![]() |
sevgi üzerine Sevgi insanların ruhunda bulunan değerli ve olumlu bir yetenektir. Fakat insanlar bu yeteneklerini her zaman ideale yakın bir değer olarak kullanamamaktadırlar. Yani insanlar birbirlerini gerektiği gibi sevememektedirler. Sevgi her şeyden önce fedakarlıktır, yani hiçbir karşılık beklemeden başkasına kendinden bir şeyler vermek esasına dayanır. Gerçek sevgi merhamet, şefkat, fedakarlık gibi diğerkamca davranışlarla, uygulamalarla kendini gösterir; aksi takdirde kuru bir laftan ibaret kalır. Gerçek mutluluk, ebedi olmayan maddi değerlerle değil, ebedi olan canlı varlıklara, özellikle insan ruhlarına duyulan sevgiyle ve diğerkamca hareketlerle ilgilidir. Diğerkâmlık,“başkalarının yararını da kendi yararı kadar gözetme” ya da “diğer insanlara maddi veya manevi kişisel çıkar gözetmeksizin yararlı olmaya çalışma ve ‘bencillik karşıtı hareketler’de bulunma” olarak tanımlanır. Bencilliğin (egoism) karşıt anlamlısı olan ve “özgecilik, elcilik” olarak da bilinen diğerkâmlık (altruism),tanımlarından da anlaşılabileceği gibi, “kendi gelişim gereksinimlerini bir kenara itip yalnızca başkalarının çıkarlarını sağlamaya çalışma” anlamında değil, başkalarını da kendisi kadar düşünme, başkalarını da kendisi kadar sevme ya da başkalarının yararını da kendi yararı kadar gözetme anlamında kullanılır. Budizm'de diğerkâmlık :Diğerkâmlık Konfüçyanizm’de ve Budizm’de yedi erdemden biri olarak kabul edilir. Diğerkâmlık Konfüçyanizm’de “çu”, Budizm’de “dana” adını alır. Budizm’de "erdem" anlamında kullanılan paramita’lardan biri olan “dana” terimi aynı zamanda “ölümsüz sevgi” anlamına gelir. Neo-spiritüalizm'de diğerkâmlık Diğerkâmlık Neo-spiritüalizm’in temel kavramlarından birini oluşturur. Neo-spiritüalist görüşe göre, vicdan diğerkâmlığı, nefsaniyet bencilliği telkin eder. Bu görüşe göre, diğerkâmlık insan ruhunun "Dünya gezegeni okulu"nda geliştirmesi gereken sevgi, şefkat,merhamet, fedakarlık vs. ‘yetenek’lerini kapsayan bir terimdir. Konuya ilişkin olarak Dr. Bedri Ruhselman şöyle der: “İnsanlar kendileri için olduğu kadar başkaları için de çalışmak, yorulmak ve emek sarfetmek zorundadır. (…) Bencillik ruhun bir zaafı, bir daralışı, diğerkâmlık ise ruhun kudreti ve genişleyişidir.” Diğerkâmlığın birey ve toplum ilişkisi yönünden açıklanması Diğerkâmlık, bir bakıma, kişinin bir parçası olduğu toplumda kendi üzerine düşen vazife'leri yerine getirmesidir. Bu şöyle açıklanır: İnsanoğlunun bireysel (diğer insanlardan ayrı olarak) yaşaması doğal yapısına aykırıdır. İnsan toplu yaşama gereksinimi içinde olan bir varlıktır. En fazla bakıma muhtaç yavrunun insan yavrusu olması bunun açık bir örneğidir.Bireyin içinde bulunduğu toplum, çeşitli organlardan oluşan bir organizmaya benzetilecek olursa, diğerkâmlık,bireyin bir parçası veya bir organı olduğu organizmanın yararı uğruna, organizmada kendi üzerine düşen vazifeleri yerine getirmesidir. Dolayısıyla diğerkâmlık aslında kişinin menfaatlerinden vazgeçmesi değil, tersine yüksek menfaatlerini düşünmesidir; çünkü organizmanın kusursuz işlemesindeki bir aksaklık kendisine de yansıyacak, kendi çalışmasında da birtakım rahatsızlıklara yol açacaktır. Ayrıca, bağlı bulunduğu organizmanın gelişmesi ve yükselmesi, kendisinin de gelişmesi ve yükselmesi demektir. Sonuç olarak diğerkâmlık, toplu yaşamanın gereklerini yerine getirmek olarak da açıklanabilir |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 11:52 PM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.