Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)
-   Diğer Sağlık Haberleri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/diger-saglik-haberleri/)
-   -   Tedavi ve Aileye Düşen Görevler (http://www.hayatimdegisti.com/forum/diger-saglik-haberleri/609202-tedavi-ve-aileye-dusen-gorevler.html)

Bluesky24 07-05-2010 05:19 PM

Tedavi ve Aileye Düşen Görevler
 


Uyuşturucu madde bağımlılığı üç dönemde incelenebilir.

Alışma

dönemi :
Uyuşturucu maddeyle ilk tanışma dönemidir. Bu dönemde yalancı

bir dünyaya dalarak keyif alma duygusu ön plana çıkar. Kişi

kararsızdır, uyuşturucuya başlamamak için direnir. İstediği zaman

uyuşturucuyu bırakacağını düşünür. Vücutta kalıcı bir fiziksel hasar

yoktur.Gerekli tıbbi yardım yapılırsa kolaylıkla uyuşturucuyu

bırakabilir.Kişilerde yersiz davranışlar, aşırı neşe ve durgunluk,

dalgınlık, unutkanlık arkadaşlardan ayrılarak yeni gruplara katılma

gibi değişiklikler uyuşturucu kullanmaya başladığının belirtileridir.



Doyma

dönemi:
Bu dönemde kişi yaşantısını devam ettirebilmek içinuyuşturucu

maddeyi kullanmak zorundadır.Artık keyif alma ihtiyacı yoktur.Maddenin

yoksunluğunda büyük sıkıntı ve problemler

doğmaktadır.Görme

bulanıklığı, göz bebeklerinde küçülme, ağız kuruluğu, ellerde titreme,

nabız ve solunum sayısında azalma,tansiyon düşüklüğü, kabızlık,

hafızada zayuflama, ruhsal durgunluk, dikkatsizlik, irade ve kişilik

kaybı, hallüsinasyonlar vardır. Karaciğer, kalp, solunum ve sindirim

sisteminde hasarlar ortaya çıkmaktadır.Bağımlının gittikçe daha fazla

miktarda maddeye ihtiyacı olmaktadır. Bu dönemdeki bağımlıyı kurtarmak

için ciddi bir tedavi gereklidir.



Düşkünlük dönemi:Bu dönemde

organlarda ağır hasarlar ve ruhsal çöküntü görülür. Kalp ve solunum

problemleri, karaciğer hastalıkları ortaya çıkar. Aşrı zayıflama,

kusma, kalp ve solunum yetmezliği görülür. Bağımlının hastalıklara

karşı direnci azalır. Zatürre hepatit(sarılık) AIDS gibi hastalıklar

meydana gelir. Beyin hasarı, kişilik kaybı, ağır ruhsal problemler

ortaya çıkar.Kişi kendine bakamaz ve yardıma muhtaç hale gelir. Madde

bulabilmek için her yolu dener, hatta suç işleyebilir. Yaşantısını

devam ettirebilmek için aldığı uyuşturucu miktarını arttırmak

zorundadır. Uyuşturucu kullanımında aşırı doz alımına bağlı olarak

zehirlenme ve ölüm olayı görülebilir.Aşırı doz alındığında başlangıçta

husursuzluk,sesli ve ışıklı uyarıcılara karşı aşırı tepki görülür.

Hallüsinasyonlar, terleme, bulantı ve kas krampları meydana gelir.

İdrar ve dışkı kontrölü kaybolur. Solunum düzensizleşir.Kalp atımı ve

kan basıncı düşer. Titremelerle baygınlık, koma ve ölüm meydana gelir.

Uyuşturucu bağımlılığı erken dönemde yakalanıp tedavi edilemez ise kişiyi ölüme sürükleyen bir alışkanlıktır.



C) Uyuşturucu Bağımlılığının Tedavisi

Uyuşturucu bağımlılığının tedavisinde önemli iki nokta vardır:

Bağımlılının kendisinin tedavi olmaya ve bağımlılıktan kurtulmaya istekli olması.

Bağımlılığın erken teşhis edilerek tedaviya başlanması.



Uyuşturucu madde bağımlısı istekli ise tedavi şansı son derece

yükselmektedir.Aksi halde zorlamayla kişileri bağımlılıktan kurtarmak

mümkün değildir. Bağımlının kalıcı organ hasarları, ağır ruhsal

problemler oluşmadan teşhis edilmesi tedaviyi kolaylaştırmaktadır.Erken

teşhis edilemeyen vakalarda tedavi uzamakta ve iyileşme süreci

gecikmektedir.

Uyuşturucu madde bağımlılığının

tedavisi:Uyuşturucu madde bağımlılığının tedavisi, tedavi ve

rehabilitasyon olmak üzere iki aşamada gerçekleştirilir.

Tedavi

aşmasında kişi bağımlı olduğu maddeden uzaklaştırılarak yoksunluk

belirtileri ile savaşılır.Vücut organlarında meydana gelmiş hasarlar

tedavi edilir. Bu safhada bağımlı hastanede gözlem altında

tutulmalıdır.Yoksunluğa bağlı geçirdiği krizler son derece tehlikeli

olabilir.Bu yüzden ölüme ve r girişimlerine sık

rastlanır.Vücuttan toksit madde uzaklaştırılıp yoksunluk belirtileri

kaybolduktan sonra ikinci aşamaya geçilir.

Rehabilitasyon

aşamasında kişilerin ruhsal problemleri çözümlenmeye çalışılır. Tekrar

iş gücü kazandırılarak çalışabilecek ve topluma yararlı olacak hale

getirilir.Sağlığa zararlı bu alışkanlıklar yerine olumlu hobiler

kazanması sağlanır. Kötü arkadaş çevresinden uzaklaşmasına ve kendine

destek olacak kişilerle bir arada olmasına çalışılır.Sağlığa zararlı

alışkanlıkların tedavisi için hastanelerin psikiyatri bölümlerine veya

bu konularla özel olarak ilgilenen gönüllü kuruluşlara baş vurmak

gerekir.

Sağlığa zararlı alışkanlıklardan korunmak, bu

zararlı alışkanlıkların tedavisinden çok daha kolaydır. Bu

alışkanlıklardan korunmak için alınması gereken önlemler ve aileye,

devlete, medyaya düşen görevler;



1. Aileye Düşen Görevler

Uyuşturuculardan

korunmada en büyük vazife aileye düşmektedir. Aile toplumun temel

çekirdeğidir. En başta anne ve baba, çocuklara örnek olmalıdır.

Çocuklar, her türlü sıkıntılarını ve problemlerini öncelikle anne ve

babalarına açabilmelidirler. Problemlerin ilk defa aile büyüklerince

değerlendirilmeleri şarttır.

Bu konuda gençlerimizin dikkat edecekleri noktalara gelince;

• Gerek sevgiyi ve mutluluğu muhakkak ki kendi yuvalarında aramalıdırlar.

• Kötü arkadaş guruplarından uzak durmaları gerekir. Böyle kişiler davranışlarından, hareket ve sözlerinden anlaşılır.



Boş zamanları en iyi şekilde (okumak, kültürel ve diğer faydalı

faaliyetlerde bulunmak gibi meşguliyetlerle) değerlendirmelidirler.



Yine gençlik dönemi ; halk arasında söylendiği şekliyle "delikanlılık"

devresidir. Bu yaşlarda kişilik icabı, gelecek için her an problem

oluşturabilecek hareketlere girilebilir, kararlarda isteksizlik

olabilir. Gençler bu hususu daima göz önünde tutmalı büyüklerin

uyarılarını dikkate almalıdırlar.

Son olarak gençlerimizi

uyuşturucunun içine çeken alt kültürden bahsetmek istiyorum. İçki

uyuşturucu, kumar, şans oyunları, sapıklıklar, fuhuş evden kaçma gibi

faaliyetlerin tümünü besleyen, ortaya çıkaran ortama "Uyuşturucu

Kültürü" adını veriyoruz. Zararlı alışkanlıkların temelinde bu vardır

ve bunu önlemek uyuşturucu kültürüyle mücadeleye bağlıdır.

Bu kültürün filizlendiği birahane, pub, diskotek, kahvehane, kumarhane, meyhane ve benzeri yerlerden uzak durmalıdır.

Bira ve "alkolsüz" denilen bira, alkolizm ve uyuşturucu batağının başlangıç basamağıdır.



Yine milli manevi değerlerimiz, yüzyıllardan beri nesilden nesile

intikal eden geleneklerimiz uyuşturucu kültürünün panzehiridir. Bu

değerlere sarılmak zorundayız.


WEZ Format +3. Şuan Saat: 05:16 PM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.