![]() |
OVERLAP SENDROMU OVERLAP SENDROMU[/b]Obstrüktif Uyku Apne Sendromu (OSAS), her iki cinste, tüm ırk, yaş, sosyoekonomik düzey ve etnik gruplarda görülebilen ve en sık karşılaşılan uyku bozukluklarından birisidir. Yapılan çalışmalarda sıklığı çeşitli toplumlarda %1-5 arasında değişmektedir. Aynı şekilde Kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) da oldukça sık görülen ve yüksek mortalitesi olan akciğer hastalıklarından birisidir. Sık görülmeleri ve her iki hastalığın bilinen risk faktörlerinden bazılarının benzer olması nedeni ile bazı kişilerde bu hastalıkların beraber görülmesi olasıdır (1). 1985 yılında ilk kez Flenley tarafından ortaya atılan ²overlap sendromu² (OVS) yalnızca KOAH ve OSAS birlikteliği için değil, kistik fibrozis ve interstisyel pulmoner fibrozis gibi diğer solunum sistemi hastalıklarının OSAS ile birlikteliği için de kullanılmıştır (2). Uykunun solunum üzerine iyi tanımlanmış bilinen etkileri vardır. Bunlar sağlıklı kişilerde olmasa da KOAH'ı olan kişilerde sorun yaratabilen, solunum merkezinde, havayolu rezistansında ve kas kontraktilitesinde meydana getirdiği değişikliklerdir. KOAH hastalarında nonapneik noktürnal oksijen desatürasyonlarının varlığı bilinen bir gerçektir. Uykunun özellikle hızlı göz hareketlerinin olduğu REM fazında görülen ve hipoksemi gelişimine ve yıllar sonra pulmoner hipertansiyon ve kronik kor pulmonale tablosuna yol açan bu episodların major nedeninin alveoler hipoventilasyon olduğu ileri sürülmektedir. Diğer nedenler arasında; oksihemoglobin disosiasyon eğrisinin etkisi, interkostal kas tonusunun azalmasına bağlı olarak fonksiyonel rezidüel kapasitenin azalması, ventilasyon/perfüzyon dengesinin bozulması ve hastaların %10-15'inde gözlenen OSAS birlikteliği gösterilmektedir. (3) OVS'de hipokseminin daha belirgin olduğu ve daha ciddi kardiyopulmoner fonksiyon bozukluğuna yol açtığı ileri sürülmektedir. Üstelik hafif veya orta dereceli hava yolu obstrüksiyonu ve hafif dereceli hipoksemisi olan olgularda bile OSAS birlikteliğinin kötü prognoza işaret ettiği ve hastalığın hızlı progresyon gösterdiği bildirilmektedir (4). UYKUDA SOLUNUM Uyku vücudumuzun fiziksel ve ruhsal olarak dinlendiği, yenilendiği, yeni bir güne hazırlandığı dönem ve sağlıklı yaşam için vazgeçilmez bir olgu olarak bilinse de, normal kişilerde bile uykuda bazı olumsuz değişiklikler yaşanmaktadır. Bu değişikliklerden en fazla etkilenen sistem ise solunum sistemidir Solunum, uyanıklık ve uykuda istemli ve otonomik sistemler olmak üzere iki bağımsız sistem tarafından kontrol edilir. Uyanıklık sırasında her iki sistem de çalışır. Uyku sırasındaki solunum ise tamamen medulladaki solunum kontrol merkezinin otonomik ritmine bağlıdır. Normal kişilerde gerek NREM gerekse REM uykusunda tidal volüm, alveoler ventilasyon, kan gazları ve solunum hızı ile ritminde belirgin değişiklikler görülür (2,3,4). Tablo 1'de bu etkiler özetlenmiştir (5). İçindekiler Kaynak: toraks.org.tr |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 08:40 AM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.