Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)
-   Çekim Yasası (http://www.hayatimdegisti.com/forum/cekim-yasasi/)
-   -   KENDİME İNANIYORUM (http://www.hayatimdegisti.com/forum/cekim-yasasi/616949-kendime-inaniyorum.html)

tolgaasya 16-12-2010 02:30 PM

KENDİME İNANIYORUM
 
Toplam 1 Eklenti bulunuyor.
KENDİME İNANIYORUM
Tolga ÇELEBİ

Neye inanıyorsam, O’yum. Nasıl mı? Basit bir örnekle açıklamaya çalışacağım. Bir arkadaşınızın “iyiliksever, yardımsever” olduğuna inanıyorsunuz. Bu arkadaşınız, yarın istemediğiniz bir davranışta bulunsa bile, zihninize yerleştirdiğiniz “bu arkadaşım yardımsever birisidir” inancı kötü düşünmenizi engeller. Bu arkadaşınız ile ilgili tüm ilişkilerinize, zihninizdeki inanç yön verecek. Bu tip inançlarınız, kapsamı dar olan ve birebir kişi ile ilintilidir. Birde tüm hayatımızı etkileyen genel inançlarımız vardır. Mesela, “tüm insanlar çıkarcıdır” şeklinde bir inancınız olabilir. Ya da tüm insanların bir melek olduğunu düşünebilirsiniz. Bu tİp genel inançlar, iş hayatınızı, evlilik hayatınızı ve arkadaşlarınızla olan ilişkilerinizi etkiler.

Genel olarak, paranın kolay kazanılmadığını düşünürseniz, bu inancınız, harcama yaparken karşınıza çıkacak ve sizi kısıtlayacaktır. Tutumlu bir hayatınız olacak hatta daha da abartıp cimri olacaksınız belki.

İnançlarımız hayatımıza çizilen bir daire gibidir. Bizler dairenin tam ortasında dururuz ve sınırları belirli bir alan içinde yaşamaya devam ederiz. Neye inanırsak, dairenin çapı oraya kadar gider. Kim olduğumuzu inançlarımız belirler. Sınırlarımızı da inançlarımız belirler. Başarılı ya da başarısız olup olacağımızı da inançlarımız belirler. İnsanları kendini tanımlarken, kim olduğuna göre değil, kim olmadığına göre tanımlıyor. Ne yapacağına göre değil, neleri başaramayacağına göre tanımlıyor. Ben yapamam, aklımdan bile geçirmedim, ben başaramam diyen insanlar her zaman hayata tersten bakıyorlar...

Sahip olduğunuz bir özelliği, kullanıp kullanmayacağınız, inançlarınızla ilgilidir. Örneğin, dışa açılma konusunda ve insanlarla iletişim kurabilme konusunda çok başarılı olduğunuza inanıyorsanız, bu alanda çalıştığınız işlerde başarılı olma ihtimaliniz yüksek. Ama insan ilişkileri konusunda iyi bir düzeyde olduğunuz halde, kendinizi çekimser olduğunuza inandırdıysanız, kendinizi dar bir alana hapsetmişsiniz demektir.

Yeryüzünde “Kendini Gerçekleştiren Kehanet” diye bir kavram var. Kendiniz ya da bir başkası için düşündüğünüz şey, gerçekleşmeye başlıyor. Örneğin “zor öğrendiğinizi” düşünüyorsanız, çok zeki olsanız bile gerçekten zor öğrenirsiniz. Kehanet kendini gerçekleştirir. Sonra da “ben böyleyim işte” dersiniz. Bir inanç geliştiriyorum. Bu inanç ya da diğer bir deyişle kehanet gözümün önünde gerçekleşiyor. Bir kişi, bir şeye inandığı zaman, etraftan gelen itirazları dinlemez. İnancını savunmaya başlar. Kim olduğumuzu da bu inançlar belirler.

Başarı inanç işidir. İnanmayan, başaramaz. Hep aynı şeyleri yaparak, hayatımızı değiştiremeyiz. “Bunu yapmak benim için zor” dediğinizde bu kehanetin gerçekleşme ihtimalini arttırıyorsunuz. Sahip olacağımız en kötü inançlar, kendi kendimizi sınırlayıcı inançlarıdır.

the desert 16-12-2010 07:50 PM

Cevap: KENDİME İNANIYORUM
 
süper bır yazı...aynen öle..ne duşunuyorsak oyuz..ne duşunmuorsak maalesef o deılız.o zaman guzel ve harıka şeyelr duşunelım harıkaya gıden ılk adımı atalım::)

bluegirlx 16-12-2010 08:13 PM

Cevap: KENDİME İNANIYORUM
 
bir sertifika almıştım 2 yıl öncee..2 ayımı vermiştim..emek para ve zaman..ama işe yarayacağına inancım yoktu..bir alalım bakalım diyordum..bu inancımı yenince bu belge benim işime yaradı hazneme artı olarak yazıldı..yani sahip olmak yetmiyor sahip olduklarımızın farkına varınca işe yarıyorlar..sevgiler..teşekkürler..

tolgaasya 17-12-2010 09:33 AM

Cevap: KENDİME İNANIYORUM
 
Alıntı:

the desert Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 783317)
süper bır yazı...aynen öle..ne duşunuyorsak oyuz..ne duşunmuorsak maalesef o deılız.o zaman guzel ve harıka şeyelr duşunelım harıkaya gıden ılk adımı atalım::)

Çok doğru, herşey ilk adımı atmakla başlıyor zaten. İnsanlar her zaman bir şeyler başarmak, bir şeyler yapmak ister. Ama bir türlü harekete geçemez. Bu duyguya ATALET diyorlar. İlk adımı atamama, eyleme geçememe hali.
Teşekkürler.

Alexandra 17-12-2010 02:00 PM

Cevap: KENDİME İNANIYORUM
 
Ben de size bambaşka bir örnek vermek istedim bu yazıyı okuyunca direk lise yıllarıma gittim. Kendini Gerçekleştiren Kehanet'in ne demek olduğunu o yıllarda öğrendim.

O zamanlarda en yakın arkadaşım, benimle ilgili bir şey bildiğini ve bana söyleyemeyeceğini bildiren bir pusula gönderdi dersin orta yerinde. Eeee, merak... Her kedinin baş belası! Dersin bitimini bekleyemeden sordum, cevap yok, ders bitti, tenefüs oldu. Peşinden koşturuyor, "Olmaz da olmaz..". Allahım, delireceğim meraktan, o söylemedikçe, merakım arttı, tamam sen söyleme, ben tahminlerde bulunayım, diyorum... Yok, olmaz da olmazz... Allahım bütün günü aç ciğerci kedileri gibi peşinde geçirdim. İnat bu ya, nuh diyor peygamber demiyor.
Bir ara aklıma cin bir fikir geldi. Ertesi gün, ilk dersin ortasında, "Ben vazgeçtim öğrenmekten senin haberini ama bu sabah serviste bir haber aldım, işte sen bunu öğrenmezsen sen kaybedersin", diye bir not yolladım. Gözleri açıldı hemen. Oynar mısın sen benimle, başladım kedinin fareyle oynadığı gibi onunla oynamaya. Sana onu ısmarlayayım, bunu alayım, haftasonu sinemaya götüreyim... Bende cevap yok. Tamam dedi, anlaşalım, ben öğrendiğimi sana söyleyeceğim, sen de bana söyle.

"Wallahi, niteliğine göre değerlendireceğim", dedim ama içimden de "Eyvahi şimdi ne söyleyeceğim", diyorum. Ne uydursam??? Kolay da değil, ya ben seni kandırdım desem? Olmaz, diri diri doğrar beni... E o zaman, "Yaz kızım", dedim. Anlattı da anlattı ama dinleyemiyorum ki, kafamın içinde küçük kadınlar tartışıyor yazacakları hikaye hakkında. Dikkatimi ona veremiyorum. Neyse bitti, "Hadi bakalım, sıra sende", dedi. Amaaaan, tartışmaları bitmedi ki... Spontan olmak lazım. "Bizim serviste, tam senin hayallerindeki gibi bir çocuk var. Şöyle yakışıklı, böyle uzun saçlı, şöyle bilmem ne... Senden hoşlanıyormuş, şöyle görmüş, böyle duymuş...", nassıl yazıyorum, bir yandan da kendime şaşırıyorum. Neyse, bitti hikaye... Kompozisyondan geçmeyi garantiledim en azından o sene.

E iyi, bu kadar anlattın, hangisi demez mi? Hah, buyur burdan yak!!! Yazarken iyiydi, bari olası bir tipi anlatsaydın. Yok öyle bir çocuk. Nerden bulacağım, hem de bizim serviste... Allahım, nasıl çıkacağım ben bu iin içinden... Neyse unutur, dedim, unutmuyor, ayakları yerden kesildi. Haydaaa... Ayıkla pirincin taşını... Sonra bir sabah servise bir bindim, aman yarabbi, anlattığım çocuk karşımda. Haydaaaa... Hiç görmemiştim ben bunu?? Nereden çıktı... Şimdiki gibi çekim yasası bilmem, Kehanet bilmem... Mucize dedim, aranan kan bulundu. Sorum bizim servisin muhtarına, kendisi en meraklı arkadaşımız olur, ha, öğrendim tabi, dedi, "Babasının tayini çıkmış, onu da bizim okula nakletmişler". İnanılır gibi değillllll... Aklım yerinden oynadı. İçim içime sığmıyor. Öğle tenefüsünde pat karşımızda, (tostunu yemiş bizim kızı bekliyor) - hayır- sınıfındakilerle takılıyor. Bizim kızı dürttüm, bak dedim, yeni prensin işte bu... Gözleri yuvalarından oynadııı... Aman yarabbi, nereden bulmuşum da, nasıl görmemiş de... Dedim, görmezsin tabi, daha yeni o... Tayin meselesi...

Ve bunlar tanışıp, gerçekten de aşık oldular. uzun bir süre de ciddi mutluydular, sonrası malum... Lise aşkı, üniversite ve vedalar... vs.

Ama bu yazıyı okurken beynimin kıvrımlarından fırladılar. İster Gerçekleşebilen Kehanetler deyin, ister şans deyin, ister çekim yasası deyin, o çocuğun gelişi beni kurtardı.

Sonradan yazdığımı itiraf ettim elbette, onu gösterdikten sonra, üstelik o gelmeden mutluluğunu getirdiğim için de böbürlendim bi güzel, zeytinyağı gibi üste de çıktım. Allahtan aklına, eee bu bitti, şimdi yenisi yaz demek gelmedi.

Ya bak bu benim de hiç aklıma gelmemişti. Gelseydi şimdi böyle mi olurdum acaba???

Gerçi, dur bakalım... Hayat uzun, ben daha gencim değil mi??? Hayırlara vesile olsun, bunun da bana hatırlatılmasında mutlaka bir sebep vardır. Ben bu konu üzerinde biraz düşüneceğim müsadenizle..

Okuyanlara sevgilerrr!!!

tolgaasya 17-12-2010 11:56 PM

Cevap: KENDİME İNANIYORUM
 
Alıntı:

Bluepebbles Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 783375)
Ben de size bambaşka bir örnek vermek istedim bu yazıyı okuyunca direk lise yıllarıma gittim. Kendini Gerçekleştiren Kehanet'in ne demek olduğunu o yıllarda öğrendim.

O zamanlarda en yakın arkadaşım, benimle ilgili bir şey bildiğini ve bana söyleyemeyeceğini bildiren bir pusula gönderdi dersin orta yerinde. Eeee, merak... Her kedinin baş belası! Dersin bitimini bekleyemeden sordum, cevap yok, ders bitti, tenefüs oldu. Peşinden koşturuyor, "Olmaz da olmaz..". Allahım, delireceğim meraktan, o söylemedikçe, merakım arttı, tamam sen söyleme, ben tahminlerde bulunayım, diyorum... Yok, olmaz da olmazz... Allahım bütün günü aç ciğerci kedileri gibi peşinde geçirdim. İnat bu ya, nuh diyor peygamber demiyor.
Bir ara aklıma cin bir fikir geldi. Ertesi gün, ilk dersin ortasında, "Ben vazgeçtim öğrenmekten senin haberini ama bu sabah serviste bir haber aldım, işte sen bunu öğrenmezsen sen kaybedersin", diye bir not yolladım. Gözleri açıldı hemen. Oynar mısın sen benimle, başladım kedinin fareyle oynadığı gibi onunla oynamaya. Sana onu ısmarlayayım, bunu alayım, haftasonu sinemaya götüreyim... Bende cevap yok. Tamam dedi, anlaşalım, ben öğrendiğimi sana söyleyeceğim, sen de bana söyle.

"Wallahi, niteliğine göre değerlendireceğim", dedim ama içimden de "Eyvahi şimdi ne söyleyeceğim", diyorum. Ne uydursam??? Kolay da değil, ya ben seni kandırdım desem? Olmaz, diri diri doğrar beni... E o zaman, "Yaz kızım", dedim. Anlattı da anlattı ama dinleyemiyorum ki, kafamın içinde küçük kadınlar tartışıyor yazacakları hikaye hakkında. Dikkatimi ona veremiyorum. Neyse bitti, "Hadi bakalım, sıra sende", dedi. Amaaaan, tartışmaları bitmedi ki... Spontan olmak lazım. "Bizim serviste, tam senin hayallerindeki gibi bir çocuk var. Şöyle yakışıklı, böyle uzun saçlı, şöyle bilmem ne... Senden hoşlanıyormuş, şöyle görmüş, böyle duymuş...", nassıl yazıyorum, bir yandan da kendime şaşırıyorum. Neyse, bitti hikaye... Kompozisyondan geçmeyi garantiledim en azından o sene.

E iyi, bu kadar anlattın, hangisi demez mi? Hah, buyur burdan yak!!! Yazarken iyiydi, bari olası bir tipi anlatsaydın. Yok öyle bir çocuk. Nerden bulacağım, hem de bizim serviste... Allahım, nasıl çıkacağım ben bu iin içinden... Neyse unutur, dedim, unutmuyor, ayakları yerden kesildi. Haydaaa... Ayıkla pirincin taşını... Sonra bir sabah servise bir bindim, aman yarabbi, anlattığım çocuk karşımda. Haydaaaa... Hiç görmemiştim ben bunu?? Nereden çıktı... Şimdiki gibi çekim yasası bilmem, Kehanet bilmem... Mucize dedim, aranan kan bulundu. Sorum bizim servisin muhtarına, kendisi en meraklı arkadaşımız olur, ha, öğrendim tabi, dedi, "Babasının tayini çıkmış, onu da bizim okula nakletmişler". İnanılır gibi değillllll... Aklım yerinden oynadı. İçim içime sığmıyor. Öğle tenefüsünde pat karşımızda, (tostunu yemiş bizim kızı bekliyor) - hayır- sınıfındakilerle takılıyor. Bizim kızı dürttüm, bak dedim, yeni prensin işte bu... Gözleri yuvalarından oynadııı... Aman yarabbi, nereden bulmuşum da, nasıl görmemiş de... Dedim, görmezsin tabi, daha yeni o... Tayin meselesi...

Ve bunlar tanışıp, gerçekten de aşık oldular. uzun bir süre de ciddi mutluydular, sonrası malum... Lise aşkı, üniversite ve vedalar... vs.

Ama bu yazıyı okurken beynimin kıvrımlarından fırladılar. İster Gerçekleşebilen Kehanetler deyin, ister şans deyin, ister çekim yasası deyin, o çocuğun gelişi beni kurtardı.

Sonradan yazdığımı itiraf ettim elbette, onu gösterdikten sonra, üstelik o gelmeden mutluluğunu getirdiğim için de böbürlendim bi güzel, zeytinyağı gibi üste de çıktım. Allahtan aklına, eee bu bitti, şimdi yenisi yaz demek gelmedi.

Ya bak bu benim de hiç aklıma gelmemişti. Gelseydi şimdi böyle mi olurdum acaba???

Gerçi, dur bakalım... Hayat uzun, ben daha gencim değil mi??? Hayırlara vesile olsun, bunun da bana hatırlatılmasında mutlaka bir sebep vardır. Ben bu konu üzerinde biraz düşüneceğim müsadenizle..

Okuyanlara sevgilerrr!!!


Umarım her şey en mutlu olacağın şekilde çözümlenir.

menekşe_89 16-01-2011 02:56 AM

Cevap: KENDİME İNANIYORUM
 
çok çok anlamlı bı yazı defalarca okudum

tolgaasya 04-02-2011 08:55 AM

Cevap: KENDİME İNANIYORUM
 
Alıntı:

menekşe_89 Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 787067)
çok çok anlamlı bı yazı defalarca okudum

Beğenmene sevindim, teşekkürler.

mahperinin 04-02-2011 08:47 PM

Cevap: KENDİME İNANIYORUM
 
merhabalar.yazı gerçekten çok etkileyici ve okurken ben de puzzle tamamladım resmen kendimde. yalnız ben bu çekim yasası hakkında pek bilgi sahibi değilim. nerden başlamalıyım?
hangi kitabı önerirsiniz?

paylaşım için çok teşekkürler.

_roxie_ 04-02-2011 09:21 PM

Cevap: KENDİME İNANIYORUM
 
hadi bir başlık açıp kendi kendini gerçekleştiren kehanetler üretelim!!

evet... görüyorum...bu sene içinde yeniden aşık oluyorum... çok çok çok aşık hem de.. ayaklarım yerden kesiliyor.. bana tüm acıları, yaşanmışlıkları unutturacak yeni bir aşk görüyorum.. bakıyım... vallahi de görüyorum! =))


WEZ Format +3. Şuan Saat: 02:37 AM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.