Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)
-   Bilinçaltının Bilinmeyenleri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/bilincaltinin-bilinmeyenleri/)
-   -   Secreti neden kullanamıyoruz? (http://www.hayatimdegisti.com/forum/bilincaltinin-bilinmeyenleri/6127-secreti-neden-kullanamiyoruz.html)

cent 19-04-2008 06:16 PM

Secreti neden kullanamıyoruz?
 
Secreti neden kullanamıyoruz?
Mustafa Kartal (Mustafa Kartal)

Neyi yaratıyoruz? neyi hazırlıyoruz? Neyi oluşturuyoruz?

Öyle bir zaman ve öyle bir mekandayız ki, yaşamlarına yüksek bir farkındalıkla odaklananarak ve zamanı hızlandırıp lineer zaman anlayışını çökertenler; artık "ol "
dediklerinde oldurduklarını biliyorlar. Bu yüzden dördüncü boyut enerjilerini kullanabilen arkadaşlarımın; ne düşündüklerine, ne istediklerine, neyin peşinde koştuklarına çok dikkat etmekleri gerekiyor.

Bu yüzden Abraham öğretisi olan Secreti iyi anlamak lazım. Secreti anlamakta çok zorlanan çok fazla insan olduğunu biliyorum. Secretin nasıl çalıştığını anlamak için konuyla ilgili kitaplar okumak, filmini seyretmek bile gerekmiyor. Çevrenize bakın, hiçbir kişisel gelişim konusuna ilgi duymadığı hiçbir spritüel öğretiyi takip etmediği halde, yaşamı mükkemmel deneyimleyen, hep dört ayak üzerine düşerek, en kolay ve güzel hayatı yaşamaları için sistemin desteklediği insanlara bir bakın. Onları iyice inceleyin. Kendileri ve diğerleri için olumsuza odaklanmadıkları nı görecek, istemedikleri şeyleri yaratmadıkları nı gözlemleyeceksiniz.

Şimdi bir çoğumuz bu soruları soruyoıruz ; Ben neden yapamıyorum? Bu sistem bana mı çalışmıyor? yoksa tamamen palavramı? Secreti kullandığını söyleyenler acaba yalanmı söylüyorlar?

" Bende dua ediyorum, bende istiyorum ama secret bana çalışmıyor. Ben ev istiyorum, o elimdeki kulubeyi bile elimden almak istiyor. Evren beni sevmiyor. Bazı insanlar doğuştan şanslı, ben değilim." diyorsanız, bilmeniz gerekirki olumsuza odaklısınız. Secret işini tam olarak yapıyor. Hiçbir haksızlık yapmıyor. Siz odağınızı nerde tutuyor, ne istiyor ve neyi yaratıyorsanız onu size aynalıyor, hazırlıyor, önünüze getiriyor. Hepsi o kadar.

Bizi bu güne kadar getiren ego programımız artık bize hizmet etmiyor. Kaygı, süphe, endişe, korku ile olmasını istediğimize değil, olmaması gerekene odaklı olduğumuz için, odaklandığımız realize oluyor ve kaderimiz olarak yaşama geçiyor. Bizim olumsuzu düşünüp kurgulamaları mız sonucunda bizim için olumsuz olduğunu düşündüğümüz şeyleri biz yaratıyoruz.

Yeni bir ev istiyorsunuz. Ama devamlı evinizin, küçük olduğunu, eski olduğunu, kötü bir semtte olduğunu ve daha bir çok eksik tarafını dile getiriyorsunuz. Hiçbir zaman hangi semtte, hangi büyüklükte, hangi kalitede olmasını bırakın dile getirmeyi hayal bile etmiyorsunuz.

Komşunuzun yeni bir ev aldığını duyduğunuz anda midenize ağrılar giriyor. O aldığı için, size kalmayacak gibi hissiyatlar yaşıyorsunuz. Onun aldığı evden zerre kadar mutlu olmuyor, kıskanıyor ve onun ev almayı hakketmediğini düşünerek yargılıyorsunuz. Aslında kendinizi yargılıyor, evrene gerçek niyetiniz olarak hırsınızı, paylaşımsızlığınızı, kıskançlığınızı gönderiyorsunuz. Utanmasanız diyeceksiniz ki tamam ben istemiyorum, ama komşumunda evi olmasın. O zaman sistem sizin ev istiyorum feryatlarınız yerine, bilinçaltınızın diğerleri üzerindeki düşüncelerinizi ve kendi odaklanmaları nızı dikkate alıyor. Büyük ihtimalle komşunuz yeni ev alırken, sistem sizin eski ve kötü evinizi bile geri alıyor.

Odağınızı istemediklerinize değil, direk istediğinize çevirmeniz gerekiyor. Yaratmak istemediğinizle değil, yaratmak istediğinizle ilgilenmeniz gerekiyor. Secrettin öğretisi içinde fazlaca dikkate alınmayan Rahibe Teressa nın sözlerine dikkatinizi çekmek isterim. " Eğer barışı isteseydim, savaş taraftarı olurdum" diyor, Rahibe Terassa. Dikkat ederseniz rahibe Teressa barış istemiyor. Eğer barış isteseydim.Karşı taraf olan şavaş fikrine odaklanırdım ve Karşıt enerjinin kuvvetlendireceğ i barışı getirirdim. Ama barış kavramına gerek yok. Barış dualistik bir kavram olduğundan barıştan her söz ettiğinde aslında şavaştanda söz etmiş olursunuz. Üstelikte içgüdüsel programamızı kontrol edemediğimizden ötürü kutup düşünceyi daha fazla güncelleyip düşündüğümüzün tam tersine barışı değil, şavaşın oluşmasına katkıda bulunursunuz. Önemli olan dualite üretmeden tam istediğinize odaklanmanızdı r. Bu yaşamı olduğu gibi kabul noktasıdır. Akışta kalmalı, izin vermeli, akıntıya karşı kürek çekmemeli, evrenin sizi götürdüğü yolda çok yüksek farkındalıkla seçimler yapmalısınız. Belki daha iyisi hiç şeçim yapmamalısınız. Çünkü her şeçim yaptığınızda diğer seçimlerinizi iptal ederek kapatıyorsunuz.Ş eçim yaptığınızda kendi bilinç ve farkındalık seviyenizin karşılığı kadar bir kapasite ile şeçiyorsunuz. Oysaki sistem sizin ihtiyacınızı çok yüksek bir potansiyalle belirleyebilme potansiyellerine sahip. Bu yüzden sisteme güvenin. Siz her seferinde en iyisini şeçtiğinizi düşünsenizde, sistemin sizin için şeçebileceği yüksek potansiyalleri iptal etmiş oluyorsunuz.

" Olumsuza adaklanmak yerine, olumluya odaklanmam gerektiğini biliyorum. Ama bunu yapamıyorum. İçimdeki öfke, hırs, kıskançlık, korku ve endişe o kadar fazlaki; bunun tam tersinin doğru olduğunu bilsemde, yinede ayrılık bilincinden, oyundan çıkamıyor ve olumsuza odaklanmaktan kurtulamıyorum. " diyorsanız, Bunun tamamen bilinçaltınızın genetiğinizden getirdiğiniz ve bu yaşamda anne karnından itibaren deneyimlediğiniz sebep sonuçların üzerinizde yarattığı düşürücü duygusal ve zihinsel travmaların etkileri olduğunu bilmelisiniz. Sistem sizinle konuşurken ne dediğinize bakmıyor, bilinçaltınızdan evrene ne tür bir enerji yaydığınızla ilgileniyor. Bu yüzden "A " yı istiyorsunuz ama karşınızda "B" veya "C" leri buyorsunuz.

İstediğinizi yaratabilmek için nötr bir anlayışta, Yunusun ve Mevlanın sözünü ettiği alduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol yüksekliğine erişmeniz gerekir. Bilinçaltınızın neyle dolu olduğunu bilmediğiniz kirlerinden, şıkışıklıklarından, acı ve zorluk algılamalarından azade olabilmeniz için bilinçaltınızın yüklerinden arınmanız gerekiyor. Sizde travmalar yaratmış izleri silmeniz gerekiyor. Sizi aynı şeçimlere mahkum eden, yerinizden bile kıpırdamanıza izin vermeyen bilinaçtınızı temizleyerek dar alanda şıkışmalara son vermeniz, sonsuz özgürlüklere ve yeni yaşama merhaba demeniz gerekiyor.

Bilinçaltı çalışmaları en iyi şekilde hipnoza, telkine gerek kalmadan Holotrpik nefes terapileri ile gerçekleşmektedir. Yeterli oranda oksijen kısa zamanda kanınızda biriktiği andan itibaren süreç başlar, orijinale ( fabrika ayarlarına geri dönme programı ) dönme programı çalışmaya başlar. Sizi en güzel şekilde sağılmanızı sağlıyarak ilk günkü durumunuza getirir. Artık secreti doğru kullanmanız ve istediklerinizi yaratmanız için önünüzde hiçbir engel kalmaz.

Aslında söylemek istediğim olumluya odaklanmak değil. Ne istediğinizi biliyormusunuz? neye odaklandığınızı biliyormusunuz? odaklandığınızı yaratabiliyormusunuz? sorularının cevabıdır.
Olumlu- olumsuz, iyi -kötü, güzel -çirkin, şavaş -barış ...... Bu kavramların hepsi dualite içeriyor. Neye göre, kime göre olduğuna bağlı olarak değişebiliyor. Birini telafuz ettiğinizde diğeri siz istemesenizde onunla beraber geliyor. Bunu çok iyi bilen Rahibe Teresanın sözünü secret kullanmıştır. Çümle tam olarak söyledir. " eğer, barış isteseydim, savaşı desteklerdim

İyiyi neye göre değerlendirisiniz? kötüye göre. O zaman diyebiliriz ki; İyi varsa, kötüde vardır. Kötü kavramını çökertmek istiyorsanız iyi kavramından da uzaklaşmanız gerekir. Bu bizi nereye götürür. Herşeyin tam ve olması gerektiği noktada merkezinde duruduğu, sizin bu merkeze göre nerede durduğunuzu sorgulama noktasına getirir.

Şeçim yapmamak olası değil. Çünkü seçim yapmamakta bir şeçimdir. Burdaki şeçimsizlik tavsiyesi, ait olduğunuz ortamın bilgisini alıp nasıl bir işletme progrmına tabi olduğunuzu anlayabilmek ve çok yüksek potansiyellerle ve sıfır hatayla çalışan kurgunun farkına varabilmekle ilgilidir. Şeçimlerinizin başarısı veya isabetliliği tamamen sizin bilinç ve farkındalık durumunuzla ilgilidir. Her bir yükselişinizde duygu ve düşünceleriniz bunu takiben seçimleriniz değişir. Bunu nasıl anlarız. Geçmişte yaptığınız şeçimleri şimdi yapmıyor ve farklı şeçimler yapıyorsanız bu sizin geçen süre içinde değiştiğinizin, daha yüksek bir bilgi potansiyel ile geçmişe göre daha kaliteli davranışlar ürettiğinizi görmenizle nünkün olabilir. Şu andaki anlayış seviyeniz de bir kaç gün sonra yaşayacağınız bir aymanın karşılığı olarak varacağınız farkındalık seviyenize ve bu farkındalıkla yapacağınız seçimlere göre düşük kalacaktır. Üstelik benim hayrıma diye, ya da "tam ihtiyacım olan" diye seçtiğiniz her şeçimin, bilemediğiniz yönlerden birçok düşürücü etkisi olabilir. Eğer gerçekten her bir canlıyla teker teker ilgilenen ve bunların birbirleriyle ilişkisini düzenleyen mükkemmel bir bilgisayar programın farkında iseniz, programın karşısında şapka çıkarmanız ve onun mükkemmelliğinden faydalanmanız gerekir. Bu en iyi şekilde şeçimleri ona bırakarak olabilir. Bu yüzden diyorum ki bir şeyi şeçtiğiniz de, özelliklede inatlaşarak ısrarla seçtiğinizde muhtemelen sizinle buluşması hedeflenmiş olan bir çok yüksek potansiyeli pas geçmiş olursunuz. Bunun için "izin ver ve akışta kal" tavsiyeleri vardır.

Genellikle ben şeçtim zan ettiğimiz şeyler, bizi hayatta tutma programı olarak algılamamız gereken ego programımızın seçimleridir. Bilinçaltımızın seçimleridir. "Canım böyle istedi" dediğimizde, "canım" kelimesinin gerçekten bizi ifade edip etmdiğine iyi bakmamız gerekir. Genellikle, bilinçaltınımızın; genetikten getirdiğimiz ve doğum anından itibaren başlayan sebep sonuç ilişkisinin bizde bıraktığı tesirlere göre şeçimler yapıyoruz. Yani şeçimlerimizde özgür değiliz ve genellikle olmaması gerekeni, bize hizmet etmeyen değerleri seçiyoruz.

Üçüncü evliliğinde zor bela kurtulup, boşanan insanı düşünün. Bir daha bu tür insanlarla asla beraber olmam diyerek boşandıktan kısa bir süre sonra yeni şeçtiği insana bakacak olursanız, eski eşine tıpa tıp benzeyen, benzer karakterde ve benzer burç özelliklerine sahip hatta nerdeyse aynı fiziksel görünüşe sahip kişiye ilgi duyduğumuzu görebiliriz. Bu durumda kısa süre sonra ondan da kurtulmak istemesi çok normal olacaktır.

Yıllardan beri hep aynı tip ayakkabı alan, aynı renk tercihlerle aynı tip giyinen, aynı konulara merak salan, aynı tarz filimleri seyredip aynı konularla ilgili kitapları okuyan bizleri, bu isteklerde ve aynı şeçimlerde tutan şey, bilinçaltımızın çözümleyemediği düğümleri ve şıkısıklıklarlarıdır. İçe döndüğünüz, farkına vardığınız oranda düğümleri ve şıkışıklıkları çözeriz. Ama önce neyle dolu olduğumuzun, geçmişte yaratarak unuttuğumuz ama izlerini takip etmeye devam ettiğimiz travmaların ayırdına varmamız gerekir. Bu yüzden Yunusun ve Mevlananın konuyu tamamlayan "olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol" tavsiyesine uymadan yani içimiz ve dışımız bir olmadan secreti istediğimiz anlamda kullanamayız. İstediğimizi yaratamayız. Tersine her şeçimizde geçmişe ait izleri kuvvetlendirir, acı ve zorluk yaratacak bir çok şeçimi, güle oynaya ve tam ihtiyacım olanı seçtim diyerek oluştururuz.

Mustafa Kartal


maxim 04-05-2008 02:34 AM

Ynt: Secreti neden kullanamıyoruz?
 
çok güzel bir yazı tebrik ederim benim kendi yaşamımın bazı örneklerinde bir iş fikri düşünüyorum ben bunu yapa bilirim diyorum ama bunun için o imkana sahip değilim finansal olarak,sonra birde bakıyorum tam düşündüğüm yerde düşündüğüm iş ortamı kuruluyor ama başkası tarafından...hayalini kurduğum bir otomobil daha önce sadece resmini gördüğüm bir otomobil dün karşıma çıktı gerçekten muhteşemdi sahibini biliyorum kendi kendime hayırlı olsun dedim çok sevindim açıkçası...burada yapmam gereken veya yapmamam gereken nedir kendime bunu soruyorum sistemin desteklediği kişi kalıbını nasıl oluştura bilirim...hep pozitif olmak yeterli değilmi????? dusun

burcu-tkn8 04-05-2008 10:13 AM

Ynt: Secreti neden kullanamıyoruz?
 
yaşadığım şey tesadüfmüydü çekim yasası denilen şeymiydi bilmiyorum..ama başıma geldiğinde inanılmaz sevindim ve şaşırdım..tabiiki bu kadar basit değildir ama en azından inancım attı bu yüzden secret ı bütün hayatıma yaymaya karar verdım. başıma ilginç 2 olay geldi..secret ismini bu sitede duydum.gittim dvdsini aldım.ogünün sabahında bir konu hakkında arkadsıma msj çektım.öğrenmem gereken bir tarih vardı.fakat kişi ile hiç yakın değiliz üstelik sınav zamanı olduğu için benım için o tarihi araştıracağını beklemiyordum ama yinede yazayım dedim.böyle düşünüyordum..gün içerisinde de tel e bakıp :yok ya kız şimdi hangi sınavdadır işi başından aşkın yapmaaaz diyordum.sonra secret e izledim.dikkatlice...denemek istedim eğer benim olumlamalarım ile değiştirebilceğim birşeyler varsa deneyeceğim dedim.1,5saat düşündüm...arkadsımla yakın olmasak bile bana yardımcı olmak isteecektir diye düşünmeye başladım.sonra mesajı gördüğünü o an benim işimi yapmadığını ama tam okuldan çıkarken hatırlayıp yaptığını yurda gelincede unuttuğunu ama şimdi hatırlayıp mesaj çekeceğini düşündüm.hatta o mesajın geldiğnde ve ne çok şaşırcagımı düşündüm.gece 2civarı yatmak için oda gittim.mesaj sesi gelmemıs:(saatımı ayarlamk için tele baktım.mesaj vardı.sesi kısk oldugu için duymamısım.ve ben odaya girmeden bri kaç dk.önce gelmiş mesaj.tüylerim dikendiken oldu..istediğim mesaj arkadsımdan gelmiş.ve kızın yazdığına göre kız unuttmus.gece aklına gelmış uykudan uyanıp bu mesajı çekmiş. çok şaşırmıstım.diğer bir olayda..üniversite senliği programı acıklanmıs.kimlerin gelip gelmeyeceği belli. son suprız bir isim var diyor arkadsım.o boş günü doldurmak için bir kaç grupla irtibat halindelermiş..ben keşek pinhani gelse dedim.arkadsım yok yaa artık daha neler dedi.ben konusmaya başlayınca diğer masadan arklar falan da konuşmaya katıldı.gelse şunu yaparız.bir arkads bende gitarımı getirrim.dedi.birisi gelirse şöyle olur.planlar yapmaya hayal kurmaya başladık.olumsuz düşünen pek çıkmadı :)akşam eve döndüm ve o masada konustugum arkım bana mesaj çektı..16mayıs tarıhınde pınhanı bizim kampüste konser verecek diye..inanın tesadüfmü çekim yasasımıı bilmiyorum sadece şu :kalbimizden temzce geçirip hayal kurduk.ve oldu:) birde sanırım bu sunlada alakalı..yani istediğiniz seyi baskasını üzmek kıskandırmak yada özendirmek için istememk lazım.birilerinden üstün olmak için.hani böyle olumsuzluk duyguları içinde istenilen şeyler gelmıor:)bu kadar güzel olaydan sonra neden asıl istediğim seyin olmadığını düşününce bu karara vardım.çünkü o çok istediğim şeyi aslında onun canını yakmak için istiyormusum.ben yaptım mı bilmiyorum..ama en azından gerçek olayları kendinizin çektiğini düşünmek bile inanılmaz bir özgüven veriyor.ben çekmemişssem bile bu güzel iki olay,ı ben yinede çekim yasası ile istediklerimi çekebildiğime inanmayı seçiyorum:D

maxim 06-05-2008 01:18 AM

Ynt: Secreti neden kullanamıyoruz?
 
evet anlıyorum nişan almak gibi ben ikisini başarıyorum üçüncü kısım yani kalpten yaşamak varya başardıysanız anlarsınız tam orada işte tam o noktada bir sıkışma yaşıyorum hatta kalbim daralıyor diye bilirim sanki kabul ettiremiyorum zorluyorum onaylamaya çalışıyorum kabul ettiremiyorum neden beni tastik etmiyor neden düşünceme sözlerime ve kurduğum senaryoya karşı direnç gösteriyor diye soruyorum bulamıyorum cevabını,kullandığım yolmu,yöntemmi,ısrar etmemdenmi sıkılıyor neden kabul etmiyor anlayamıyorum...yaşamış olduğunuzu biliyorum ve beni çok iyi anladığınızıda biliyorum tetiğe basmak kalıyor sadece işte orda takılıyorum....bir senaryo kuruyorum sözlerimle haylimle oyuncular hazır baş rol kahraman hepsi hazır motor diyorum her şey güzel ama kabul ettiremiyorum..... sonuca gidemiyorum aa34
sizi çok iyi anladım sizinde beni anladığınızı biliyorum sizce ne yapmalıyım......... dusun
sevgiyle kalın.........
bu arada bazı şeyleride yaşamadım değil hayalini kurduğum bir otomobil vardı ..mercedes benz slk 200..
sadece resmini göre bildiğim..iki gün önce iş çıkışı muhteşem bir şekilde duruyordu...

mücevher 06-05-2008 09:54 AM

Ynt: Secreti neden kullanamıyoruz?
 
Svgili cent'im. Senin anlattığın nefes tekniğini nasıl uyguluyosun yaaa??? Ben nefes alırken 2600 'e kadar ancak sayabiliyorum. Verirken 2600 ' ten biraz fazla.... Tutarken de işte o kadar. sevincli Bunun bir yolu var mı yoksa zamanla mı kazanılıyor???
hismiley hismiley hismiley

maxim 06-05-2008 10:11 AM

Ynt: Secreti neden kullanamıyoruz?
 
teşekkür ederim.... kiss3
anlıyorum çok teşekkür ederim.....
sevgiyle kalın....... hismiley

cent 06-05-2008 10:28 AM

Ynt: Secreti neden kullanamıyoruz?
 
İstediğiniz kaderi oluşturabilmek için nefes teknikleri
Mustafa Kartal (Mustafa Kartal)

Kaderi kim yaratıyor?



Defalarca üzerinize çektiğiniz acı ve zorluk deneyimlerinize bir son vermek istiyorsanız, öncelikle üzerinize çektiğiniz herşeyi, kendi duygu ve düşüncelerinizin sonucu olan seçimlerinizle yarattığınızın farkına vararak, duygu ve düşüncelerinizi kontrol etmek zorundasınız.



( Duygularınızı ve düşüncelerinizi kontrol edebilmek için nefes tutma çalışmalarına önem verebilirsiniz. Dört zamanlı bir çalışmayla 20 sayıda yavaş nefes alma, 40 sayıda nefes tutma, 20 sayıda yavaş nefes verme ve 40 sayıda nefessiz kalma egzersizi 7 tur olarak yapılabilir.)



Birçoğumuz iyi biliyoruz ki neye odaklanıyorsak onu yaratıyoruz. Yine çok iyi biliyoruz ki; istediğimizi elde edebilmemiz için, neye odaklandığımıza dikkat etmek zorundayız. Odaklandığımız ve tekrarladığımız şeyleri çekerek yaşamımıza taşıdığımızı bilmemize rağmen, kısır döngüden çıkamıyor ve başımıza gelmesini istemediğimiz şeylere odaklanmaya engel olamıyorsak, bunun nedeninin; genetiğimizde ve bilinçaltımızda yer tutmuş acı ve zorluk anılarının yarattığı negatif tesirler olduğunu bilmelisiniz..



( Bilinçaltı sağılımı için en etkin yöntem holotropik nefes terapileridir. )



Neden istemediğimize odaklanıyoruz?, neden istediğimize oıdaklanamıyoruz?



İstemediğimiz şeylere odaklanmamızın en önemli sebebi; olaylar ve kişiler karşısında olumlu ve olumsuz yargılara sahip olarak, beklenti ve sahiplenmeler içinde hareket ediyor oluşumuzdur. Objektif, nötr ve tarafsız kalamadığımız için bilinçaltımızda saklı anıların tesiri ile belli konu ve kişilere doğru farkında olmadan bilinçsizce çekiliyoruz. Bunu engellememiz için, sahiplenmelerimizin oluşturduğu korkularımızla yüzleşmemiz ve geçmişin acı, sıkıntı yaratan izlerini temizlememiz gerekiyor. Bilinçaltımızdaki bu düğümleri çözüp özgürleştiğimizde yüksek bir farkındalıkla hareket edebilir ve gerçekten istediğimize odaklanarak yaşamı istediğimiz yönde geliştirebiliriz.



( Farkındalık eksikliğini gidermek için en etkin yöntem, devamlı olarak nefes alış verişinizi gözlemeniz ve nefesle farkındalık çalışmalarına ağırlık vermenizdir.)



Diyelim ki bir gazete veya dergide herhangi bir hırsızlık haberine gözünüz takıldı ve okumaya başladınız. Ya da bir arkadaşınız geçmişte evinin nasıl soyulduğunu anlatmaya başladı ve kendinizi dinlerken buldunuz. Burada üzerinde düşünmeniz gereken arkadaşınızın hırsızlık olayını neden sizinle paylaştığı ya da gazetedeki hırsızlık haberini neden önünüze geldiği ve neden okumak istediğinizdir. Bu bir rastlantımıdır? Yoksa bilemediğiniz bir şekilde konuyu üzerinize siz mi çektiniz? Veya yarattınız?



Öncelikle başımıza gelen her olayın titreşimsel olarak evrene yaydığımız enerjinin çekimine bağlı olarak bizimle temas ettiğini anlamamız gerekiyor. Bir hırsızlık olayını can kulağı ile dinliyor ve duygusal tesir oluşturuyorsanız, bilinçaltınızda bu konu ile ilgili çözülmesi gereken düğümler var demektir. Bunu göz ardı ederek düğümleri çözmek yolunda harekete geçmez ve içinizdeki sahte kişilik ve kanayan yaralarınızla yüzleşmezseniz, etkiler daha büyüyerek ve daha yüksek basınç yaparak sizinle buluşacaktır.



Bilinçaltınızda hırsızlık konusunda eski bir iz bulunmadığında, konuya karşı nötr kalabilir, konu hakkında sadece bilgi sahibi olmakla yetinebilir, önemli bir duygu üretmeden ve düşüncenizde tekrarlamadan konuyu özgür bırakabilirsiniz. Eğer hırsızlık konusunda genetik bir nühüre, çözülmemiş bir bilinçaltı anısına veya yüzleşemediğiniz bir veçheye sahipseniz; bu konu sizi derinden sarsıp, heyecanlandırabilir. Ya hırsızlık yapmak için arzu duymanızı, ya da muhtemel bir hırsızlık olayıyla karşılaşmamak için önlemler almanızı tetikleyebilir. Olayı zihninizde büyüterek ve tekrarladığınız da; istemediğiniz bir kaderi yaratabilir, hırsızlık yapmak konusunda harekete geçmiş kişilere bilmediğiniz bir şekilde sinyaller yollayarak çağrılar yapabilirsiniz. Ya da içinizdeki çalma arzusuna uygun olarak kendinizi, hırsızlık konusunda ön yargılı kişilerin bir şeylerini çalmak için uygun ortamlar içinde bulabilirsiniz.



Birçok araba veya ev, yeni güvenlik önlemleri alındığı gün soyulur. Hırsızlık olabileceğini düşünerek güvenlik tedbirleri almanız, yarattığınız ve devamlı tekrarladığınız duygu ve düşünce dalgalarınızın çekim yasasının gereği olarak benzerleri ve karşıtlarıyla eşleşmesi sebebiyle hırsızları, kendinize veya odaklandığınız şeylere çeker.



Yaşamınıza neyi, nasıl çektiğinizin farkına varın. Olumlu ve olumsuz yargı oluşturmayın. Duygusal tesir üretmeyin. Oyunları sonlandırmak için sahte kişiliklerinizle ve karanlık veçheleriniz ile yüzleşin. Önünü ve sonunu göremediğiniz olay ve kişiler karşısında nötr, tarafsız ve eylemsiz kalın. Yüksek bir farkındalıkla, akışın sizi götürmek istediği yöne doğru götürmesine izin verin. Ve gerçekten sadece ne istediğinizle ilgilenin. Ne istediğinize odaklanın. İstediğinizi yaratın.



( Bilinçaltı sağılımı için holotropik terapi yapma imkanı bulamadığınızda kendi başınıza yapabileceğiniz çalışmalar da vardır. Yatmadan ve gözlerinizi kapatmadan yapacağınız bu çalışma ağız ve burun beraber kullanılarak üç kısa ve arkasından bir uzun nefes alınarak yapılabilir. Konsantrasyon sadece nefes alışlara yöneliktir. Nefes alışlar sert ve seri bir şekilde gerçekleştirilir. Yedişerli nefes alışlarla çalışılmaya başlanır. Çalışma gittikçe artırılarak kuvvetlendirilir. Günde üç ayrı zamanda gerçekleştireceğiniz 3 adet 21 sayılık çalışmaya bir aylık bir çalışma süresinde ulaşılabilinir. Dikkat edilmesi gereken çalışma araları yaratıp bir veya birkaç dakika bekleme yapmaktır.

Ağızdan nefes alma ağırlıklı çalışma yapıldığında bir buçuk dakikalık süreçlerde derin nefeslerle sakinleşme çalışması yapılmalıdır. Çalışma özellikle ilk başlayanlarda mide bulantısı, baş dönmesi ve halsizlik hissi yaratacaktır. Bu olumsuz etkiler geçiştirilmeden çalışmaya devam edilmemelidir.)



Mustafa kartal



mücevher 06-05-2008 02:47 PM

Ynt: Secreti neden kullanamıyoruz?
 
sevincli sevincli sevincli sevincli

süüüper! art56art56
Harika br teknik. Yapmaya başladım ve çok hoşuma gitti. aa34
Çok teşekkür ederim cent'im. k8908
Sevgiler... tender45

mücevher 06-05-2008 03:53 PM

Ynt: Secreti neden kullanamıyoruz?
 
Canım gün içinde en az kaç kez yapmalıyım bir kaç günde etki sağlamak için cevaplarsan çok sevinirim. s456 s456

maxim 07-05-2008 01:25 AM

Ynt: Secreti neden kullanamıyoruz?
 
bende daha önce buna benzer nefes teknikleri kullanmıştım yürüyüş yaparken özellikle uygulardım hafif baş dönmesi uyuşma gibi şeyler yaşadım bunlar normalmi? yoksa uygulamada hatamı vardı yatarken3 kısa 1 uzun nefes uygulamaya başladım daha rahat hissettim kendimi........nefes tutma şu 20 yekadar sayarak sonra bekleyerek biraz uzun değilmi20 ye kadar sayarak patlıycam gibi oldum ooo67
ama ne diyeyim nefes tekniğini uygulayınca görüntü bütün manzara berraklaştı diye bilirim farkındalığım arttı sanki daha iyi görüyor gibi oldum uzak noktalar yakınlaştı gibi çok hoş bir durum.....


WEZ Format +3. Şuan Saat: 10:58 AM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.