Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)
-   Eserekli Saatler Pisimbat'ın Mırıltıları (http://www.hayatimdegisti.com/forum/eserekli-saatler-pisimbat-miriltilari/)
-   -   BENİM HİÇ BABAM OLMADI (http://www.hayatimdegisti.com/forum/eserekli-saatler-pisimbat-miriltilari/1045-benim-hic-babam-olmadi.html)

pisimbat 18-03-2007 04:37 PM

BENİM HİÇ BABAM OLMADI
 
Benim hiç babam olmadı

Ben kendimi hep çok şanşlı bir kız olarak görmüşümdür.Annem ,teyzem,dedem,abilerim,etrafımda hep bir kalabalık aile kominisi ile yaşantıma başladım,zaman içinde beni terk edenler oldu,ama ilk başta babam gitmiş,öyle dediler,uzağa gitti baban gelecek o küçük aklımla gittiği yerin geri dönülmeyeceğini akıl etsemde sezdirmedim kimselere.Bak baban Almanyadan bebek yolamış sana ,kanmış gibi yaparken bebek bir tarafa atılırdı hep,zaten oldum olası sevmedim oyuncak bebekleri,kim bilir neden.Küçük bir kasaba da büyümenin avantajları pek çoktur bakkal amca ,manav abi hep tanır seni ,hayatımda amcalar abiler vb insanlar oldu ama benim hiç babam olmadı.Filimlerde olduğu gibi elimden tutup çoçuk bahçesine gidemedik hiç seninle baba,iki elini yana açıp gel benim güzel kızım (babalaar kızları güzel gelir kanımca) demedin ve ben asla koşamadım o kollara,resimlerinden bilirim yakışıklıymışsın,nasıl kokardın ,sakalların batarmıydı acaba beni öperken, yoksa der daim jilet gibi sinek kaydımıydı yüzün,ayakkabılarını merak ediyorum,nelerden hoşlanırdın,ne okurdun ,hangi tür müzikleri dinlerdin .Tepkilerin nasıldı,uysalmı,sinirlimiydin,söylesene baba sen nasıl bir babaydın, adamdın,Ben seni hiç yaşayamadım sen beni kollayamadın bu dünyanın kötülüklerinden,ama senin soyadnı taşıyorum ve bu bana yaşadığım sürece gurur verecek hep,bir çok insandan dinledim seni ,ama yaşayamadım seninle öpemesemde bir kez bile yanaklarından elinde baston küçük evimizin bahçesinde oturamasanda,elinde ekmekle akşamları kapıyı açmamış olsanda,babamsın,gittiğin yerde annemle birlikle hala bana baktığınızı görüyorum ,biliyorum.Baba biliyormusun benim hiç babam olmadı …..
Yaşayamadığım babam, seni seviyorum

skorpy 18-03-2007 10:39 PM

BENİM HİÇ BABAM OLMADI
 
gerçekten üzüldüm yazıyı okuduğumda ama şunuda bilmeni isterim hayat herkese adil davranmıyor

pisimbat 18-03-2007 10:50 PM

BENİM HİÇ BABAM OLMADI
 
Acılar ,yanmamışlıklar olsada hayat güzel,küçük detaylarda saklı mutluluk görmesini bilene tabiki

geçen gün fotoraflara bakarken yazdım bu minik yazıyı

murat 19-03-2007 12:52 AM

BENİM HİÇ BABAM OLMADI
 
Özlettiniz ya kendinizi.nerelerdesiniz bir gündür yoksunuz.
Ya alıştırmayın kendinizi ya da bu kadar ara vermeyin yazın bi şeyler(her gün görmeye alıştığımız üyeler ve görmeye alışacağımız tüm üyeler) fbsmile blissy fbsmile wave

pisimbat 19-03-2007 01:01 AM

BENİM HİÇ BABAM OLMADI
 
sevincli krzm67 uzunca bir süre buralarda beni göreceğinize emnin olabilirsiniz

yeter artık yazma kedi diyeceksiniz 44

murat 19-03-2007 01:23 AM

BENİM HİÇ BABAM OLMADI
 
Ben keyifle okuyorum yazdıklarınızı kahvesmiley Sen yazmaktan sıkılmamaya,yorulmamaya çalış psimbat ben zaten sesimi çıkaramam kedilere hpm2

pisimbat 19-03-2007 01:45 AM

BENİM HİÇ BABAM OLMADI
 
Anlaştık ozaman sevincli sung66 krz67 skan67

etterna_ 19-03-2007 02:57 PM

BENİM HİÇ BABAM OLMADI
 
Evet biz kendi kendimize kendimizle mutluyuz ; yetebildiğimiz sürece…
Bazen yalnızlık hissediyoruz, ruhumuzu dinlemiyoruz ama hayatimdegisti ye girince yalnız olmadığımız anlayıp rahatlıyoruz…
İlk başlarda ruhumuz sadece burada yaşıo ve istediği gibi konuşuyo. Sonra da bir bakıyoruz davranışlarımızı şekillendiren bir tarz olmuş bizimki. Ruhumuza eş insanlarla karşılaşıyoruz ve mutlu oluyoruz…
Bu konuyu okuyunca o kadar kendimi buldum ki aslında…Bi türlü elim değmedi cevaplamaya yazarken tekrar yaşamak istemedim o yalnızlığı.. ve pisimbat ben babam varken senden daha yalnızım (yalnızdım) inan…

