediyorum yerine, hayatım bence böyle davranmak sana hiç yakışmıyor diyebilirsiniz. Ne dersiniz böylesi daha yapıcı olmaz mı?

4. İktidar savaşına girmeyin: Eğer tartışmayı mutlaka birinin kazanması gerekiyorsa bırakın eşiniz kazansın. Aşkın bir iktidar savaşı olmadığını ve incelik istediğini bilerek hareket edin. Evlilik bu durumu daha da hassaslaştırır üstelik. Tartışmayı kimin kazandığı ya da kaybettiği ne kadar önemli sizin için? Bu konuda sakın hırslı olmayın. Neticede böyle küçük hasaplar yaparak bir ömrü o insanla geçiremezsiniz.

5. Geçmişi geçmişte bırakın: Hiçbir zaman geçmişte yapılan hataları tekrar tekrar eşinize hatırlatmayın. Herhangi bir tartışma esnasında, birden bire konuyla ilgili ya da ilgisiz eşinizin çok eskiden yaptığı bir hatayı gündeme taşımayın. Bu konuyu saptırmanızın yanısıra olayı uzatmanıza da neden olacaktır.

6. Birbirinizi ihmal etmeyin: Niye evlendiğinizi unutmamalısınız. Hayatı, üzüntülerinizi ve sevinçlerinizi paylaşmak, hayattan iki katı daha fazla keyif almak için evlendiniz öyle değil mi? Birbirinizden farklı hayatlarınız olabilir, eşiniz maça giderken siz de eski kız arkadaşlarınızla dışarı çıkabilirsiniz. Bunlar evliliğinizi monoton ve sıkcı bir havaya girmekten kurtaracak küçük detaylardır. Ama bir plan yaparken eşinize hiç danışmıyor, onun fikrini almıyor ya da arkadaşlarınıza ondan daha fazla vakit ayırıyorsanız yanlış yoldasınız demektir. Önemli olan dengeyi kurmanız ve eşinizi herşeyden öte tutmanızdır.

7. Yatağa asla küs girmeyin: Gün içinde birçok şey yaşamış ve hatta şiddetli bir kavga etmiş olsanız da yatak odanıza dolasıyla yatağa asla dargın girmeyin. Yatmadan önce mutlaka tüm sorunlarınızı halledin. Aranızda çözülmemiş ve açıklığa kavuşmamış bir problemin olması ertesi günün de keyifsiz ve cansıkıcı olacağı anlamına gelir. Tartışmaları uzatan taraf olmayın. Yatak odanız sizin için özel bir dünya. O odaya sorunlarınızı taşımayın.

8. İltifat edin: Gün içinde en azından biri kere hayat arkadaşınıza güzel bir söz söyleyin. Eşinizin sizden güzel bir söz duyduğundaki mutluluğunu hiç fak ettiniz mi? Dünyadaki birçok kişinin onu hoş ya da çekici bulması bir yana asıl önemli olan sizin ne düşündüğünüzdür.

9. Özür dilemeyi bilin: Eğer yanlış bir şey yaptıysanız bunu itiraf edin ve özür dileyin. Hata yapmanız dünyanın sonu değil ki zaten. Önemli olan bunu fark etmiş olmanız. Ancak tabii ki bunu alışkanlık haline getirmeyin. Nasılsa özür diliyorum konu kapanıyor diye düşünmeyin.

10. Bir tartışma için iki kişi gerektiğini unutmayın: Bir düşünün bakalım tartışmalarınız neden çıkıyor ve nasıl büyüyor? Acaba sadece karşı tarafı suçlamak ne kadar gerçekçi? Sizin hiç mi payınız yok tartışmalarda. Elbetteki vardır. Bunu itiraf etmekle başlayın isterseniz ilk olarak işe. Kendinizi eleştirmekten korkmayın. Hep eşinizi suçlayarak bir yere varmadığınızı ve kimi zaman da hatanın kendinizide olduğunu kabul edin.


WEZ Format +3. Şuan Saat: 08:32 PM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.