| ||||||||||
|
Kilo Verme ve Diyetler Alkali Beslenerek Zayıflayın ve Toksinlerden arının Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Alkali olmanın özellikleri Alkali formdaki mineraller 5 adettir, bunlar, Kalsiyum, Potasyum, Sodyum, Magnezyum ve Demir mineralleridir. Bütün bu mineraller sağlıklı alkali bir çevre yaratmak için çok önemlidir. Bu mineraller asitik minerallerle birleşerek toksin maddeleri vücuttan atarlar. Alkali yiyecekler ve Alkali ...
ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Diyetler telkin cd indir izle İstanbul Diyetler nerededir kimdir Diyetler çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Diyetler hipnoz Diyetler olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Diyetler hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Diyetler kuantum düşünce kitap haberi
![]() |
![]() ![]() | LinkBack | Seçenekler | Stil |
![]() | #1 (permalink) |
Üsteğmen ![]() Üyelik tarihi: May 2008
Mesajlar: 179
Tesekkür: 0
64 Mesajinıza toplam 207 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() | ![]() Alkali olmanın özellikleri Alkali formdaki mineraller 5 adettir, bunlar, Kalsiyum, Potasyum, Sodyum, Magnezyum ve Demir mineralleridir. Bütün bu mineraller sağlıklı alkali bir çevre yaratmak için çok önemlidir. Bu mineraller asitik minerallerle birleşerek toksin maddeleri vücuttan atarlar. Alkali yiyecekler ve Alkali Su, bize yapışkan sümüksü maddelerden temizlenmiş bir bünye kazandırır. Sümüksü maddelerden arınmış bünyenin manası; sinüs tıkanıklıkları, kronik lenfatik tıkanıklıklar ve şişlikler, akciğerlerde sıvı birikimi sorunları, mafsal kireçlenmeleri, kalsiyum eksikliği vs gibi sorunlardan uzak kalmaktır. Vücutlarının pH'ını etkin biçimde kontrol altında tutan kişiler, hafif Alkali derecedeki vücutlarının herhangi bir yerinde ağrı veya adale krampı ile karşılaşmaz, duygusal ve zihinsel olarak pozitif ve berraktırlar. Sonuç mükemmeldir çünkü hücreler olması icap ettiği gibi sağlıklı Alkali bir ortam içindedirler (tıpkı ana karnında alkali-su kesesi içinde gelişen bebek gibi). Düşünceler ve duygular, vücut kimyamızı değiştiren güçlü etkinliklerdir. Mutlu insanlar daha sağlıklı ve uzun yaşarlar çünkü pozitif davranışlar Alkali bir ortam yaratılmasına sebep olur, negatif düşünceler ve duygular ise vücudumuzda asidik artıklar oluştururlar. Yapılan gözlemlere göre uygun beslenme diyeti yaparak sağlıklı yaşayan insanların görünümleri hoş davranışları neşeli olmaktadır Bunun tersine, pesimist düşünceli ve agresif duygulu insanlar sağlıkları için iyi beslenseler dahi,negatif duygulardan arınmadıkça yeterince sağlıklı olamamaktadırlar. Zihinsel ve duygusal enerji nin pozitif olması taze sebze ve meyve kadar etkin olup vücut pH ı üzerinde de güçlü biçimde etkindir. Güneş ışığı da insan vücudunun asiditesinde önemli derecede etkindir. Alkalite güneş ışığının tam spektrumu ile etkinlik kazanır. Tersi de doğru olup güneş ışığının yokluğunda, karanlıkta vücut hücrelerimizde asit oluşur. Bağışıklık sistemi, deri ve cildin diri kalması, vitamin D üretimi gibi süreçler Alkalite ile çok yakın ilgilidir. Unutmamalıdır ki uzun süreli sağlık ve iyilik için çabucak bir çare bulunamaz. Alkalite'nin yarattıkları - Asidite'nin yarattıkları Faydalı bakterilere ortam sağlar - Sinirlilik Sağlıklı organlar ve guddeler - Depresyon Vücut ağrılarının azalması - Sümüksü maddelerin üretimi Hastalıkların azalması - Devamlı sersemlik Rahat davranışlar - Hastalıkların artması Sümüksü maddelerden arınmış vücut - Hücre azalması Hücresel sağlık - Vücut ağrılarının artması İyilik durumu - Zararlı bakterilere ortam sağlar Mutluluk - Kronik yorgunluk 1911 yılında Dr. Alexis Carrel bugün “Tavuk kalbi deneyi” olarak isimlendirilen çalışmayı yaptı. Bu çalışmada Dr.Carrel , laboratuar şartlarında , her 48 saatte yenilenen ve kolloidal Alkali besinler içeren bir sıvı içinde tavuktan çıkartılan kalbi 25 yıl süreyle yaşatmaya muvaffak oldu. Bu çok önemli bir buluş idi. Düşünün ki planetimizde yaşayan her şey ölümsüz olabilirdi. Hücrelere gerekli olan gıdalar verilerek ve asidik artıklardan korunarak hücre süresiz yaşatılabilirdi. Çin tıbbının önemli yazılı dokümanlarında ifade edildiği üzere uzakdoğuda doktorlar asidik ve hastalıklı organları suya veya bitkisel banyolara daldırarak tedavi etmektedirler. Dokulara yeteri kadar besleyici likit emdirilerek tedavi sağlanmaktadır. Bu tedavi tarzı son derece pratik olup, hastalar için iyileştirici etkileri nedeniyle çok geniş sahada muvaffakiyetle kullanılmakta ve likit değişimi, hücresel tedavi ve bütünlüğü için hayati önem taşımaktadır. Asitik olmanın özellikleri Asidite oluşumu; metabolizma, kötü beslenme ve çevresel kirlenmelerin sonucu olup doğal olarak hücre bozulmasının sebebidir. Asidite, çok hassas yapıya sahip olan hücreleri aşırı derecede tahriş ederek hastalıklara ve zararlı yan etkilere, normal olmayan hücre fazlalaşmasına (tümör ve kanser) sebep olur. Bilim adamlarınca yapılan araştırma ve tecrübeler sonunda birçok hastalığın sebebi, asitik ortamın artması ve anaerobic (oksijensiz) çevrenin oluşmasını bağlamaktadır. Asitik artıkların birikiminin düzenli bir şekilde elimine edilmemesi sonucunda da vücutta Alkalite azalmakta Asidite artmaktadır. Asitik pH ,vücudumuzun üç önemli alkali-minerali olan Sodyum, kalsiyum ve magnezyumun dengesini bozar. Vücut asitik ortamı nötralize etmek için Kalsiyumu kemiklerden alarak kullanır. Bunun sonucunda vücutta yedek olarak depolanmış alkali mineral dengelerine zarar verilir. Asitik toksinlerin kalıntıları vücudumuzda; hücre iltihaplanması, mafsal ve kemik bozulmaları, mafsal şişlikleri, vücut ağrıları, tümörler, lenf tıkanıklıkları, aşırı sümüksü madde üretimi, deri ve cilt sorunları, allerjiler, üşütmeler, grip, bademcik iltihabı, görüş kaybı gibi semptomlara sebep olurlar. Bütün bunlara ilaveten asitik ortam, mantar ve parazitlerden oluşan enfeksiyonların ağırlaşmasına sebep olur. Bütün virüs enfeksiyonları asitik artık ortamlarda oluşurlar. Asitik artıkların hepsi vücudu kolayca terk etmezler, terleme idrar ve diğer yollarla vücut dışına atılan bu artıklardan bir bölüm konsantre biçimde organların herhangi bir bölümünde uykuya yatar ve çevresinde bulunan hücreleride mutasyona (değişime) uğratarak istenmeyen anormal hücre büyümelerine sebep olabilirler. Kalitesiz fast-food yiyecekler ve gazlı içeceklerden uzak durarak, kaliteli Alkali gıdalar yiyerek ve Alkali- Su içerek optimum sağlıklı ve uzun bir yaşama sahip olabilir, bu dengeyi muhafaza ederek fiziksel, duygusal ve zihinsel etkinliklerimizin pozitif olmasını sağlayabiliriz.
Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir. |
![]() | ![]() |
![]() | #2 (permalink) |
Üsteğmen ![]() Üyelik tarihi: May 2008
Mesajlar: 179
Tesekkür: 0
64 Mesajinıza toplam 207 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() | ![]() ASİT VE ALKALİ BESİNLER'İ MEYVELER'DE: - TADI ASİT OLAN MEYVELER ile/ve TADI HAFİF ASİT OLAN MEYVELER ( * Portakal - Alkali * Mandalina - Alkali * Klementin - Alkali * Greyfurt - Alkali * Limon - Alkali * Nar - Alkali * Ananas - Alkali İLE/VE HAFİF ASİT OLANLAR * Çilek - Alkali * Domates - Alkali * Elma - Alkali * Armut - Alkali * Şeftali - Alkali * Üzüm - Alkali * Kiraz - Alkali * Kayısı - Asit * Erik - Asit ) - TADI TATLI OLANLAR * Hurma - Alkali * İncir - Alkali * Tatlı üzüm - Alkali * Tatlı elma - Alkali * Muz - Alkali - YANSIZ MEYVELER * Karpuz - Alkali * Kavun - Alkali - KURUTULMUŞ MEYVELER * Erik - Asit * Kayısı - Asit * Armut - Alkali * Elma - Alkali * İncir - Alkali * Muz (olgunsa) - Alkali SEBZELER'DE: - HAFİF UNLU ile/ve ORTA DERECE UNLU ile/ve ÇOK UNLU ( HAFİF UNLULAR * Kuşkonmaz - Alkali * Patlıcan - Alkali * Mantar - Alkali * Lahana - Alkali * Karnabahar - Alkali * Balkabağı - Alkali * Salatalık - Alkali * Kabak - Alkali * Tere - Alkali * Ispanak - Alkali * Hindiba - Alkali * Yeşil Fasulye - Alkali * Marul - Alkali * Mısır/Frenk Salatası - Alkali * Pırasa - Alkali * Tatlı Biber - Alkali * Turp - Alkali * Semizotu - Alkali * Kuzukulağı - Asit İLE/VE ORTA DERECE UNLULAR * Enginar - Alkali * Pancar - Alkali * Havuç - Alkali * Kereviz - Alkali * Brüksel Lahanası - Alkali * Şalgam - Alkali * Maydanoz - Alkali * Radika - "Alkali * Taze Bezelye - Alkali * Roka - Alkali * Bamya - Alkali * Soğan - Asit * Sarımsak - Asit İLE/VE - ÇOK UNLULAR * Kestane - Alkali * Patates - Alkali * Yer elması - Alkali ) - KURU SEBZELER * Bakla - Asit * Kuru fasulye - Asit * Kuru bezelye - Asit * Mercimek - Asit * Soya - Asit YAĞLI MADDELER * Avokado - Alkali * Zeytin - Alkali YAĞLI KURUYEMİŞLER * Ceviz - Asit * Fındık - Asit * Şamfıstığı - Asit * Amerikan fıstığı - Asit * Badem - Alkali TAHIL VE MAMULLERİ * Yulaf - Asit * Buğday - Asit * Beyaz un - Asit * Mısır - Asit * Arpa - Asit * Kepekli ve beyaz pirinç - Asit * Çavdar - Asit * Kepekli ekmek - Asit * Hamur işleri - Asit * İrmik - Asit * Mısır unu - Asit * Yulaf unu - Asit * Patates nişastası - Asit ZARARLI OLANLAR * Kakao - Asit * Çay ve kahve - Asit * Baharat - Asit * Konserveler - Asit * Şeker ve şekerli maddeler - Asit * Her tür pasta ve benzerleri - Asit * Alkol - Asit |
![]() | ![]() |
![]() | #3 (permalink) |
Üsteğmen ![]() Üyelik tarihi: May 2008
Mesajlar: 179
Tesekkür: 0
64 Mesajinıza toplam 207 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() | ![]() Vücuttaki asidite göstergeleri nelerdir? • Kronik yorgunluk hissi • Fazla mukus üretimi • Burun tıkanıklığı • Enfeksiyonlara yatkınlık • Heyecanlı, sinirli, irite ruh hali • Kuru saç, güçsüz saçlar • Baş ağrısı • Eklem ağrıları • Kas ağrıları • Sık uçuk oluşumu Alkalin yiyecekler Alkalin sebzeler Tüm çiğ sebzeler, tüm yeşil salatalar, bamya, börülce, brokoli, domates, fesleğen, filizli yiyecekler, havuç, ıspanak, kabak, karnabahar, kereviz, kırmızı deniz otu, lahana, marul, maydanoz, pancar, patates, patlıcan, salatalık, sarımsak, semizotu, soğan, yeşil bezelye, yeşil fasulye, yeşil otlar, yeşil pazı. Alkalin meyveler Ahududu, ananas, armut, avokado, balkabağı, böğürtlen, çilek, domates, elma, greyfurt, karpuz, kayısı, kiraz, kuru hurma, kuru incir, kuru üzüm, limon, mandalina, muz, portakal, şeftali, tropikal meyveler, üzüm. Alkalin proteinler Badem, brezilya kestanesi, fındık, keçi peyniri, keçi sütü, kestane, soya peyniri, tofu. Diğerleri Tüm yeşillikler, zeytinyağı, arı poleni, bal, bitkisel çaylar, çiğ elma sirkesi, deniz tuzu, hindistan cevizi, kanola yağı, keten tohumu, kırmızı biber, köri, tarçın, meyve suları, otlar, zencefil. Asidik yiyecekler Asidik sebzeler Konserve, mercimekler, mısır, yağda pişmiş yiyecekler. Asidik yağlar Avokado yağı, ayçiçeği yağı, domuz yağı, susam yağı, tereyağı. Asidik meyveler Erik, konserve meyveler, hazır meyve suları, Diğerleri Alkol (Bira, şarap, likör), aspirin, beyaz şeker, işlenmiş sütler (Soya, pirinç, badem, yulaf unu), kahve, kahverengi şeker, kakao, karabiber, ketçap. Kimyasallar Kola, meşrubat, sigara, siyah çay, şişelenmiş salata sosları, tuz, uyuşturucu maddeler, yapay tatlandırıcılar, yer fıstığı, yoğurt, yumurta Asidik tahıllar Tüm ekmekler, tüm pirinçler, beyaz unlu gıdalar, çavdar, kek, kepek, yulaf, makarna, patlamış mısır, pişmiş tahıllar, rafine şekerli tahıl, soda yulaf unu. Asidik baklagiller Barbunya, kırmızı fasulye, mercimekler, nohut, siyah fasulye, soya fasulyesi, soya sütü Asidik süt ürünleri Buzlu süt, dondurma, peynir, tereyağı, Asidik proteinler Sığır eti, ceviz, dana eti, domuz eti, geyik ve karaca eti, hindi, ıstakoz, istiridye, kabuklu deniz ürünleri, karides, kuzu eti, mezgit, midye, organ etleri, jambon, sardalya, sucuk, sosis, tavşan eti, ton balığı. Not:Bu yiyecekler temizlenme sürecini yavaşlattığı ve plakların çözülmesini azalttığı için sınırlı tüketilmelidir. KANSER HÜCRELERİ AŞAĞIDAKİLERLE BESLENİRLER: a. Şeker kanser besleyicidir. Şekeri kesilerek kanser hücrelerinin önemli bir gıdası kesilmiş olur. NutraSweet, Equal, Spoonful v.s. gibi tatlandırıcılar zararlı olan Aspartam ile yapılırlar. Daha iyi bir tatlandırıcı Manuka balı veya molastır, ama az miktarda alınmalıdırlar. Sofra tuzunda beyazlatıcı olarak kimyasallar bulunmaktadır. Daha iyi bir seçenek Bragg'in aminosu veya deniz tuzudur. b. Süt vücudun, özellikle sindirim sisteminde, mukus üretmesine neden olur. Kanser mukusla beslenir. Süt yerine tatlandırılmamış soya sütü tüketilerek kanser hücreleri aç bırakılabilir. c. Kanser hücreleri asit ortamda gelişirler. Et temelli diyet asittir ve sığır eti veya domuz eti yerine bol balık ve az tavuk eti yemek en iyisidir. Ette, özellikle kanserli kişilere zararı olan, canlı hayvan antibiyotikleri, büyüme hormonları ve parazitleri bulunur. d. %80 taze sebze ve meyve suyu, kepekli tahıllar, tohumlar, nohutgiller ve biraz meyveden oluşan bir diyet vücudu bazik (alkali) ortamda tutar. %20 de fasulye içeren pişmiş gıdalardan oluşabilir. Taze sebze suları kolayca emilip 15 dakika içinde hücre düzeyine ulaşabilen ve sağlıklı hücreleri besleyen ve çoğalmalarını hızlandıran canlı enzimler içerirler. Sağlıklı hücre üretimi için gerekli olan canlı enzimlerin sağlanması amacıyla, taze sebze (sebzelerin çoğunluğu ve fasulye filizi) yiyin veya suyunu için ve günde 2-3 kez çiğ sebze yiyin. Enzimler 40 oC'de yok olurlar. e. Yüksek kafein içerikli kahve, çay ve çikolatadan uzak durun. Yeşil çay daha iyi bir seçenektir ve kanserle savaşan özellikleri vardır. Bilinen toksinler ve ağır metaller içeren musluk suyu yerine arıtılmış veya filtrelenmiş su içiniz. Damıtılmış su asittir, kaçınılmalıdır. 12. Et proteininin sindirimi zordur ve çok sindirim enzimi ister. Bağırsaklarda duran sindirilmemiş et çürür ve daha çok toksin birikimine neden olur. 13. Kanser hücrelerinin duvarları sert protein ile kaplıdır. Et yemekten kaçınarak veya azaltarak, kanser hücrelerinin protein duvarlarına saldıran enzimler daha çok açığa çıkar ve vücudun öldürücü hücrelerinin kanser hücrelerini yok etmelerini sağlar. 14. Bazı destek maddeleri (IP6, Flor-ssence, Essiac, anti-oksidanlar, vitaminler, mineraller, EFA'lar v.s..) bağışıklık sistemini güçlendirerek, vücudun kendi öldürücü hücrelerinin kanser hücrelerini yok etmesine yardımcı olur. E vitamini gibi diğer destek maddelerinin de, vücudun hasarlı, istenmeyen veya ihtiyac olmayan hücrelerin atılmasının normal yolu olan, apoptoziz veya programlanmış hücre ölümüne yardımcı olduğu bilinmektedir. 15. Kanser zihinsel, bedeni ve ruhsal bir hastalıktır. Öngörülü ve olumlu bir ruh kanser savaşçısını muzaffer yapar. Öfke, affetmezlik ve acı bedeni stresli ve asitli bir ortama sokar. Seven ve affeden bir ruha sahip olmayı öğrenin. Sakin olmayı ve hayatın tadını çıkarmayı öğrenin. 16. Kanser hücreleri oksijenli ortamda gelişemezler. Günlük egzersizler ve derin nefes alma hücre düzeyine kadar daha fazla oksijen alınmasına yardımcı olur. Oksijen terapisi kanser hücrelerini yok etmek için diğer bir yöntemdir. Mikrodalga firına plastik kap, plastik ambalaj koymayınız. Dondurucuya su sisesi koymayınız. |
![]() | ![]() |
![]() | #4 (permalink) |
Üsteğmen ![]() Üyelik tarihi: May 2008
Mesajlar: 179
Tesekkür: 0
64 Mesajinıza toplam 207 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() | ![]() Alkali Oluşturan Yiyecekler Yüksek Alkali Oluşturanlar Limon Karpuz (çekirdekleri dahil) Tüm çiğ, yeşil yapraklı sebzeler Tüm çiğ sebzeler Tohumların, baklagillerin ve pekçok tahılın filizlenmiş hali Tüm çimlendirilmiş filizler (buğday, arpa) Deniz yosunları (dulse, wakame, kelp) Yeşil süpergıdalar Chlorella Yeşil sebzelerin suları Tüm taze bitkiler Badem (filizlenmiş ) Düşük Alkali Oluşturanlar Buharda pişmiş sebze ve yeşillikler Tüm olgun meyveler Darı (Lat.panicum miliaceum,İng.millet) Quinoa (Lat.chenopodium quinoa) Tüm soğuk sıkım, sızma yağlar (zeytin, keten, susam, hindistancevizi, ayçiçeği, kenevir) Kurutulmuş aromalı bitkiler ve baharatlar Kafeinsiz bitki çayları Fermante olmuş yiyecekler Alkali Mineraller Kalsiyum Magnezyum Potasyum Sodyum Silikon Demir Manganez Yüksek Alkali Oluşturan Duygu Durumu ve Etkinlikler Huzur Minnettarlık Affetmek Neşe Gülmek Olumlu Düşünmek Dinlenmek Egzersiz yapmak Derin nefes almak Meditasyon yapmak Nezaket |
![]() | ![]() |
![]() | #5 (permalink) |
Üsteğmen ![]() Üyelik tarihi: May 2008
Mesajlar: 179
Tesekkür: 0
64 Mesajinıza toplam 207 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() | ![]() Asit Oluşturan Besinler Yüksek Asit Oluşturanlar (uzak durun) Kümes hayvanları ve balık dahil tüm etler ve deniz ürünleri Tüm süt ürünleri (süt, peynir, tereyağ, yoğurt) Yumurta Her tür ekmek, hamur işi ve rafine edilmiş kahvaltı gevrekleri Beyazlatılmış tahıllar ve işlemden geçmiş beyaz unlar Beyaz şeker Sentetik tatlandırıcılar ve kimyasal katkı maddeleri İşlenmiş çikolata ve diğer tatlılar Rafine edilmiş soslar (ketçap, mayonez, hardal) Gazlı içecekler Kafein (kahve, siyah çay) Alkol (bira, diğer alkollü içecekler ve şarap) Düşük Asit Oluşturanlar (Mümkün olduğunca az kullanın) Pişmiş baklagiller ve tahıllar Rafine edilmiş soya ürünleri (tofu, soya peyniri) Patates ve mısır Pişmiş tam tahıl ekmeği ve kahvaltı gevrekleri Konservelenmiş veya şişelenmiş sebze ve meyveler Tüm pişmiş (sızma olmayan) yağlar Ticari meyve suları Tüm sirke çeşitleri Bal Kuru meyveler Filizlendirilmiş badem dışındaki tüm kuru yemişler ve çekirdekler Asitli Mineraller Fosfor Klor İyot Nitrojen Sülfür Yüksek Asit Oluşturan Duygu ve Etkinlikler Nefret Korku Kıskançlık Öfke Stres Uykusuzluk ve dinlenmeye zaman ayırmamak Hareketsizlik Uyuşturucu kullanımı Sigara içmek Radyasyona maruz kalmak, televizyon, bilgisayar gibi |
![]() | ![]() |
![]() | #6 (permalink) |
Üsteğmen ![]() Üyelik tarihi: May 2008
Mesajlar: 179
Tesekkür: 0
64 Mesajinıza toplam 207 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() | ![]() BESINLERIN ASIT VE ALKALI ORANI Saglikli olabilmenin baslica kurallarindan biri de besinlerdeki asit-alkali oranini dengelemeye dayanir. Dengeli bir bedenin alkali orani %80, asit orani %20’dir. Bu dengeyi saglayan alkali tuzlardir, yani potasyum, sodrum, kalsiyum, magnezyum vb. Bedende alkali tuzlar varsa aside yansizlasir; beden bunlardan yoksunsa zamanla hastaliklar basgösterecektir. Örnegin artrit, damar sertligi gibi. Hücrelerin sagligini korumak için beden her türlü imkana vas vuracaktir. Çünkü hücreleri sagligi alkali bir ortami gerekmektedir. Bu ortami saglamak için beden alkali tuzlari gerekirse dokulardan çekip alacaktir. Alkali tuzlarin stoku tükenmisse hücrelerin sagligi tehlikeye düsecektir. Yedigimiz en kaliteli besin bile geride bir tortu birakir. Bu tortu asit ya da alkalidir. Yiyeceklerimizi seçerken geride asit tortu birakmayacak besinleri seçelim. Bedenin asit-alkali oranini etkileyen baska etkenler de vardir. Bunlar hislere ve düsüncelere dayanir. Asit etkenler: korku, üzüntü, nefret, dedikodu, kiskançlik, asiri yorgunluk, sevilmemek. Alkali etkenler: dinlenmek, uyumak, beden hareketleri, açik hava, neseli olmak, hos sohbet, insan sevgisi. Kendi üzerimizde olumsuz hisleri toplayacagimiza olumlu olanlari edinmeye çalisalim. ASIT VE ALKALI BESINLERI GÖSTEREN ÇIZELGE Alkali Besinler Portakal, mandalina, limon, greyfurt, ananas, nar, çilek, domates, elma, armut, seftali, üzüm, kiraz, hurma, incir, muz, kuru armut, kuru elma, karpuz, kavun, badem, kuskonmaz, patlican, mantar, lahana, karnabahar, balkabagi, salatalik, kabak, tere, ispanak, hindiba, yesil fasulye, marul, pirasa, tatli biber, turp, semizotu, enginar, pancar, havuç, kereviz, brüksel lahanasi, salgam, maydanoz, taze bezelye, roka, bamya, kestane, patates, yerelmasi, yagsiz süt, yagsiz beyaz peynir, yagsiz yogurt, taze mayasiz peynir, yumurta sarisi, avokado, zeytin Asit Besinler Kayisi, erik, ceviz, findik, samfistigi, yer fistigi, kuzukulagi, sogan, sarimsak, tereyagi, süt kremasi, kasar peyniri, gravyer, eritme peynirler, yumurta beyazi, kirmizi ve beyaz et türleri, balik ve deniz mahsulleri, bal, bakla, kuru fasulye, mercimek, kuru bezelye, soya, yulaf, bugday, beyaz un, misir, arpa, kepekli ve beyaz pirinç, çavdar, kepekli ekmek, hamur isleri, irmin, misir ve yulaf unu, patates nisastasi, alkol, kakao, baharat, her türlü pasta ve benzerleri, seker ve sekerli ürünler, çay, kahve, konserveler Özetle, etler, yumurta, tahillar ve peynirler asit etkili, süt, sebze ve meyve alkali etkili besinlerdir. BESINLERDEKI UYUM Alerjiden, asiditeden, kabizliktan, asiri kilolardan ya da sindirim zorlugundan yakinanlar besinlerdeki uyuma dikkat etmelidirler. Çok iyi kaliteli besinler almasina ve az yemesine karsin sindirim zorlugu çeken nice insan vardir. Bunun baslica nedeni alinan besinler arasindaki uyumsuzluk olabilir. Besinlerarasi uyumun dengelenmesi, herseyde oldugu gibi, bir kurala dayanir, bu da mide salgilari ve mide isleviyle ilgilidir. Bunun için ayni ögünde yenmesi ve yenmemesi gereken besinler listesi hazirlanmistir. Neler ayni ögünde yenmemelidir: Protein ve nisastali madde (1 dilim ekmek hariç) Nisastali madde ile eksi meyve Tatli meyve ile eksi meyve Proteinle eksi meyve Unlu maddeyle sekerli madde Taze meyveyle sekerli madde Proteinle yagli madde Yesil çig sebzeyle meyve Sekerli maddeyle protein Proteinli maddeyle protein Süt ve sütlü madde (peynir) Neler ayni ögünde yenebilir: Tek nisastali madde Tek proteinli madde Proteinlerle yesil sebze Unlu maddelerle yesil sebze Cevizle eksi meyve yesil sebze Etle yesil sebzeler (çig veya pismis) Sütle asit meyve Yemekten hemen sonra komposto, tart, krema gibi yiyeceklerin hemen yemekten sonra yenmesi önerilmez. Ancak yesil salatalardan sonra yenen bir parça tart veya kek zarar vermez; yeter ki bunlar sindirilinceye kadar arada baska birsey yenmesin. Yemekten sonra yenen soguk tatli veya dondurma genellikle yenen yemeklerle bagdasmadigi gibi soguk oldugundan sindirimi zorlastirir. |
![]() | ![]() |
![]() | #7 (permalink) |
Üsteğmen ![]() Üyelik tarihi: May 2008
Mesajlar: 179
Tesekkür: 0
64 Mesajinıza toplam 207 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() | ![]() ALKALİ SU KONUSUNDA UZMAN GÖRÜŞLERİ YÜKSEK KAN BASINCI 10 senelik çalışma hayatım boyunca araştırmalarımda mineraller, özellikle yüksek kan basıncı ve diğer hastalıklarda görülen ionik kalsiyum önemli bir yer tutmuştur. Buna dayanarak söyleyebilirim ki, 2-3 ay süresince hergün düzenli olarak alkali antioksidan su tüketmek, kan basıncını yavaş yavaş dengeye düşürür; zira alkali antioksidan su kandaki kolestrolü çözen oldukça etkili bir çözücüdür." Prof. Kuninaka Hironaga, Kuninaka Hastahanesi baş hekimi. PRE-EKLAMPİK TOKSİMA "Alkali Antioksidan suyun faydalarını birçok hastalığın iyileştirilmesinde; özellikle jinekolojik hastaların tedavisinde görüyoruz. Bunun en önemli sebebi ise antioksidan suyun toksinler üzerindeki nötrleştirici etkisidir. Seneler boyu süren araştırmalarımda gördüğüm, antioksidan alkali suyun pre-eklampik toksima hastası kadınlar üzerindeki olumlu etkileri olduğu ve bu hastalarımızın antioksidan su yardımı ile oldukça sağlıklı ve zeka seviyesi normal bebeklere göre daha yüksek çocuklar dünyaya getirebildikleridir." Prof. Watanabe Ifao, Watanabe hastahanesi baş hekimi KALP HASTALIKLARI "Benim görüşüme göre antioksidan alkali suyun mucizevi özelliği onun toksinleri nötrleştirebilmesine rağmen bir kimyasal ilaç olmamasından kaynaklanıyor.Ayrıca farklı ilaçları, farklı özel durumlara göre sınıflandırılmış hastalara ayrı ayrı verirken, antioksidan suyu genel olarak tüm hastalara verebiliyorsunuz. Örneğin 35 yaşında olan bir kalp hastam vardı. 5 sene boyunca hastalığı her geçen gün kötüye gitti ve Setagays Devlet Hastahanesi'nde yoğun tedavi altına alındı.Bu 5 sene süresinde, çok sayıda iyi ve alanında uzman doktor tarafından tedavisine çalışıldı; ancak bir netice alınamadı. Geçen sene Ağustos ayında akrabalarıyla konuştuğumda umutsuz bir halde olduklarını ve hastanın ölümünü beklediklerini öğrendim. Bu aynı zamanda hastanın akrabalarından birinin antioksidan su üreten bir alkali-su cihazı aldığı zamana denk geliyordu... Şu an bu kişinin sağlık durumu gayet iyi ve vücudu kendini tekrar yapılandırıyor." Prof. Kuwata Keijiroo EGZEMA Egzema hastalığı, kendini belli eden bazı deri durumları ile tanımlansa da, ne olduğu ve ne gibi etkiler ile oluştuğu aslında tam açıklığa kavuşmamış bir hastalıktır. Ancak çoğu durumda, bir dış tahrip etkisi ile meydana gelmektedir. Örneğin 70 yaşındaki bir hastam tam 10 senedir egzema hastalığı ile savaşıyordu ve özel bakım bile pek olumlu sonuçlar vermemişti. Savaş sonrasında bacaklarında meydana gelen akut egzema, sonraki yıllarda kronik hale gelmişti. Sol bacağında olumlu sonuçlar elde edilmesine rağmen maalesef sağ bacağı hiç bir ilerleme göstermemişti. Öyle ki bu bacağında kaşımalar yüzünden sık sık kanamalar meydana geliyordu. Ona antioksidan Alkali suyu denemesini tavsiye ettim. Kendisi bir İAlkali-Su cihazı alarak her gün antioksidan alkali su içmeye ve yine jeneratörden sağladığı asidik su ile banyo yapmaya başladı. Yanlızca 2 hafta sonra bacağındaki tüm yaralar kurudu. Toplam 1,5 ay içinde de egzema hastalığı tamamen geçti" Prof. Tamura Tatsuji, Keifku Rehabilitasyon Merkezi ALERJİ Hastam olan Polis Araştırma Enstitüsü başkanı Sayın Yamada, birçok alerjik eplikasyondan muzdaripti. Uzun süreler tedavi olmaya çalıştı ancak bir ilerleme kaydedilemedi. Sonraları kendisi antioksidan su kullanmaya başladı. Bu işe yaradı ve bir süre sonra alerji belirtileri tamamen yok oldu. Her türlü yemeği tükettiği halde herhangi bir alerjik durumla karşılaşmaması yüzünden şu an halinden oldukça memnun. Ayrıca benimde alerjim olduğu için antioksidan suyu bende kullandım ve oldukça işe yaradığını gördüm. Bunun üzerinde konuyu biraz araştırdım. Sonuçta, incelediğim her alerji vakasında antioksidan mineral eksikliği olduğunu keşfettim. Bu sayede vücut aşırı duyarlı hale geliyor ve alerji kolaylıkla yayılabiliyordu. Duyarlılığı dengeye getirebilmek için de damardan kalsiyum çözeltisi zerk etmek gerekiyordu. Böylece aslında içinde ionik kalsiyum bulunan antioksidan alkali-suyun alerjiyi nasıl yok ettiğini de öğrenmiş oldum" Prof. Kuninaka Hironaga, Kuninaka Hastahanesi baş hekimi SİNDİRİM SİSTEMİ PROBLEMLERİ "Antioksidan Alkali-suyun midedeki esas etkisi, salgılamayı nötrleştirmesi ve mide fonksiyonlarını güçlendirmesinden ileri gelmektedir. Antioksidan Alkali suyun, midedeki gastrik salgıların pH dengesini sağlayarak Hipoklorhidra(gastrik suyu fazlalığı) ve Aklorhidra (gastrik suyu azlığı) hastalarının problemlerini çözdüğü kanıtlanmıştır." Prof. Kogure Keizou, Juntendo Hastahanesi, Kogure Kliniği DİYABETİKLER "Bir süre önce ilaç yerine antioksidan Alkali-su ile tedavi etmeye başladığım diyabetik hastalarım arasından 15 kişi seçilerek, Tokyo Üniversitesi'ne çaşitli testler ve gözlemler yapılmak üzere götürüldü. Açıkçası bazı durumu ciddi hastalarım, bu tedavi yönteminden biraz tedirgin olmaktaydılar. Çünkü antioksidan Alkali-su verilen hastaların kan ve idrarlarındaki şeker miktarı 300 mg/l'den 2 mg/l'ye düşüyordu. Bazı hastaların bu şekilde günde 5-6 kez kan testine girdiği ve durumlarının oldukça normal olduğu gözlendi.Yemek sonrası testlerde de kan şekeri ve idrar oranları 100 mg/l : 0 mg/l çıktı. İdrardaki şeker tamamen yok oluyordu." Prof. Kuwata Keijiroo OBEZİTE "Vücudumuzda alınan gıdaların yakılması durumu, yine vücudumuzda bulunan vitamin ve minerallerin miktarına bağlıdır. Proteinlerin, karbonhidratların ve yağların aşırı alınması durumunda da bu vitamin ve minerallere olan ihtiyaç artacaktır.Antioksidan Alkali- suyun ihtiva ettiği ionik kalsiyum sayesine, yiyeceklerin yakılma işlemi kolaylaşır. Bu sebeple obezite hastalarına antioksidan Alkali-suyu tavsiye ediyoruz" Prof. Hatori Tasutaroo, Akajiuji Kan Merkezi baş hekimi |
![]() | ![]() |
![]() | #8 (permalink) |
Üsteğmen ![]() Üyelik tarihi: May 2008
Mesajlar: 179
Tesekkür: 0
64 Mesajinıza toplam 207 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() | ![]() Alkali Su İç Zayıfla… Vücudumuzun içinde biriken asidik ve toksin maddeleri alkali su içerek atabileceğimizi anlatan Dr. Recai Yahyaoğlu ve Kimya Mühendisi Mennan Kuzanlı, bu şekilde sağlıklı bir vücuda kavuşabileceğimizi ve fazla kilolardan kurtulabileceğimizi iddia ediyorlar. EMETİ SARUHAN Seyretmişsinizdir; içenleri gençleştiren, hatta ölümsüzleştiren bir pınar vardır ve filmin / çizgi filmin kahramanları bu pınarı bulmak için çeşitli maceralar yaşarlar. Siz de “Ah öyle bir pınar olsaydı, ben de gider bulurdum” diye iç geçirdiyseniz, müjde. Çünkü gençlik pınarı çok yakınınızda; evinizdeki musluğunuz. Evet yanlış okumadınız. Tabi eğer çeşme suyunu alkali suya çevirecek bir su filtreniz varsa. Uzmanlar, alkali suyun, yaşlanmayı durdurmasının yanında düzenli kullanılırsa kilo vermeyi sağladığını da iddia ediyor. Sağlık ve gençliğin sırrı alkali su… Suyun vücudumuz için mükemmel ve doğal bir iyileştirici olduğu anlatan Dr. Recai Yahyaoğlu ve Kimya Mühendisi Mennan Aysan Kuzanlı alkali suyun sağlık ve gençlik kaynağı olduğunu söylüyor. Birlikte hazırladıkları “Suyun İyileştirici Gücü” isimli kitapta, yüzde 75'i sudan oluşan vücudumuzdaki kimyasal tepkimelerin gerçekleşebilmesi için yeterli miktarda su almamız gerektiğini anlatan Yahyaoğlu, vücut içyapımızın alkali olduğunu ve bu nedenle alkali suyun tercih edilmesi gerektiğinin altını çiziyor. Aldığımız besin maddeleri nedeniyle oluşan asiditeyi alkali su içerek dengeleyebileceğimizi ve vücudumuzun asit/alkali dengesinin düzenli tutulmasını sağlayabileceğimizi ifade eden Yahyaoğlu, böylece hastalıklara karşı mükemmel bir korunma düzeyi oluşturabileceğimizi ve yaşlanmayı geciktirebileceğimizi söylüyor. Vücut ağırlığının her kilogramı için 40 - 50 mililitre alkali su içilmesi gerektiğine işaret eden Kuzanlı ise, normalde dünya sularının alkali olduğuna, ancak insanoğlunun yaptığı tahribatla birlikte suların yapısının bozulduğuna dikkat çekiyor. Alkali suyun, musluk suyunun özel bir filtre işlenmesiyle elde edilebileceğini söyleyen Kuzanlı, şişelenmiş içme sularının da kısmen alkali su özelliğini taşıdığını da belirtiyor. |
![]() | ![]() |
![]() | #9 (permalink) |
Üsteğmen ![]() Üyelik tarihi: May 2008
Mesajlar: 179
Tesekkür: 0
64 Mesajinıza toplam 207 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() | ![]() SAĞLIĞIN TEMELİ VÜCUT pH DENGESİ Şimdiye kadar beslenme alışkanlıklarınızı, hayvani et içermeyen taze sebze ve meyve ağırlıklı bir beslenmeye sistemine çevirmeyi denediniz mi? Muhakkak ki yemek yeme alışkanlığını değiştirmek kolay değildir. Ama, bütün zorluklara rağmen, bitkisel beslenmenin fizyolojik bir gereksinme olduğunu iş işten geçmeden farkına varmamız şarttır. Beslenmemizin pH derecelendirilmesi 1 ila 14 arasındadır. En yüksek asidite derecesi (1), en yüksek alkalite derecesi ise (14) dür. Vücut kimyamızın sağlıklı olabilmesi için vücut pH ının (6.8-7.4) gibi çok hassas bir sınır içinde olması gerekmektedir. Bu hassas dengeyi koruyarak fiziksel, duygusal ve zihinsel bütün vücut fonksiyonlarımızın sağlıklı işlemesi sağlayabiliriz. İyi bir sindirim için mide çevresi asitik olması gerekirken, bağırsakların çevresi ideal olarak alkali olmalıdır. Ancak modern yaşamda uygulanan sağlıksız beslenme nedeniyle bağırsaklar olması gerektiğinden çok daha fazla asitik olmakta, böylece zararlı parazit ve bakterilerle dolu sağlıksız bir bir bünye oluşturmaktayız. Seçimimiz hangi yönde olacaktır? Toksik, asitik, anaerobik (oksijensiz), parazit dolu, sistemik olarak hastalıklara yatkın bir bünye mi? Yoksa, Alkali, bol oksijenli hücreler içeren, son derece güçlü, bir çok hastalıkla mücadele edebilecek kapasitede bir bünye mi? Buradaki tercihinizi, sağlıklı veya sağlıksız olarak yaşamınızı devam ettirmek gibi seçimi hiç zor olmayan iki alternatiften birini seçerek kullanacaksınız. Hangisini seçeceksiniz? Karar sizin. Alkali olmanın özellikleri Alkali formdaki mineraller 5 adettir, bunlar, Kalsiyum, Potasyum, Sodyum, Magnezyum ve Demir mineralleridir. Bütün bu mineraller sağlıklı alkali bir çevre yaratmak için çok önemlidir. Bu mineraller asitik minerallerle birleşerek toksin maddeleri vücuttan atarlar. Alkali yiyecekler ve Alkali Su, bize yapışkan sümüksü maddelerden temizlenmiş bir bünye kazandırır. Sümüksü maddelerden arınmış bünyenin manası; sinüs tıkanıklıkları, kronik lenfatik tıkanıklıklar ve şişlikler, akciğerlerde sıvı birikimi sorunları, mafsal kireçlenmeleri, kalsiyum eksikliği vs gibi sorunlardan uzak kalmaktır. Vücutlarının pH'ını etkin biçimde kontrol altında tutan kişiler, hafif Alkali derecedeki vücutlarının herhangi bir yerinde ağrı veya adale krampı ile karşılaşmaz, duygusal ve zihinsel olarak pozitif ve berraktırlar. Sonuç mükemmeldir çünkü hücreler olması icap ettiği gibi sağlıklı Alkali bir ortam içindedirler (tıpkı ana karnında alkali-su kesesi içinde gelişen bebek gibi). Düşünceler ve duygular, vücut kimyamızı değiştiren güçlü etkinliklerdir. Mutlu insanlar daha sağlıklı ve uzun yaşarlar çünkü pozitif davranışlar Alkali bir ortam yaratılmasına sebep olur, negatif düşünceler ve duygular ise vücudumuzda asidik artıklar oluştururlar. Yapılan gözlemlere göre uygun beslenme diyeti yaparak sağlıklı yaşayan insanların görünümleri hoş davranışları neşeli olmaktadır Bunun tersine, pesimist düşünceli ve agresif duygulu insanlar sağlıkları için iyi beslenseler dahi,negatif duygulardan arınmadıkça yeterince sağlıklı olamamaktadırlar. Zihinsel ve duygusal enerji nin pozitif olması taze sebze ve meyve kadar etkin olup vücut pH ı üzerinde de güçlü biçimde etkindir. Güneş ışığı da insan vücudunun asiditesinde önemli derecede etkindir. Alkalite güneş ışığının tam spektrumu ile etkinlik kazanır. Tersi de doğru olup güneş ışığının yokluğunda, karanlıkta vücut hücrelerimizde asit oluşur. Bağışıklık sistemi, deri ve cildin diri kalması, vitamin D üretimi gibi süreçler Alkalite ile çok yakın ilgilidir. Unutmamalıdır ki uzun süreli sağlık ve iyilik için çabucak bir çare bulunamaz. Alkalite'nin yarattıkları - Asidite'nin yarattıkları Faydalı bakterilere ortam sağlar - Sinirlilik Sağlıklı organlar ve guddeler - Depresyon Vücut ağrılarının azalması - Sümüksü maddelerin üretimi Hastalıkların azalması - Devamlı sersemlik Rahat davranışlar - Hastalıkların artması Sümüksü maddelerden arınmış vücut - Hücre azalması Hücresel sağlık - Vücut ağrılarının artması İyilik durumu - Zararlı bakterilere ortam sağlar Mutluluk - Kronik yorgunluk 1911 yılında Dr. Alexis Carrel bugün “Tavuk kalbi deneyi” olarak isimlendirilen çalışmayı yaptı. Bu çalışmada Dr.Carrel , laboratuar şartlarında , her 48 saatte yenilenen ve kolloidal Alkali besinler içeren bir sıvı içinde tavuktan çıkartılan kalbi 25 yıl süreyle yaşatmaya muvaffak oldu. Bu çok önemli bir buluş idi. Düşünün ki planetimizde yaşayan her şey ölümsüz olabilirdi. Hücrelere gerekli olan gıdalar verilerek ve asidik artıklardan korunarak hücre süresiz yaşatılabilirdi. Çin tıbbının önemli yazılı dokümanlarında ifade edildiği üzere uzakdoğuda doktorlar asidik ve hastalıklı organları suya veya bitkisel banyolara daldırarak tedavi etmektedirler. Dokulara yeteri kadar besleyici likit emdirilerek tedavi sağlanmaktadır. Bu tedavi tarzı son derece pratik olup, hastalar için iyileştirici etkileri nedeniyle çok geniş sahada muvaffakiyetle kullanılmakta ve likit değişimi, hücresel tedavi ve bütünlüğü için hayati önem taşımaktadır. Asitik olmanın özellikleri Asidite oluşumu; metabolizma, kötü beslenme ve çevresel kirlenmelerin sonucu olup doğal olarak hücre bozulmasının sebebidir. Asidite, çok hassas yapıya sahip olan hücreleri aşırı derecede tahriş ederek hastalıklara ve zararlı yan etkilere, normal olmayan hücre fazlalaşmasına (tümör ve kanser) sebep olur. Bilim adamlarınca yapılan araştırma ve tecrübeler sonunda birçok hastalığın sebebi, asitik ortamın artması ve anaerobic (oksijensiz) çevrenin oluşmasını bağlamaktadır. Asitik artıkların birikiminin düzenli bir şekilde elimine edilmemesi sonucunda da vücutta Alkalite azalmakta Asidite artmaktadır. Asitik pH, vücudumuzun üç önemli alkali-minerali olan Sodyum, kalsiyum ve magnezyumun dengesini bozar. Vücut asitik ortamı nötralize etmek için Kalsiyumu kemiklerden alarak kullanır. Bunun sonucunda vücutta yedek olarak depolanmış alkali mineral dengelerine zarar verilir. Asitik toksinlerin kalıntıları vücudumuzda; hücre iltihaplanması, mafsal ve kemik bozulmaları, mafsal şişlikleri, vücut ağrıları, tümörler, lenf tıkanıklıkları, aşırı sümüksü madde üretimi, deri ve cilt sorunları, allerjiler, üşütmeler, grip, bademcik iltihabı, görüş kaybı gibi semptomlara sebep olurlar. Bütün bunlara ilaveten asitik ortam, mantar ve parazitlerden oluşan enfeksiyonların ağırlaşmasına sebep olur. Bütün virüs enfeksiyonları asitik artık ortamlarda oluşurlar. Asitik artıkların hepsi vücudu kolayca terk etmezler, terleme idrar ve diğer yollarla vücut dışına atılan bu artıklardan bir bölüm konsantre biçimde organların herhangi bir bölümünde uykuya yatar ve çevresinde bulunan hücreleride mutasyona (değişime) uğratarak istenmeyen anormal hücre büyümelerine sebep olabilirler. Kalitesiz fast-food yiyecekler ve gazlı içeceklerden uzak durarak, kaliteli Alkali gıdalar yiyerek ve Alkali- Su içerek optimum sağlıklı ve uzun bir yaşama sahip olabilir, bu dengeyi muhafaza ederek fiziksel, duygusal ve zihinsel etkinliklerimizin pozitif olmasını sağlayabiliriz. |
![]() | ![]() |
![]() | #10 (permalink) |
Teğmen ![]() Üyelik tarihi: May 2008
Mesajlar: 120
Tesekkür: 20
76 Mesajinıza toplam 139 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() | ![]() GMA verdiğin yararlı bilgiler için çok teşekkürler. Ph diyeti uygulayarak zayıflayan ve daha sağlıklı hisseden arkadaşlarım var. Herkese tavsiye ederim :) |
![]() | ![]() |
![]() |
Bookmarks |
| |
Kilo Verme ve Diyetler Alkali Beslenerek Zayıflayın ve Toksinlerden arının Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Alkali olmanın özellikleri Alkali formdaki mineraller 5 adettir, bunlar, Kalsiyum, Potasyum, Sodyum, Magnezyum ve Demir mineralleridir. Bütün bu mineraller sağlıklı alkali bir çevre yaratmak için çok önemlidir. Bu mineraller asitik minerallerle birleşerek toksin maddeleri vücuttan atarlar. Alkali yiyecekler ve Alkali ...
ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Diyetler telkin cd indir izle İstanbul Diyetler nerededir kimdir Diyetler çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Diyetler hipnoz Diyetler olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Diyetler hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Diyetler kuantum düşünce kitap haberi