Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)
-   Diğer Sağlık Haberleri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/diger-saglik-haberleri/)
-   -   Kaymakam dediğin... (http://www.hayatimdegisti.com/forum/diger-saglik-haberleri/589875-kaymakam-dedigin.html)

Bluesky24 05-05-2010 01:51 AM

Kaymakam dediğin...
 




Hastamız kaymakamlıktan emekli yaşlı bürokrattı. Aslen Konya Karamanlı olmasına karşın emekliliğinde Tekirdağ Şarköy'e yerleşmişti. Yaşlılığa bağlı kronik hastalıkları nedeniyle ara sıra kontrole gelir, genellikle kendi yaptığı şaraplardan hediye getirirdi. Bu kez hastaneye yatırma ihtiyacı duymuştuk. Gece nöbet odama gelip bir şişe şarap bıraktı. Sıkılmıştı hastanede olmaktan, yanında kimsesi de yoktu. Sohbet edecek birilerini arıyordu. Şarköy'den bağlarından ve şaraptan söz etti. Senin gibi Karamanlı'nın ne işi var Şarköy'de? diye sordum.







- Çok yer gezdim Anadolu'da ama Trakya'yı, Şarköy'ü ve insanlarını unutamadım. Emekli olunca ev alıp yerleştim.







- Ne vardı seni çeken Şarköy'de?







Getirdiği şarap şişesini açmaya kalktı, engel oldum. Nöbette olduğumu, onun da alkolden uzak durması gerektiğini hatırlattım. Şişeyi dolaba kaldırıp çay ikram ettim. Daha sonra Erzincan'ın Refahiye ilçesinden Şarköy'e kaymakam olarak atandığı ilk günü anlattı. Eşini evini ve çocuklarını Refahiye'de bırakıp yerleşmek için yalnız başına Şarköy'e geldiğinden. Kalacak yer ayarlayıp kaymakamlık görevine başladığından söz etti.







- Kimseyi tanımıyordum. Makamıma oturup bir tanışma toplantısı yaptım. Günlük evrağı incelerken sekreterim yakın bir köyün muhtarının görüşmek için beklediğini söyledi. Küçük yerlerde muhtarlar ile iyi geçinmenin sorunları çözmede işe yaradığını bildiğim için muhtarı bekletmeden odama aldım. Biraz hoşbeş ettikten sonra ne istediğini sordum. Muhtar o günün akşamı köyde düğünü olduğundan, oğlunu evlendirdiğinden söz ederek beni düğününe davet için geldiğini. Onur konuğu olacağımı söyledi.







- Sen ne yaptın?







- Fırsatı kaçırmadım. Muhtarı kendime bağlamanın yolunu bulmuştum. Düğüne geleceğimi söyleyerek muhtarı uğurladım. Akşam olunca kaymakamlığın şoförünü ve jeepini alarak düğün alanına gittim. Köy meydanından masalar kurulmuş yeniliyor içiliyor eğleniliyordu. Günün yorgunluğunun üzerine içkiyi de fazla kaçırınca masada sızıp kalmışım.







- Eeeeeee?







- Uyandığımda saat sabahın üçünü geçiyordu. Köy meydanında kimse kalmamış düğün dağılmıştı. Şoförüm beni bekliyordu. Sızdığımı görünce uyandırmaya kıyamamışlardı anlaşılan. Tam olarak ayıldığım da söylenemezdi doğrusu. Kaymakamlığın jeepine binerken bir kenarda düğünün çalgıcı takımının oturduğunu gördüm. Şehre gidecek arkaçları olmadığı için sabahı beklediklerini söyleyince acıdım, onları da aldım jeepe.



Çayları tazeledim. Sigara yakmak için izin istedi. Dumanın rahatsız ettiğini söyleyerek engel oldum, sigarasını yakmasına. Söylendi biraz. Sonra sürdürdü sözlerini.







- Yolda rüzgarı yedikçe açıldım, kendime geldim. Baktım kafa kıyak çalgıcılar da arabada. Önce biraz lafladık. Yörenin çingenelerindendi, çalgıcılar. Şefleri oğlunu yetenekli bulup konservatuara aldılar diye dertliydi. Ben oğlun için iyi olmuş dedim. Adam yüzüme dik dik baktı beyim bizde bir laf vardır bir yerde varsa nota, yoktur orada banknota dedi.







Üstelemedim. Çalın bari biraz da neşelenelim dedim.







Adamların kaymakamlık jeepinde gırnataya başladığını, yol boyunca çalıp söylediklerini anlattı. Dahası Şarköy'e geldiklerinde çaldıkları şarkının bitmemesi üzerine şehir içinde de çalıp söyleyip bir tur attıklarını anlattı.







- Sabah uyanıp da yaptıklarımı düşününce aynada yüzüme bakmaya utanıyordum. Kaymakam Bey göreve başladığı ilk gün makam aracıyla çingeneler eşliğinde sarhoş vaziyette şehir turu atmıştı. Daha önce görev yaptığım yerlerde kabul edilir şey değildi.







- Peki sen ne yaptın?







Sigarasına izin vermediğim için kıvranıyordu. Bir süre elindeki yakmadığı sigarasıyla oynadı.







- Kaymakamlıkta sabah çayımı içip biraz işler ile uğraştım. Öğlene doğru sokağa attım kendimi. Yolun karşısındaki beyaz eşya satan esnaf Kaymakam Bey gel bir şey ikram edelim diye çağırdı. Biraz sonra dükkana oturdum çevre dükkanların esnafı da geldi. Üzerindeki önlükten kasap olduğu anlaşılanı kaymakam bey gece seni gördük, jeepinle geziyordun şehirde dedi. Ne diyeceğimi bilemedim. Bir süre susup ne gördünüz peki diye üsteledim. Adamlar ağız birliği etmişçesine Biz ne gördüğümüzü biliyoruz, sen gönlünü ferah tut. Böyle olur kaymakam dediğin, be yau dediler.







Birlikte bir süre güldük. Şarköy insanının engin hoşgörüsünü, yaşamaya düşkünlüğünü orada tanıdığını dahası hoşgörünün gerçek erdem olduğunu orada öğrendiğinden söz etti. O gün bu gündür Şarköy'ü unutamadığını, emekli olunca bu, hoşgörüsü yüksek insanlar ile yaşamayı kafasına koyduğunu anlattı.







Bir çay daha teklif ettim. Gülümsedi, Hanım iki kadehten fazlasına izin vermiyor, çay bile olsa diyerek ayağa kalktı. Yakamadığı sigarasını kulağının arkasına yerleştirdi, iyi geceler dileyip inceden ıslık çalarak odasına yöneldi.







Dr. Mehmet Uhri



mehmetuhri


Kaynak: Ekolay


WEZ Format +3. Şuan Saat: 07:23 PM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.