![]() |
Prostat Kanserinin Erken Teşhisi Yeni Test Umut Vaat Ediyor Araştırmacılar, prostat kanseriyle ilgili yeni bir kan proteini ile yapılan ilk klinik çalışmada, EPCA veya erken prostat kanseri antijeni adı verilen belirleyicinin, prostat kanserini ilk aşamalarında başarıyla tespit edebildiğini bulguladılar. Çalışmanın sonuçları, Kanser Araştırmaları dergisinin 15 Mayıs 2005 tarihli sayısında yer aldı. Makalenin baş yazarı, Johns Hopkins'in James Buchanan Brady onkoloji Enstit araştırma direkt ve profes olan Dr. Robert H. Getzenberg'dir (Ph.D.) PSA testi ve dijital rektal muayeneden oluşan geleneksel iki basamaklı yaklaşım, prostat t?rinin erken tespitinde doktorlara yardım ediyor; ancak, pek 篫 hastalık tarama y?minde olduğu gibi, PSA testi bazı kanser vakalarını g?n ka禣305;rıyor, bazı vakalarda ise yanlışlıkla kanserli olmayan durumları g?riyor. Getzenberg (Ph.D.), Bu yeni kan testi, gereksiz biyopsi sayısını azaltırken, tespit edilememiş prostat t?sayısının azalmasını da sağlayabilir, a禣305;klamasında bulundu. Getzenberg'e g?yeni test uygulandığı s?inde %94'l? doğruluk payı g?rdi. PSA testlerine bakıldığında ise, PSA değerleri y?禣305;ktığı i穮 biyopsi yapılan hastaların ancak d?e birinde prostat kanserine rastlanırken, PSA değerleri d?;?305;kan hastaların yaklaşık %15'inin biyopsisinde prostat kanserine rastlandığı g?mekte. Sırada, EPCA testinin prostat kanserinin teşhisinde kullanılabilirliğini doğrulamak i穮 daha geniş ?k hasta gruplarında b?aplı klinik deneyler var. Prostat kanseri, Amerikalı erkeklerde en sık g?en kanser t?merican Cancer Society'nin (Amerikan Kanser Derneği) tahminlerine g?2005'te Birleşik Devletlerde yaklaşık 232.090 yeni prostat kanseri vakası g?ecek ve 30.350 erkek bu hastalık nedeniyle hayatını kaybedecek. H?rin Minik RNA'ları G?rdı Edildiklerinde Kanser Gelişiminde İdareyi Ele Alıyorlar Ribon? asid, diğer adıyla RNA, uzun s?, DNA'nın verdiği planla h?rin iş穬eri olan proteinleri oluşturmaktan ibaret bir d?#351;t?irimi gibi g?mekteydi. Ancak, yeni bulgulara g? protein yapımında kullanılmayan k?NA par硣ıkları aslında kanserin normal biyolojisi ve gelişiminde kilit rol oynuyor. McKusick-Nathans Genetik Tıp Enstit? yardımcı do祮t olan Dr. Joshua Mendell (M.D., Ph.D.) konuyla ilgili olarak şunları s?di: Son birka砹ıldır bilim adamları mikro-RNA'ların ?inin sadece belirli zamanlar ve belirli dokularda ge祫leştiğini biliyordu; ancak, zamanlamanın kimin elinde olduğunu kimse belirleyememişti. Biz, s?onusu ilk akt?belirledik: Pek 篫 araştırmaya konu olan, Myc adlı protein. Johns Hopkins araştırmacılarının çışması, Nature dergisinin 9 Haziran tarihli sayısında mikro-RNA'ları konu alan ?aleden biri. Myc proteininin (okunuşu mik), insan genomundaki genlerin yaklaşık %10'u ila %15'ini d?diği ve pek 篫 insan kanser h?nde hatalı ve fazla aktif olduğu bilinmekteydi. Test edilen insan h?rinde Myc'in insan lenfomunun gelişimiyle bağlantılı 13. kromozomda altı mikro-RNA'lık bir k?ilişkin geni doğrudan kontrol ettiği g?d?> Hopkins makalesine ek olarak, kanserde ?likle mikro-RNA'ları ? bir insanlarda, diğeri ise farelerde ? inceleyen iki rapor daha bulunmaktadır. Raporların birindeki bulgulara g? insan kanserlerine ilişkin mikro-RNA parmak izleri, t?okusunun k?ini diğer testlere g?篫 daha iyi şekilde tespit ediyor. Diğer çışma ise 13. kromozom mikro-RNA'larının fazla ?mesinin farelerde kanser riskini b?l缤e artırdığını g?riyor. Myc uzmanı ve aynı zamanda Johns Hopkins Onkoloji Araştırmaları Aile Profes?ve McKusick-Nathans Enstit? Johns Hopkins Kimmel Kanser Merkezi tıp profes?Dr. Chi V. Dang (M.D., Ph.D.) şu a禣305;klamada bulundu: Bu veya diğer mikro-RNA'lardan 篫 fazla veya 篫 az olmasının iyi mi k?m?ğu ? kanseri artıracağı mı yoksa kanseri ?meye yardım mı edeceği ? h?ki hedeflerine bağlı. Şu an, bu Myc kontroll?o-RNA'ların işlevlerini, d?dikleri diğer genleri ve Myc aracılığıyla kanser başlangıcında başka nasıl yer alabileceklerini inceliyoruz. |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 08:00 AM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.