lalezar 19-03-2007 03:50 PM

BENİM HİÇ BABAM OLMADI
 
bu babalı köşe ikide bir gözümün içine giriryo...çok baba bi köşe olmuşş..benim babam var da babalık yapmamıştır hiçç..zaten ana baba ayrılıgı hep çocukları magdur eder kimseye bişey olmaz...beni arayıp sormamıştır,nikahıma gelmemiştir,evime gelmemiştir..bunu niye mi söyleim artık bir an bile aklıma gelmiyo,burda baba lafını görünce hatırladım sadece..önceden oturur babalı bi film falan görsem saatlerce aglardım..böyle böyle depresyon oluşuyo insanda...yavaş yavaş kafama dank etti davranışları adam seni istemiyo ne kasıyosunki dedim.. evine giderdim yılaar önce yüzüme bakan olmazdı,agır laflar neredeyse küfürler...sürekli laf sokmalar insanların yanında hakaretler..aşagılamalar...açıkça evime gelme diyen bi adam yarabbi sen muhtaç etme kimseye...baktım bu devran böyle gitmez dedim elogluna rezil oldum zaten...babası olmayanın kocası da yarım yamalak olur...amaaaaaaan be dedim kendimi hepinizin yerine de seviyorum..lerzanın dediği gibi kendi kendimize mutlu olabilliriz,başka yerde aramadan....ben senin kızın olamam dedim ya biz çoook farklıyız...ben hiç kimseye bunu yapamam..
aslında düşüncelerim oglumun dogumundan sonra böylesine degişti..baktım insan çocugunu çook seviyo,eşimden ayrılsam bile bi gün oglum hep başımın tacı olur..bu hiç etik degil yani biyolojik babamın yaptıgı..ondan sonra onu hiç anmaz oıldum..Allah için arayıp sorardım bi zamanlar baktım saglıgımdan oluyorum...anlatılmaz kötü günler yaşattı bana...
kimseye düşman degilim sadece kendimi önemsiyorum bencilce degil...herkese sevgiler.. 44 44

pisimbat 19-03-2007 06:29 PM

BENİM HİÇ BABAM OLMADI
 
Her insan farklı bir yaşam ,farklı yaşanmışlıklar yada yaşanamamışlıklar,ben kendi cephemdedki duygularımı dile getirdim sizler kendi duygularınızı ve hissettiklerinizi,önemli olna bunları paylaşa bilmek sung66 onayi

hayatimdegisti 19-03-2007 08:21 PM

BENİM HİÇ BABAM OLMADI
 
Alıntı:

pisimbat Nickli Üyeden Alıntı
Her insan farklı bir yaşam ,farklı yaşanmışlıklar yada yaşanamamışlıklar,ben kendi cephemdedki duygularımı dile getirdim sizler kendi duygularınızı ve hissettiklerinizi,önemli olna bunları paylaşa bilmek sung66 onayi

Her insanın türlü türlü şansları yada şanssızlıkları var.Bunlara yaşam içerisinde yenileri ekleniyor.
Zaten genetik bilgilerimiz şans eseri oluşmuyor mu?Kimisi 30 yaşında kalp krizi geçiriyor. neutrali5 Kimisi 100 yaşında şiir okuyor. siirokul
Kimisi fiziksel olarak şanslı kimisi zihinsel olarak.Örnekler o kadar çok ki?
Bazı şeyleri seçemiyoruz elimizde değil.Ancak o durumlara karşı nasıl tavır alacağımız hayatımızı şekillendiriyor. neseli56

ohbeee 19-03-2007 08:41 PM

BENİM HİÇ BABAM OLMADI
 
bi çocuğun babasına duyduğu özlemi anlatan en güzel hikayeyi bikaç sene önce tarık dursun k. dan okudum, okadar dokunaklı bi hikaye okumadım hayatım boyunca, şiir gibiydi, neyse, baba konusu önemli, epeydir bende babama karşı iyi bişeyler hissedebilmek için kendimi yoruyorum, benim için olumsuz bi figür, keşke böyle olmasaydı ama böyle işte, pisimbatın özlemini gerçekten hissettim yazdıklarını okurken, hayatında bi yer boş kalmışsa(bazen yerine koyacak bişey varkende boş kalabilir, benimki gibi), bırak boş kalsın, dolmayıversin, olmayıversin :)

lalezar 26-04-2007 06:46 PM

Ynt: BENİM HİÇ BABAM OLMADI
 
Okşanmamış her başta ceza gibiyim andıkça kahrettiğim..
çok güzel bi yazı,harika sevgili edaei...bak şimdi ben bu cümleyi senin yazından aldım buraya yapıştırdım...işte burda bu yukardaki cümlenin bana ait olmadıgı da belli oldukça...bu cümle bu yazıya ait degil..asla olamaz da..işte aynen babalık evlatlık ilişkisi de böyle be gülüm..aitsen aitsin,degilsen asla olamazsın....arası yok bunun..kırık dökük görüşmeler,açılamadan dökülmeler,saga sola savrulmalar...
bi de şu var,şimdi,bu en tepedeki o dehşet ifade buraya alınmayı haketti,kazandı bunu,kendi emegi onun bu..harflerin dizilişi gönlü fethediyor o muhteşem dansıyla....yani buraya ait degil ama burada ...ve burada olmayı fazlasyla hekatti...işte bu olaya ben aynen böyle bakıyorum...bana babalık yapmamışsa yıllarca,gönlüme alıntı yapmayacagım o,ifadesizliği ben...yıllarca didindim,gönlünü kazanmak için ama şimdi ,o yöne bile dönüp bakmam...haketmiyorsa kendimi paralayacak degilim....evladı peygamber iken onun degerini bilemeyip kendini ziyan eden babalar varken daha fazla kurcalamam bunu ben...demek ki ,acaba...aitsen aitsin bi şekilde oraya buraya hayatımdegişti'ye..degilsen olamazsın... ::)

etterna_ 26-04-2007 07:29 PM

Ynt: BENİM HİÇ BABAM OLMADI
 
Konunun üzerine şimdi balkondan bakarken ben babam geçti bisikletle, antrönörlüğünü yaptığı benimle aynı yaşlarda kızla beraber. Ona davrandığı gibi davransaydı bana beni kızı gibi gördüklerinin yanında rencide etmeseydi, bana doğum günümde aldığı ansiklopedileri başkalarına hediye etmeseydi ve sorumluluğumu üstlenseydi benim de bi babam olucaktı şimdi. Başka insanlara verdiği değeri bana ve aileme verseydi, eğitimim için beni teşvik etmiş olsaydı, daha çok benim işe yaramadığımı hissettirmektense onu "babam" olduğu için değil "benim babam" o olduğu için sevicektim, baba seçme hakkı olmadığı için hayıflanmaktansa... Yalnız değilsiniz kızlar benim de hiç babam olmadı... Hiç hissetmedim bunu ben..Bunca zaman üzülmüşüm kendimi boşu boşuna üzmüşüm. Şimdi umursamıyorum kapının önünden geçerken sadece el sallıyorum ona "hoşçakal" der gibi. Sadece bu mutlu ediyo beni onunla ilgili..

yakamozdüşleri 27-04-2007 01:32 PM

Ynt: BENİM HİÇ BABAM OLMADI
 
Unutmanın iksiri olsaydı içer miydiniz?

Sevgili lalezar güzel cümlelerin için içtenliğin beğenin için teşekkür ederim En büyük ceza affetmek olsa gerek Yıllar yılı içimizi kemiren bir hastalık bu yarım kalmış tutuklu özlem. Bense yeni yeni döküyorum kurtlarımı ; karşılığı olmayan beklentileri ebediyyen unutmaktan başka yolu yok sanırım nt: ( uzun uzun yazmışım içimin doluluğunda ilk yazıyı boş verdim ya kısacık olmalı yazılar belki de söylenemeyenlerdedir dolu anlamlar itiraf edeyim ki pek de olumlu enerji vermediğinden sildim ne varsa)

asevgican 27-10-2007 03:27 PM

Ynt: BENİM HİÇ BABAM OLMADI
 
bu paylaşımı atlamışım ben hayret..oysa ilgi alanıma giren bi konu:)
ona karşı hislerimi nötr'lemişim ben. artık ne sevgi nede nefret hissediorum.ne varlığına özlem ne yokluğunda acı çekiorum.
varmı yokmu benim için, önemlimi,bugün ölmüş olsa misal boşluk olurmu içimde bilmiorum.
hiç mi hiç bir hissim yok kendisine dair..
genç kızken öfkem nefretim daha bi yoğundu..ama şimdi? hatırlamıyorum baba kavramını..
sanırım gereksinimde duymuyorum.
sevgilerr..

pisimbat 27-10-2007 03:56 PM

Ynt: BENİM HİÇ BABAM OLMADI
 
belki babam olsaydı kötü yaşanmışlıklar olacaktı aramızda yada harika bir baba kız olacaktık bilemiyorum benim için sadece 4 harf BABA anlamını yaşayamadığım hissedemediğim bir büyük anlam .Var iken yokluğunumu yaşamak zorunda kalmak yoksa hiç var olmamışlığı ile hayatımda yaşatamamamk sevgisini hangisi zor herkesin ki başka boyutta malesef.

