Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)
-   Diğer Sağlık Haberleri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/diger-saglik-haberleri/)
-   -   Aşk bitti mi? (http://www.hayatimdegisti.com/forum/diger-saglik-haberleri/577041-ask-bitti-mi.html)

Bluesky24 03-05-2010 02:36 PM

Aşk bitti mi?
 






Beklentiler olmayınca...

Boşanmak bir son mu,

yoksa başlangıç mı? Uzmanlar bu sorunun yanıtının boşanma sürecinin nasıl

gerçekleştiği ile ilgili olduğunu düşünüyorlar. Bu süreç ne kadar yıpratıcı ise

yeni yaşama uyum o kadar güçleşiyor.



"Onu değiştirebilirim" umut

olmasın!


Aşkın ilk döneminde hoşgörülerle 'ben onu değiştirebilirim'

denilerek kabul edilmiş gözüküyor. Zaman geçince olduğu gibi kabul ettiğini

sandığımız eşimizi aslında beklentilerle kabul ettiğimiz ortaya çıkıyor,

beklentilere cevap gelmeyince hayal kırıklığı başlıyor.





"Büyük umutlarla başlamıştık ama.."



Büyük

umutlarla başlayan evlilikler, bazen ne yazık ki boşanmalarla noktalanıyor. Ve

insan mutluluğa çok çabuk adapte olurken, boşanmanın getirdiği mutsuzluk kimi

zaman çiftleri depresyona sokuyor.



Ortak yaşam sürdürülmesine rağmen

duygu ve arzularınızın olmadığını görüyorsanız,



Huzursuzluk

sürekliyse,



Duygusal, fiziksel şiddet varsa,



Birlikteliğin

geleceği umutsuz ve karanlık görünüyorsa,



Ekonomik özgürlük varsa,





Çocuklar belli bir yetişkinlik yaşındaysa,



'Başka biri'

varsa,



Bütün bu etkenler bir araya geldiğinde boşanma düşünülmeye

başlanıyor.





Boşanmaya karar veren çift neler yapmalı?



Çocuklara durumu nasıl anlatılmalı?





Çocuklar, bunu anne babalarının ağzından birlikteyken duymalı. Anne babayla

ilişkilerinin bundan sonra nasıl süreceğiyle ilgili çok net, çok yaşamsal pratik

kararlar duymak isteyeceklerdir.



Nerede, kimle yaşayacaklar, eğer

çiftlerden birinin hayatında başka biri varsa onunla ilişkileri, nasıl

görüşeceklerini bilmek, anne ve babalarının her zaman onların anne ve babaları

olarak kalacaklarının duygusal konfirmasyonunu isteyeceklerdir.



Boşanma sürecini planlamak şart!



Takvim

oluşturulmalı. Ev, eşyalar nasıl ayrılacak, çocuklarla ve birbirleriyle

ilişkiler nasıl organize edilecek planlanmalı. Hukuki anlamda çok anlaşmaya

dönük bir süreç olsa da boşanmanın duygusal yıpratıcılığı var.



Çünkü

beklentiler, ümitlerle kurulmuş olan birlikteliğin yürümediğinin anlaşılma hali

her zaman için duygusal zorluk taşır.





Boşanırken 'duygusal dünyada' neler oluyor?





Boşanma bir sürü alışkanlığın, davranışın, akrabalık gibi kurumların değişmesi

demek. Eğer boşanma iki tarafın da isteği ile gerçekleşmişse yeni sürece

adaptasyon daha kolay oluyor.



Ama partnerlerden birinin aldatması

nedeniyle ani bir kriz sonucu boşanmada kırgınlık çok fazla oluyor. İç denge

bozuluyor, anksiyete, depresyon ya da depresyon belirtileri gözlenebiliyor.





Çökkün ruh hali, gelecekten umutsuzluk, kendinle barışıklığın

bozulması, hayattan beklentinin giderek azalması, hızla öfkelenme, tolerans

eksikliği görülebiliyor. Uzun bir süre geçtiği halde belirtiler devam ediyorsa,

bir psikyatriste başvurmak gerekir.



Bu dönemi kolay atlatmanın bir yolu var mı?



Destek kaynakları çok önemli. Bu aile, arkadaşlar, içinde bulunacağı güvenli bir

çevre olabilir. Ekonomik güç önemli.



Bir süre için iki işte çalışmak

ya da aileden maddi destek almak denenebilir. Bu desteklerle yeni sürece uyum

kolaylaşabilir.





Erkek ve kadın bu süreci farklı mı yaşıyor?





Kadınların yeni durumlara uyum yetenekleri çok hızlı. Erkekler boşandıktan hemen

sonra, bir kadının bakımına desteğine alışmış oldukları ciddi yalnızlık yaşıyor,

arayışa giriyor ve hızla evlenebiliyorlar.



İkinci evliliği sürdürme şansı daha mı

az?



Kişi eğer karşısındakinden çok şey bekliyorsa sorun

yaşayabilir. Birinci eşle iç ilişkinin sürdüğü durumlarda, adaptasyonda sorunlar

olabiliyor. Önce birinciyi tamamen bitirmek lazım.





Ayrılma ayları eylül ve ekim



En çok boşanmanın

gerçekleştiği ülkeler: Rusya, ABD, İngiltere



En az boşanmanın

gerçekleştiği ülke: Türkiye, Yunanistan, Suriye.



