Yarım kalan hayalimiz…
 

Yarım kalan hayalimiz…

Bu aralar zihnim grevde mi anlayamadım. Sürekli yazacak bir şeyler düşünürken buluyorum kendimi. Zihnim mi tembel yoksa elim mi karar veremedim! Belki de kışın rehaveti var üzerimde. Geçen hafta yaptığımız tatilin de etkisi olabilir mi acaba?



Henüz çok küçüktün Oylat Kaplıcaları ile tanıştığında. Ve içimde kalmıştı, seninle sıcak su havuzunda yüzmek. İşte bu yıl yarım kalan bir hayali gerçekleştirme bahanesiyle yine Oylat tayız. Benim için bir arınma ve yenilenme tatili. Her gün, bir önceki günün kopyası niteliğinde. Tek planım, plansızlık…



Geceler İstanbul dan biraz farklıydı. Dedenle birlikte aynı odada kaldık, biz seninle beraber uyuduk. Ama sen benimle yatmaya alışık olmadığın için, her temasımızda uyandın. Bu duruma ikimiz de pek alışık olmadığımız için benim güne başlamam biraz zor oldu. Otele ayak bastığımız ilk andan itibaren, şımarmaya müsait olan ruhum kendini gösterdi. Sıcak bir banyonun ardından, beyaz çarşaflara dolanarak uyumak gibisi yoktu. Bu keyiften mahrum kalamazdın.



Kurbağa havlun, balık süngerin, göz yakmayan şampuanın ve tabii kamera ve fotoğraf makinesi. Tüm hazırlıklar tamam, tek dikkat etmem gereken banyodan sonra seni odaya çıkarırken üşütmemek. Buhardan göz gözü görmüyordu. İçerde tek bebek sen, dolayısıyla da ilgi odağı oluverdin bir anda. Banyo yapmayı çok seviyorsun, suyla oynamaya bayılıyorsun. Doğduğundan beri hiç değişmeyen tepkilerinden biri, suya karşı olan ilgin. Önce şaşırdın, hatta suratında anlam veremediğim bir ifade oluştu ama sonraları özgürlüğünü ilan ettin ve adeta bir su perisi gibi süzülmeye başladın, halanın kollarında. Mutluluğuna diyecek yoktu, ellerini ve ayaklarını yüzer gibi çırpıyor, etrafına umarsızca su sıçratıyor, kahkahalarınla bizi de güldürüyordun. Hiç çıkmak istemedin, ben de seni hiç çıkarmak istemedim ama hasta olmanı da istemiyordum. Minik ayakların üşümesin diye, kardan adamlı çoraplarını giydirdim ve seni havluna sardığım gibi göğsüme saklayıp, mis kokunu içime çekerek, odanın sıcağına teslim ettim seni…



Yorgunluğumu suların akışına bıraktım, anılarımı ve planlarımı valizime koyup İstanbul a döndüm. Ve uzun süre daha seninle birlikte vakit geçirecek kadar enerji topladığımı fark ettim...



Kaynak: Bebek