hayalayaz 27-10-2007 08:07 PM

Ynt: BENİM HİÇ BABAM OLMADI
 
biz babamla beraber büyüdük..bana dinazorlarla aynı yaşta gibi gelirdi ama benden sadece 18-19 yaş büyüktü..ilk rakımı, ilk sigaramı onunla içtim..diğer kızların babalarından tırım tırım sakladıkları aşk mektuplarını ben ilk ona okuturdum..cevap yazacak kadar türkçem olmadığı için. o söyler ben yarım yamalak yazardım...sonra bi bakardım oğlan benden yüz çevirmiş..e ben ona olumsuz hiç bi şey yazmadımkiiii...gider babama şikayet ederdim..ben ona mektup yazdım şimdi yüzüme bakmıyor diye..gülerdi kıs kıs..boşver derdi..boşver..siz daha küçüksünüz..önemli olan genç kız olunca seveceğin erkek..( meğer bana hiç bir şey demezmişte oğlanlara şöööyle hafiften bir görünürmüş) babam yüzünden hiç erkek arkadaşım olmadı benim..olsun...annemle paylaşamadığım her şeyi onunla paylaştım...benim erkek olmamı çok istemiş...9 ay boyunca hayaller kurmuş...ah derdi hep ahhh..sen bir oğlan olacaktın kiii..içime otururdu..eh noolmuş erkek omadıysam..erkek gibi kızdım işte..ilgisi, sevgisi hep eksik gelirdi..sadece benim derdim sanırdım..sonradan öğrendim bizim jenerasyonun sadece uykuda sevildiği için sevgi yoksulu olarak büyüdüğünü...yalnız bir kere gördüm..üvey annemizin bizi dövdüğünü söylemiş komşular..biz korkudan söyleyemiyoruz..sadece gülleriyle ilgilenirdi..sınırsız güzellikte aşı güller yetiştirirdi..tatil günlerinde sadece gülleriyle ilgilenirdi..aşıların üzerine sıkardık suları yakardık onları..yine böyle aşılarına aşkla baktığı bir gün komşu amca çağırdı babamı...nefret ettiği kahveye götürdü...geri geldiğinde...yüzü bembeyaz..dudakları morarmıştı...titriyordu...sandıkki..kahvedeki amcalar yine onun bunun dedikodusunu yaptılar babamızı kızdırdılar..bu yüzden gitmezdi kahveye ..her şeyi herkesi bir kenara bırakır gülleri ve aşılarıyla ilgilenirdi...ertesi gün işe gitti..çok geçmedi üvey annem işkenceye başladı...kapı açıldı...içeriye babama benzeyen bir canavar girdi...ve üvey annemi mahvetti..ben babamdan çok korktum..sonra...üvey annemi kovaladı..bizi kucağına aldı saçımızı, yüzümüzü okşadı...artık korkmamamızı..bize kimsenin kötülük edemeyeceğini söyledi..ama ...gülleriyle daha çok ilgileniyordu..kimseyi görmüyordu..almanyaya gittik...beni yaşatan ona yazdığım mektuplar ve ondan aldıklarımdı...eşime aşık olduğumu sandığımda, ilk ona duyurdum...ilk öğütlerim ondan geldi..annem duyar duymaz..hemen evlendirdi..zaten neye uğradığımı anlamadan hayatta karşıma çıkan en yanlış insanla karı koca olmuştuk acilen..namus çok önemliydi..iyide ben namussuzluk yapmamıştım ki...küstüm babama..olmaz demedi anneme sen bilirsin dedi diye..sonra baktım almanyada boşanamıyorum..annem bir türlü yumruğunu tepemden çekmiyor..geldim türkiyeye..bir buçuk yıl sonra boşandım...ohhhhh..böylemi rahat olurmuş insan...özgür...babama kırgınım..ben boşanacağımı söylediğimde,peki kızım ben gelir seninle yaşarım..böylece kimse sana kötü bir şey yapamaz..bunu duyduğumda deli gibi döndüm...ve duyabildiğim en soğuk ses çıktı boğazımdan..sen bunu ben evlenirken düşünecektin...ben tam 11 yıldır kötülük görüyorum..ve onun önceside var...bak benim evimde bir tek yeşil yaprak göremezsin...nefret ediyorum..çiçeklerden..çünkü onlara bakmaktan bizi asla görmedin..yüzünü..kırgınlığını..pişmanlığını asla unutamam....daha çok düştü çiçeklerine ..artık o, büyük bahçemizde yoktu..70 m'2evinde ve küçücük balkonunda yetişiyordu çiçekler...bir bayramdı evine gittik çocuklarımızla...çiçekleri sanki cennet bahçesinde yetişiyormuş gibi yemyeşil..renk renk çiçeklerle bezenmişti...halamın kızı maaşallah dayı bunlar ne güzel olmuşlar dedi...şiirler okuyormuş çiçeklerine..onlarda coştukça coşuyormuş...hafif alaycı kılıç çiçeğini gösterdim...buna şarkı söylüyorsun herhalde baksana aşmış kendisini...gösterdiğim çiçeğe baktı...onun ismi hayal.. ona söylediklerimi bir bilsen...hiç kimseye söyleyemediğim sözleri onunla paylaşıyorum..içimden bir hainlik yükseldi...onu bana ver dedim..onu ben istiyorum..evimde hiç çiçek yok..ilk bunu bakıcam...vermekle vermemek arasında kaldı bir an....çiçeklere karşı özel bir kinim olduğunu biliyordu.....baktıki..vermezse ben bunu çok önemsiycem..ama dedi, onunla hep konuş..ne konuşursan konuş önemli değil...derdin olduğunda...sevincin olduğunda onunla paylaş..peki dedim...yalaaaan..amacım onu çiçeğinden ayırmak...aldım çiçeği eve getirdim..koydum bir köşeye..gelip gittikçe sadece bakıyorum..suyunu falan veriyorum..ve ağzımı açmıyorum..sadece zihnimden seninle muhabbet etmemi çok beklersin diyorum....geçti kızım o günler..sonra bir gün..çok sevinçliyim..paylaşmam lazım..arkadaşları aradım..kimse yok..geçtim karşısına ...anlattım..ertesi gün çiçeğin yaprakları daha bir yeşildi sanki...sonra alışkanlık oldu...ona anlatmak hiç kimseyle paylaşmak istemediklerimi...bir gün..on günlük seyahatten döndüm..evin içi misler gibi kokuyor..allah allah...bir hafta boyunca çözemedim...on gün kapalı kalan evin bu kadar güzel kokmasını..işin tuhafı hala daha kokuyordu...bir haftada siparişi topladım...pazarlamaya çıkıcam...arabaya malı yükledim..hayale su vermek için yanına yaklaştım..o zaman gördüm..o, uzun yaprakların tam ortasına saklanmış olan..minicik beyaz çiçekleri...kılıç çiçek açmış..yok ya..kılıç çiçek açmazki..hemen babamı aradım..çiçekleri anlattım..şimdi içim rahat..artık kalbindeki buzlar erimiş...dedi...ağlamaya başladı...meğer kılıçta çiçek açarmış nadir olarak..ama babam çiçeklerin açılmasını benim onlarla ilgilenmeme yordu..çiçeğime sevgi gösterdiğim için ödüllendirildiğimi düşündü..sonra babamla konuşmaya başladık..anlattı hep kendisini...yalnızlığını..boşanmanın ona verdiği eziyetleri...hep sözlerini dikkatle seçerek..annemi kötülemeden..o zaman anladım..her aşı yaptığında..çiçeğin kabuğunun arasına kendi sevgisini aşıladığını...toprağı çapalayıp düzelttiğinde,,oraya kendi gönlünü gömdüğünü...ve babamın yaşarken öldüğünü...gerçekten ölmesine yakındı...çırpınıyoruz iki kardeş ve çocuklarımız onu hastanelerde rahat ettirmek için...yatak arkadaşları..maaşallah özdemir bey,kızların erkek gibi dediler...kısık ve mecalsiz sesiyle, ben onların saçının tek bir telini 9 erkeğe değişmem dedi..bir sevindimkiii..dondum kaldım..orada..sahimi babacım dedim..sahi tabiii.. dedi..ve, vefat etmezden birbuçuk hafta önceydi..bacağı kangren olmuştu,kesecekler...günlerinin sayılı olduğunu biliyoruz...bacağının kesilecek olması..bu son günlerinde..buna tahammül edemedik ağlıyoruz...kendisine söylemek zorunda kaldık...babacığım bacağını kesecekler..o bizi teselli etti..ve yine şu sözleri söyledi...ah be kızım,can kızım..güzel kızım..meğer benim canımın kıymetini canımdan başkası bilmezmiş...anlamadım...kafam karışık..ne demek istedin babacığım..atanın kıymetini evlattan başkası bilmiyormuş çocuğum dedi...bir buçuk hafta sonra vefat etti..bize sosyal güvencesini bırakarak..bu güvenceyi bize sağlamak için...o halinde heyete girdi..çok eziyetliydi onun için bu süreç...tutturdu ben emekli olacağım diye..babam 1 mart 2002 günü vefat etti..emekliliğinin onaylandığı gün....
babam, ideal bir babamıydı..hayır, herkesinki gibi bir babaydı...bir insan varken yoksa,insanın canını çok acıtıyor..ama sosyal yaşamda babası olması çok önemli insanın...ister mezarda olsun..isterse yaşasın..nesebimizden asla şüphe etmedik...onlar bizi sorgusuz sualsiz tanıdılar...tanımayan..çoooook...şöyle bir düşünelim...gerçekten başımız sıkıştığında..becerebildikleri kadar hep yanımızda oldular...ben babama minnettarım..çocukluğuna rağmen, yaşayan ölü olmasına rağmen..şu anda yazamadığım bir çok şeye rağmen beni sahiplendi..ben ona candan yalaştığımda beni hiç itmedi...bazen onların yapamadığını bizim yapmamız gerekir diye düşünüyorum..biz uykumuzdada olsa okşandık onlar hiç sevilmedi..sevgi nasıl gösterilir bilmiyorlarki..öğrendiklerindede iş işten geçti diye yaklaşmaya cesaret edemiyorlar...tabii kırıldık onlara bize göstermedikleri sevgiyi başkalarına gösterdikleri zaman..ama benim babamın gülleri ve çiçekleri...sevgi gördüklerinde babamı binlerce çiçek açarak ödüllendirdiler..biz ise dur bakalım arkasından aynı tavrı sürdürecekmi diye kuşku duyduk..hep aynı şeyi bekledik..kendimizin asla bir kararda duramadığını göz önünde tutmadık...ben babamla helallık alarak ve vererek vedalaştım..içim o kadar rahat ki...ben sorularımı sordum..cevaplarımı aldım..lütfen bunları onlar yaşarken yapın...kan su değil...ne kadar kızarsak kızalım..onlara bir şey olduğu zaman canımız yanıyor..bizim gözümüzde baba olarak hiç bir değerleri olmasa bile...bu benim babam diyebildiğimiz için...kimliğimizi bize kayıtsız şartsız verdikleri için..saygımızı ve sevgimizi hak ettiklerine inanıyorum...çok uzun bir yazı oldu..aslında babacığımı anıp kısa kesecektim..insan hatırlamaya başlayınca sonu gelmiyor...şimdi hepimizin babalarına dua edicem...vefat edenlerin..mekanı cennet olsun..yaradan yaşanlara hayırlı ömür versin...tüm babalara saygılı sevgiler...

