Aşk-ı Rezalet

[salvameaa]

Amerikan filmlerini izlediğinizde mutlaka bir sabah kahvaltısı sahnesine şahit olursunuz...
Ama nasıl keyifli bir sahne öyle...

Anne erkenden kalkmış, çocukları kahvaltı masasına oturtmuş, önünde mutfak önlüğü ile bir yandan ocağın üstündeki artık taşmaya başlayan su ısıtıcısına koşturur bir yandan da dönüp çocuklara “geç kalıyorsunuz” diyerek küçük olanın uykusuz nazlı haliyle ilgilenir, “kardeşine yardım et” diye seslenir ötekine...

Bu arada baba da yeni uyanmış ve pür neşe her önüne gelene takılmaktadır, hemen küçüğün kahvaltısıyla, ortancanın nazıyla, ergenlik çağındakinin de kaprisiyle ilgilenir.
En tatlı haliyle takılır anneye, anne de bir cilve yapar ve alelacele küçüğün eline yiyeceğini tutuşturup çantasını sırtına verdiği gibi artık gelmiş olan okul servisine doğru koştururlar hep birlikte…

Sonra anneyle baba bir harpten çıkmışcasına yığıldıkları masada kahvelerini içerken ergenlik çağındakinin sorunlarını konuşurlar ve öğretmeniyle konuşmanın doğru olacağına karar vererek baba işe, anne de öğleden sonra kiliseye uğrayıp ardından okula gitmeye karar verir. Ayrılırlar neşe içinde, sevinçle...

Bu sahne, birçoğunuzun gözünde sanırım canlanmıştır ve irdelerseniz bunun nasıl bir bilinçaltını doldurmak olduğunu görürsünüz...

Amerikalılar’da aile kavramı önemlidir özellikle Yahudilerde. Bu sebeple verilmek istenen kısaca şudur…
Madde 1: evli olanlar mutludur
Madde 2: evli ve çocuklu olanlar daha mutludur
Madde 3: hayatın kolaylaşmasında öğretmen ve kilise önemlidir…

Dünyanın dört bir tarafında ilgiyle izlenen amerikan filimleri dünyaya, hem amerikan alt kültürünü hem de kendi halkına, "böyle olursanız mutlu olursunuz"un bilincini yerleştirir.

Şimdi bizdeki dizileri bir gözünüzün önüne getirin ve Aşk-ı Memnu adlı diziye dikkat edin…
Aşkı memnu yani yasak aşk...
Bir yasak aşkı kitapta okumak özeldir, sinema da izlemek de hakeza öyle ama TV’de izlemek o kadar masum değildir işte…
Mesela benim burada yazdıklarımın rahatlığı, akşam radyoda konuştuklarımla aynı kıvamda olamaz, burası okuyana açık, orası her yaş grubuna ya da herkese…

Aşk-ı memnu Halit Ziya Uşaklıgil’in aynı adlı romanından alınmış ve ilk olarak 1974 de TRT’de 6 bölüm olarak yayınlanmış ve bitmiştir…
Mevcut kanalda oynayan ise, edindiğim bilgiye göre 43 ya da 45. bölüm … Yani siz izledikçe Bihter’in rı hep ertelenecek, siz de sonunu bildiğiniz bir diziye “aman ölmesin” diye dualar edeceksiniz, belki de…

“KURTLAR VADİSİ”ni bir zamanlar “çok zararlı” diyerek yayından kaldırtan medya, daha mı az zararlı görmektedir bu diziyi acaba?

Dizide kim kimin DİZ inde! oynuyor belli değil, Yüksel Aytuğ’un köşesinde yazdığı gibi, Cem Yılmaz’ın tabiriyle “mahalle tren olmuş gidiyor" hali...

Daha acısı Zülfü Livaneli’nin bir yazısından alıntı yaparak;

Geçenlerde iki “tiki” kızımız kitapçı vitrinine bakarken biri ötekine dönüp “Aaa kız bak” demiş “Aşk-ı Memnu’nun kitabı da çıkmış.”
Öteki “Amma da çabuk yazıvermişler!” demiş.

Bu bile hal-i pür melalimizi” anlatmaya yetmez mi sizce…

Bütün gelişmiş ülkelerin sineması “düzgün aile” profiline odaklanmışken bizdeki bu aykırılık ve değerleri hiçe saymak niye?
Sormuşlar Temel’e “hiç aşık oldun mu?” diye;
Temel de; “bir kere tam oluyordum, samanlığı jandarma bastı” demiş...

Aşk sözcüğünü bu kadar ayağa düşürenlere ve içini boşaltanlara kıssadan hisse.

Bedirhan Gökçe

[aslanbey]

bu sözün üstüne söz söylemek yanlış olur galiba
“bir kere tam oluyordum, samanlığı jandarma bastı”

[derya hanim]

Cok guzel bir konuya deginmissin .Ellerine saglik

[pinnko]

Aşk-ı Memnu'yu TRT'de oynadığı yıllardan hatırlıyorum.
İlkokula gidiyordum.

Müjde Ar çok güzeldi.
Öylece bakardım

Aklımda kalan, büyülü,gizem dolu
bir hikaye.
Fakat şimdikini seyretmedim.
Bazen gazetelerin magazin sayfalarında rastlıyorum haberlerine.

Sanırım Aşk-ı Memnu'yu okumadım.
Tam olarak hatırlamıyorum ama o yıllarda Kemalettin Tuğcu,Jules Verne
( çocuk klasikleri )
ve Ömer Seyfettin'in hikayelerini okuduğum dönemdi.
Şimdi yazarken aklıma geldi anlatmak istiyorum;
Ömer Seyfettin'in Yüksek Ökçeler adlı hikayesini defalarda okumuştum ve
hikayede geçen 'evin hanımı'nı Müjde Ar gibi hayalimde canlandırmıştım.
Evet.
Hikayeyi defalarca okudum o zaman ve hikayeyi aynı dizi gibi gözümde
çocuk hayalimde 'cam' gibi canlanmıştı.
Şİmdi bile gözümün önüne geliyor.
Aşkı-ı Memnu ise o zaman için bana biraz ağır geldi sanırım osmanlıca kelimeler vardı ve okumadan bıraktım,bir dahada elime almadım.
Anılarım canlandı.
Konuyu açtığınız için teşekkür.

[OPTİMİS]

Aslolan ULUS olmak!

Aşiret alışkanlıkları ve talepleriyle,dayatılan bunu düşünecek/bunu hissedeceksin öğretileriyle ULUS olunmuyor.
Kalabalıkların bir arada olmaları ve birlikteliklerini devam ettirmeleri ortak geçmiş/ortak ideal ve ortak gelecekle mümkündür.
Yurdumuzda yaşayan KALABALIKLAR Yurdum/Yurttaşım dememek için direnirken,birileride bu söylemlerin tortusunu dahi ortadan kaldırmak için dejenerasoyn eylemleri gerçekleştiriyor.

[salvameaa]

Ben teşekkür ederim beğenmenize sevindim :)

[srkn54]

Geçenlerde iki “tiki” kızımız kitapçı vitrinine bakarken biri ötekine dönüp “Aaa kız bak” demiş “Aşk-ı Memnu’nun kitabı da çıkmış.”
Öteki “Amma da çabuk yazıvermişler!” demiş.

Geçenlerde ne yazıkki bende rastladım bu duruma

Ne kadar iç acındıran bir durum

Değerlerimizi okuyarak araştırarak değil tv dizilerinde üzerine 3-5 erotik sahneler koyup saçma sapan olaylarla milletimizi bağlıyorlar tv'nin karşısına..Bizde karşısında hipnoz edilmiş hasta derecesinde her hafta saatini kaçırmadan o müzikli kutunun karşısına geçiyoruz..

Ben şahsen tv izlemiyorum ama bizim milletimizden örnek verdim çoğu böyle

Uyuma ey halkım..

[Nesira]

Hem de ne rezalet! Bedirhan Gökçe fikirleriyle, söylemleriyle takdirime şayan bir insandır ve yine tam 12'den vurmuş sağolsun!
Biz nasıl bir millet, biz nasıl insanlarız ya.. Hiç mi seçim yapamıyoruz, hiç mi faydalı ile faydasızı, hatta zararlıyı ayırt edemiyoruz ? Hiç mi şikâyet edemiyoruz, daha önemlisi şikâyet ettiğimiz şeyi protesto edemecek, hatta izlemeye devam edecek kadar basit insanlar mıyız ?

Bu forum subliminal teknoloji ile bilinçaltına hitap etme temalıdır; öyleyse buradaki herkes bilir ki, bu diziler gençlerimizin bilinçaltını çok çirkin kullanıyor, gençliğimizi vasıfsız, sürekli havlama, sürekli _afedersiniz_ cinsel ilişki, sürekli ihanet düşünen hayvanvari insanlar yapmaya çalışıyorlar..! Lütfen, izlemeyin, izlettirmeyin!

[nevresim]

güzel bi konu.evlilik önemli bence de.