Sağlıklı dişler özgüveni artırır!
 

Sağlıklı dişler

özgüveni artırır!





Düzgün dişlerin özgüvene

katkısı büyük. Kahkahalarını sınırlayanlar estetik dişlerle tanıştıktan

sonra güvenle gülmeye başlıyor Hemen

herkesin, vücudunda beğenmediği bir kusuru, ufak tefek de olsa sevmediği

bir noktası bulunur. Bu durum, kimilerinde özgüven eksikliğine hatta

takıntılara kadar giden sorunlara yol açar. Özgüvenini yeniden kazanmak

isteyenlerse çeşitli çarelere başvurur. Yüzünde ya da vücudunda yaptığı

küçük değişikliklerle kendilerini yeniden doğmuş gibi hissederler.

Özgüveni artıran yöntemlere yer vereceğimiz beş gün boyunca uzmanlar,
estetik

diş uygulamalarından, cilt

gençleştirmeye, vücudu inceltici metotlara kadar pek çok yönteme

başvuran kadınlardaki değişiklikleri anlatacaklar. Estetik Diş Hekimliği

Akademisi Derneği (EDAD) Başkanı Diş Hekimi Galip Gürelle, estetik diş

hekimliğini, özgüven üzerindeki etkilerini ve estetik dişlerle birlikte

kişide görülen değişimleri konuştuk.
Estetik diş hekimliği nedir?

Estetik diş hekimliği, diş hekimliğinin bütün branşlarını içine alan,

ortodonti

tel takma,

diş

eti ve yumuşak doku sorunları, kemik

içine

implant yerleştirme, dişlerin üzerine
porselen yapma gibi pek çok branşı

bir şemsiye altında toplayan bir uğraşı alanı.

Estetik diş hekimliği neler kattı,

neler kazandırdı mesleğinize?



Tedavi planlamasını değiştirdi. Eski diş hekimliği anlayışından bugünkü

diş hekimliğine 180 derece bir dönüş var. Eskiden diş doktoruna

gidildiğinde dişinizde

çürük

varsa hemen o noktadan tedavi başlardı. Önce çürük temizlenir, ondan

sonra sorun varsa dişetleri düzeltilir, sonuna doğru hastanın rahat

çiğneyip çiğneyemediğine bakılırdı. En sonunda da artık estetik olarak

rötuş ne ne yapılabileceğine bakılırdı. Şimdi bu tamamen değişti. Önce

hastanın yüzüne bakıp estetik olarak eksikliklerini saptayıp ona yeni

bir
dizayn çıkarıyoruz. Sonra fonksiyona,

dişetlerine, yumuşak dokularına, çürüklerine bakıyorsunuz.

Eskiden diş hekimlerinden korkulurdu şimdi estetik amaçlı güle oyna

gidiliyor...

Kesinlikle. Estetik diş hekimliğinin bir avantajı da bu. Eskiden diş

hekimine gitmek insanların aklına bile gelmiyordu. Ta ki dişi ağrıncaya,

şişene kadar.



Ama şimdi hastalar en azından diş hekimlerine danışmak için bile

geliyorlar. Estetik diş hekimliği, hastayı kendi

isteğiyle diş hekimine götüren bir olgu. Eskiden yaygın olan

''ihtiyaçtan'' (need dentistry) anlayışı yerini, ''isteyerek'' (want

dentistry) anlayışına bıraktı.
Dişlerin özgüvenimiz üzerindeki etkisi nedir sizce?

Araştırmalara göre, biriyle ilk tanıştığınız zaman öncelikle gözlerine

bakıyorsunuz. Fakat bu insanların gözüne bakma süreniz 2 - 3 saniyeden

fazla değil. Bakışlar hemen gözlerden ağıza kayıyor. Güzel dişler varsa

oraya takılıp kalıyorsunuz.



Sağlıklı, daha temiz görülen ağızlar her zaman insanların pozitif

yönünde dikkatini çeker. Bu nedenle de önemlidir.

Tabii bazen kimi hastaların gerçek olmayan beklentileri olabiliyor.

Kendinde gördüğü problemlerin dişten kaynaklandığını zannedip dişler

yapıldığı zaman bütün bu problemlerin biteceğine inanıyor. Bu noktada

hastaları doğru ayırt edip, doğru yönlendirmek lazım.

Estetik diş hekimliğinin sırrı nedir?

Herkes gülüşün öndeki dişlerle olduğunu sanıyor. Halbuki ağzımızın

arkasındaki, gözükmeyen ya da pozisyonları farklı dişlerin, bütünlüğü

sağlamada çok büyük rolleri var. Öndeki dişlerinize bir şey yapmasanız

da arkadaki dişleri düzelttiğinizde birden çok hoş gözükmeye başlıyor. Hastanın yeni gülüşüyle aynaya baktığı zaman içinde bir hoşluk

hissetmesi lazım.
Ünlülerden, yeni bir proje öncesinde dişlerine estetik işlemler

yaptırmak isteyenler oluyor mu?

Bugün başta sanatçılar olmak üzere görsellik herkes için çok önemli.

Doğru yapılmış sağlıklı gözüken dişler de görsellik için çok tamamlayıcı

bir öğe.

Dolayısıyla ünlülerin albüm çıkarmadan önce böyle bir isteği olabiliyor

ve hakikaten de onun özgüvenini acayip artırıyor.



Biz bu tip bir uygulama yapıp da kendinden daha da hoşlanmayan hiçbir

bir hasta görmedik. Uygulamadan 3 - 4 gün sonra çektiğimiz fotoğraflar

için kliniğe geldiğinde hastanın gözlerindeki ifade, saçı, makyajı o

kadar farklı oluyor ki... Belli ki çok büyük bir değişiklik var içinde.

Bu sayede yaptırmayı düşündükleri estetik operasyondan vazgeçenler

oluyor mu?

Pek çok insan, ''Yüzümde burnumu mu yaptırsam, kaşımı mı

kaldırsam?'' derken o yüzün aslında gözlerden sonraki en dominant

bölgesi olan alt kısmını çok ıskalıyor. Bu nedenle çoğu hasta, uygulama

yaptıktan sonra plastik cerrahi arayışından vazgeçiyor.

En sık hangi yaş grubu başvuruyor?

35 - 50 yaş arası. Çünkü kariyer, sosyal çevre, etrafındaki olaylar

nedeniyle kişilerin en dinamik olduğu zamanlar.
Hastayı nasıl yönlendiriyorsunuz?

Geliştirdiğimiz bir yöntemin çok büyük faydasını görüyoruz. Eskiden diş

kesiliyor, üstüne porselenler takılıyordu. Porselenin takıldığı gün,

hastalara büyük bir sürpriz oluyordu.



Bazı hastalar, gülüşünü beğendiğini kişinin fotoğraflarıyla geliyor veya

''Naturel olsun, biraz beyaz ve uzun olsun'' falan diyor. Bunlar çok

sübjektif.

O yüzden öncelikle üç boyutlu ''gülüş önizlemesi'' (smile preview)

yaparak yapılacakları önceden görebiliyoruz.

Ayşegül Aydoğan

Atakan