![]() |
Farkındalık Hakkında http://www.mishakal.com/farkindalik-nedir-t7041.html.alk78 Mutlaka okumanizi oneririm arkadaslar, Alıntı -Oguzhan Korkmaz-KisiseL Gelisim Uzmani Bu konu hakkinda dusuncelerinizi ve yorumlarinizi bekliyorum.... |
Cevap: Farkındalık Hakkında okudum canım, satır aralarında eklenmesi ve düzeltilmesi gereken yerler var, ama genel olarak bakıldığında, nereden gelip nereye gittiğini yeni sorgulamaya başlayanlar için epey açıklayıcı olmuş 956k Özellikle vurgulamak istediğim egonun şeytan olmadığıdır, saf farkındalıkla dolu olarak geldiğimiz dünyada ,çevrenin büyük etkisiyle şekillenen karakterimiz,inançlarımız( dinlerden basetmiyorum ),tarzımızdır, egonun yaratıcısı sorgulamayan insandır,,ve farkettikçe, genelde de hayatın gidişatından memnun olmadığında, daha fazlası olmalı dediğinde uyanmaya başlarsın,Aydınlanma yolculuğuna hoşgeldiiin 956k Aydınlanmış insanlar ölmeden önce ölmüşlerdir, insanın en temel korkusu olan ölüm korkusunu artık taşımadıkları için,çok rahattırlar, tek gerçek zaman olan anda yaşarlar, dünyaya gelme amaçlarının bu kadar ayartıcının içinde yine de kendi özlerini hatırlayabilmek olduğunu bilirler ve bunu başarmışlardır, kendilerini çok severler kendi kıymetlerini iyi bilirler,bu yüzden dışardan bakıldığında ukala oldukları sanılır ( aynı bengirlhaha) oysa onlar sabırla dünyanın geri kalanının kendi kendini çok sevebileceği zamanlrın geleceğini ümit ederler vs vs... çok dağıldı ama ana yazı da çok telden çalıyodu hangisine değineceğimi şaşırdım öff..kafana takılanları burdan ya da özelden sorabilirsin, ben herşeyi biliyorum, öptüm seni,actionsmile |
Cevap: Farkındalık Hakkında Canim, Icten paylasimin icin gercekten tesekkur ederim. Tabi sormak istediklerim var , ben bu kavramla henuz tanistim ve farkindaligimi arttirmak icin nasil bir yol izlemem gerektigini bilmiyorum, okuduklarimin aynasinda cok az bilgim var bazilari: *Yargilama * Sormadan cevap verme * Kendini anlatma vb, ama hangi yol ile gelistirilebilir bu duygu, mutlaka bir ton para verip bunun egitimini mi almak gerekir, ornegim Mevlana zamaninda bunun egitimi yoktu, o nasil anladi ve kesfetti? Biz neden bu kadar zor farkediyoruz? Simdiden cevaplarin icin cok tesekkurlery789 |
Cevap: Farkındalık Hakkında Alıntı:
Şeytan bir tane değildir.Onun çocukları vardır.çocuklarınında çocukları.Bu zincire göre peygamberin anlattığı bilgiler ışığında yüzbinlerce şeytan olduğu bilinmektedir.Ayrıca şeytan girdiği bir insanı diğer insanı da yoldan çıkarmak için kullanır. |
Cevap: Farkındalık Hakkında oldukca uzun bir yazi, bir kismini okuyabildim, dah asonra devam edecegim, gercekten cok faydalı bir paylasim tesekkurler. |
Cevap: Farkındalık Hakkında Alıntı:
Genelde Mevlana dahil,pek çok kimsenin bir hocası vardır,ve öğrenci hazır olunca öğretmen gelir diye de bir deyiş var ama kime ait hatırlayamadım,,kendi kendine aydınlanmış hatta yükselmiş üstadlar da vardır.Bu çağda yaşayan bizler çok fazla cazip şeyin bombardımanına uğruyoruz, suni gündemler, moda fenomeni, hasta olduğumuza inandırılıyoruz mesela,daha binlercesi,,,zaten zihnimiz öylesine meşgul ki,,özümüzü anlamaktan alıkoyuyorlar bizi.. Ankebut Suresinde Yaradan der ki: Bu dünya bir oyun alanıdır, evlatlarınız ve mallarınız ayartıcılardır. Bizler bu dünya gerçek mekanımızmış gibi bir illüzyona kapılıyoruz,,ölmekten çok korkuyoruz,oysa insan hiç ölmez,,sadece bu oyun alanında deneyimler yaşamak için edindiği bedeni geldiği yere yani toprağa iade eder,,kendisi dünyaya ilk gözünü açtığındaki o saf öz olarak yuvasına geri döner. Annemizin sevgisini düşünün,işte o sevgi Allahın kullarına duyduğu sevgi yanında okyanusta bir damla bile değildir, Allah kullarını öyle severki bu dünyada tamamen özgür seçimler yapmalarına izin verir, hiç karışmaz,yoksa Mevla bilmez mi yeryüzündeki zulmü,açlığı,savaşları bitirmeyi...Bizler en sevdiğimiz insanı ne kadar özgür bırakabiliriz? Buna şu açıdan da bakabiliriz,eğer yeryüzündeki tüm bu acılarla,,Allahın kendi ruhundan üflediği kullarına gerçek anlamda bir zarar gelecek olsaydı Allah izin verir miydi? demekki hiç bir öz gerçekten za rar görmez, gerçekten ölmez.Zarar gören de, ölebilen de Egodur. Canım devam etcem, bebeğim uyandı,,kusura bakma, annelik halleri işteactionsmile |
Cevap: Farkındalık Hakkında döktürmüşsün sevgili pimpinella anisum :) devamını merakla bekliyorum. |
Cevap: Farkındalık Hakkında işte devamı Jugercim ; Psikolojide Ego nasıl tanımlanıyordu, hatırlamıyorum.Ben ego derken,bir bebek doğduktan hemen sonra edinmeye başladığı sahte kimliği,hayat hikayesini,kendini tanımladığı cümleleri kastediyorum.Onlar ölür, dünyanın en iyi cerrahısındır puff! bir saniye içinde ellerini ya da hafızanı kaybediverirsin,,mavi gözlü insanları hiç güvenilir bulmam dersin puff mavi gözlü birine körkütük aşık olmuşsundur kendinden fazla ona güvenirsin, ben çocukken bayramlar çok güzeldi dersin puff öğrenirsin ki ailenizdeki çekişmeler yüzünden sizin evde bayramlar hep gergin geçermiş aslında sevincli N'oldu ? Bu sahte kimliklere hiç güven olmaz,,asla kontrol edemezsin,,zaten hiçbir zaman senin olmamışlardır ;) Ama üzülme sen bunların hiçbiri değilsin, çok daha büyük bir şeysin, Sen Tanrının kendisinden yarattığı öz, sonsuz özgürlük verdiği evladısın. Uğruna nice gezegenler, nice galaksiler yaratılmış olansın. Dinle kuşlar senin için ötüyor, çiçekler senin için bu kadar güzeller, dağlar senin için gece gündüz kımıltısız bekliyorlar.Sen olmasan bunların hiçbiri olmazdı. Sen asla incitilemez ve yokedilemez olansın,İŞTE SEN BU KADAR HARİKASIN! Uzun lafın kısası canlar, farkındalık: yeryüzünde geçirdiğin her anı, kendi özünü ve ihtişamın hiiiç unutmadan doyasıya yaşamaktır.Hem yazdığı hem yönettiği bir oyunda başrol oynayan muhteşem varlıksın sen, bunu unutma! Dramların telaşların içinde kaybetme kendini, onlar sana ait değil, senin olanlar seni mutlu edenlerdir. İnşallah anlatabilmişimdir, çok acıktım assoliste bağlamadan kahvaltı etmeliyim,seviyorum sizi actionsmile |
Cevap: Farkındalık Hakkında Harika anlatmissiniz yurreginize saglik, sevgili pimpinella... Iyi ki varsiniz, bebeginizi opun benim icin .... |
Cevap: Farkındalık Hakkında Alıntı:
|
Cevap: Farkındalık Hakkında Bir yerde şöyle bir Ego tanımı görüp kaydetmiştim, çok net ve güzel bir şekilde tanımlanmış. Biraz uzun gibi ama okumanızı tavsiye ederim Latince bir kelime olan Ego, ben, benlik, kendilik demektir. Ego, egoizm, bencillik, id ve superego kelimeleriyle ilişkilidir. Egonun, bireyi diğerlerinden ayırt eden göreceli, soyut bir varlığı vardır. Ego insanın hem özne boyutunu tanımlayan irade, bilinç ve vicdanı hem de onun nesne boyutunu tanımlayan, dürtülerini, iç isteklerini, tutkularını, içsel enerji kaynaklarını içine alan çok boyutlu komplekstir. Yapısı emergent özellikte olduğundan, parçaların bütünleşmesi, etkileşimi ve gelişimi sonucunda görünür hale gelen misali varlıktır. Göreceli hakikatler üzerinden kıyas yoluyla, mutlak gerçekliği, anlama aracı olan egonun varoluş fonksiyonları, organizmanın kendi sınırlarını bilme kapasitesinden, deneyimlerinden bilgi toplayıp çıkarımlarda bulunmasından, içinde yaşadığı çevreye uyum sağlama kapasitesinden türevlenir. Bu kapasiteler, içgüdüsel olarak, dürtüler halinde diğer canlılarda değişik seviyelerde bulunur. Ancak insanda bu kapasiteler, dürtüler, istekler, eğilimler, biyopsikososyal gelişim esnasında ego dediğimiz bir yapı şeklinde kristalize olup örgütlenirler. Ego, hem öznel hem de toplumsal yaşamında, bireyin kendini tanımlayıp, anlamlandırabileceği ve koruyabileceği içsel olarak işleyen bir referans noktası oluşturur. İnsan benliğinin(kendiliğin) bir bileşeni olan Ego, sosyal çevreye uyumla ve sosyo-kültürel etkilerle modifiye edilip şekillenen kristalize olan(inşa edilmiş) benlik katmanıdır. Dinamik bir matriks olan ego çevreden gelen uyarıları, bilgileri filtre edip, yapılandıran işlemlerden oluşur. İnsanda arka planda otomatik olarak işleyen algılayıcı, seçici, düzenleyici ego sistemi, gerçekliğin filtresi ve editörüdür. Çevreden insana gelen uyarılar, ego filtrelerinde süzülüp, kontrolden geçtikten sonra, cevap üretilir. Egonun kendisi değil, düşünce, duygu ve davranış tarzları şeklinde etkileri gözlenebilir. Egonun şekillendiği sosyokültürel çevrenin inanç sistemleri ve ahlak anlayışı, onun gerçekliği filtre ve kontrol etme fonksiyonlarını etkiler. Bireyi ötekine karşı içsel koruyucu ve düzenleyici olan ego, iç ve dış gerçekleri, ya göz ardı eder, ya inkar ya da tahrif eder. Otomatik olarak işleyen ancak irade ve bilinçle kontrol edilebilir olan bu mekanizmalar, psikolojide ego savunma sistemleri olarak adlandırılır. İnsanların her biri, farklı ego filtrelerine ve kişilik ekranlarına sahiptir. |
Cevap: Farkındalık Hakkında Bir sürü hadis ve ayetlerden örnek veren biri nasıl olurda büyücülük ve medyumluk hakkındaki Allahın emirlerini bilmez. Ben o yazıyı yazan elemanı samimi buldugumu söyliyemem ama yazdıkları gerçekten etkileyici. Neden etkileyici belki şimdiye kadar hiçbirimizin aklına gelmeyen bir tespitte bulunulmuş, dogruluk payı muhakkak vardır ama camii imamı benzetmesini ne o kendisine yakıştırmış nede ben ona yakıştıtabildim. Sitenin tamamı büyücüleri ve medyumluk yapan insanların reklamlarıyla dolu. Kimse yalanlarla insanları etkileyemez, ama dogrularla etkileyip yalanlarla devam edebilir:) Bu yazdıklarını lütfen uygulayanlar olursa bu konu altında paylaşsın. Faydalı olan her türlü eğitime açığım. Tabi HAKtan ayrılmadan.. |
Cevap: Farkındalık Hakkında Lutfen bu konu basligini da dinsel konular ile bagdastirmayiniz... Farkindalik ve Kur`an ayrilmaz bir parcadir.... |
Cevap: Farkındalık Hakkında yazının sadece giriş kısmını okudum devamını getiremedim çünkü egonun şeytan olmadığını insanın et bedeninin bir parçası olduğunu düşünüyorum.insan dünyaya bu beden penceresinden bakar,beden hayatta kalmaya kendini korumaya ve kendisiyle çelişmemeye çalışır.ölmeden önce ölmek de insanın bu bedenden ayrı bir varlık olduğunu bedenin ona verilen bir nimet ve emanet olduğunu farketmesi ve kontrolünü olduğu gibi ele geçirmesi diye düşünüyorum.ego iç çatışmalardan kaçar çünkü hazza odaklı çalışır dolayısıyla egonun iç çatışmalardan kaçmak için savunma mekanizması vardır. kişi eğer farkındalığını geliştirmek istiyorsa gerçekle olduğu gibi yüzleşmek zorundadır bunu da bu savunma mekanizmalarını farkedip gerçek olana odaklanmalı.çünkü bizimle gerçek arasında ego filtreleri vardır.egomuz kendimiz,çevremiz ve olaylar hakkında nasıl şartlanmışsa ve inanmışsa o şekilde bize gösterir.kararı veren her zaman ego penceresinden bakan bizleriz seçimi biz yaparız fakat gerçeği görmeden.dünyadaki varlığımızı sürdürebilmek için ona ihtiyacımız var fakat kendimize giden yolda onun sesini susturup kontrolünü ele geçirmeliyiz.fakat saniyeler içerisinde o kadar çok düşünce geçer ki aklmızdan içlerinden kötü olanları seçtiğimizde anlık olarak kötü duygular ve düşünceler girdabında buluveririz kendimizi.buradan kurtulmak için yukarıdan bakmak gerekli ki bu da ancak anda mümkündür.yani değişim yalnızca yaşanılan an içinde olur.bu özellikleri kişi inancına göre çeşitli çalışmalar yaparak elde eder.böylece girdiği girdabın içerisinden çıkmayı başarır.tabi farkındalık genişledikçe bu girdaplarda büyür.hayatımıza kısır döngüler hakimdir.kendinizi takip ederseniz gün içinde düşüncelerinize kadar büyük veya küçük kısır döngüler içerisinde olduğunuzu farkedersiniz.döngüde tam kırılabilecek noktalara geldiğinizde egomuz savunma mekanizmalarıyla o noktada yüzleşemeyi farketmeden geçiştirir.dolayısıyla bu şekilde kendi olağan durumunu korumaya çalışır çünkü hem yüzleşmek acıyı yeniden hissetmek demek hemde yeni şeyler yaşama risklidir.yani döngünün büyümesi yaşamın değişmesi ve farklı sorunlarla yüzleşmeyi gerektirir.ama çözüldükten sonra egodan ayrı biri olduğunun farkındalığı gelişir.tabi burada anlattığım kadar basit değil hiçbir şey.önce bağışlamakla affetmekle başlar bu yol.içimizdeki kötü duygu ve düşüncelerden kurtulmak gerekir.kendimizi ne kadar iyi tanırsak,insanı ne kadar iyi tanırsak o kadar kolay bağışlarız ve aslında hepimizin aradığın şeyin aynı olduğunu farkederiz. |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 09:42 PM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.