![]() |
PAJİZM Olgun kadınların genç erkeklere karşı duydukları cinsel eğilim. Pajizm sözcüğünün kökü olan page sözcüğü patikos (aşk oğlanı) kelimesi gibi gene Yunanca delikanlı, delikanlı uşak anlamında kullanılan paidon kelimelerinden türetilmiştir. Eski doğu ülkelerinde ve Roma da varlıklı ailelere yakışıklı ve iyi giyimli genç erkek uşaklar hizmet ederlermiş. Bu genç uşaklar önceleri askerler ve uzun bir süre hizmetçilik görevinde bulunmuş tutsaklar tarafından sonraları da özel olarak uşakları eğitme amacı ile açılan okullar tarafından yetiştirilmişlerdir. Orta çağda şövalye olmak isteyen kişinin önce uşaklık yapması gerektiği belirtilmektedir. Yedi yaşına ulaşan ve ileride şövalye olacak erkek çocuk, köy yaşantısını ve şövalyelik sanatını öğrenmek için bir çiftlikte yaşamaya zorlanır-mış. ilk önceleri gerçek bir uşağın tüm ödevini yükümlenen bu çocuklar sonradan tarlada bir ırgat gibi çalıştırılırlar-mış. Hizmet ettiği yerdeki kadınların görevi de bu çocuğa dinsel kuralları, nezaket ve kadınlara saygıyı öğretmek-miş. Bu şekilde yetiştirilen çocuklar 14-18 yaşları arasında şövalye ilan edilirlermiş. Bu genç uşaklar hizmet ettikleri yerlerde, çoğunlukla çocuk ve dolayısıyla kişiliklerinin cinsel yönü gelişmemiş canlılar olarak benimsenmişlerdir. Şövalye Hans von Schvyeinichen in anlattığı, uşaklık zamanında başından geçen şu olay, genç uşakların cinsel yönden gelişmemiş canlılar olarak benimsendiğini ortaya koyması bakımından çok ilginçtir. Çiftliğe geleli daha bir kaç gün olmuştu. Çiftlik sahibinin karısı yıkanmaktaydı, ben de ona her hangi bir , hizmetim dokunur diye bekliyordum; Aradan uzun bir zaman geçmişti ki Katharina adlı başka bir kadın çırılçıplak küvetten çıkarak soğuk su dökmem için bana seslendi. Ben o ana dek karşımda çıplak bir dişi görmediğim için çok heyecanlanmıştım. Ne yapacağımı bile-miyordum. Sonra birden kendime gelerek kadının isteğini yerine getirdim. Kadın bu arada çıplak gövdesini titreterek gülüyor ve çiftlik sahibinin karısına benim durumumla alay eden sözler söylüyordu. Çiftlik sahibinin karısı da kahkahalarla gülüp, benim domuzcuğum ileride yaman olacak cevabını verdi. Bazı şövalye - karılarının, kocalarının yokluğunda yataklarını bu genç uşaklar ile paylaşacak kadar samimiyeti ilerlettikleri söylenir. 18. yüzyılda yaşamış olgun kadınların başlıca sporlarından biri de uşak olacak çağa gelmiş genç erkek çocuklara aşk sanatının inceliklerini öğretmek olmuştur. Eski Gelenekler Tarihi adlı kitabında Eduard Fuchs şöyle yazar: Kadınlar bu uşaklara bir çocuk gözüyle bakar, fakat onlardan uzun yâ da kısabir süre içinde duygularını alev alev tutuşturacak davranışlar beklerlerdi. Olgun bir erkeğin yapması gereken şeyler - zararlı sonuçlar alınmadığı bilindiğinden - büyük bir iç rahatlığı içinde bu çocuklardan istenirdi. Kadınlar hiç çekinmeden bu çocukların karşısında soyunur, bu çocukları yataklarına alır ve onlar ile cinsel birleşmede bulunurlardı.Ve böylece genç çocuk orada, burada öğrendiklerini bu cinsel oyunlar sırasında uygulamaya çalışır ve bu arada eğer usta bir kadına düşmüşse bir çok yeni oyunlar öğrenirdi. Kaynak: Sağlık Rehberi |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 12:22 AM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.