Geri git   Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri > Aile Çocuk ve Ev Hali Klubü > Çocuk Sağlığı > Çocuk Hastalıkları

Uyarılar

Çocuk Hastalıkları çocuk sağlığı hastalıkları, çocuk hastalıkları resimleri, çocuk ve hastalıkları, çocuk hastalıkları tıp, çocuk kas hastalıkları, cocuk hastalıkları, çocuk göz hastalıkları, çocuk böbrek hastalıkları, çocuk kalp hastalıkları, bebek çocuk hastalıkları, çocuk hastalıkları nedenleri, çocuk hastalıkları nedir, çocuk hastalıkları belirtileri, çocuk hastalıkları tedavisi, çocuk hastalıkları ishal, çocuk hastalıkları ile ilgili, çocuk hastalıkları, çocuk beyin hastalıkları, çocuk hastalığı

çocuk psikolojisi....

Çocuk Sağlığı ve Çocuk Hastalıkları çocuk psikolojisi.... Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Ailenin tek ve son bebeğiydi. Onsekiz aylık olunca konuşmaya baslamış ve söylediği ilk kelime, hayatta en çok sevdiği kişinin ki olmuştu: ANNE Bebek, aynı bedenin bir parçası olduğunu idrak edemiyordu ama, onu canı kadar sevdiğini ve onsuz yapamayacağını çok iyi ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Çocuk Hastalıkları telkin cd indir izle İstanbul Çocuk Hastalıkları nerededir kimdir Çocuk Hastalıkları çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Çocuk Hastalıkları hipnoz Çocuk Hastalıkları olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Çocuk Hastalıkları hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Çocuk Hastalıkları kuantum düşünce kitap haberi

çocuk psikolojisi....

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 29-11-2007, 10:16 PM   #1 (permalink)
suzzy
Guest
 
Mesajlar: n/a
Standart çocuk psikolojisi....



Ailenin tek ve son bebeğiydi. Onsekiz aylık olunca konuşmaya baslamış ve söylediği ilk kelime, hayatta en çok sevdiği kişinin ki olmuştu: ANNE Bebek, aynı bedenin bir parçası olduğunu idrak edemiyordu ama, onu canı kadar sevdiğini ve onsuz yapamayacağını çok iyi biliyordu. Hele hele yarabbi, sütünü içtikten sonra onun sıcacık kolları arasında uyumak ve uyandığında yine onu baş ucunda görmek, ne doyulmaz bir saadetti. Bebeğin bu mutluluğu fazla uzun sürmedi. Annesi, onun masraflarını bahane ederek babasının "şef" olduğu bir bankada çalışmaya başlamış ve "Erkeklere taş çıkartan yaman bir iş kadını" olmuştu. Artık yavrucak, sabahları gözünü açtığında kendisini öpücüklere boğan gül kokulu annesinin yerine, plastik kokulu bir çiklet çiğneyen ve "dadı" olduğunu söyleyen kara-kuru bir kadınla karşılaşıyordu.

Bu durumda çocuğun yapabileceği tek şey, avazı çıktığı kadar bağırıp ağlamaktan ibaretti. Fakat gözüne dadıdan çok cadı gibi görünen o kadının kemikli parmaklarıyla attığı ustalıklı çimdikler, onu doğduğuna bin defa pişman ediyordu. Bebek bir ay zarfında diğer çocuklardan farklı olarak ağlamamayı öğrenmiş, annesine kavuşacağı saatlere kadar dadısıyla birlikte televizyon seyretmeye alışmıştı. Babası, nüfus artışını "memleketin geleceği için bir tehlike" saydığından, oldum olası bebeğe soğuk davranır ve ara sıra uzaktan laf atmanın dışında ona pek yüz vermezdi. Bu yüzden yavrucak, tek tesellisi olan annesinin dönüşünü dört gözle bekler ve kucağına atılmakta gecikmemek için dış kapının yanında oyalanırdı. Fakat artık buram buram sigara dumanı kokan annesi, gelir gelmez ev işlerine koyulur ve onu alelacele doyurduktan sonra, kendi odalarından çıkartıp yan odaya aldıkları yatağına bırakırdı. Bebek bu durumda yine ağlamamaya çalışır ve eskiden anneciğinden duyduğu o güzelim ninnileri mırıldanarak uykuya dalardı. Bebek iki yaşına bastığında, annesi ona kafes içerisinde zıplayıp duran bir muhabbet kuşu hediye etti. Artık yavrucak, asık suratlı dadısının yerine onunla konuşuyordu. "Anne bankaya gitti, anne bankaya gitti", diyerek şikayette bulunuyordu. Anne ve babası, bu isabetli hediyelerinden dolayı yavrularının YALNIZLIK çekmediğine inanıyor, bu yüzden yeni aldıkları arabanın taksitlerini kolaylaştırmak için, tatil günlerinde de mesai yapıyorlardı.

Kuş, belki de ayrı bırakıldığı sevdiklerine kavuşabilmek gayretiyle günün birinde kafesin açık bırakılan kapısından uçup gitti. Son arkadaşını kaybeden bebeğin onu yakalamak için uzanan elleri havada kalmış, uzun zamandır dökülmeyen gözyaşları, inci taneleri gibi ardarda sıralanmıştı.

Kuşun uçtuğu yöne doğru mahsun mahsun bakarken: KUŞ DA BANKAYA GİTTİ, diye mırıldandı, KUŞ DA BANKAYA GİTTİ
http://www.kisiselbasari.com/ ağla

 

 

Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın

Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu

Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir?

Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz.

Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım?

Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.

25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz.

  Alıntı ile Cevapla
Alt 29-11-2007, 10:23 PM   #2 (permalink)
suzzy
Guest
 
Mesajlar: n/a
Standart Ynt: çocuk psikolojisi....



adım ayşe ilkokul 5. sınıfa gidiyorum,bu aralar sevgili annemle bir türlü anlaşamıyoruz. Oysa ne kadar seviyorum onu bir bilseniz. Bu aralar sürekli; “Ayşe eşyalarını topla, her tarafı durmadan karıştırıyorsun. Ben senin yaşındayken on parmağımda on marifet vardı. Ne güzel yemekler yapıyordum…” diyor.
İnanın ne ben saymakla bitirebilirim ne de siz okumakla. Her gün bu sözleri duymaktan yorulmuştum. Bir ara ‘Ben bu kadar kötü bir çocuk muyum ki?’ diye kara kara düşünmeye bile başlamıştım. Anneler, çocuklarını sevdiği kadar bir de onları anlamaya çalışsa, bu sorunların büyümeden çözüleceğine inanıyorum. Annemin şikayetleri gün geçtikse artmaya devam ediyordu. Böyle giderse annemle aramız tatsızlaşacak gibi. Bir akşam yatmadan önce iyice düşündüm. Bu konuyu annemle konuşmaya karar verdim. Bunun için de annemin neşeli olduğu bir zamanı aradım. Ne yapıp ne edip annemin bu günlerde bana çok kızdığını ona fark ettirmeliydim. Kıvrak zekâmla bu soruna bir çözüm yolu buldum. “Anne!” dedim. “Seninle oyun oynamak istiyorum. Sen benim kızım ol. Ben de senin annen olayım.” Yapacağımız iş, rol gereği evde akşamları yaptığımız şeyleri canlandıracaktık. Bin bir nazla bu fikrimi anneme kabul ettirmeyi başardım. Daha doğrusu büyüklerin deyimiyle, ‘Bin dereden su getirdim’.

Akşam yemeğinden sonra tıpkı annem gibi elime örgü şişini aldım. Salondaki koltuğun baş köşesine oturdum. Annem de koltuklardan birinde benim gibi yerini aldı. Annem gibi örgü örerken bir yandan da; “Ayşe, elini ağzından çek! Ayşe, televizyona çok yakından bakıyorsun! Ayşe, boş duracağına odanı topla…” diyordum. Bir müddet sonra annem, tahammül edemedi. “Ben sana böyle mi davranıyorum?” diye bağırarak ayağa kalktı. Ben de; “Daha çok şey vardı; ama şimdi hepsi aklıma gelmiyor.” diye cevap verdim. Annemin hem sinirli hem de tedirgin bir hali vardı. Sonra ben izin alıp odama gittim. Bir müddet sonra annem yanıma geldi. Benimle konuşmak istediğini söyledi ve; “Gerçekten sana böyle mi davranıyorum?..” diye sordu. Anne-kız derin bir sohbete başladık. Birbirimize duygularımızı aktardık. Bazı konularda fark etmeden yaptığım hatalarımın farkına da vardım. İnanın arkadaşlarımla yaptığım sohbetlerden daha güzel bir sohbetti bu. O günden sonra annemle arkadaş gibi olduk. Ne diyeyim, darısı sizin başınıza.
Zaman/Aiem


  Alıntı ile Cevapla
Alt 29-11-2007, 10:29 PM   #3 (permalink)
suzzy
Guest
 
Mesajlar: n/a
Standart Ynt: çocuk psikolojisi....

Çocuk Bakıcısı Seçerken

Çocukları için doğru çocuk bakıcısını bulmak anne-babalar için en zor deneyimlerden biridir. Çocuklarını çalışarak büyüten anneler, çocuklarını bir bakıcıya emanet etmenin yaşamlarındaki en zor tecrübelerden biri olduğunu söylerler. Aileler, çok zor olan çocuk bakıcısı arayışı ve doğru bakıcıya karar verme süreçlerinde belli noktalara dikkat ederlerse kendileri ve çocukları için en sağlıklı seçimi kolaylıkla yapabilirler.

Bu kişinin çocuğunuza bakmaya gerçekten gönüllü ve uygun olduğundan emin olun,
Bu kişiden çocuğunuza mümkünse kendi evinizde bakmasını isteyin,
Çocuğunuzun geceleri ve hafta sonları sizinle kalmasını sağlayın,
Bu kişiye çocuğunuzun bakımı ve eğitimi ile ilgili tüm beklentilerinizi açık bir şekilde ve anne-baba biraradayken bildirin.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 29-11-2007, 10:33 PM   #4 (permalink)
suzzy
Guest
 
Mesajlar: n/a
Standart Ynt: çocuk psikolojisi....

OLUMSUZ AİLE TUTUMLARI

Ailenin çocuk yetiştirmedeki tutumunu ve çocuk yetiştirmeyle ilgili sorunlarınıanlamak için aile tutum modeli yararlı bir yaklaşımdır.

Çocuğun anne-babadan aldığı iki şey vardır: Sevgi ve Eğitim. Sevgi; kabullenme, koruma, kollama ve sevecenlik gibi bütün olumlu duyguları içerir. Eğitim ise;öğretilen herşeyi, verilen bilgileri, becerileri, yasakları, kuralları, inançları,değer yargılarını, görgü kurallarını ve insanın sosyalleşmesi için gerekli olantüm toplumsal değerleri kapsar.

Olumsuz aile tutumlarında ailenin verdiği sevgi ya yetersiz veya aşırı, eğitimise gevşek ya da sıkı olmaktadır. Aşırı sevgi tutumunda, aile çocuğu sevgiyeboğucu, onu çok koruyucu ve aşırı kollayıcıdır. Bunun sonucu olarak çocuktabağımlılık ve güvensizlik gelişir. Çocuk karşılaştığı her olayda anne-babasınayaslanır, onlara güvenir fakat kendisine güvensizdir. Sevgi yetersizliği veyayokluğu sonucu ise, çocukta kendine ve çevreye karşı güvensizlik ve olumsuzduygular gelişir. Doğal olarak aşırı sevginin veya yetersizliğinin dedereceleri vardır. Sevgi yetersizliğinin en aşırı ucu, çocuğu terketmek veyakabullenmemektir. Yetersiz sevginin, aşırı sevgiye göre sonuçları daha ağırolmaktadır .
http://www.cocukpsikolojisi.net/
  Alıntı ile Cevapla
Alt 29-11-2007, 10:35 PM   #5 (permalink)
suzzy
Guest
 
Mesajlar: n/a
Standart Ynt: çocuk psikolojisi....

Disiplin İçin Önemli İlkeler

1. Tutarlılık disiplin için en önemli ilkelerden biridir. Anababa çocuğu uygunolmayan bir isteğine birkaç kez “Hayır” dedikten sonra sonunda “Evet” diyorsa,çocuk ısrar etmesinin işe yaradığını öğrenecektir.

2. Anababanın sözbirliği ve işbirliğ yapması disiplin için gereklidir. Anneçocuğa “Dışarı çıkmadan önce oyuncaklarını topla” dediğinde baba “Bırak gitsin,arkadaşları bekliyor” diyorsa çocuk işine gelen kuaralı dinleyecektir.

3. Anababa davranışlarıyla çocuğa örnek olduğunu unutmamalıdır. Anne babaöğrettikleri kuralları kendileinin de sergiliyor olması gerekir. Kardeşinevurduğu için çocuğunu döven bir baba “kimsenin kimseye vurmaması gerekir”kuralını önce kendisi bozmuş olur. Çocuklar anababaların birbirilerine nasıldavrandıklarını gözlemlerler. Eşini sürekli eleştiren ya da ona alaycı birşekilde yaklaşan bir babanın yanında çocuğun kardeşine olumlu ve saygılıdavranması beklenemez.

Anne babaların, çocuklarına karşı tutumlarını etkileyen başlıca faktörler şöylesıralanabilir:

Anne ve babanın zihinlerinde nasıl bir çocuk istedijkleri konusunda, dahadoğumdan önce hayali bir çocuk kavramı oluşur. Dünyaya gelen çocuk, anne vebabanın beklentilerine uygun ıolmadığı takdirde, oluşan kırıklık sonucu, annebabada red etme tavrı gelişir.

Toplumun kültürel değerleri, çocuklarını yetiştirme konusunda anne-babalarıntutumlarını etkiler.

Çocukların sayısı, cinsiyeti ve kişilik özellikleri anne-babanın tutumlarınıetkiler (uyaran çocuk anne-babanın dikkatini daha çok çeker, kendisiyleilgilendirir).

Bütün bunların dışında, anne-babanın kendi çocukluk yıllarındaki deneyimleri,şimdiki tutumlarında etkili olabilir. Çocukluk yıllarında kendi anne babasıylasağlıklı bir etkileşim kuramayan, yeterli sevgi göremeyen bir baba ya da gençkızlık yıllarında aşırı baskı altında büyümüş bir annenin tutumları, bu kötüdeneyimler nedeniyle olumsuz olabilir.

Yine aile içinde eşler arasındaki ilişki, çocuklara karşı takınılan tavrıetkileyen bir başka faktördür. Örneğin, eşiyle anlaşamayan, mutsuz bir anne,tüm sevgisini çocuğuna vererek onunla aşırı derecede bütünleşebildiği gibi, tamtersine, saldırgan bir tutuma da bürünebilir.

http://www.cocukpsikolojisi.net.. bilgilerin devamını burdan bulabilirsiniz...

  Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


çocuk psikolojisi....

Çocuk Sağlığı ve Çocuk Hastalıkları çocuk psikolojisi.... Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Ailenin tek ve son bebeğiydi. Onsekiz aylık olunca konuşmaya baslamış ve söylediği ilk kelime, hayatta en çok sevdiği kişinin ki olmuştu: ANNE Bebek, aynı bedenin bir parçası olduğunu idrak edemiyordu ama, onu canı kadar sevdiğini ve onsuz yapamayacağını çok iyi ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Çocuk Hastalıkları telkin cd indir izle İstanbul Çocuk Hastalıkları nerededir kimdir Çocuk Hastalıkları çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Çocuk Hastalıkları hipnoz Çocuk Hastalıkları olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Çocuk Hastalıkları hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Çocuk Hastalıkları kuantum düşünce kitap haberi


WEZ Format +3. Şuan Saat: 12:50 AM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.