![]() |
Genler Değil, Biz Genleri Etkiliyoruz Genler Değil, Biz Genleri Etkiliyoruz Yaşamımız boyunca bedenimiz devamlı değişir, her gün, her dakika, her saniye. Her sene bedenimizdeki molekül ve atomlarımızın % 98i yenilenir. Her sene tümüyle değişir ve yenileniriz. Her yaşayan canlı, sürekli parçalanıp bütünleşmek gibi birbirinin zıttı iki işlemin dengesiz bir dengesi içindedir. George Washington Üniversitesinde uygulamalı bilimler mühendisi olan Simon Berkovichin hipotezi; DNA kalıtsal madde taşımaz ama kalıtsal bilgiyi ve geçmiş anıları alma yeteneğine sahiptir. Yaşamımız boyunca bedenimiz devamlı değişir, her gün, her dakika, her saniye. Her sene bedenimizdeki molekül ve atomlarımızın % 98i yenilenir. Her sene tümüyle değişir ve yenileniriz. Her yaşayan canlı, sürekli parçalanıp bütünleşmek gibi birbirinin zıttı iki işlemin dengesiz bir dengesi içindedir. George Washington Üniversitesinde uygulamalı bilimler mühendisi olan Simon Berkovichin hipotezi; DNA kalıtsal madde taşımaz ama kalıtsal bilgiyi ve geçmiş anıları alma yeteneğine sahiptir. Simon Berkovich DNA bilgisinin bir barkot veya eşsiz bir tanımlama anahtarı vazifesini gördüğünü, beynin yalnızca bilgiyi bir alıcı verici gibi aktardığını ama bilgiyi depolayıp işlemediğini söylüyor. Buna genetik yapılanma bilgisi de dâhil (bedenin özel fonksiyonlu değişik hücre sistemleri ile yapılanma şekli). Quantum Fizikçi Erwin Schrödingere göre; DNA statik bir moleküldür ve statiksel uygulamalar evre-uzaydan gelen Quantum mekanik uygulamalardır. Onun teorisinde DNA bir Quantum anten gibi yerel olmayan komünikasyon aracı olarak işler. Yeni biyoloji alanında Sınırları yıkan bir çalışma Yazar Prof. Dr. Bruce Lipton eskiden Wisconsin Üniversitesi Tıp Fakültesinde profesörlük yaparken aynı zamanda Stanford Üniversitesi Tıp Fakültesinde araştırmacı bilim adamı olarak çalışmaktaydı. Yaşananlar ve içinde bulunduğumuz boşluğu algılayışımız bile, hücrenin içindeki bir alıcı tarafından alınıp elektriğe dönüştürülüp beden de öyle kullanılır. Bu durumdan yola çıkan Prof. Lipton yaptığı deneylerde hücre moleküllerinin bilgiyi işlerkenki mekanizmasını, yıllarca çalışarak, detaylı bir şekilde inceledi. Araştırmalarının neticesinde anlaşıldı ki, aslında genlerin bizim davranış ve bedenimizin üzerinde sanıldığı gibi bir etkisi yok. Dr. Lipton, bilakis hücrelerin dışında oluşan etkilerle genlerin açıldığını veya kapandığını keşfetti. Dr. Lipton, düşünce ve inançlarımızın doğru veya yanlış, pozitif veya negatif olmasının, genetik hareketi etkileyip, genetik kodumuzu değiştirdiğini ifade ediyor. Dr. Liptonun son derece umut dolu çalışması Yeni Bilimlerde şapka çıkarılan, çığır açan bir temel gelişmedir. Bize, farkındalığımızı tekrar eğik, nasıl sağlıklı inançlar kazanacağımızı, dolayısı ile bedenimizde ve hayatımızda derin pozitif bir etki yaratabileceğimizi gösteriyor. Kaynak: Gen Bilim Histon ve İnterferon Genleri, İnsan Genom Projesi, Preimplantasyon Genetik Tanı (PGT), Moleküler Genetik |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 07:59 AM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.