shamanic 27-10-2007 09:48 PM

Ynt: BENİM HİÇ BABAM OLMADI
 
hayal abla tek bir şey eklemek istiyorum.. gece gece bi duygusallık ağlamaktan harfleri göremiyorum ki yazayım..

babacığının ellerine sağlık mekanı cennet olsun.. onun gülleri hala aramızda hemde en özel olanlarından ve sayfalarımıza mis gibi kokusunu saçıyo..
seni bize bıraktığı için ona teşekkürler... eminim diğer evlatlarıda senin gibi güzel güllerdir..

sevgiler..
agl34

pisimbat 27-10-2007 09:53 PM

Ynt: BENİM HİÇ BABAM OLMADI
 
hayal harikasın budur diyorum sadece clapping

hülyaa 28-10-2007 11:38 AM

Ynt: BENİM HİÇ BABAM OLMADI
 
Ah be hayalablam,şimdi ne yazayım nasıl yazayım,gözlerim dolu dolu oldu...sanki film seyrettim yazdıklarını okurken.ne kadar güzel ve ne kadar anlamlı bir paylaşım bu..babam geldi aklıma,ona duyduğum kızgınlığın ne olduğunu sen biliyorsun.ancak babamı o kadar fazla seviyorum ki.içime bu sevgiyi aşılayan da yine babam.beni öyle bir sevgiyle büyüttü ki,bana öyle bir değer verdi ki,yaptığı kendince doğru bence yanlış olan tek bir hatasını ben yıllardır affedemedim.ama sevgisinden de vazgeçemedim.ona ve anneme bir şey olacak diye içime attım her duygumu her öfkemi..yıllarım onlardan uzakta geçmesine ve hala da geçiyor olmasına rağmen onlardan asla vazgeçmedim geçemedim.insan canından geçer mi?bazen kızarız,öfkeleniriz hatta belki de onların aldıkları kararlar yüzünden yıllarımız ziyan olur.ama yinede sevgimiz bitmez.Dedim ya babam öyle bir sevgi vermiş ki bana,yıllar bunu kine dönüştüremedi,tüm yaşadıklarıma rağmen.Zaman bana şunu da öğretti,ailelerimiz bizim için kararlar alırken maalisef kendileri için iyi olduklarını düşünüyor ve bundan bizimde mutlu olacağımız sonucunu çıkartıyorlar.şimdi ben bir anneyim,evlatlarım için en iyi olanı düşünürüm,ancak ilerde büyüdklerinde onların adına kararlar almamam gerektiğini bilerek, kendi fikrimi savunurum.çünkü biliyorum ki benim doğrum her zaman onların doğrusu olmayabilir..günümüzde de babalık görevini maalisef erkekler tam anlamıyla yerine getiremiyorlar..aslında sevmiyorlar mı?elbette çok seviyorlar,ama gösterebilmek için ya zamanları olmuyor,ya da duyguları, toplumsal faktörlerden dolayı köreliyor..babasını çok seven bir çocuğa sorsak babam bir tane der,babasını göremeyen,sevgisini tadamamış birine sorsak,ya bilmediğini söyler ya da tanımıyorum,hissetmiyorum der..burada suçlanması gereken nedir acaba?çocuğa öğretilmeyen sevgi mi?ilgisizlik mi?yoksa her şeyiyle ilgilenmesi gerekenin sadece anne olduğu anlayışı mı?ya da bizler onların adına en iyi kararları veririz inancı mı?o kadar çok sebepler var ki.bildiğim bir gerçek daha var,yaşanmış olumsuzlukları bizler kendi penceremizden sadece seyredebiliyoruz,kendimizi onların yerine koysakta,üzülsekte ateş her zaman düştüğü yeri yakıyor.Babasızlığın ne olduğunu yaşamayan anlayamıyor,baba sevgisinin nasıl güzel bir duygu olduğunu da yaşamayan anlayamıyor...dilerim babası sağ olan herkez bunun kıymetini onlar sağ iken anlar,evladın nasıl bir duygu olduğunu da ebeveynler onları kaybetmeden anlar..çünkü kaybedilen elden uçan her sevgi,sadece mezarda yakılan ağıtlarda kalıyor...
bende bir şiirle duygularımı anlatmayı istiyorum müsadenizle...
BABAM
Canıma can katarsın,kanım senden akar
Kocamandır yüreğin içinde güvende var
Kışın yağan karlar,baharla kalkar
Sendeki karlar niye durur babam?
Okyanuslar da çıkarmış,büyük fırtınalar
Günlerce yağarmış,durmazmış yağmurlar
Güneşle sakinleşirmiş,çılgın dalgalar
Gözünde ki yaşlar niye durmuyor babam?
Nasihatlerin aklımda,sevgisiz çıkarcılar
Yaşamın içinden ne kurtlar,ne yalanlar çıkar
Takma kafanı derdin,yüreğin bunları atar
Çürükleri attım,ya vahşi kurtlar babam?
Dizlerine vurmuş,zamanın çileleri
Hayatta kalmamış sen gibileri
Acılar yıkamamış,yıkamamışta çınar misali
Neden yorgunum dersin babam?
Yürekler pas tutmuş,ya ciğerleri,
Hayat denizinde yoktur kürekleri
Sen derdin ya tut uzanan elleri
Senin ellerin niye titriyor babam?
Sabırla taşı derdin,her ağır taşı
Günahına girme alma mazlum ahı
Acılarla yoğurdun, mutluluk aşını
Yemeye zaman bulamadın mı babam?
Bulamadım sen gibi çıkarsız seven
Ağladığımda ağlayan,güldüğümde gülen
Seni çok seviyorum, olma toprağa giden
Kabrine değil!gülleri kalbine ekeyim babam….



