Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)
-   Alternatif Kişisel Gelişim (http://www.hayatimdegisti.com/forum/alternatif-kisisel-gelisim/)
-   -   ENERJİ ÇALIŞMALARI NEDİR? (http://www.hayatimdegisti.com/forum/alternatif-kisisel-gelisim/372802-enerji-calismalari-nedir.html)

serpil22 09-08-2009 06:20 PM

ENERJİ ÇALIŞMALARI NEDİR?
 
Enerji çalışmaları nedir?
Enerji çalışmaları, insan olarak bizim üretimine katkıda bulunmadığımız, bizim yaratmadığımız enerjileri yönlendirerek realiteye müdahale etmektir. Bu enerjileri alırız, yönlendiririz, ama biz üretmemişizdir. Aşırı sıcak bir ortamda elektrik enerjisini kullanıyoruz, bizi aydınlatıyor. Ama biz bu enerjiyi ürettik; bunun üretiminde bilfiil insan aklı ve teknolojisi rol aldı. Ama evrende öyle enerjiler var ki insan yaratmamış ve biz bu enerjileri alıyoruz, yönlendiriyoruz, yönlendirerek realiteye müdahale ediyoruz. Realiteyi arzu ettiğimiz şekilde modifiye ediyoruz, dönüştürüyoruz.

Birçok yolu var bunun. Bu çok eski bir şey, kadim yolları var. Kızılderili büyücüler, Afrika’daki büyücüler, Orta Asya’daki şamanlar, hatta eski Mısır’da, Hindistan’da, Tibet’te rahipler hep enerjiyi yönlendirmişler ve bizim bildiğimiz, bizim anlayabildiğimiz gerçekliği de dönüştürmüşler.

Bu iş biraz bizi korkutuyor ve ürkütüyor. Çünkü biz bu enerjileri beş duyuyla algılayamıyoruz, göremiyoruz, kokuları, sesleri, tatları yok. Belki biraz dokunuşlarla hissedebiliyoruz; ama bizim beş duyumuzun dışında bir olay olduğu için bunu kontrol edemeyeceğimizden çok korkuyoruz.

Halbuki bunların neticesinde ortaya çıkan yeni realite, bizim beş duyuyla algılayabildiğimiz daha değişik bir realite. O yüzden bu konularda hepimizin aklında istifhamlar var, nasıl bir şey bu, bu enerjiler nasıl kullanılır, yönlendirilir?

Kişisel gelişimde kullandığımız enerjiler derken, önce kişisel gelişimden ne anlıyorum, onu da biraz anlatmak istiyorum. Kişisel gelişim daha başarılı olma yolları değil. Kişisel gelişim, nasıl daha fazla para kazanırsınız, performansınızı maksimumda kullanırsınız değil. Kişisel gelişim eğer başarı olsaydı, hayatımızda elde etmiş olduğumuz onlarca başarı bizi mutlu etmiş olurdu.

Halbuki ben eminim, birçok başarılı insan, hatta hepimiz, kişisel gelişimin yollarını arıyoruz. Yani başarı ve kişisel gelişim aynı şey değil. Zaten, eğer kişisel gelişim bir tek yöne doğru olsaydı biz buna büyümek derdik, halbuki biz gelişmek diyoruz. Yani benim kolum uzadı, uzadı, uzadı, uzadı; bu bir gelişme değil, belki kolum adına gelişme, ama bir bütün olarak benim adıma değil.

, sürekli olarak beraber, dengede ve bütün olarak büyümek demek. Yani kilo aldığınızda her tarafınızdan alabilirseniz eğer, buna gelişmek diyebiliriz. Gelişmek bir tıkanıklık olarak değil, her tarafa büyümek anlamına geliyor.

Aslında bahsettiğimiz şey tamamlanmak, bütünlenmek, yani tamam olmak, yani tekamül, yani kemal, yani kamil, yani ikmal, yani mükemmel. Aradığımız şey aslında, beşeri zaafları olan bir varlıktan, insan-ı kamile doğru geçişin yolu.

Gelişim demek bu aslında. Yani gelişimi biz illa, kapasitemizi maksimumda kullanmamızı sağlayacak olan yeni öğretiler, yeni dersler, yeni aletler olarak algılamamalıyız, gelişmemizi, büyümemizi sağlayacak olan yeni çalışmalar olarak algılamalıyız.
Enerjileri yönlendirerek nasıl tekamülümüzü hızlandırırız ve kolaylaştırırız, şimdi oraya geliyorum.

Ama önce bir müjdeyle başlamak istiyorum. Eğer doğru enerjileri doğru şekillerde kullanmayı başarabilirsek, artık tekamül, yıllar süren nefis terbiyeleriyle, çivili yataklarla, ya da inzivalar veya büyük diyetlerle yapılmak zorunda değil. Doğru enerjileri kullanırsak, artık çok uzun süreler gerekmiyor tekamül için, çok daha kısa sürede kullanabiliyoruz.

Bu bir müjde; çünkü hepimizin, modern hayatın temposu içerisinde öyle gidip kapanıp, aylar ve yıllar, belki de on yıllar boyunca kendimizi geliştirmeye uğraşacak vaktimiz yok. Zaten modern çağ da bunu gerektirmiyor. İşte müjde şurada ki, biz bu modern hayatın tam göbeğinde, konforlarımızdan çok fazla feragat etmeden, hatta belki biraz tembelce enerjileri kullanarak da tekamül edebiliyoruz artık.

Bunu birkaç yolla yapabiliyoruz. Bir tanesi, içimizdeki enerjilerin kullanımı. Gerçi bu bugün anlatacağım bölüm değil, çünkü bu çok kolay ve tembel işi değil; içimizdeki enerjileri kullanarak yaptığımız çalışmalar uzun sürede öğrenilen zor çalışmalardır. Hindu Budist kökenli çalışmalarda, Kundalini enerjisinin daha çok kullanıldığı, Uzak Doğu’da savunma sanatlarında daha çok Hara çizgisindeki enerji yoğunlaşmalarının kullanıldığı ve enerjileri çakralarımızın, vücudumuzdaki enerji merkezlerinin etrafından dolaştırarak, sağ sütün, sol sütün dengeleri yaparak, yükselterek beşeri zaaflarımızdan kurtularak yavaş yavaş tekamül etmenin yolu bu çalışmalar.

Çok eski, kadim, denenmiş bilgiler bunlar. Bunlarda sonuçlar neredeyse garantili. Fakat çok konsantrasyon istiyorlar. Bu çalışmaları yaparken, kendimizi diğer bütün her şeye kapatarak, belki beş duyuyu da kapatarak yapmamız lazım.

Bir mürşit lazım sonra; yani güvenilir, kendisi bu sorunları halletmiş olan, bizim tam huzurla kendimizi teslim edebileceğimiz bir mürşit. Bunu bulmak da zor. Son olarak; bu çalışmaların öğrenilmesi biraz uzun sürüyor ve maalesef faydayı da biraz uzun süre sonra elde edebiliyoruz.

Ama tekrar söylüyorum, bunlar çok saygıdeğer çalışmalar. Yoga’yı özellikle, mesela işte Sahaja Yoga’sından Kundalini Yoga’sına bu çalışmaların bir temel öğesi olarak kabul edebiliriz. Tai Chi ve Aikido’yu, ki Tai Chi’de ve Aikido’da zaten yaşam enerjisi var, kelimenin içinde var, bu çalışmaların içine koyabiliriz.

Hatta biraz zorlarsak, Beş Tibet gibi egzersizleri bile bu enerji çalışmalarının içinde telakki edebiliriz. Tekrar söylüyorum, çok saygıdeğer çalışmalar, ama bugün anlatacaklarım biraz daha tembel, daha konformist insanlar için.

Evrende dolaşan enerjiler var; bunlar serbest, sadece biz bunların farkında değiliz. Sağımız, solumuz, her tarafımız enerji; ama biz bunları nasıl yönlendirebileceğiz, nasıl kanalize edebileceğiz, bu konuda hep bir eksiklik hissediyoruz, kime soracağız, ne yapacağız diye

Enerjileri kullanarak tekamül etmek ise çok eski bir perspektif değil, ama nispeten yeni bir perspektif. Enerjileri kullanarak tekamül etmenin temelde iki yolu var. Bir tanesi, enerjileri kullanarak kendimizi yontmak, zımparalamak bölümü.

Bu biraz zor bir şey. Yani, bir ham taşı alıp bunu mükemmel cilalı bir esere dönüştürmek zor bir şey. Heykeltıraş Rodin’e sormuşlar, “Sen o kocaman kaya kütlelerinden o zarif olağanüstü heykelleri nasıl yontuyorsun?”, “Sadece fazlalıkları atıyorum” demiş.

Biz bunu yapabilir miyiz kendimizde? Bu zor bir şey. Bunu aramak hepimizin hayatının ana sorularından biri. Diğer çalışmalara göre enerjilerle bunu yapmak biraz kolay. Burada aradığımız mükemmel, yeni bir şeyler ilave edemeyeceğimiz kadar büyük bir kalabalık değil. Mükemmel, artık hiçbir şey eksiltemeyeceğimiz bir sadelik. Buna ulaşmamız zor.

O sadelik ki, içindeki bütün elemanlar asal, orijinal, özgün. İşte o arınmak, insani doğamız biriktirmek üzerineyken biraz zor ve yorucu. Ama, hani kolaydı? Kolay, evet enerjilerle kolay. Çekiç ve taşçı kalemi yerine lazerle heykel yapmak gibi, daha kolay olacak. Nasıl yapacağız bunu? Şifa enerjileri dediğimiz enerjileri kullanarak.

ALINTI...

serpil22 09-08-2009 06:36 PM

Cevap: ENERJİ ÇALIŞMALARI NEDİR?
 
1) İçsel Çalışmalar: Duygu, düşünce ve davranışları kontrol altına alıp olumlu titreşimleri olması gereken düzeye hatta daha saf titreşim haline getirmek (Bilinç seviyesini yükseltmek). 2) Dış Çalışmalar: Evrenden yardım alarak bizim bozuk titreşimlerimizle çekemediğimiz enerjiyi bilinçli yönlendirmelerle rezone olabilmek. Sorunlu bölgeye yönlendirilen enerji o bölgedeki titreşimleri olması gereken düzeye getirir. Bunun için;
·İbadetler
·Müzik (ses)
·Beslenme
·Teknik Çalışmalar (Nefes Çalışmaları, Reiki, Meditasyon, Yoga, Bioenerji Terapileri)
·Renklerle Terapi (Kromoterapi)
·Doğa Terapileri
Renk Terapisi:
Dünyadaki bütün elementler güneşte bulunmaktadır. Güneş ışınları bize tüm kimyasal bileşikleri oluşturan her bir elementin enerjisini getirir. Beyaz ışık güneşteki elementlerin ve kimyevi maddelerin enerjisini taşır. Dünyadaki hiçbirşeyde renk yoktur.

Canlı - cansız her madde quant taneciklerinin belli frekansta yoğunlaşmasıdır (duygu ve düşünceler de öyledir). Işık, maddelere çarpınca, maddenin ememeyip de dışarı kırarak yansıttığını renk olarak algılarız. Frekans yoğunluğuna göre her maddenin rengi farklıdır.

Şakraların, auraların rengini de bu düzen tesbit eder. Bir ağaca ışık vurduğunda gövdeyi kahverengi, yaprağı yeşil, meyveyi kırmızı gösteren, her birimin ayrı frekansta oluşudur. Işık olmayınca, herşey renksizdir.

Şakralar, iç salgı bezlerinin üstündedir. Işık, çalışması için gerekli enerjiyi, uygun vibrasyonla şakralara yükler. Bu da bizdeki vücut kimyasını etkiler. İç salgı bezleri düzgün çalışınca, düzgün salgılanan hormonlar kana karışır, sağlıklı oluruz.


Bu; duygudan düşünceye, oradan eylemlerle evrene açılan ve bize biz ne isek, ne durumda isek, nerede olmak istiyorsak oraya dönüşüm yapan bir döngüdür. Takdir, düzenin şekline göre evrene verilendir. Evrensel yasalardır. Kısmetimiz, bizim hakettiğimizdir.

Tekamülümüz, bize bilgiyi doğru kullanmayı, doğru kullanılan bilgi de, yaşamı başarmayı getirir. Evrede mevcut enerji hazırdır. Ne kadarını, hangisini çekeceğimiz bize bağlıdır. Onu ayarlayan bizleriz.

Aura Renkleri:Kaliteli gelişmiş bir kişiliğimiz varsa, renklerimiz parlak, canlı ve üst düzey saf yüksek frekanslı enerjileri çekebilen renklerdendir. Şakralarla fiziksel bedenei o tür enerjileri iletir. Düşük frekanslarda (negatif yüklü) renkler bozuktur. O türlü enerjileri çeker.

Sistemleri (duygusal, fiziksel, zihinsel) o titreşimlerle sorunlu çalışır. Ruhsal, fiziksel ve zihinsel sorunlar oluşur. Gökyüzü pırıl pırıl, doğanın renkleri canlı iken nasıl içimiz açılıyor, kapalı - bulutlu iken kasvet çöküyorsa, aurası berrak, canlı (pozitif yüklü) olanların karşısında hep mutlu ve olumlu oluruz.

Ne biz ona olumsuz enerji yükleyebiliriz, ne de o bizden veya evrenden olumsuz enerji çeker. İki sistemimiz vardır; İstem Dışı Sistem: Kalp atışı, solunum, otomatik fonksiyonlar.
İstemli Sistem:
Merkezi beyin, omuriliktir. Düşünür, hisseder, eylemde bulunuruz.

İlk yaradılan, öz varlığımızdır. İstemli sistemin bilinçli kontrolü ve sağlıklı titreşim yayması, istemdışı sistemin ve fiziksel organizmanın faalietlerini sağlıklı kılar. Sağlığımızın bozulmasının en önemli sebeplerinden biri, yanlış duyguların yönlendirdiği yanlış düşünceden kaynaklanır.


Düşünce, tasavvur edip ona gönderdiklerimizin gerçekleşmesini, oluşum haline gelmesini sağlayan şuuraltına etki eder. İyileşme, herşeyde olduğu gibi zihinde, beyinde değişiklikle başlar. Bireysel şuur, evrensel şuurun bir parçasıdır. Yönlendirilmesi ile evrensel şuur tetiklenir (yeni oluşum için). Bunun için zihni ve şuuraltını çok iyi kullanabilmeli, imgelemeyi çok ustalıkla yapabilmeliyiz.

Bunun için imgeyi uzun süre tutup, niteliğini (canlılığını, parlaklığını) koruyabilmeliyiz. Daha sonra bu imgeyi uygun yere yönlendirmeliyiz. Bunu alışkanlık haline getirmeliyiz. Enerji sistemimizdeki sorunlu şakrayı bularak (soruna göre şakranın az çok dengesiz oluşu, sistem sorununa göre hangi şakranın sorumlu olduğu, organlara göre hangi şakranın sorumlu olduğunu bularak) niteliğini bilerek egzersizleri öncelikle uygun elementine uygun şartlarda yapmamız gerekir.

Nefes teknikleriyle renkleri yükleyebileceğimiz gibi (yani o titreşimdeki enerjileri), bunu doğal materyaller (yiyecekler, taşlar, kristaller, giysiler) ile takviye edebiliriz.

Nefes tekniklerinde şakranın rengine uygun renk yüklemesi yapacaksak, o rengi imgeleyerek nefesi burundan alıp burundan vermeliyiz (bu az çalışan şakra için geçerlidir). Tamamlayıcı, dengeleyici renk kullanacaksak, bu karma bir renkse, nefesi burundan alıp ağızdan vermeliyiz (bu da fazla çalışan bir şakra için geçerlidir).


hava enerjiye dönüşür, bütün vücuda enerji pompalar. Birinci şakradan başlayıp tüm şakraları güçlendirin. İlk üç şakranın; yeryüzünden, aşağıdan alındığı imgelenir. Şakraların dönüşü, erkeklerde birinci şakra soldan sağa, ikinci şakra sağdan sola olmak üzere sırayla devam eder. Kadınlarda tam tersidir

İmgelerken, bu dönüşü tasavvur edin. Her şakranın çalışması lokal olduğu kadar diğerleri ile de bağımlıdır. Dengede ve ortak çalışmaları, bu koordinen kurulması lazımdır. Dördüncü şakra yatay ve dikey düşünülür. Beş, altı ve yedinci şakralar için yukarıdan, gökyüzünden o ışığın alındığı tasavvur edilmelidir.

Birinci Şakra:
Yaşam isteği, yaşam çabası, yaratıcılık ve üreticiliği temsil eder. Ana Renk: Kırmızı, Tamamlayıcı Renk: Mavi.
Ayaklara, bacaklara hitap eder ve topraklanmaya yardımcıdır.
İkinci Şakra: Sindirim, bağırsaklar, özümseme, sezgi ve alt bilinç duygu seviyesini temsil eder. Ana Renk: Turuncu Tamalayıcı Renk: Turkuaz.

Üçüncü Şakra: Böbrekler, pankreas, karaciğer. Ana Renk: Sarı Tamamlayıcı Renk: Mor. Dördüncü Şakra: Kan ve dolaşım sistemi, kollar, sinir sistemi. Ana Renk: Yeşil Tamamlayıcı Renk: Eflatun. Beşinci Şakra: Boğaz, tiroid, paratiroid, metabolizma, hormonlar. Ana Renk: Mavi Tamamlayıcı Renk: Kırmızı. Altıncı Şakra: İç salgı sisteminin dengesi, beyin, göz, burun, kulak. Ana Renk: Mor Tamamlayıcı Renk: Sarı. Yedinci Şakra: Sağlıkla değil, bilinçle ilgilidir. Mikrokozmos olan insanın, makrokozmos olan evrenle, yaradanla bağlantısını kurduğu yerdir. Ana Renk: Beyaz Işık...



ALINTI..

nlg 31-03-2011 03:49 PM

Cevap: ENERJİ ÇALIŞMALARI NEDİR?
 
bunu nasıl yapıcazzO0


WEZ Format +3. Şuan Saat: 05:31 PM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.