Tekil Mesaj gösterimi
Alt 31-10-2014, 07:03 PM   #34 (permalink)
exilee24
Teğmen
 
exilee24 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Feb 2013
Mesajlar: 113
Tesekkür: 366
95 Mesajinıza toplam 218 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
exilee24 is on a distinguished road
Standart Cevap: exile'nin degisim günlüğü

Bilinçaltının Gücü-Joseph Murphy
Düşüncelerinizi Değiştirirseniz, Kaderinizi de Değiştirirsiniz…..Joseph Murphy

Neden bir insan üzgünken diğeri mutludur?
Neden bir insan zenginliğin sefasını sürerken diğeri yoksul ve hüzünlüdür?
Neden bir insan korkak ve endişeliyken diğeri inanç ve güven doludur?
Neden bir insan tam bir başarı örneğiyken diğeri sefil haldedir? Neden bir insan mutlu bir evlilik sürerken diğeri evliliğinde mutsuz ve hayal kırıklığı yaşıyor?…
İŞTE bu soruların yanıtı, bilinç ve bilinçaltınızın işleyişinde gizli olabilir mi? KESİNLİKLE EVET.
MUCİZELER İSTEMEYİ BİLDİĞİNİZDE GERÇEKLEŞİR;istemek zihnin bilimsel olarak belirli bir amaca yönelmiş bilinç ve bilinçaltı düzeylerinin uyumlu etkileşimidir.
HERKES İSTER; Etkin bir biçimde istediğini elde etmek mümkün müdür? Günlük hayatınızın bir parçası olarak dilekte bulunmayalı ne kadar zaman oldu? Dualar elbette sıkıntı anlarında imdadımıza yetişir. Ancak yaşamımızın vazgeçilmez ve faydalı bir unsuru haline getirmek için neden sıkıntı anlarını bekliyoruz? Dileklerimiz, yürekten istediğimiz sürece karşılık verir. Sıkıntıda olan insanlar mantıklı düşünmekte ve davranmakta zorluk çekiyorlar. Sorunları onları boğuyor; dinleme ve anlama yeteneklerini engelliyor. Kolayca uygulayabilecekleri bir formüle, basit ve net bir kalıba ihtiyaç duyuyorlar. “Neden o halde istediklerimi elde edemiyorum” sorusu bilinçaltını yönetmeyi ve doğru yanıtları bulmanın yollarını öğrenmekten geçmektedir.
NEYE İNANIYORSUNUZ? Birçok kişinin düşündüğünün aksine, bir insanın istediğine kavuşmasını sağlayan şey, inandığı şey değildir. Bireyin bilinçaltı, o kişinin zihnindeki tabloya ya da düşünceye karşılık verdiğinde, dilekleri gerçekleşir. Hayatın yasası, inanç yasasıdır. İnanç, zihinde düşünce gibi algılanabilir. Kişi düşündükçe, hissettikçe ve inandıkça, zihninin ve bedeninin durumu ile koşulları da ona göre belirlenir. Ne yaptığınızı ve neden yaptığınızı anlamaya dair geliştirilmiş bir teknik, hayattaki bütün iyi şeylere yönelik bilinçaltı bir farkındalığın oluşmasına yardım edecektir. İşin özünde; kişinin dilekleri karşılık bulduğunda, yüreğinin arzuları da gerçekleşir.
DİLEMEK ARZU ETMEKTİR; Herkes sağlık, mutluluk, güvenlik, zihinsel huzur ve doğruluk arzular. Ama kaçımız bu hedeflere ulaşabiliriz? Kişi sağlığının mükemmel olması için arzu duyuyorsa ihtiyacı olan şey zihninin nasıl çalıştığını bilmektir. Bu onun arzusunun gerçekleşmesini sağlayacaktır. Tek yapmanız gereken, elde etmek istediğiniz arzularla veya güzelliklerle zihinsel ve duygusal olarak bütünleşmektir. Bilinçaltının yaratıcı güçleri buna tepki verecektir. Hemen bugün bunu yapmaya başlayın. Bırakın hayatınızda mucizeler gerçekleşsin! gün aydınlanana ve gölgeler dağılana kadar devam edin.
BİLİNÇALTINIZ KARANLIK BİR ODADIR; Bilinçaltınız sizin büyük karanlık odanızdır. Dışarıdaki hayatınızın geliştiği gizli yerdir. Bu nedenle sizi siz yapan şey; adınız, giysileriniz, anne-babanız, mahalleniz ya da kullandığınız otomobil değildir. Siz yeraltındaki o karanlık odanızda şekillenen inançlarınızdan oluşuyorsunuz. Ahlaki anlamda, bilinçaltınız tamamen tarafsızdır; bir alışkanlığı, dünyanın iyi mi yoksa kötü mü gördüğünü umursamaz. Bu nedenle bilinçaltımıza, yani karanlık odaya olumsuz düşünceler düştüğünde, bu karanlık düşüncelerin günlük deneyim ve ilişkilerimizde ifade bulduğunu görüp şaşırırız. İşin gerçeği, başımıza gelen hemen her şeyde bizim rolümüz vardır. Dünyanızı değiştirmek istiyorsanız, zihninizi değiştirmelisiniz; içten dışa doğru…Ancak eğer bu karanlık oda kavramını kabul ederseniz, bu süreç hakkında duygulardan arındığınızı mutlulukla görebilirsiniz.
Bu fikri benimsediğinizde, hayatınızı değiştirmenin çok zor bir mücadele olmadığını göreceksiniz.Hayatınızın ilk günlerinden itibaren size aşılanan inanç ve eğilimlerin hala sizinle olduğunu ve hayatınızı yönlendirip etkileme gücüne sahip olduğunu öğrendiğinizde şaşırabilirsiniz. Hepimizin çocukluktan gelen ve uzun süre önce unuttuğumuz inanç ve fikirleri vardır. Bunlar bilinçaltına ait karanlık odanın derinliklerinde saklıdır. Bunu bilmek, neden düşüncelerimizi sağlıklı bir biçimde değerlendirme zamanının geldiğini gösterecektir. Örneğin; bir vantilatörün yanında oturduğunuzda boynunuzun tutulacağına inanırsanız, bilinçaltınız boynunuzun tutulmasını sağlayacaktır. Bu rahatsızlığa neden olan şey, vantilatörün yüksek frekansta zararsız enerji molekülleri yayması değil, sizin büyük inançlarınızdır, vantilatör zararsızdır. Tıpkı bir elmanın kanınıza karışması gibi bu düşünceler zihninize yerleşir ve hayatınızı etkiler. Bilinçaltı karanlık odanız, zenginliğinizin de üretildiği yerdir. İşin anahtarı, hayatınızda bolluk ve bereket görmeden önce bilinçaltınızı zenginleştirmektir.Bilinçaltı karanlık odanız harika yeni fikirlerle doludur; bu yüzden eskilerin yerine yenileri koymaktan çekinmenize gerek yok. Bir an önce doğru, güzel ve değerli şeyleri düşünmeye başlayın, etrafınızda bunları göreceksiniz. Herşey başlangıçta iyi niyetle yaratıldı, sizde eylemlerinizde öyle yapmalısınız. Bundan sonra hiçbir etkiniz olmadığını düşündüğünüz kötü tabloların kurbanı olmak zorunda kalmayacaksınız.
İÇİNİZDEKİ HAZİNE Bilinçaltınız hayatı odağına alır. Bu yüzden bilinç üzerine durmalısınız. Bilincinizi doğru olan önermelerle besleyin. Bilinçaltı alıştığınız zihinsel kalıpları tekrar edecektir.Elinizin altında sınırsız bir zenginlik var. Bunları elde etmek için yapmanız gereken tek şey, zihinsel gözlerinizi açmak ve içinizdeki sınırsız hazineyi görmek. Kendi içinizde güzel, keyifli, bereketli bir yaşam sürmek için gereksinim duyduğunuz her şeyi bulabileceğiniz bir depo bulunmakta. Birçok kişi kendi potansiyelini kullanamaz çünkü içindeki sınırsız zeka ve sevgi deposunun varlığından haberdar değildir. Oysa istediğiniz her şeyi oradan çekip alabilirsiniz.Mıknatıslı bir demir parçası, kendi ağırlığının on iki katını kaldırabilir. Ancak bu demir parçasının mıknatıs özelliğini alırsanız, bir kuş tüyünü bile kaldıramaz. Aynı şekilde iki tür insan vardır. Mıknatıslanmış kişiler güven ve inançla doludur. Başarılı olmak ve kazanmak için doğduklarını bilirler. Diğerlerinin ise mıknatıs özelliği yoktur. Onlar korku ve kuşkuyla doludurlar. Bir fırsatla karşılaştıklarında “ya başarısız olursam? para kaybedebilirim.İnsanlar benimle dalga geçerler” diye düşünürler. Bu tür insanlar hayatta pek fazla ilerleyemezler. İlerlemekten duydukları korku, oldukları yerde saymalarına neden olur.
BİLİNÇALTININ MUHTEŞEM GÜCÜ; Bilinçaltınızın gizli gücüyle bağlantıya geçmeyi ve bu gücü ortaya çıkarmayı öğrendiğinizde, hayatınıza daha fazla güç, zenginlik, sağlık, mutluluk ve keyif katabilirsiniz. Bu gücü kazanmaya ihtiyacınız yok. Ona zaten sahipsiniz. Yanlızca bu gücü hayatınızın bütün alanlarında kullanmak için onu çok iyi anlamalısınız. Bilinçaltınızın derinliklerinde sınırsız bilgelik, sınırsız güç ve ihtiyaçlarınıza karşılık verecek malzemeler saklıdır. Bunlar kendilerini geliştirmenizi ve ifade etmenizi beklemektedir. Eğer zihninizin derinliklerinin bu potansiyellerini keşfetmeye başlarsanız, bunlar dış dünyada kendini göstermeye başlayacaktır. Siz yeni fikirlere ve düşüncelere açık birisiniz; bilinçaltınızda saklı olan sınırsız zeka da her an ve her noktada bilmeniz gereken herşeyi size sunacaktır. Bilinçaltınızın bilgeliği sayesinde ideal eşi kendinize çekebilirsiniz, aynı zamanda doğru iş ortağını bulabilirsiniz. Bu size gereksinim duyduğunuz paraya nasıl kavuşacağınızı gösterebilir, yüreğinizin istediklerini yapmak için maddi özgürlük sağlayabilir. Düşünce, duygu, güç, ışık, sevgi ve güzelliğin bu iç dünyasını keşfetmek en doğal hakkınızdır. Bu güçler görünmez olsa da kuvvetli ve etkilidir.Bilinçaltınız bir prensiptir. İnanç yasasına göre işler. İnancın ne olduğunu, neden ve nasıl çalıştığını bilmeniz gerekir. Zihnin yasası, inancın yasasıdır. Bu zihnin çalışma biçimine, inancın kendisine inanmak demektir. Zihninizin inancı, zihninizin düşüncesidir, başka hiçbir şey değildir. Yaşadığınız deneyimler, olaylar; içinde bulunduğunuz koşullar ve eylemler düşüncelerinize tepki olarak bilinçaltınız tarafından üretilir. Şunu unutmayın; sonuçları ortaya çıkaran şey, inanılan şey değil, zihninizdeki inançtır. Zihninizi uyum, sağlık, huzur, iyi niyet kavramlarıyla doldursanız, hayatınızda mucizeler gerçekleşir.İnandığınız şey doğru veya yanlış da olsa sonuç elde edersiniz. Bilinciniz zihninizdeki düşünceye yanıt verir. Zihninizdeki düşünceyi bir inanç olarak kabul edin, bu kadarı bile yeterli olacaktır. Bilinçaltınızı yeniden tasarlayarak kendinizi yeniden yaratabileceğinizden emin olabilirsiniz.
BİLİNÇ ve BİLİNÇALTI; Zihnin iki işlevini anlamaya başlamanın en iyi yolu, onu bir bahçe olarak düşünmektir. Siz de bahçıvansınız. Bütün gün boyunca bilinçaltınıza düşünce tohumları ekiyorsunuz. Çoğunlukla bunu yaptığınızın farkında bile değilsiniz; çünkü tohumların temelinde alışageldiğiniz düşünme biçimi var. Bilinçaltına tohum ektikçe, bedeninizde ve çevrenizde ekinler biçersiniz. Bilinçaltınızı iyi ya da kötü bütün tohumların filizlenip serpileceği zengin bir toprak yatağı olarak düşünün. Dikenli bitki ekerseniz, üzüm toplayabilir misiniz? Devedikeni ekerseniz, incir elde edebilir misiniz? Her düşünce bir neden, her koşul bir sonuçtur. Bu nedenle düşüncelerinizin kontrolünü ele geçirmeniz bu kadar önemlidir. Ancak bu şekilde yalnızca istenen koşulların ortaya çıkmasını sağlayabilirsiniz. Şimdi; huzur, mutluluk, doğru eylem, iyi niyet, başarı ve refah düşünceleri ekmeye başlayın. Bu nitelikler üzerinde sessizce ve inançla düşünün. Bunları bilinç ve mantığınızla kabul edin. Bu harika düşünce tohumlarını zihninize ekmeye devam edin; muhteşem bir ekin biçeceksiniz.Zihniniz doğru düşündüğünde, gerçeği anladığınızda, bilinçaltınızda depolanan düşünceler yapıcı, uyumlu ve huzurlu olduğunda, bilinçaltınızın sihirli gücü buna karşılık verecektir. Ortaya uyumlu koşulların, güzel bir çevrenin ve herşeyin en iyisinin çıkmasını sağlayacaktır. Çevrenize bakın, nerede yaşarsanız yaşayın, nasıl bir toplumun parçası olursanız olun insanların çoğunluğunun dış dünyada yaşadığını görürsünüz. Daha aydın olanlar ise daha çok iç dünyalarıyla ilgilenmektedirler. Onlar iç dünyanın dış dünyayı yarattığını fark etmişlerdir, bunu sizde fark edeceksiniz. Dış koşulları değiştirmek istiyorsanız, nedeni değiştirmelisiniz. Hayatınızdaki uyumsuzluklardan, kafa karışıklıklarından, yoksunluklardan ve sınırlamalardan kurtulmak istiyorsanız, nedeni ortadan kaldırmalısınız. Bu neden, bilinçaltınızı kullanma biçiminiz ve bilinçaltınızda teşvik ettiğiniz düşünce ve imgelerdir. Nedeni değiştirirseniz, sonucu da değiştirebilirsiniz. Bu kadar basit. Hepimiz sınırsız bir zenginlik denizinde yaşıyoruz. Bilinçaltınız, bilinçli düşüncelerinize karşı çok hassastır. Bu bilinçli düşünceler bilinçaltınızın sınırsız zekasının, bilgeliğinin, yaşamsal güçlerinin ve enerjilerinin aktığı matrisi oluşturur. Bu matrisi daha olumlu bir yönde oluşturursanız, sınırsız enerjileri kendi lehinize çevirebilirsiniz.
GÖZE ÇARPAN FARKLAR VE İŞLEYİŞ BİÇİMLERİ; Bilinç, bir geminin rotacısı ya da kaptanı gibidir. Gemiyi o yönetir. Motor odasındaki kişilere komutlar gönderir. Bu kişiler sırayla kazanları, aletleri, ölçüleri… vb. kontrol ederler. Motor odasındakiler nereye gittiklerini bilmezler; sadece komutları yerine getirirler. Eğer kaptan pusulaya ya da diğer aletlere bağlı bulgularına dayanarak hatalı ya da yanlış talimatlar verirse, kayalara bindirebilir. Kontrol ve sorumluluk kaptanda olduğu için motor odasındakiler ona itaat ederler. Kaptan ne yaptığını bilmek durumunda olduğundan, mürettebat onunla tartışmaz, yanlızca onun emirlerine uyar. Kaptan gemisinin efendisidir ve istekleri yerine getirilir. Aynı şekilde, bilincinizde geminizin -yani bedeninizin, çevrenizin ve ilişkilerinizin- kaptanı ve efendisidir. Bilinçaltınız, ona bilinçaltınızın inandıklarını ve doğru kabul ettiklerini esas alarak verdiğiniz emirlere uyar. Emirleri ve bunların temelini sorgulamaz.Eğer kendinize sürekli, “buna param yetmez” diyorsanız, bilinçaltınız sözünüzü dinler. İstediğiniz şeyi alabilecek durumda olmayacağınıza inanır. Siz “O arabaya, tatile, eve param yetmez” demeye devam ettikçe, bilinçaltınızın emirlerinize uyacağından emin olabilirsiniz. Hayatınız boyunca bütün bunların yoksunluğunu çeker ve koşulların bunu gerektirdiğine inanırsınız. Bu koşulları olumsuz, reddedici düşüncelerinizle sizin bizzat yarattığınızı fark etmezsiniz.
HATIRLAMAYA DEĞER FİKİRLER
Hazine sandığı içinizdedir. Yürekten arzuladığınız şeylerin karşılığını almak için kendi içinize bakın. Bilinçaltınız bütün sorulara cevap verebilir. Uyumadan önce bilinçaltınıza “saat altıda kalkmak istiyorum” derseniz, sizi tam o saatte uyandıracaktır. Bilinçaltınız bedeninizin inşaatçısıdır ve sizi iyileştirebilir. Her gece kafanızda mükemmel bir sağlık fikriyle uyuyun; sadık hizmetkarınız olan bilinçaltınız size itaat edecektir. Her düşünce bir neden, her koşul ise sonuçtur. Kitap yazmak, şiir yazmak, dinleyiciler karşısında daha iyi konuşma yapmak istiyorsanız; bu fikri sevgiyle ve inanarak bilinçaltınıza aktarın. Bilinçaltınız size karşılık verecektir. Asla “buna param yetmez” ya da “bunu yapamam” gibi ifadeler kullanmayın. Bilinçaltınız sözünüzü dinler. İstediğiniz şeyi yapmak için paranız ya da yeteneğiniz olmadığını görür. Olumlu bir biçimde “bilinçaltımın gücü sayesinde her şeyi yapabilirim” deyin. Siz ruhunuzun (bilinçaltınızın) kaptanı ve efendisisiniz. Unutmayın; seçme yeteneğiniz var. Hayatı seçin! sevgiyi seçin! sağlığı seçin! mutluluğu seçin!
exilee24 isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla