Tekil Mesaj gösterimi
Alt 31-10-2014, 07:05 PM   #35 (permalink)
exilee24
Teğmen
 
exilee24 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Feb 2013
Mesajlar: 113
Tesekkür: 366
95 Mesajinıza toplam 218 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
exilee24 is on a distinguished road
Standart Cevap: exile'nin degisim günlüğü

ZİHİN NASIL ÇALIŞIR? Bilinciniz neyin doğru olduğunu varsayar, neyin doğru olduğuna inanırsa, bilinçaltınız onu doğru kabul eder ve gerçek kılmaya çalışır. İyi şansa, ilahi yol göstericiliğe, doğru eyleme ve hayatın nimetlerine inanın.Zihniniz en değerli varlığınızdır. Her zaman sizinledir; ancak yanlızca onu kullanmayı öğrendiğinizde, en şaşırtıcı güçlerinden yararlanabilirsiniz. Zihnin iki aşaması vardır: Bilinç -yani rasyonel (ussal)- ve bilinçaltı -yani irrasyonel (usdışı). Bilincinizle düşünürsünüz, alışkanlık haline getirerek düşündüğünüz her şey, daha sonra düşüncelerinizin doğasına bağlı olarak yaratmaya başlayan bilinçaltına geçer. Bilinçaltınız, duygularınızın bulunduğu yerdir. Yaratıcı zihindir. İyi şeyler düşünürseniz iyi şeyler, kötü şeyler düşünürseniz kötü şeyler olur. Zihniniz böyle çalışır. Hatırlanması gereken en önemli nokta şudur: Bilinçaltı bir fikri kabul ettiğinde, bunu yerine getirmeye başlar. Bilinçaltı yasasının iyi ve kötü fikirler için aynı şekilde işlemesi, şaşırtıcı ve hassas bir gerçektir. Bu yasa, olumsuz bir biçimde uygulandığında, başarısızlığın, hayal kırıklığının ve mutsuzluğun nedenidir. Alışılmış düşünme biçiminiz uyumlu ve yapıcı olduğunda ise son derece sağlıklı, başarılı ve zengin olursunuz.Zihin yasası şöyledir; bilinçaltınızdan aldığınız tepki ya da karşılığı, bilincinizde tuttuğunuz düşünce ya da fikrin doğası belirler.
BİLİNÇ VE BİLİNÇALTI ARASINDAKİ FARK; Bilinç ve Bilinçaltının iki zihin olmadığını unutmayın. Onlar bir zihindeki iki faaliyet alanıdır. Bilinciniz, akıl yürüten zihindir. Zihnin seçim yapan safhasıdır. Örneğin; kitaplarınızı, evinizi, hayattaki eşinizi seçersiniz. Bütün kararlarınızı bilincinizle verirsiniz. Öte yandan, hiçbir bilinçli seçim yapmasanız da, kalbiniz otomatik olarak çalışmaya devam eder; sindirim, dolaşım ve solunum gibi hayati fonksiyonlarınız sürer. Bunları bilinçaltınız, bilinç kontrolünüzden bağımsız süreçler aracılığıyla gerçekleştirir. Bilinçaltınız kendisine iletilenleri ya da bilinçli olarak inandıklarınızı kabul eder. Bilincinizin yaptığı gibi bir şeyleri muhakeme etmez ve sizinle tartışmaz. Bilinçaltınız, iyi ya da kötü bütün tohumları kabul eden bir toprak yatağı gibidir. Düşünceleriniz faaldir, bunlar tohumlardır. Olumsuz, yıkıcı düşünceler de bilinçaltınızda olumsuz bir biçimde çalışmayı sürdürür. Er ya da geç bunlar ortaya çıkar ve içerikleriyle ilişkili bir dış deneyim olarak şekil alırlar.Unutmayın; bilinçaltınız, düşüncelerinizin iyi ya da kötü, doğru ya da yanlış olduğunu kanıtlamaya çalışmaz. Düşüncelerinizin ya da telkinlerinizin doğasına göre tepki verir. Örneğin; bilinçli olarak bir şeyin doğru olduğunu varsayıyorsanız, bu yanlış olsa da, bilinçaltınız bunu doğru kabul eder ve siz bilinçli olarak doğru olduğunu varsaydığınız için, buna uyacak sonuçlar ortaya çıkarır.
NESNEL VE ÖZNEL ZİHİN; Bilinciniz zaman zaman nesnel zihin olarak adlandırılır, çünkü dış nesnelerle ilgilenir. Nesnel zihin, nesnel dünyanın farkındadır. Gözlem araçları, beş fiziksel duyudur. Nesnel zihniniz, çevreyle temasınız sırasında rehberiniz ve yönetmeninizdir. Beş duyunuz aracılığıyla bilgi toplarsınız. Nesnel zihniniz gözlem, deneyim ve eğitim aracılığıyla öğrenir. Daha önce de belirttiğimiz gibi, nesnel zihnin en büyük işlevi akıl yürütmedir. Her yıl Büyük Kanyon’u ziyaret eden bir kişi olduğunuzu varsayalım. Buranın dünyanın en ilgi çekici doğal harikalarından biri olduğu sonucuna varırdınız. Bu sonucun temelinde, buranın inanılmaz derinliğine, kaya oluşumlarının karmaşık şekillerine, farklı jeolojik tabakalar arasında renklerin güzel oyununa ilişkin gözlemleriniz yatardı. Nesnel zihin böyle çalışır. Bilinçaltı genellikle öznel zihin olarak adlandırılır. Öznel zihin çevresinin farkındadır, ancak bu farkındalık beş fiziksel duyu aracılığıyla gerçekleşmez. Öznel zihin sezgiler yoluyla algılar. Burası, duygularınızın bulunduğu yer ve belleğin deposudur. Öznel zihin, en büyük işlevlerini, nesnel duyular faaliyette olmadığında gerçekleştirir. Başka bir deyişle, nesnel zihin uyku halindeyken, öznel zihin kendini gösterir. Öznel zihin, doğal görme organlarını kullanmadan görür. Kehanet yeteneği vardır. Başka bir yerde gerçekleşen olayları görüp duyabilir. Öznel zihniniz bedeninizden ayrılabilir, uzak topraklara gidebilir ve çok doğru ve kesin bilgilerle geri dönebilir. Öznel zihniniz aracılığıyla başkalarının düşüncelerini, mühürlü zarfların içindekileri okuyabilir; bir not defterindeki bilgileri tahmin edebilirsiniz.Nesnel ve öznel zihinler arasındaki etkileşimi anladığımızda, dileğimizi nasıl gerçekleştireceğimize dair daha net bir anlayış geliştiririz.
BİLİNÇALTI BİLİNÇ GİBİ AKIL YÜRÜTEMEZ; Bilinçaltı, kendisine söyleneni muhakeme ya da tartışma yeteneğine sahip değildir. Ona yanlış bilgi verirseniz, bunu doğru kabul eder. Sonra bu bilgiyi gerçek kılmaya çalışır. Telkinlerinizi, bunlar yanlış olsa bile, koşullara, deneyimlere ve olaylara dönüştürür. Yaşadığınız her şeyi, inançlarınız aracılığıyla bilinçaltınıza ilettiğiniz düşünceler nedeniyle yaşarsınız. Bilinçaltınıza yanlış ya da çarpıtılmış kavramlar iletmişseniz, bunları acilen düzeltmeniz çok önemlidir. Bunu yapmanın en kesin yolu, bilinçaltınıza sürekli yapıcı, uyumlu düşünceler aktarmaktadır. Bu düşünceleri sık sık tekrarlandıkça, bilinçaltınız onları kabul eder. Böylece, bilinçaltınız alışkanlıkların bulunduğu yer olduğu için, yeni ve sağlıklı düşünce ve yaşam alışkanlıkların geliştirebilirsiniz.
TELKİNİN BÜYÜK GÜCÜ; Şimdiye kadar yazılanların sonucunda gördüğünüz gibi, bilinciniz “kapıdaki bekçi” gibi hizmet eder. En önemli görevlerinden biri, bilinçaltını yanlış etkilerden korumaktır. Bunun bu kadar önemli olmasının ardında zihnin temel yasalarından biri vardır: Bilinçaltı, telkinlere karşı hassastır. Bildiğiniz gibi bilinçaltı karşılaştırmalar yapmaz. Akıl yürütemez ve yorumda bulunmaz. Bunlar bilincin işlevleridir. Bilinçaltı, yanlızca bilincin kendisine ilettiği etkilere tepki verir. Farklı eylem biçimleri arasında seçim yapmaz. Sadece kendine verileni alır.
BİLİNÇALTI SÖZÜNÜ DİNLER; Bilinçaltınıza yanlızca sizi her açıdan iyileştirecek, koruyacak, yükseltecek ve size ilham verecek telkinler göndermeye dikkat etmelisiniz. Unutmayın, bilinçaltınız esprileri anlayamaz, sadece sözünüzü dinler.
OTOTELKİN KORKULARI NASIL UZAKLAŞTIRIR? Ototelkin, kişinin kendisine belirli bir şeyi telkin etmesidir. Bütün araçlar gibi bu da yanlış kullanılırsa size zarar verebilir, doğru kullanılması halinde ise son derece yararlı olabilir.Janet R., yetenekli genç bir şarkıcıydı. Bir müzikhalin seçmelerine katılmak istiyordu ama bir yandan da çok korkuyordu. Daha önce üç kez, yönetmenlerin önünde şarkı söylediğinde başarısız olmuştu. Harika bir sesi vardı ama kendi kendine “şarkı söyleme sırası bana geldiğinde, sesim çok kötü çıkacak. Rolü asla alamayacağım. Beni beğenmeyecekler. Hangi cesaretle seçmelere katıldığımı merak edecekler. Gideceğim ama başarısız olacağımı biliyorum”. Bilinçaltı, bu olumsuz ototelkinleri bir istek olarak kabul ediyordu. Bunları gerçeğe dönüştürmeye ve Janet için deneyim haline getirmeye çalışıyordu. Bunun nedeni, istemsiz ototelkindi. Janet’in korkuları bir süre sonra onun gerçeği haline gelen duygusallaştırılmış ve öznelleştirilmiş düşüncelere dönüşüyordu.Bu genç şarkıcı olumsuz ototelkinlerini olumlu ototelkinlere çevirmeyi başardı. Şöyle bir yöntem kullandı: Günde üç kez tek başına sessiz bir odaya çekiliyordu. Bir koltuğa rahatça oturuyor, bedenini gevşetiyor ve gözlerini kapatıyordu. Zihnini ve bedenini olabildiğince durağanlaştırıyordu. Böylece zihni pasifleşiyor ve telkinlere daha açık hale geliyordu. Korku telkinini yenmek için, kendi sesini hafifçe duyabileceği bir ses tonuyla şöyle diyordu: “Ben çok güzel şarkı söylüyorum. Soğukkanlıyım, sakinim, kendime güveniyorum”. Her oturuşunda, bu ifadeyi yavaşça, hissederek, 5 ile 10 dakika boyunca tekrarlıyordu. Bunu uyumadan hemen önce ve sonra olmak üzere günde üç kez yapıyordu. Bir hafta sonra son derece soğukkanlı ve kendinden emindi artık. Kader günü geldiğinde, seçmelerde harika bir performans sergiledi ve rolü aldı.İstediklerinizi ve arzuladıklarınızı bilinçaltına göndermek için kesin bir plan ortaya çıkarın. Asla “yapamam” demeyin. Bu cümleyi şu ifade ile değiştirin. “Bilinçaltının gücü sayesinde herşeyi yapabilirim”
BELLEĞİ KORUMANIN YOLU; 75 yaşındaki bir kadın sürekli hatırlama yeteneğiyle övünürdü. Herkez gibi o da zaman zaman bazı şeyleri unutuyor, ama bunu önemsemiyordu. Ancak yaşlandıkça bunları fark etmeye ve endişelenmeye başladı. Ne zaman birşeyi unutsa kendi kendine “Yaşım yüzünden hafızamı kaybediyorum herhalde” diyordu. Bu olumsuz ototelkin sonucunda, daha fazla isim ve olay hafızasından uçup gitti. Umutsuzluğa kapılmak üzereyken kendine nasıl zarar verdiğini fark etti ve bu süreci tersine çevirmeye karar verdi. Günde birkaç defa kendine inançlı ototelkinlerde bulundu, şöyle diyordu: “Bugünden itibaren, hafızam her açıdan gelişiyordu. Her an, her yerde bilmem gereken her şeyi hatırlayacağım. Aldığım etkiler net ve kesin olacak. Bunları kendiliğinden ve kolayca aklımdan tutacağım. Hatırlamak istediğim herşeyi, zihnimde doğru biçimde kendini gösterecek. Her gün hızla gelişiyorum. Çok yakında hafızam eskisinden de iyi olacak” üç hafta sonunda hafızası yeniden normale döndü.
KÖTÜ BİR RUH HALİNİN ÜSTESİNDEN NASIL GELİNİR? Hem evliliği hem de kariyeri ciddi anlamda sıkıntıda olan bir adam bana başvurmuştu. Sorunu; sürekli huysuz ve gergin olmasıydı. Kendi de bundan rahatsızdı; ancak başka biri onunla bu durumu tartışmaya kalktığında, öfke patlaması yaşıyordu. Kendi kendine sürekli herkesin onunla uğraştığını ve onlara karşı kendini savunması gerektiğini söylüyordu. Bu olumsuz ototelkinlerinin üstesinden gelmesi için ona günde birkaç defa -sabah, öğlen, gece yatmadan önce- kendi kendine şunları tekrarlamasını söyledim: “Bugünden itibaren, daha keyifli olacağım. Neşe, mutluluk ve keyif zihnimin normal halleri olacak. Her gün daha sevimli ve anlayışlı oluyorum. Çevremdekilerin neşe ve iyi niyet merkezi olacağım, kendi iyi duygularımı ve keyfimi onlara da bulaştıracağım. Bu mutlu, keyifli, neşeli ruh hali benim normal zihinsel durumum olacak. Minnettarım.” Bir ay sonra, karısı ve iş arkadaşları onunla geçinmenin artık çok daha kolay olduğunu söylediler.
HETEROTELKİN ÜZERİNE BAZI YORUMLAR; Heterotelkin terimi, bir başka kişiden gelen telkinleri ifade eder.
BUNLARDAN BİRİNİ KABUL ETTİNİZ Mİ? Doğduğunuz günden itibaren, olumsuz telkin bombardımanına tutuluruz. Nasıl karşı koyacağımızı bilmediğimiz için, bilinçsizce bunları kabul eder ve deneyimlerimiz haline dönüştürürüz. Olumsuz telkinlere bazı örnekler: Yapamazsın, Asla başarılı olamazsın, Yapmamalısın, Başarısız olacaksın, Hiç şansın yok, Çok yanılıyorsun, Yararı yok, Ne bildiğin değil kimi tanıdığın önemli, Dünya gitgide bozuluyor, Kimse kimsenin umurunda değil, Bu kadar çok çalışmanın bir anlamı yok, Artık çok yaşlısın, Herşey gitgide kötüleşiyor, Hayat bitmek bilmeyen bir çile, Aşk eski bir yalan, Kazanamazsın, Dikkat et çok kötü bir hastalığa yakalanacaksın, Kimseye güvenilmez… İşte bu tür heterotelkinlerin kabul ederek, bunların gerçeğe dönüşmesine katkıda bulunursunuz. Bu durumda geçmişte üzerinizde yaratılan etkileri değiştirmek için yapıcı ototelkinleri kullanabilirsiniz, bu bir yenileme terapisidir. İlk adım; üzerinizde etkili olan bu heterotelkinlerin farkına varmaktır. Yapıcı ototelkin ise sizi, aksi halde belki de yaşam biçiminizi bozacak, iyi alışkanlıkların gelişmesini zorlaştıracak, hatta imkansız hale getirecek olumsuz sözlü koşullanmanın ağırlığından kurtarabilir.
OLUMSUZ TELKİNLERİN ÜSTESİNDEN GELEBİLİRSİNİZ? Gazeteyi alın ya da televizyonda haberleri açın. Her gün isteksizlik, korku, endişe, üzüntü tohumları eken, felaket tellallığı yapan sayısız hikaye duyarsınız. Eğer bunları kabul eder ve benimserseniz, bu korku düşünceleri yaşama sevincinizi kaybetmenize neden olabilir. Ancak bunları kabul etmek zorunda olmadığınızı anlarsanız, önünüzde seçenekler belirir. Bilinçaltınıza yapıcı ototelkinlerde bulunarak bu yıkıcı fikirlerin üstesinden gelme gücü sizin içinizdedir.
BİLİNÇALTINIZ SİZİNLE TARTIŞMAZ; Bilinçaltınız son derece bilgedir. Bütün soruların cevaplarını bilir. Ancak bildiğini bilmez. Sizinle tartışmaz ya da size karşı gelmez. “Beni bu tür telkinlerle etkilememelisin” demez. “Bunu yapamam”, “Yanlış yerde doğmuşum”, “bu gerekliliği karşılayamam” dediğinizde, bilinçaltınıza bu olumsuz düşünceleri aşılarsınız. O da buna tepki verir. Bunu yaparken aslında kendi iyiliğinizi engellersiniz. Hayatınızda yoksunluğu, kısıtlamaları ve hayal kırıklığını getirirsiniz. Arzularınızı gerçekleştirmek ve hayal kırıklıklarınızın üstesinden gelmek için, günde birkaç kez olumlu bir biçimde şunları tekrar edin:“Bana bu arzuyu veren Sınırsız Zeka beni yönlendiriyor ve arzumu gerçekleştirmem için kusursuz bir plan sunuyor. Bilinçaltımın derin bilgeliğinin tepki verdiğini ve içimde hissettiğim ve istediğim şeyin dışa vurulduğunu biliyorum. Bir denge ve ılımlılık var.”Öte yandan eğer “çıkış yok. Ben kayboldum. Tıkandım ve engellendim” derseniz, bilinçaltınızdan hiçbir cevap ya da tepki alamazsınız. Bilinçaltınızın sizin için çalışmasını istiyorsanız, ondan doğru şekilde talepte bulunmayı bilmeli ve işbirliğini istemelisiniz. Aslında bilinçaltı her zaman sizin için çalışır. Her dakika kalp atışlarınızı ve soluk alıp verişlerinizi kontrol eder. Parmağınızı kestiğinizde, karmaşık iyileşme sürecini harekete geçirir. En temel eğilimi, hayatın sürmesini sağlamaktır. Hep sizi koruyup gözetmeye çalışır.Bir sorun için çözüm aradığınızda, bilinçaltı tepki verir, ancak sizin bilincinizde bir karara ve doğru bir yargıya varmanızı bekler. Cevabın bilinçaltında olduğunu bilmeniz gerekir. “Çıkış yolu olduğunu sanmıyorum. Altüst oldum, kafam karıştı. Neden cevap alamıyorum?” derseniz, isteğinizi etkisiz hale getirmiş olursunuz. Yerinde sayan bir asker gibi, yaşam enerjinizi kullanır ama bir adım ilerleyemezsiniz. Zihninizin tekerleklerini durdurun. Gevşeyin. Kendinizi serbest bırakın. Sessizce, olumlu bir biçimde şunları söyleyin:“Bilinçaltım cevapları biliyor. Şu anda bana tepki veriyor. Teşekkür ediyorum, çünkü bilinçaltımın Sınırsız Zekasının her şeyi bildiğini ve şimdi benim için mükemmel çözümü sunduğunu biliyorum. Gerçek inancım, bilinçaltımın görkemini ve muhteşemliğini ortaya çıkarıyor. Bu da beni çok mutlu ediyor.“
BİLİNÇALTINIZ SİZİN İÇİN ÇALIŞMASINI NASIL SAĞLARSINIZ?; Öncelikle bilinçaltınızın her zaman çalıştığını anlamalısınız. Siz farkında olun ya da olmayın, o gece gündüz faaldir. Bilinçaltınız, vücudunuzun inşaatçısıdır; ancak siz bu sessiz içsel süreci bilinçli olarak algılayamaz ve duyamazsınız. Sizin işiniz bilinçaltınızla değil, bilincinizledir. En iyiye dair beklentinizle bilincinizi meşgul edin ve alışageldiğiniz düşüncelerinizin temelinde güzel, doğru, adil ve uyumlu şeyler bulunduğundan emin olun. Yüreğinizde ve ruhunuzda bilinçaltınızın herşeyi her zaman alışageldiğiniz düşüncelerinize bağlı olarak ifade ettiğini, ürettiğini ve ortaya koyduğunu bilin ve bilincinize dikkat edin.Unutmayın; tıpkı suyun içinde aktığı borunun şeklini alması gibi, hayat prensibi de sizin içinizde düşüncelerinizin doğasına göre akar. Bilinçaltınızdaki iyileştirici varlığın içinizde uyum, sağlık, huzur, keyif ve bolluk olarak aktığını bilin. Bunu canlı bir zeka, harika bir yol arkadaşı olarak düşünün. İçinizde sizi canlandırarak, zenginleştirerek, size ilham vererek aktığına inanın. Size bu şekilde karşılık verecektir. Neye inanırsanız, onu yaşarsınız.
exilee24 isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla