![]() |
Ümidini Yitirmeden Bir kurbağa sürüsü ormanda yürürken, içlerinden ikisi bir çukura düştü. Diğer bütün kurbağalar çukurun etrafında toplandılar. Çukur bir hayli derindi ve arkadaşlarının zıplayıp dışarı çıkması mümkün gözükmüyordu. Yukarıdaki kurbağalar, boşuna çabalamamalarını söylediler arkadaşlarına: “Çukur çok derin. Dışarı çıkmanız imkânsız.” Ancak, çukura düşen kurbağalar onların söylediklerine aldırmayıp çukurdan çıkmak için mücadeleye devam ettiler. Yukarıdakiler ise hâlâ boşuna çırpınıp durmamalarını, ölümün onlar için kurtuluş olduğunu söylüyorlardı. Sonunda kurbağalardan birisi söylenenlerden etkilendi ve mücadeleyi bıraktı. Diğeri ise çabalamaya devam etti. Yukarıdakiler de, çırpınıp durarak daha çok acı çektiğini söylemeyi sürdürdüler. Ne var ki, çukurdaki kurbağa son bir hamle daha yaptı, bu kez daha yükseğe sıçramayı başardı ve çukurdan çıktı. Çünkü, bu kurbağa sağırdı. O yüzden, arkadaşlarının ümit kırıcı sözlerine kulak asmamıştı… Paul Estridge |
Cevap: Ümidini Yitirmeden Bence de dış etkenlerden çok etkileniyoruz.Olumsuz düşünceler yüzünden kendi gücümüzü görmeden göçedip gidiyoruz.Etrafımız olumsuzluklarla dolu.Yeni bişey yapsan hemen olumsuzluk oradadır.Kendi yapmamışsa sende yapmamalısın genel görüş budur.Güzel bir söz var... Seni diğerlerinden farksız kılmaya bütün gücüyle gece gündüz çalışan bir dünyada kendin olarak kalabilmek dünyanın en zor savaşını vermek demektir. Bu savaş başladı mı artık hiç bitmez... E.E.Cummings |
Cevap: Ümidini Yitirmeden Bazen sağır olabilmeli insan, ama bu değildir ki kulaklarını duymaya kapatmalı, başkalarını duymasını da bilmeli. Güzel paylaşım teşekkürler 25889 |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 04:31 AM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.