![]() |
Obezite, siroza neden oluyor! Obezlerin vücudunda düşük seviyede de olsa kronik bir iltihap olduğu bilimsel olarak kanıtlandı. Bu nedenle obezite, günümüzde bir hastalık olarak kabul ediliyor. Yaşam süresini kısaltan ve kansere neden olan obezite, dünyada konuşulan en önemli sağlık sorunlarının başında geliyor. Yapılan son araştırmalar ile bu hastalığın, henüz doktorlar tarafından bile bilinmeyen yeni bir sakıncası daha ortaya çıkartıldı. Bilindiği gibi karaciğerin iltihaplanması ve skar (bağ) dokusu geliştirmesi anlamına gelen siroz, karında asit, yemek borusunda kanama ve koma hali ile kendini gosterir. Bugüne dek, başlıca siroz nedenleri arasında, Hepatit B ve C virusları sayılmaktaydı. Yapılan son araştırmalar, obezitenin de siroza neden olabileceğini ortaya koydu. Dr. Metin Başaranoğlu, obezitenin siroza neden olduğu gerçeğini ilk dile getirenlerden biri. Bu konuyu, 1999 yılından bu yana, bilimsel içerikli pekçok toplantıda gündeme getiren Başaranoğlu, yağlı karaciğer hastalığı görülen kişilerin yüzde 3-4'ünde, 10 yıl içinde siroz geliştiğini bildiriyor. Dr. Başaranoğlu özellikle, yağlı karaciğeri olanların yaklaşık yüzde 20'sinde, obezite kaynaklı karaciğer iltihabının, karaciğerdeki yağlanmaya eşlik ettiğine dikkat çekiyor. Karaciğerin yağlanmasına iltihap eklenen kişilerde ise 5-10 yıl içinde siroza rastlanma oranı, yüzde 40 gibi korkutucu bir rakam! Obezite kaynaklı sirozun, virüs kökenli kronik karaciğer hastalıklarından temel farkı, sirozun yıllar içinde daha yavaş gelişmesidir. Yani virüsler, 10-30 yıl içerisinde siroz gelişirirken, obezite kaynaklı siroz, çok daha geç gerçekleşir. Ancak fast food tarzı yemek yeme biçiminin yaygınlaşması ile bu bilginin geçerliliğini yitirdiği durumlar da oluyor. Dolayısıyla obezlerde, 20-30'lu yaşlarda bile siroza rastlanmıştır. Tehlike çocukları Vuruyor! Dr. Başaranoğlu, obezite ve siroz ilişkisinden en büyük zararı çocukların göreceğini vurguluyor. üzücü olansa, obez ve sirozlu çocukların, her geçen gün artması. Son 10 yılda yapılan çalışmalarla obez kişiler arasında, çocuklarda bile siroz geliştiği, ultrasonografi ve karaciğer biopsileriyle kanıtlandı. Son derece kontrol edilebilir bir hastalık olan obezite, yeterince ciddiye alınmadığı için, çocuklar genç yaşta, siroz, karaciğer nakli ihtiyacı gibi, bundan önce ortayaşta görülen sağlık sorunları ile karşılaşmaya başladılar. ABD'de her 3 çocuktan biri obez ve bu obez çocukların % 15'inde yağlı karaciğer hastalığı görülüyor. Bir siroz nedeni olarak yağlı karaciğer hastalığının toplumdaki çocuklar arasında görülme sıklığı ise, % 9,6 gibi azımsanmayacak bir oran. Bu çocukların, %23'ünde siroza gidişin işareti olan iltihabın bulunması, gelişmeleri daha da korkutucu hale getiriyor. Bu konuda dikkat edilmesi gereken bir başka önemli nokta da, yağlı karaciğer hastalığının çocuklarda yaşla birlikte giderek artması. Dr. Başaranoğlu, yağlı karaciğer hastalığı görülme sıklığının, 2-4 yaş arası çocuklarda % 0.7 olmasına karşın, 15-19 yaş grubunda bu oranın % 17.3 olduğunu vurguluyor. İşin bir başka korkutucu yanı da şu: Obezite, dünyada ve Türkiye'de sık görülen ve giderek de yaygınlaşan bir hastalık. Boy ve ağırlık kullanılarak hesaplanan vücut kitle indeksi ( ağırlık/ boy'un karesi ) değeri, 30 ve üzeri olanlar, obez kabul ediliyor. Dünya genelinde yaklaşık 250 milyon kişinin obez olduğu bilinmekte. Ağırlığı, ideal kilosundan % 10 ya da daha fazla olan kişiler ise şişman olarak tanımlanıyor. Yapılan araştırmalara göre ülkemizde, her dört kişiden biri şişman. Her ne kadar, karaciğerin bu yağlı iltihabı yavaş ilerlese de, fast food beslenme, hareketsiz yaşam biçimi ve strese karşı çareyi yemekte arayanların artması, obeziteyi sürekli artırıyor. önlem alınmazsa, 10- 20 yıl gibi kısa bir süre içerisinde, karaciğer polikliniklerinde ve acillerde karşı karşıya geleceğimiz sirozların başlıca nedeni obezite olacak. ABD tarafından, bilim dünyasına katkıları nedeniyle ilk kez bir Türk'e verilen Genç Araştırmacı ödülünü 2 kez alan Dr. Başaranoğlu, son araştırmaların ışığında, obezite ile mücadele konusunda daha ciddi önlemler alınması için uyarıyor. Obezite diğer zararlarının yanı sıra tıpkı B ve C tipi hepatit gibi bir siroz nedeni olarak kabul edilmeli ve özellikle çocukları fast food'tan korumaya yönelik önlemler bir an önce alınmalı. Dr. Başaranoğlu, yetişkinlere ise, gerekirse uzmanlardan destek alarak kilo kontrolünü sağlamalarını ve spor yapamayanların bile en azından hareketli bir yaşam sürmeye özen göstermelerini öneriyor. Şişmanlık Konusunda Yapılmış İstatistikler: Yapılan tarama çalışmalarına göre, Türkiye'nin % 36-40'ı şişman. Kadınların (18 yas ve üstü) yaklaşık % 65'inde; erkeklerin ise % 39'unda hafif ve orta derecede şişmanlık olduğu tahmin edilmekte. Gaziantep ve Konya, yüzde 61 oranında şişmanlık ile Türkiye'nin en şişman nüfusuna sahip. Şişmanlık kentlerde, köylere oranla daha sık görülmektedir. Kadınlarda sosyokültürel düzey yükseldikçe şişmanlık daha az rastlanan bir durum olarak ortaya çıkarken, erkeklerde durum tam tersidir. Yapılan araştırmalara göre, şişmanlarin üçte ikisi, şişman bir ebeveyne sahiptir. Anne ve baba her ikisi de şişman ise çocuğun şişman olma olasılığı % 90 olarak hesaplanmıştır. Kaynak: saglicaklakal.com |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 08:36 PM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.