Regina 28-10-2007 12:58 PM

Ynt: BENİM HİÇ BABAM OLMADI
 
Hayal Abla bence sen, baban ölmeden önce değiştiğin, aydınlandığın için Allah'ın sevgii kulusun. Bi de düşünsene, iş işten geçtikten sonra akıl edebilseydin bazı şeyleri... Benim babam anneme ve bana çok büyük kötülükler yaptı. Zaten her zaman sinirli, sorumsuz, bencil bi insandı. Bağırmaya başladımı insanların önünde bize hakaretler eder, ölmüş annaneme dahi küfrederdi. Benim çocukluğum gençliğim huzursuzluk içinde geçti. Geceleri başımın ucundaki çekmece bıçak koyar uyurdum. Tabii ki beni öldürecek değildi mantıklı düşününce, ama o kadar sinirli kendine hakim olamayan bir adamdan artık herşeyi bekler olmuştum çünkü bir ara hemen hemen her gece yarısı bağırır çağırır olay çıkarırdı. Annem büyümesin ben üzülmeyeyim diye ağzını açmazdı. Ama olurda açsaydı ne yapacağını bilemezdik. Ama iyi olduğu zaman o da bana arkadaş gibiydi. Ben de onla herşeyi konuşabilirdim kızmazdı güvenirdi. İlk erkek arkadaşım benden büyüktü, yabancıydı, başka bi dindendi. Annem çok karşı çıktı. Babamsa onu çok sevdi. Zaman geçip tanıdıktan sonra ne annem ne babam ayrılmamı istemediler ama bana uygun biri değildi. Ben ders çalışırken bana ballı muzlar hazırlardı, yanında viskiyle yerdim. Bazen misafirler olduğunda çok güzel yemekler yapardı. Onun yaptığı yemeklerin tadını bi daha hiç bulamadım. Ben hastanedeyken bana her gün pirzolalar salatalar pilavlar yapıp taşıdı. Ama bana sevgisini hiç gösteremedi. Hiç söylemedi. Hep onu takdir etmemi onunla gurur duymamı istedi sanırım ama ben de çok şeyler çekmiş bi çocuktum ve sinirli zamanlarında anneme yaptıklarını söylediklerini affedemiyordum. Nefret ediyodum ondan çoğu zaman. Ara ara denedim aramızı düzeltmeyi hatta ona onu sevdiğimi söyledim ama her seferinde daha da büyük bir olay çıkıyo ve sürdüremiyodum. Zaman içinde gerçekten ondan kurtulmak istedim. Çünkü artık huzursuzluk ve korku ve gerginlik içinde geçen bi hayata dayanamıyordum. O da anladı. Sonra yaptığı herşey için bunu bahane etti, beni suçladı. Ama yaptıkları affedilecek gibi değildi. Annemi aldatması, bizi o kadınla aynı evde inkar ede ede yaşatması, iflas, annemi kullanabilmek için yıllarca inkar etmesi, ettiği hakaretler, sonradan beni hiç arayıp sormaması, çok çok çok kötü şeyler yaptı. Ama ben ona hep acıdım. Çünkü tüm yaptıkları onu daha da kötü ve mutsuz bi hayata daha büyük iflaslara yaşlılıkta çekilen sıkıntılara götürdü. O kadının yaptığı eziyetleri şeytani oyunları ve babamın herşeye rağmen onun melek olduğuna inanmasını anlatmıcam bile. Aslında bu çok çok kısa bi özet. Daha neler neler var... En son Türkiye'de onun bulunduğu şehirdeydim ve onunla görüşmemeyi düşünüyordum affedemiyordum zaten 2 yıldır görmemiştim. Ama son gün İngiltereye dönmeden hemen önce fikrimi değiştirdim yalnızca acıdığım için... Zor durumdaydı. yaşlıydı. Zor bi hayatı olmuştu. En son korkunç şekildeydi olabilecek en çirkef şekildeydi ilişkimiz ama gittim ve karşısına çıktım. Kadınla dükkanlarının önünde oturuyolardı. Beni görünce kızıcak mı bakmıcak mı bağıracak mı ne yapacak bilmiyodum. Onun da suratından kararsız kaldığını anladım. Hiçbişey peri masalı değil. Annem o ve ben yakındaki bi çay bahçesine gittik. her zamanki gibi hiç susmadan dertlerini işini düşmanlarını küfürlü bir şekilde anlattı da anlattı. Bir kez bile bana sen ne yaptın nasılsın diye sormadı. Ertesi gün yani benim son günüm yemeğe gitmek üzere ayrıldık. Ertesi gün yine üçümüz buluştuk mezeler balık rakı... Biraz daha iyiydi konuşma. Takım elbise giymiş bir dirhem bir çekirdekti. Saçları uzun beyaz atkuyruk yapmış Fedon'a benzemiş yeni imajı! İşte o akşam taksiye binerken ve vedalaşırken sarıldı bana ve ağlamaya başladı. Beni çok sevdiğini benim için herşeyi yapacağını defalarca söyleyerek ağladı. Hayat işte böyle oldu napalım kızım dedi. Öptük durduk birbirimizi. Sonra mesajlarda ve telefon konuşmalarında her zaman beni sevdiğini söyledi. 29 yıl sonra aramızdaki ilişki yaşanan bütün korkunç şeylerden sonra bu hale dönüştü. Ben de artık onu 1-2 haftada bir arıyorum. Bi insanın hem annesinin hem babasının enerjisine, duasına ihtiyacı var ve dua sadece dua ederek olmaz. O kişinin içinden bir an için geçen güzel dileklerle olur. O kişiyi mutlu etmekle olur. Benim hayatımdaki düzelmeler babamla ilişkimi herşeye rağmen bu hale getirince başladı. Düşündüm ben en yakın arkadaşlarım katil bile olsalar onların yanlarında olurum. Benim vefa anlayışım bu. Babamda hatalar yapıp bizi üzsede belli bir vefa göstermezsem önce kendime ters düşerim. İnsanı bitiren şey gerçekten kötü şeylere yoğunlaşmak. Bir de insanlar kötü görüldükçe çirkefleşiyor, iyi görüldükçe daha da iyi oluyor. Ama bu annemiz babamız ya da çok yakın dostumuz, yani içten içe gerçekten iyiliğimizi istediğini bildiğimiz kişiler için geçerli. Ben hayatımdan bazı insanları tamamen çıkardığımda çok daha mutlu ve huzurlu olduğumu da gördüm. Kıskanç ve kendini kandıran içleri karanlık insanlardan sakınalım kendimizi , koruyalım kalbimizi. Dün Allah'a dua ettim bana insanlara baktığımda ruhlarını göster diye. Ve o an kabul olduğunu hissettim. Saflıkla iyi niyet arasındaki dengeyi iyi bulmak lazım. Kimsenin ruhumuzu yaralamasına izin vermeden, ruhları yaralı insanlara sevgiyle yaklaşabilmek lazım. Ama bize hakkı emeği geçmiş bizi sevdiğini bildiğimiz insanlar söz konusu olduğunda düşünmeye gerek yok. Sevgiyle yaklaşmanın ve iyi yönlerini görmenin ne yapıp edip yolunu bulursak huzura kavuşuruz...

hayalayaz 29-10-2007 02:44 PM

Ynt: BENİM HİÇ BABAM OLMADI
 
sevgili regina
hayatımı değiştiren kitaplar arasında 5 sevgi dili diye bir kitap var...onu okuduktan sonra...şöyle bir oturup düşündüm..ben anneme ve babama sevgi gösterdiğim ama bunu onların anladığı lisandamı yaptım acaba diye..çünkü sevginin bir çok dili varmış ve herkesin sevgiden anladığı şey farklıymış....o an ,sevgisiz yıllarımız o kadar çoktu ki, sevgimi nasıl gösterdiğimi bile hatırlayamadım..bende sil baştan yapmaya karar verdim..
benim rahmetli babam, ve anacığım..ikiside oğlak burcdur..burçlardan pek anlamam..bilgimde yüzeyseldir...ama ikiside kör inat, sahibi insanlardı...önce oturdum onlara..bir mektup yazdım..sanki ideal anne ve babam varmışta ben onlara yazmışım o mektubu...sonra başladım..her gece ilişkimize şifa verirken bu mektupları okumaya...babam burada türkiyedeydi..ve onunla ilişkimiz annemle olana nazaran daha iyiydi..babamın sevgi anlayışının..hem dokunsal, hemde sözel olduğu sonucunu çıkarmıştım kitabı okuyunca..ve ilk onunla başladım ilşikimizin düzelmesi için somut bir şekilde çalışmaya..babam önce şaşırdı...şüpheye düştü...tavrım sürünce güvendi...ve ölmeden önce mükemmel bir arkadaşlık, dostluk,ve baba,kız ilişkisi yaşadık..nur içinde yatsın..annem yurt dışındaydı..onunla ancak izine geldiği zaman görüşebiliyorduk..ama yazdığım mektup işe yaradı..benim annem hakkındaki bilinçaltı kalıplarımı kırdı..ve ben annemi başka bir gözle, görmeye başladım..allah anama hayırlı ömür versin..ilişkimiz çok iyi 9 yıldır...peki hiçmi şikayetim yok..var..bir kaç gün önce kendi günlüğüme yazdım, bir gün sonrada okudum..gördümki ben annemden, ona asla anlatmadığım şeyler konsunda anlayış bekliyorum...anlattığın baba tipi klasik, onu tanıyoruz..hemen hemen her avda ondan bi tane var...kimi sözel şiddet kullanıyor...kimi fiziksel..kimisde umursamaz tavrıyla bana göre şiddetin en kötüsünü kullanıyor...benim babam..son zamanlarında ben size fiske vurmadım diyecek kadar ..ve bu yaptıklarını unutacak kadar..yaptıklarının pişmanıydı...bizde onu üzmedik..çünkü..ona gösterdiğimiz sevgiyle gerçek kimliği ortaya çıkmıştı..o sevgi dolu ve çok merhametli bir insandı...şimdi sırada annem var...ben evimi annem sayesinde aldım..tapuyu alıp eve geldiğimde ona telefon açtım..onun sayesinde bir ev aldığımı...türkiyeye döndüğünde, bu evde onunda bir odası olduğunu, birlikte yaşamaktan haz duyacağımı söyledim..kaç senedir bana güvenemediği için gelmedi..bu sne bir kaza geçirdi..ve gelmek zorunda kaldı..şimdilik iyi gidiyor..ama her akşam sana öğrettiğim meditasyonu yapıyorum..çünkü yaralarımız...hemencecik iyileşecek gibi değil..kabuk bağlıyor...ama en ufak bir kaşıntıda incede olsa..kanıyor...şimdi sizler gençsiniz...bizim yaşlara geldiğiniz..ve anne babanız yaşlandığında onlara sevginin yanında birde şevkat duymaya başlaıyor insan..aynı çocuğun gibi hoş görmeye başlıyorsunuz...

anladığım kadarıyla(yanılıyorsam lütfen düzelt) annen kararlarını çok iyi düşünerek veren birisi..kolay kolay düzen bozmayan bir kadın..annen gibi insanlar bunu içgüdüsel olarak..ilşkilerinden tut..bulaşık yıkamaya kadar yayar başarıyla..farkında olmadan, içgüdüsel olarak.. tüm hayatlarını güzelce düzenlerler...baban bunun altında ezilmiş...maalesef erkeklerimiz... kadınların sağladığı düzene, akılcılığa ayak uydurmak yerine, komplekse kapılıp onları ezmeye çalışıyorlar..babanda bu hataya düşmüş..ve bunu kendisine itiraf edip her şeyi toparlayacağına daha kötü durma sokmuş..

senin ona karşı tutumun takdir edilir...kişisel gelişim yolunda olupta..öğrendiklerini hayata geçirebilen insanların yaptığını yapmışsın..tebrikler...ve senin hakkında yanılmadığım için mutlu oldum...saygılı sevgiler..

hayalayaz 29-10-2007 03:09 PM

Ynt: BENİM HİÇ BABAM OLMADI
 
sevgili hülyam.

annen ve baban yaşadıklarını yaşayacağını bilselerdi..sana bunu asla yapmazlardı...onlara öğretilende bu...düşünsene ülkemizde hala daha ..evlilik gibi önemli bir konuda bile...aileler..gençlere bir şey sormuyor..kendilerinin verdiği kararın onlar için en iyisi olduğunu sanıyor...

bende öyleydim..yeni yetişme çağında çocuğumun kendisini koruyamayacağını düşünür...neredeyse nefes almasına bile karışırdım..sonra bir gün..hayal sen kendi mayana güvenmiyorsun dedim..o çocuğu doğduğu günden o güne kadar ben yetiştirdim..(babasını bilerek ve isteyerek etkisiz eleman haline ben getirdim.. kocamı boşamaya karar verdiğim gün ben bir çocuk yapayımda ondan sonra boşanayım diyen benim..dolayısıyla adama çokta fazla sorumluluk yüklemek istemedim...ama o, allah ondan razı olsun..çok iyi bir baba oldu çocuğumuza..boşanmamıza rağmen..)sonra oturdum ve düşündüm ben çocuğuma kendisini zor durumda bırakacağı her şeyi öğrettim..çocuk karekter olarak muhteşem bir insan olarak yetişti,ee ben daha ne istiyorum..bundan sonra yapacağım her şey kendi korkularımın yansıması olarak tezahür edecek dediiim..ve oturup çocuğumla konuştum..ona korkularımı..çekincelerimi anlattım..ve kendisine özgür olduğunu...ama beni bu yeni duruma alışıncaya kadar yapacağım her şeyde mazur görmesini rica ettim..çocuklarımızı yetiştirirken hiç bir zaman özgür olmadık biz..aile baskısı, toplum baskısı..tepemizde yumruk gibi durdu..hep...bizde aman kimse bir şey demesin diyerek sizleri bastırdık..içimizden benim gibi bazıları..gerçeği görerek allaha şükürler olsun..tam zamanında çark ettik...şimdi bana senin çocuğun hayırlı, diyenlere o benim mayam..tadıyla kabarmasına izin verdim diyorum..çünkü kendi hayatımda uyguladığım tüm reformları tanıdığım herkese tavsiye ettim..herkes kendi seçimlerinin sonucunu yaşıyor..

sizlere gelince sizler bizlerden daha şanslısınız...bizler ailelerimizin bizi koyduğu sınırları çok zorladık..ama sizin buna ihtiyacınız yok..çünkü sınırlarınızı bizlerden daha önce kırdınız..aileler eskisi gibi fazla karışmıyorlar..çocuklarınızın..bir gün mutlaka dış alemle başbaşa kalacağını, ve onların özgür olarak doğduğunu unutmazsanız..muhteşem insanlarla muhteşem ilişkiler yaşayıp..hem kendisine, hemde topluma faydalı olan insanların annesi ve babası olursunuz..en önemlisi sizin çocuklarınız sizleri affetmek için çaba harcamak zorunda kalmazlar...

Regina 30-10-2007 06:01 PM

Ynt: BENİM HİÇ BABAM OLMADI
 
Tesbitlerin cok dogru Hayal Abla, sanki onları tanıyo gibi söyledin. Benimkiler de ikisi de kova burcu. Birbirlerini özgür bıraka bıraka, hatta beni de özgür bıraka bıraka sonuçta gerçek bi aile olamadık. Sonuçta gittim ben de bi kova buldum. Hem de babamla aynı gün doğmuş. Özgürlük meraklısı. Biz ailecek oturup yemek yemezdik, şimdi yine öyle. Mehmet Aslantuğ'un bi lafı vardır çok sevmiştim: 'Sürekli özgürlüğünün peşinden koşarsan buna aşk değil, dostluk bile dayanmaz' diye. İnsanların birirlerine ihtiyaçları var halbuki ve olgun bi insan yakın ilişkilerin onu camda bekleyen bi kadının/erkeğin samimiyetin kıymetini bilir. Bilmeyenlerse benim ailem ve tanıdığım başka kişiler gibi iş işten geçince bedelini ağır ödeyerek öğrenir. Ben de üzerimde hakimiyet kurulmasından, özgürlüğümün kısıtlanmasından hoşlanan bi insan değilim ama hiçbişeyi abartmamak lazım. Gün gelir karşındakini düşürdüğün duruma kendin düşersin. Bu hep böyle olmuştur...Babam yıllarca anneme bi telefon aöma gereği duymadan sabahlara kadar eve gelmedi, ama sonra yıllarca ilgisi görmemekten ve yalnızlıktan yakındı şikayet etti ve onu bahane ederek bize o eziyetleri çektirdi. Sonra sıra yine anneme geçti... Keşke insanlar zerre kadar olsun karşılarındakinin ihtiyaçlarını anlamak ve karşılamak için çaba gösterse, bi orta yol bulmak için parmağını kıpırdatsa, dünya çok daha güzel bi yer olurdu...


WEZ Format +3. Şuan Saat: 09:33 AM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.