![]() |
Pnömonilerde Yenilikler Pnömonilerde Yenilikler[/b]TOPLUM VE HASTANE KÖKENLİ PNÖMONİLER Prof.Dr.Eyüp Sabri Uçan Prof.Dr.Leven Tabak Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi TOPLUM KÖKENLİ PNÖMONİ (TKP) TANIM VE EPİDEMİYOLOJİ Kişide günlük yaşamı sırasında ortaya çıkan, pnömoni etkeninin toplumdan edinildiği ve kişide bağışıklığı baskılayan bir durumun olmadığı pnömonilere toplum kökenli pnömoni adı verilir (TKP). TKP sık rastlanan, tedavi maliyeti yüksek ve ölümcül olabilen bir infeksiyon hastalığıdır Pnömoni, İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri"nde ölüm nedenleri arasında 6. sırayı, infeksiyonlardan ölümler arasında ise 1. sırayı almaktadır. Ülkemizde ise, hastane ölümlerinin beşinci nedenidir. ABD" de yılda 5,6 milyon kişide TKP oluşmakta ve bunların 1.1 milyonu hastanede tedavi gerektirmektedir. Ayaktan tedavi edilen hastalarda mortalite oranı %1-5,hastanede tedavi edilen olgularda %12, özellikle yoğun bakım desteği gerektiren hastalarda ise, %40"a kadar ulaşmaktadır. Ülkemizde ASYİ"nın morbidite ve mortalitesine ilişkin sağlıklı epidemiyolojik veriler bulunmamaktadır. Ancak, pratik uygulamada tanı ve tedavi açısından birtakım güçlükler olduğu, temel bazı yanlışlar yapıldığı da bilinmektedir. Özellikle, çok sayıda hasta gereksiz yere yatırılmakta ve tedavide gereksiz veya yetersiz doz, süre ve kombinasyonda antibiyotik rejimleri kullanılmaktadır. Bu yanlış uygulamalar, ilave ekonomik yük getirmesi yanında, ilaca dirençli suşların gelişimine yol açmaktadır. Bir diğer önemli nokta,65 yaş ve üzerinde ve altta yatan KOAH, malignite, D. Mellitus, böbrek yetmezliği, konjestif kalp yetmezliği, kronik karaciğer hastalığı gibi ek hastalığı olanlarda pnömoni göreceli olarak daha sık gelişmekte ve daha ağır seyredebilmektedir. TANI YÖNTEMLERİ: Klinik tanı Pnömoni ile uyumlu semptomları olan bir olguda, öncelikle pnömoni ile karışabilen pnömoniyi taklid eden durumların ekarte edilmesi gerekir. Fizik muayenede lokalize ince raller, tuber sufl, perküsyonda matite ve vibrasyon torasik artışı gibi bulguların saptanması ve radyolojik incelemede infiltrasyon saptanması tanı için yeterlidir. Bunu sorumlu mikroorganizmanın belirlenmesi aşaması izler. Eğer imkan varsa, rutin olarak yapılması önerilen balgam Gram boyaması ve kültürü çalışmalarına rağmen çoğu zaman etkeni mikrobiyolojik olarak identifiye etmek mümkün olmadığından; empirik tedaviye esas olmak üzere etkeni yüksek olasılıkla doğru tahmin etmek gerekir. Burada hastanın kliniğinin (tipik-atipik ayrımı), röntgenogram bulgularının (lober, multilober) ve hastada var olan predispoze durumların referans alınması gereklidir. Bazı ajanlara predispozisyon oluşturan durumlar Tablo 1'de görülmektedir. İçindekiler Kaynak: toraks.org.tr |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 09:17 PM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.