Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

EKMEK

Tüm hayatımız boyunca belkide en çok yediğimiz besinlerin en başındaki gıdadır ekmek,evden babalar ‘ekmek ‘parası kazanmak için işlerine giderler ,o ki ekmek aslanın ağzında idi 85lere kadar sonra aslanın midesine indi maalesef yani o ekmek parasını kazanmanın zorluğu emeği,çabasının ne kadar zorlaştığını anlatan en güzel sözlerdendir.
Benim kasabamda çoçukluğumda 2 adat fırın vardı ,sabahları ilkokula giderken özellikle önünden geçerken fırından genel misss gibi taze ekmek kokusunu içme çeker öyle yoluma devam ederdim,allaha şükür evimizde hep yiceyek ekmeğimiz ağzımıza atacak bir lıkmamaız misafirin önüne koyacak bir ekmeğimiz hep oldu,ben biraz palazlanınca ekmek alma işlerinden sorumlu bakan daha doğrusu tam sokak çoçuğu olduğum için ekmek işlri benim olmuştu ,sepetle aşağıya para sallandırılır hadi kızım koş fırndan ekmek al derdi ciciannem (nurlar içinde uyu),bazen tek başıma bazen mahalle arkadaşlarımla giderdim fırına küçük yerde yaşadığımdan tanırlardı beni ve hep tazacik mis gibi kokan nar gibi kızarmış ekmeklerden verirlerdi,eğer çıkmamış ise 10dk sonra gel sıcacık al derlerdi,ozaman öle poşet falan yoktu eski gazete kağıda sarar verirdi fırıncı elim yana yana bir o elimle bir diğeri ile taşırdım ekmeğimizi.Ama o mis gibi kokuya dayanamaz nerdeyse yarısını yolda ağzım yana yana yerdim bunu bilirlerdi ve en az 3 ekmek aldırırlardı zaten bana .Dedem emekli olduktan sonra küçük bir siğara bayiisi gibi bişi açmıştı raflarında bafra-gelincik-harman-maltepe-samsun siğaraları dururdu ayrıca toto bayiisiydi .Bir gün dede emekli oldun neden çalışıyorsun demiştim oda beni kucağına alıp ne yapalım ekmek parası demişti ,dedem o ekmek parası içinden her ilk baharda manavın önünden geçerken turfanda çıkmış kasalarda az da olsa yerini almış erik lerden küçük bir kese kağıdı alıp filesine yerleştirir ve bana getirirdi,işte en güzel en tatlı erikti o benim için bilirdim az ama yürekten gelirdi o erikler bana.cicciannem aman ekmeğe bakın ekmeksiz kalmayalım derdi hep ,bu kafama öyle yer etmişki bende evimi hiç ekmeksiz bırakmadım ,bilirimki ekmek olamzsa olmaz hiç bir şey ,onun için tüm ev halkının telaşı ,emekler onun için değerini bilirim yani .bir sofrada ekmek ve tuz olmaz ise o sofrada ne olursa olsun öksüz kalır tatsız ve anlamsız olur bence şimdilerde binbir çeşiti çıktı ekmeklerin,ilk önceleri çavdar ekmeği çıkmıştı esmer esmer yerini almıştı fırınlarda halak arasında mideye iyi gelir ,hazmı kolaydır,yumurtalı ekmek olarak kızartırsak çok güzel olduğu yayılmıştı bir kere ,benim o mis gibi kokan nar gibi kızarmış buğday ekemğim yabana atılmıştı bir anda sevememiştim çavdar ekmeğini bu sebepten ben halada sevmek ekmek saf olandır benim için katıksız en doğal halidirneyse efendim ,birde iklokul arkadaşım vardı benim annesi evde ev ekmeği yapardı nurten (arkadaşım) hep anlatırdı annem akşam ekmek yaptı derdi çok merak ederdim nasıl yapardı acaba fırınlarımı vardı diye düşünürdüm çoçuk aklı işte ,ama oysaki ekemek parası kazana babsına yük olmamak için evden yapıldığını anladımdı içim burkulmuştu ,memleketten gelen 2 çuval un ile evinin ekmeğini yapan nurtenin annesi bir gün benide çağırdı ,yer sofrası kurdular ben alışık değilim pek oturdum bekliyorum büyük bir heycan ile akemeği nası acaba diye ,üstü nar gibi kızarmış hafif sertçe missss gibi kokan ekmeği davul fırının içinden çıkardı kareli bir bezin üstüne koydu biraz bekleyim çok sıcak dedi.İçime o kokuyu çekerek bekledim ,önümüzde zeytinler duruyordu,o kara zeytinler ekmeğe kavuşmayı bekliyordu velhasıl ekmek anne tarafından kesildi,kara zeytinlerle yediğim en lezzettli lokmalardı onlar innaın hala tadı ağzımdadır.
Ahhhh hele o mübarek ramazan ayının sofraların baş tacı olan pide yokmu beni benden eden pide ,üstü çörekotlu yuvarlacık missss gibi kokan.Ezan saatine yakın vakitte giderdim fırına sıraya girerdim ,fırıncılar telaşla hem bir yandan odun atarlar hem bir yandan pideleri küreklerle çekip pat pat tezgaha atarlar biriside sıradakine pideleri verirdi,ay inanın o pidelere ulaşmak için dedli olurdum.En az 3 pide alır ekmekte olduğu gibi yarısını yolda ben yerdim ,iftar sofrasının baş tacını eve getirmek benim görevimdi o pidenin parasını dedem kazanır ben eve getirirdim ciciannemde bizlere en güzel en leziz yemeklerle bize yedirirdi.
Hele dolmalık yada simit olarak adlandırılan pideler vardır kocaman içleri boş ortaları kesilir içi peynir veya papates veya kıyma ile doldurulur yumurtaya bulanır ve kızartılır onunda tadı ayrıdır hani.Birde ramazanlarda fırına iç götürürüz o pide hamuru ile içili pideler yaptırırız onlarnda tadı ap ayrıdır yahu .
Ahhh ahhhh eskiden tost makinasımı vardı yahu ,dedem kış aylarında sobanın üstüne tel koyardı ekemkelri dilimler orda kızartırdı,sonra iki dilimi alır tek tek yağ sürerdi iki ekmeği birleştirir gazete kağıdına saradı sonra masaya koyar elleri ile bastırırdı kızıma tost yapıyorum derdi ahh ne muhteşem taddır oo .
Yine sabahları evimizde akşamdan kalan ekmeklerin ziyan olmaması için aygaz üzerinde kızartıldığını bilirim eğer kış ise sabahın bi köründe kalkmış olan ciciannem sobayı aykmış ekmekleri dizmiş ve missss gibi kızarmış ekmek kokusu ile uyandığım günler tüttü burnumda ,bak yine ramazan geldi aklıma ramazan olurda sahur olmazmı yahu,sahur vaktinin geldiğini gördüğüm en güzel rüyalarımı bile bölen o kızarmış ekmek kokusudur bilirmisiniz.
Daha sonraları annemle istanbula gittiğimde balık ekmekle tanıştım ,kocaman sandallarda adının eminönü olduğunu öğrendiğim karmaşa yuvasının herkesin biryerlere yetişmek için koşturduğu tıpkı karıncalara benzediği o yerde satılırdı ,rivayete göre satılan balıklar köpek balığı olsada ekmeğin içine soğan ve yeşilliğin arasına söyle uzanan değil köpek balığı balna olsa çok tatlı yeniyordu ,hele birde paran var ise yanına eşlik eden pis adamların sattığı turşu suyu ilede yudumladınmı birde karşında karaköy galata kulesi yani istanbul oldumu keyif buydu bunu ben çok küçükken öğrendim ve her gittiğimde mutlaka yerim eski kayıklar yok ama büfelerde satılıyor şimdiki balıkalr o tat olmasa o pis tutşu suyu ile yiyorum yine ben.
O eski günlerden kalan aklıma kazınan en güzel ve anlamlı şeydir ekmek onun değeri ve anlamı ailem için benim için ,yılar içinde önce dedem ninem terk ettiler bizi abim evlendi ,diğer abim başka yere taşındı kala kala teyzem ciciannem ve ben kaldık birde o sıcak ekmekler ,doğal gazın olmadığı vakitlerde akşam eve geldiğimde sobanın üstünde fokurdayan çaydanlıga kzım gelir sıcak bir çorba içsin diye kenara konan çorba tenceresine telin üzerinde kızarmış ekmaklerim kokusu ile eve girerdim ,o yaşlı haline aldırmadan karakızım gel ekemk kzıartım diyen ciciannemin sesi hala kulaklarımda ,şimdi teyzemle kaldık baş başa hhaa birde kızarmış ekmeklerimiz hep olur allaha şükürler olsun.