Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)
-   Diğer Sağlık Haberleri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/diger-saglik-haberleri/)
-   -   Sosyal fobi ve otorite (http://www.hayatimdegisti.com/forum/diger-saglik-haberleri/609519-sosyal-fobi-ve-otorite.html)

Bluesky24 07-05-2010 05:44 PM

Sosyal fobi ve otorite
 


Gerginliği

arttıran diğer bir etken de otorite konumundaki kişilerle birlikte

bulunmaktır. Bu durum bir sosyal fobik için dehşet duygusunun açığa

çıkmasına neden olur. Düşünün karşınızda patronunuz var. Ya da işi daha

ilerletelim, en üst kademedeki kişi olsun, Cumhurbaşkanı. En yetkili

kişi sözcüğü kimi insanları endişelendirmez. “Ne var yani? O da insan

ben de insanım” derler. Bu cümle bir sosyal fobik tarafından

söylenebiliyorsa bunu artık o kişinin sosyal fobiden kurtulduğunu

gösteren bir kanıt sayabiliriz. Çünkü bir sosyal fobik için tarif

ettiğimiz durum dehşet vericidir. Otorite

sembolü kişilere göre değişir. Küçük bir çocuk için otorite “baba”,

“anne” veya “diğer aile büyükleri”dir. Sonrasında buna “öğretmen” ve

“okul müdürü” eklenir.



Ergenlik ve gençlikte otorite

konumundaki kişiler devamlı olarak değişir. Eğer kişi bir spor

takımında oynuyorsa “koç”, bir iş yerinde çalışıyorsa “genel müdür”,

askerliğini yapıyorsa “komutan” gibi örnekleri çoğaltabiliriz. Önemli

olan otoriteyi temsil edenin kişilerin insana ne hissettirdiği, ne

yaşattığıdır. Eğer otorite olarak gördüğümüz kişiyi tanımıyorsak daha

çok tedirgin oluruz. Otoritenin bazı özellikleri biliyorsak biraz daha

rahatlarız. Tabii ki burada kişinin olumsuz özellikleri kadar olumlu

özelliklerinin de bilinmesinde fayda vardır. Genelde yaşanan

bilinmeyene duyulan korku hali, nasıl tepki verileceğini bilememektir.

Ancak herkesi bir anda tanımak, nasıl tepki vereceğini bilmek bazen

imkansızdır. Bu

noktada otorite karşısında hissettiğim yoğun endişenin sebep olduğu bir

anımı -komik mi dersiniz, trajik mi, bilemem- anlatmak istiyorum.



Askeri

hastanede görevliydim. Yaşadığım ilk teftiş idi. Klinikteki herkes

sıraya dizildi. Paşa teker teker hepimizi selamlıyordu. Yanıma geldi,

karşımda durdu, ben de ne yaptığımı bilemeden Paşa’nın elini sıktım ve

“Merhabalar!” deme gafletinde bulundum. Sonradan öğrendim ki askeri

hiyerarşide öyle davranılmazmış. Benim gibi davranan bir sivil psikolog

arkadaşım daha vardı. Paşa kinik şefimize döndü ve “Bunlar işe yarıyor

mu?” diye sordu. Utandım, bozuldum, gerildim. Ancak klinik şefimiz “Çok

fazla, efendim” diye bizi öven sözler söyledi. Fakat şefimizin bu güzel

tutumu bile sonradan yaşayacağım teftişlerin gerginliğini asla

azaltmadı. Her teftiş anında kendimi çok kötü hissediyor ve ne yapıp

kurtulsam diye bakıyordum.


WEZ Format +3. Şuan Saat: 10:00 AM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.