25-40 yaş arası

çiftler daha kolay boşanıyor.



Boşanmalar en çok evliliğin 1 ile 5'inci

yılı arasında gerçekleşiyor.

Türkiye'de boşanma davalarının yarısından

fazlasını kadınlar açıyor.



Amerika'da yapılan araştırmada eşlerinden

ayrılmış erkeklerin kadınlara göre iki kat fazla r eğiliminde olduğu

saptandı.



İtalyan avukat Lina Bruna Bernardini eylül, ekim aylarında

boşanmak isteyenlerin oranının diğer aylara üç kat arttığını ortaya

çıkardı.



Psikolog Alessandra Graziottini'ye göre sonbahar pek çok kişi

tarafından yeni bir hayatın ve duygusal yaşamın başlangıcı olarak görüldüğü için

bu aylarda boşanma artıyor.





Boşanma nedenleri muhtelif



Amerika'da yapılan

bir araştırmaya göre boşanmak için başvuran kadınların oranı yüzde 69,

erkeklerin oranı yüzde 31. Türkiye ile benzeşen boşanma nedenleri ise şöyle

sıralanıyor:



Kadınlar

için...



Kıskançlık yüzde 28

Saldırgan tutum ve

anlayışsızlık yüzde 24

Karşılıklı nefret yüzde 18

Cinsel hayatın

sona ermesi yüzde 15



Erkekler

için...



Karısının kıskançlığı yüzde 27

Eşin cinsel yönden

isteksiz oluşu yüzde 21

Çocukların eğitimi konusunda uyumsuzluk yüzde 17



Hoşlandığı başka birine rastlama yüzde 11




Dengenin yeniden kurulması kolay olmayacak





Boşanma sonrası dönemde dengenin yeniden kurulması söz konusu. Bu dönemde

kişilerin daha iyimser, kararlı, coşkulu, meraklı oldukları gözlenebilir. Bazen

pişmanlıklar ortaya çıkabilir. Ancak sonra durumun kabullenilmesiyle birlikte,

kendine güven artar, benlik değeri yeniden yükselir, bütünlük hissine ulaşılır

ve bağımsızlık duygusu tekrar yaşanır.



Boşanmanın sona erdiği bu

dönemde; yeni arkadaşlarla görüşülmeye başlanabilir, yeni bir yaşam biçiminin ve

çocuklar için günlük bir rutinin oturtulması ile kimliğin yeniden sentezlenmesi

söz konusu olur.



Boşanmanın psikolojik açıdan da tamamlanmasıyla

birlikte, yeni bir sevgi nesnesine yönelim olur ve yeni yaşam biçiminde ve yeni

arkadaşlarla rahat olmaya doğru geçilir.



Yine bu dönemde, çocukların,

boşanmayı kabul etmelerine yardımcı olmak söz konusudur. Boşandıktan sonra;

eşlerin, mümkünse zorunlu olmadıkça aynı ortamda bulunmamaları ve aynı arkadaş

gruplarında ve/veya sosyal ortamda bulunmamaları tavsiye diliyor. Çocuklarla

ilgili olarak da, bir uzmana başvurulması yararlı ve kolaylaştırıcı

olacaktır.





Boşanma hakkında 7 yanlış inanış

Çoğu erkek eşlerini aldatır: Yapılan iyi

düzenlenmiş araştırmalarda erkeklerin yüzde 80'inin eşlerini hiçbir zaman

aldatmadıkları ortaya çıkmıştır.



Boşanmayı

erkek başlatır: Bir çok çalışmada boşanmaların 2/3'ünde boşanma için

müracaat eden ve başlatan kadındır. Erkekler kadınlara oranla evliliklerde daha

fazla mutlu olurlar, daha az hayal kırıklığı ve doyumsuzluk yaşarlar ve daha az

olasılıkla boşanmayı düşünürler.



Kadınlar

boşanma sonrasında pişmanlık duyarlar: Çoğu kadın boşanma sonrasında

pişmanlık duymaz. Daha da ötesi boşanmış kadın, boşanmış erkeğe oranla

genellikle daha mutludur.



Kadınlar

boşanmadan daha fazla olarak duygusal ve psikolojik zarar görürler: Bu

genellikle doğru değildir. Boşanma sonrası kadın duygusal olarak daha iyi

hisseder.



Boşanmış kişilerin eski eşleri ile

problemleri devam eder: Yarısı için genellikle hayır.



Çoğu boşanmış erkek tekrar evlenirken, çoğu boşanmış

kadın evlenemez: Boşanmış kadının tekrar evlenme isteği erkeğe oranla

daha az olasıdır. Çünkü boşanmış olmaktan mutludur. Fakat araştırmalarda

boşanmış erkeklerin yüzde 80'i ve boşanmış kadınların yüzde 75'i tekrar

evlenmektedir.



Boşanmanın ekonomik etkileri

kadınları erkeklerden daha çok etkiler: Boşanmayı takiben yıllarda

gerçekten de kadınlar parasal olarak daha çok etkilenirler. Fakat genellikle 5

yıl sonrasında kadın ve erkek çoğunlukla tekrar evlenir.



ekolay


WEZ Format +3. Şuan Saat: 02:59 AM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.