Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)
-   Beslenme (http://www.hayatimdegisti.com/forum/beslenme/)
-   -   sağlıklı beslenme (http://www.hayatimdegisti.com/forum/beslenme/619021-saglikli-beslenme.html)

*kelebek* 21-06-2011 11:36 PM

sağlıklı beslenme
 
http://t0.gstatic.com/images?q=tbn:A...1lB-A0ccvof3F7

Öneriler:
1.Her öğünde midenin 1/3'ünü rahat solumak için boş bırakmak
2.Bol sıvı gıdalar almak veya bol su içmek
3.Uyumadan önce 2.5 saat boyunca hiç bir şey yememek
4.Hacmi az fakat besin değeri yönünden yeterli gıdalar almak
5.Çok yavaş yemek (20-30 dakikaya yaymak)
6.Bol miktarda çiğneyerek yemek
7.Yapısal olarak zıt, çok sayıda farklı türde besinleri bir arada almamak
8.Sık atıştırmalardan kaçınmak

Beslenme Alışkanlıklarına Dikkat:
Zihinsel ve bedensel enerjimizi en fazla etkileyen hususlardan biri yemek yeme biçimimizdir. Sağlıksız bir yemek stratejisi kişinin bedeninin hızlı çökmesine, hafıza, düşünme ve kavrama yeteneğinin bulanıklaşmasına yol açar. Eğer günde 8 saat uyuduğunuz halde kendinizi hala yorgun hissediyorsanız, bedensel ve zihinsel işleriniz sizi çabucak yoruyorsa, çevrenizdeki insanlara göre hafıza ve düşüncenizde bir eksiklik görüyorsanız tanıştığınız bir insanın ismini birkaç dakikada unutuyorsanız mutlaka yemek alışkanlığınızı gözden geçirmelisiniz. Vücudumuzu ve zihnimizi tahrip eden ve stres üreten hatalı beslenme alışkanlıkları şöyle özetlenebilir:
1.Mideyi tıka basa doldurarak yemek
2.Mideyi katı yiyeceklerle doldurmak
3.Uyumaya yakın bir sırada yemek
4.Besin değeri yönünden yetersiz gıdaları almak
5.Çok hızlı yemek
6. Yeterince çiğnemeden yemek
7.Yapısal olarak zıt çok sayıda farklı türde besinleri bir arada almak
8.Çok sık aralıklarla yemek ve su içmek


Midenizi aşırı doldurmayınız:
Her yemek yediğimizde midemizin üçte biri boş kalmalıdır. Tam olarak dolu mide sağlığımızın zaman içinde bozulmasına, can sıkıntısına ve erken yaşlanmaya neden olur.
Midemiz dolduktan sonra dolaşımdaki kanın çok önemli bir kısmı mide içi muhteviyatının parçalanması için görev alır. Bu sırada beyni besleyen kan miktarında azalma olur. Parçalanma işlemi uzadıkça beynin yetersiz oksijenle beslenme süresi uzar. dikkat edelim: Midemiz iyice dolu olduğunda iyi bir konuşma yapamayız, başarılı bir makale yazamayız. Hatta oruçlu bir kimsenin iftar yemeğinden sonra genellikle iç bedeninde üşüme hissetmesi kanın genel dolaşımdan büyük ölçüde çekilmiş olmasından kaynaklanır. Kan mideye hücum etmiş, uzak organlardaki kılcallardan büyük ölçüde çekilmiştir. Bu durumda zihnimiz hem yeterli enerjiden mahrumdur, hem de meşguliyetinin önemli bir kısmını sindirim sistemimizin kontrol ve yönetimine ayırmaktadır.
Midemizi tıka basa doldurduğumuzda midenin peristaltik hareketi çok güç hale gelir. Bu durum karın bölgesinde basınç hissetmemize neden olur. Bu basınç içten gelen bir stres ve gerginlik üretir. Ayrıca dolu mide kalbin yer aldığı üst göğüs bölgesine basınç yaptığından diyafram yönünde nefes alınamayacağı için ciğerler az miktarda oksijenle yetinmek zorunda kalır. Bu da kandaki oksijen oranının azalmasına ve dolaysıyla beynin diğer uzuvlar gibi yeterli besinden mahrum kalmasına neden olur.
Zihinsel ve bedensel olarak genç, dinç, dinamik, sağlıklı ve güzel olmak istiyorsak yemek miktarımızı azaltmalıyız. Dr. Clive McClay bir deneyinde denek farelerinin yiyeceğini yarıya indirdiğinde iki kat daha uzun yaşadıklarını tespit etmiştir. Yine yapılan bir araştırmada har canlının ortalama yemek miktarıyla ömrü arasında oransal bir ilişki olduğu tespit edilmiştir.
Midemizi katı yiyeceklerle doldurmamalıyız:
Aksi taktirde mide içeriğinin gerekli öz suyunu her tarafa nüfuz ettirmesi güçleşir, hazım gecikir. Sindirim sistemi yorulur. Ayrıca mide-bağırsak sisteminde parçalanan gıdaların emilimi de zorlaşır ve aldığımız besinin çok önemli bir kısmı atılmak durumunda kalır.
Uyumaya yakın bir sırada yememeliyiz:
Aksi halde beyin uyku esnasında gerekli çok önemli işleri yapamaz. Beyin günlük duygusal ve bedensel bozulmaları tamir işi ile midenin tahliye edilmesi işi arasında büyük çaba sarf eder. Uykuda gerekli fonksiyonlar gerçekleştirilemediğinde dinlenememiş olarak uyanırız ve midemizde yavaş yavaş büyüyecek olan bir rahatsızlık hissederiz. Böyle bir alışkanlığın devamı hem bedenin hücrelerinin düzenli yenilememesine hem de stres ve uzun vadede depresyona yol açar. Bu durum düşünce akışının kilitlenmesinin önemli nedenlerinden biridir.
Besin değeri yetersiz gıdalar almamalıyız:
Aksi taktirde beyin düzenleyici işlerinde ihtiyaç duyduğu yapıtaşlarından mahrum kalır. Mümkün olduğu kadar az gıda ile beslenmeliyiz ama aldığımız besinler mümkün olduğu kadar farklı olmalıdır. Her çeşit sebze, meyve ve et türlerinden az miktarlarda alabilmeliyiz. Ancak farklı türleri aynı öğünde yemekten çekinmeliyiz. örneğin meyve, sebze,et, süt, patates bir arada alınmamalıdır. Alkali ve asit karakterli maddeler bir arada alınmamalıdır. Örneğin et türü ile hamur türü birbiriyle çelişir. Farklı yapıdaki maddeler farklı sindirildiğinden bir arada alındıklarında birbirlerini olumsuz etkilerler ve sağlıklı sindirilemezler. Bu durumda midede mayalanma olur ve biz sonucu gazın artması, ekşime olması şeklinde algılarız. Bu yolla enerjimizin önemli bir kısmını kaybetmiş, gereksiz yere sindirim sistemimizi yormuş, aldığımız enerji kullanamamış oluruz.
Yemekler hızlı yenilmemelidir:
Yavaşça ve ağızda yeterince çiğneyerek yemeliyiz. Bir öğün yemek için kendimize 30 dakika zaman ayırmalıyız. Pirinç, patates, ekmek gibi nişasta içeren yiyecekler tükürükte salgılanan pityalin maddesiyle parçalanırlar. Yeterli tükürük olmadığında bu gıdaların alınması fazla bir işe yaramaz. Ayrıca tükürükteki zararlı mikropları öldürücü özellik alınan gıdanın daha ağızdayken içerisinde yer alan mikropların önemli bir kısmını imha eder. Tükürük salgısı bir yana, dişlerimizle iyice parçalayacağımız gıdalar midede kolaylıkla hazım olur. Zihin ve diğer sistemler çok yorucu işlerle gereksiz yere meşgul olmaktan kurtulmuş olurlar.
Mutlaka belirli zamanlarda yemeliyiz:
Yemek bittikten kısa bir süre sonra beyin aldığımız gıdanın yoğunluğunu hesaplar ve hangi şiddette asitli ortama ihtiyaç olduğunu tespit eder. salgılanacak mide özsuyu ihtiyacın biraz altında olduğunda midemiz asla boşalmaz. Biraz üzerinde olduğunda ise asit mide duvarını yakar, gastrit ve arkasından ülser hastalığı kapımızı çalar. Mide son derece hassas bir dengeye sahiptir. Mide özsuyu çinkoyu eritebilecek keskinliktedir. Ancak midenin etten yaratılmış olan duvarının delinmemesi için mide içi mukozası, salgıladığı sıvılarla bazik ortam oluşturan özel hücrelerle kuşatılmıştır. Asitli ortam mide iç duvarını kuşatan bazik sıvı katmana temas ettiğinde nötrleşir. Ancak her iki ortam aynı güçte ve dengede olmak zorundadır. Yemekten sonra mide içeriği parçalanmadan su içtiğimizde içeriğin asit yoğunluğunu değiştirmiş oluruz. Yeniden özsuyu salgılanmak zorunda kalınır. Bir şeyler atıştırdığımızda durum çok daha kötüleşir. Her defasında mide içeriğinin parçalanması sürekli geciktirilerek sindirim sistemi yorulur. Beyin devamlı mide ile meşgul edildiğinden zihinsel faaliyetler yavaşlar. Ayrıca mide ve buna bağlı diğer hastalıkların tohumu ekilmiş olur. Dolaysıyla suyu yemek önceyi veya yemek sırasında alabiliriz, ama yemek bittikten sonra alamayız. Su veya diğer besinleri tekrar almak istiyorsak yemekten sonra aradan 3 saat geçmelidir. Yemek rejimimizde saatlerimiz kesin hatlarla ayrılmalıdır. Örneğin 8.00-12.00-19.00 saatleri artı eksi bir olmak üzere üç öğün yemek için uygun periyotlar olarak düşünülebilir
Meyveler yalnız alınmamalıdır:
Meyve yemekten 30 dakika önce veya 3 saat sonra alınmalıdır. Zihinsel faaliyetlerimin gerektirdiği enerji kaynaklarının en önemli parçalarından birini meyveler oluşturur. Bildiğiniz gibi beynin oksijen dışındaki tek enerjisi glikozdur. Glikoz ise meyvelerde hazır olarak bulunur. Diğer şeker türleri ancak yakılmak suretiyle glikoza çevrilebilir. Bu durumda meyveleri aç karnına yemeliyiz. Meyve derhal bağırsaklara inecek parçalanması ve besin içeriğinin emilişi 20 dakikada tamamlanacaktır. Besinlerimizin en önemli kısmını meyveler oluşturmalıdır. Ancak bilinmelidir ki mide dolu iken alınan meyve midede kalacak, mayalanacak ve besin değeri kaybolacağı gibi bütün sistemlerimizi yoracaktır. alıntıdır


WEZ Format +3. Şuan Saat: 02:39 AM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.