Tekil Mesaj gösterimi
Alt 09-10-2008, 05:47 PM   #2 (permalink)
mücevher
Üsteğmen
 
Üyelik tarihi: Feb 2008
Mesajlar: 416
Tesekkür: 0
122 Mesajinıza toplam 635 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
mücevher is an unknown quantity at this point
Standart farkındalık

FARKINDALIK

Kişi, olana nasıl bakıyor?

Elindeki kaleme, doğan güneşe, yollara, dağılmış çöpe, pişmanlıklarına, sessizliğe, etrafındaki insanlara, yerdeki karıncaya, evinde gezinen hamamböceğine, kardeşine, annesine, kabullendiği ideolojilere, geleneklere, eşine , işine, savaşan insana, sevişen insana, doğana, ölene, içindeki boşluğa, korkularına, acılarına, isteklerine, mutsuzluğuna ve diğer her şeye nasıl bakıyor?

Ben, kendini beden olarak kabul etmiş.

Beden ise ilk varoluş anınızdan itibaren olup biten herşeyin ve her anın tüm kayıtlarının toplamından başka bir şey değildir.

Ve bu kayıtlar karmaşa, çelişki, arzu ve korkuların hâkimiyetindedir.

Her beden diğerinden farklı . Ve olanı da diğer bedenlerden farklı görüyor. Oysa olan birdir. Ve bu yüzden her beden aynı şeyi görmelidir. Burada anlatılanı siz de görüyor musunuz?

"Olan" ile "insanın olana bakarken gördüğü" arasında çelişki var.

Peki bu çelişki nasıl oluşuyor?

Ben, her şeyin kaynağı ve özüdür. Ben, yaşamın da kaynağı ve özüdür. Ben, aynı zamanda birlik, uyum ve sonsuzluktur. Ben, sizsiniz, tanıdığınız ve tanımadıklarınızdır, bu yazıyı yazandır. Bu nedenle sen, ben, o, siz, biz, onlar, tanıdıklar, yabancılar, uzaylılar yoktur. Sadece "ben" vardır. Beden ise ilk varoluş anınızdan itibaren olup biten herşeyin ve her anın tüm kayıtlarının toplamından başka bir şey değildir. Sonsuzluk ve birlik olan ben, yâni siz, kendinizi beden olarak kabul edersiniz. Beden ölümlüdür, sonsuzluk ise ölümsüzdür. Beden kırılgandır, sonsuzluk ise yıkılmazdır. Ve beden sonsuzluğa göre bir hiçtir. Kendinizi beden olarak kabul ettiğinizde problem başlar. Ve beden, kendi arzularını yerine getirmenin, kendi güvenliğini ve kendi doyumunu sağlamanın peşine düşer. Bir beden sınırlıdır ve diğer bedenlerden ayrıdır. Bu yüzden ben, kendini de sınırlı ve diğerlerinden ayrı görür. Böylece korkular , acımasızlıklar, iyiler, kötüler, güzeller, çirkinler, sayısız düşünceler, hayaller, ideolojiler, dinler, gelenekler üretir. Bunlar ise onu gerçek anlamda mutlu etmez, diğer insanlardan ve doğadan uzaklaştırır. Bu bir çeşit girdaptır ve sayısız acılarla doludur. Siz bunu fark etmedikçe bu girdap giderek büyür. Bu yüzden aynı şeye bakan ama farklı şeyler gören varlıklar hâline gelirsiniz. Bu durum zâten kendinizi beden olarak kabul ettiğiniz ilk anda başlar ve giderek büyür, karmaşık ve çelişkilerle dolu bir hâl alır. Ve sonuç: İnsanların içinde gerginlik, dışında gerginlik. İnsanların içinde kavga, dışında kavga. İnsanların içinde savaş, dışında savaş. İnsanların içinde acı, dışında acı. İçin dışa yansıması kaçınılmaz. Ve kişi, iyilikten, güzellikten, mutluluktan, barıştan, birlikten bahsediyor. Dünyayı mahveden bu çelişkiyi görüyor musunuz?

Olan birdir. Tüm zamanlarda ve tüm evrenlerde "olan" ile "görülen" bir olmadıkça aşk, huzur, mutluluk, barış, uyum, güzellik ve coşku olmayacaktır.

Çözüm, tam farkındalıktır.

Tam farkındalık, tam bağımsızlığın kendisidir. Ölümsüzdür. Yâni zaman ve mekândan bağımsızdır.

Tam farkındalık herkeste var.

Tam farkındalık ile yaşamayan tüm kişilikler, bölücü, yıkıcı ve acı vericidir. Kişi, kendisinin çok iyi niyetli olduğunu söylese de böyledir. İnsanlığın kurtarıcısı olduğunu söylese de bu böyledir.

Peki tam farkındalık nasıl işler? Ben olarak bildiğiniz her şeyi ama her şeyi ve onun dışındaki her şeyi ama her şeyi tamamen özgür bırakın. Burada her şeyi tümüyle kendi haline bırakmak, yâni özgür bırakmak temel ve yaşamsaldır. Her şeyi tümüyle özgür bırakmazsanız tam farkındalık kesinlikle işlemez. Sâdece buna dikkat edin. Başka hiçbir şeye ihtiyacınız yok. Ne bir çabaya ne de özel bir eğitime. Bütün kontrolleri terk edin. Hiçbir şeye ama hiçbir şeye ne ilgi gösterin ne de onlarla tartışın. Hepsini tamamen koyverin. Bırakın olanlar olsun. Burada bedeninizin hiçbir ayrıcalığı yok. Bedeniniz de her şey sözüne dâhildir. Onu da tamamen özgür bırakmanız gerekiyor. Bunu kesinlikle unutmamalısınız.

Burada tam farkındalık için söylenenleri yapın.

Asıl olan size söylediklerimizi uygulamanızdır. Yoksa tam farkındalık işlemeyecektir.

Sâdece burada yazılanları okumakla yetinmeyin. Bekletmeyin, ertelemeyin. Hemen uygulayın.

Tam farkındalık, aşk, güzellik, coşku, huzur ve mutluluk içinde yaşam demektir.
Tam farkındalık durumunda olan her şey, sizin iyiliğinize olmaktadır. Her şeyi koyvermek, her şeyin düzelmesine yol açar. Burada bir yanlışlık ya da çelişki yok. Bir buğday toprağa düşüyor. Filiz verip serpiliyor. Ve başağında başka buğdaylar yetişiyor. İşte bunu ve tüm evrenlerde olanları düzenleyip dengeleyen, görünmez bir güç var. O güç tektir. İşte o güç, her şeyi koyverdiğimizde içimizde ve dışımızda olup biten her şeyi daha iyi, daha güzel, daha uyumlu, daha adaletli yapmak için sürekli işler. Hiç durmaz. Birliğin doğası böyledir. Bütün bunları hiçbir güç, ideoloji, din, kural, ahlâk, devlet, sistem, uyuşturucu veya başka herhangi bir şey sağlayamaz. Deneyin. Ertelemeyin. Denemeyi ertelemek, insanoğlunun hastalığıdır.

Tam farkındalık hâlinde ilk zamanlarda içimizde ve dışımızda birçok alabora oluş, yıkım, çözülme, boşluk olabilir.

Hepsi geçici. Telaşa kapılmayın. Geçmişin ağır koşullanmışlığı sizi tam farkındalıktan uzaklaştıracaktır. Ancak yaşam, tam farkındalıktan uzaklaştığınızı size hatırlatır. Bu uyarı yaşamımızın her anında bize sürekli yapılır. Ancak biz bunu bilmeyiz. Uyarıyı mutlaka alırsınız. Uyarıyı alınca tam farkındalığa tekrar dönün. Hatırlayın ve tam farkındalığı tekrar işletin. Geçmişin sizdeki ağır koşullandırmaları giderek etkisini kaybedecektir. Ve böylece siz, gerçek barışın, huzurun, mutluluğun coşkunun, aşkın, güzelliğin, adaletin, sonsuzluğun, özgürlüğün ne olduğunu giderek daha iyi görür ve bütün bunları daha çok yaşarsınız. Bütün bunları eksiksiz yaşayacağınız ve hiçbir şüpheye düşmeyeceğiniz bir an gelir. O an gördüğünüz sizsiniz. O an gördüğünüz biziz. O an gördüğünüz gerçek yaşamdır. O an gördüğünüz ve yaşadığınız birliktir. Ve anlarsınız ki birlik kelimesi de birlik ile ilgili atılan tüm nutuklar da birlik değildir. O, tek ve yıkılmaz olandır. Onun dışındaki her şey geçicidir. Sâdece o kalıcıdır, sadece o ölümsüzdür. İşte gerçek benimiz o ölümsüzlüktür..


Alıntıdır
__________________
Benim özgürlüğe açılmış kanatlarım var
Sonsuzluğa çıkan zamansız kapılarım var
Senin beş para etmez kuralların varsa
Benim inandığım ölümsüz masallarım var
mücevher isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla