
KEDİCE
Tüm gün sıcaktan evin içinde kavrulan ben ,tüylerim terlemişti,ılık bir duş aldım,akşam üstü olmuştu artık kendimi sokağa atmak istiyordum ama nafile güneş tüm sıcaklığı ile tepeden nah çıkarsın diyordu ,yatağıma döndüm yine ayakucu başucu çapraz,ayakduvarda ve değişik birçok versiyon ile bir süre daha yatakta tepiştim döndüm durdum.Eeee yeterse yeter dedim üstümü değiştirmem 5 dk aldı teyzeme ben çıkıyorum dedim ,ay kızım delimisin başına güneş geçecek çıkma feryatları eşliğinde papuçlarımı ayağıma geçirdiğim gibi merdivenleri haylaz çoçuklar gibi 2şer 2 şer atlayarak indim .kapıdan çıktım ve dankk mahallemizin kadınlarınından oluşan 5 kişilik gurup (ki bunlar dedikodu kumkuması konseyidir)En şirin tavrım ile naber millet dedim ne yapıyorsunuz beni karşılamak içinmi dizildiniz böyle bardak misali dedim kikirdedi teyzeler ay ne alemsin dedilerben gülümsedim hadi evinize gidin yemek yapın kocalarınızı gömdünüz şimdi böle sokakalarda oturuyorsunuz diye şakalaştım yine kikirdeştiler hadi iyi günler dedim,en meraklısı bana nereye gidiorsun dedizaten kılım kadına fink atıp dönücem mahsurumu var gel berarber gidelim dedim en seri şekilde bahçe kapısından sıvıştım ,elimdeki çöp poşeti tüm karizmayı yerle bir etmeden attım çöp konteynerine evet sahile g,ideim şöle mis gibi bir çay içeyim dedim kendime .
Dedikodu konseyinden kurtulmanın rahatlığı ile yürüyordumki mahallenin çoçukları …teyze hani bize basketbol öğretecektin seni beklioruz diye önüme barikat kurdular ,karneler nası bakalım dedim geçtik dediler eh peki haftada 2 gün söz dedim onlardan da kurtuldum .Yolumun üstündeki bakkala uğradım kendimi zehirlemek için siğaramı aldım.Deniz kenarına iyice yaklaşmıştım terler sırtımdn hınzırca akıyordu aldırmadan yoluma devam ettim .Çam ağaçları altındaki çay bahçesine çöreklendim sahibi beni tanır hoşgeldiniz büyük çay değilmi dedi başımla onayladım ,etrafımı incelemeye koyuldum.Biraz uzağımda olsada deniz kenarında balık tutanları gördüm istavrit çıkıyordu ,yol kenarında sahile inenleri görüyordum ,kadınlar ellerinden sıkıca tutukları çekeleye çekeleye götürdükleri çoçukları ,bebek arabasını itenler ,hovaradalığa çıkmış genç oğlanlar,şıkır şıkır giyinmiş genç kızlar ,az ilerideki düğün salonuna yanaşan bir sürü arabana inen düğün sahipleri gelin damat konvoydakiler dat dari dat sesleri ile kornanalarına inatla basıyorlardı hala ,kıl kaptım şu işi sesiz sedasız yapsanıza yahu.İlerdeki basket sahasında çoçuklar şut atıyordu,çayımı elleri titreyerek getiren garson çayı döke saça getirdiği için biraz mahçup bir tavır ile ben bir peçete getireyim size dedi,peçete geldi bardağın altına yerleşti dökülen çayı hüpp diye emdi .Eee çay yanında siğara olmadan içilmezdi zıkkım iç be kızım dedim içimden kendime. Bir karga uçtu yanımdan ilerden sarı kedi geçti ben çayımı ve siğaramı keyifle içerken hayat akıyordu ben seyir halinde düşünüyordum ,içime denizin kokusunu çektim birde nescafe içeyim bari 2. siğaramı nescafe sşliğinde bitirdim .Midemden gelen guruldama ile irkildim acıktım diyordu midem kalktım çaybahçesinden aynı yol güzergahını izleyerek eve geldim allahtan ne barikat kuran veletler nede konsey vardı .üstümü değiştirdim şort t-shirt kombinasyonunu giydim teyzeme ben acıktım köfteleri kızartıyorum dedim ,köfteler ben ve mutfak çok sıcaktı birde papates püresi yaptım karşılıklı yedik yahu ben güzel yemek yapıyorum .hadi bari bulaşıklarıda yıkayaayım da oturup keyif yapayım .Balkona çıktım güneş batmış hafif serinlik başlamıştı buğün yaşadıklarımı yazmak için kuruldum istemleye kulağımda sezen nameleri ile aklımdakileri sıraladım .İşte buda kedice bir yaz günü sıcağında yazılmış birkaç kelime.