Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)
-   Diğer Sağlık Haberleri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/diger-saglik-haberleri/)
-   -   Kansere doğadan destek (http://www.hayatimdegisti.com/forum/diger-saglik-haberleri/609410-kansere-dogadan-destek.html)

Bluesky24 07-05-2010 05:35 PM

Kansere doğadan destek
 












Kemoterapi,

radyoterapi gibi klasik uygulamaların yanında, tamamlayıcı tıp devreye daha

fazla giriyor son yıllarda... Ancak bitkilerle tedavi deyince, hemen akla

hastalığın pençesine düşmüş, kıvranan ve bütün ümidini tüketmiş bir insan

gelmemeli.







Günümüzde insanlar bu hastalığa yakalanmadan ya da henüz hastalık başlangıç

aşamasındayken de önlemler alıyor. Şu unutulmamalı; İnsanlar bu tip yollara ne

kadar genç (ve geç kalmadan) başvururlarsa, kurtulma şansı da yüzde 40-60

oranında artabiliyor.







Ailede kanser vakası varsa







Kansere yakalanmadan once, koruyucu, tamamlayıcı tıbba başvuran insanların

ailesinde bir kanser öyküsü bulunmaktadır. Bu insanlar, bitkilerle tedaviye

ilgi göstermektedirler.







Kansere karşı dünyada bitkilerden yararlanma en üst seviyelerde. Artık devlet

destekli klinikler açılmış durumda. Geçtiğimiz günlerde, Kanal D televizyonunda

da yurtdışındaki tamamlayıcı tıp kliniklerindeki onlarca yöntem, birkaç gün peş

peşe verildi.







Dünyada elbette refleksolojiden, tuz odalarına kadar bir çok farklı yöntemle bu

amansız hastalığa karşı savaş açılmış durumda. Bitkiler de başı çekiyor bu

yollar arasında. Sarmısak, gingko biloba, ekinezya, soya, ginseng ve üzüm

çekirdeğinin adı telaffuz ediliyor. Ülkemizde ise ısırgan, alternatif tedavi

amaçlı en çok kullanılan bitki.







Klasik tıpla birlikte







Herbalistler kansere karşı bitkisel tedaviyi uyguladıklarını ancak klasik tıbba

hiçbir zaman karşı bir tutum almadıklarını özellikle söylüyor. Zaten kendisine

başvuran hastalar ellerinde doktor raporuyla geliyorlar.



Bağışıklık

sistemini güçlendiren ve antikanser bitkileri çok iyi tanıdıklarını söyleyen

uzmanlar, uzun yıllardır yapmış olduğu araştırmalar sonucunda geliştirdiği

bitkisel yöntemleri önerdiğini belirtiyorlar.







Kemoterapi ile birlikte kullanılmaması gereken bitkiler olduğunu da ekliyorlar.

Ayrıca hasta yakınlarının klasik tedaviler yanında, yüksek besin değerleri ile

hastayı beslemesinin ciddiyetine değiniyorlar. Alternatif çözümler

araştırılırken de bilinçli olunmalı...







Doğanın savaşçı gücü











Herbalistler

bitki özlerinin yüksek yararlarından söz ediyor. Bu özler, yaprak, sap, gövde

ve tohumlarından elde ediliyor. Ve bitkinin kendisinden 600-800 kat daha

etken...







Faydalarına

gelince;
bedenin bağışıklık sistemini uyarıyor, hücre yapısını

güçlendiriyor, hücrelerin bozulan fiziksel özelliklerini yeniden kazandırıyor,

içindeki etken maddeler kan

hücreleri aracılığı ile sorunlu bölgeye oksijen taşıyor... Böylece beden

oksijen sağladıkça, kanser hücreleri ile savaşan savaşçı hücrelerin gücü

çoğalıyor.







Sadece bağışıklık sistemini güçlendirmekle kanserin tedavi edilemeyeceği; bunun

yanında anti-kanser bir maddenin gerektiği de belirtiyorlar. Kemoterapik

ilaçların yan etkisine karşı da doğanın devreye girdiğini anlatıyorlar. Organik

olan bu bitki özleri, adeta bitki hücresinden insan hücresine şifa taşıyor.







Elbette hastaların doktorlarını bırakmadan, her iki yöntemi de devam ettirmesi

ile önemli sonuçlar alınıyor. Tanısı konmuş klasik tedaviler uygulanmakta iken,

tamamlayıcı tıbba devam eden çok insan var. Ancak klasik yöntemlerden ümidini

kesenler de var. Bu çok ilerlemiş ve doktorun da “bir şey yapılamaz” dediği

noktalarda da hassas davrandıklarını söylüyor herbalistler.



Geç

kalmaktan kork








Kansere karşı savaşımda kullanılan bitki özleri her yerde bulunabilen maddeler

değil. Bunların özenli bir toplama, kurutulma ve saklama şekli var. Son derece

özenle hazırlanıyorlar. Aksi takdirde başarı sağlanamıyor. Hastalığın türü,

hastanın yaşı ve hastalığın aşaması da elbette çok önemli.







Herbalistler,

her hastanın aynı ürünleri kullanmasını önermiyor. Çeşitli kanser ve lösemi

türlerinde kendisine başvurup fayda görenlerden söz ediyor: "Bize

başvuranların neredeyse yarısına hiçbir şey tavsiye edemiyoruz. Çünkü kanser

çok ilerledikten sonra böyle bir tedavi akla geliyor. Artık çok fazla geç

kalınmış oluyor. Çok ilerlemiş vakalarda bitkisel ilaçlar faydalı

olamayabiliyor.







Halbuki daha rahatsızlığın başındayken, kemoterapiye veya herhangi bir tedaviye

yeni başlarken önerdiğim bitkisel tedaviye başlanırsa çok daha iyi neticeler

alınıyor. Hasta, kemoterapi alsın veya almasın, özellikle bağırsak kanserinde,

karaciğer kanserinde, akciğer kanserinde, lenf kanserlerinde, meme kanserinde

ve lösemi türlerinin tedavisinde önerdiğimiz saf bitki özleri damlası ile

önemli sonuçlar alabiliyoruz." Ve o klasik sözü bir kez daha tekrar ediyorlar:

“Kanserden

değil, geç kalmaktan korkun!”


WEZ Format +3. Şuan Saat: 01:24 AM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.