Tekil Mesaj gösterimi
Alt 04-04-2012, 05:30 PM   #37 (permalink)
kumralada11
Teğmen
 
kumralada11 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Jan 2012
Mesajlar: 26
Tesekkür: 18
24 Mesajinıza toplam 77 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
kumralada11 is an unknown quantity at this point
Standart Cevap: nasıl neden niçinn????

selamlarrrrr...uzun bi aradn sonra günümün tamamını sizlere yazmaya çalışarak burdayım...
malesef aynı satırları 3 keredir yazma uğraşı veriyorum...umarım bu kez başarılı olacağım...
yaklaşık 1,5 aydır fırsat buldukça forumda site yöneticilerinin ve sakinlerinin çeşitli konulardaki paylaşımlarını okuyarak kendi kişisel yolcuğumda kendi adıma yeni şeyler öğrenme ve diğer yaşantılardan kendime dersler çıkarmaya devam etmekteydim...

halen yolculuğumda telkinlerimi gece ve gündüz periyotlarımda aksatmadan dinlemeye devam etmeyteyim...çok yol aldım ve de daha alacağım çok yol olduğununda bilincindeyim...yazmadığım süre boyunca da hayatımda telkinler ve olumlamalar sayesinde bence güzel adımlar attım...önceki iletilerimde de bahsettiğim gibi yaklaşık 2 sene öncesine varan depresyon-ankisiyite bozukluğuna bağlı olarak kullandığım bi depresyon ilacım vardır...doktorumunda da kontrolünde artık en küçük doza geçi,ş yaptım ve bırakma yolunda kararlı ve istekli bi şekilde yol almaktayım...telikinlerle birlikte bu konuda ki farkındalığım başka bi boyuta geçiş yaptı ve keşke ilaç kullanma döneminden önce telkinlerle tanışsaydım dedim...şöleki, geçmiş yaşantımdaki mecburiyetlerim gereği hayata daha doğru tabirle yaşamımızı devam ettirmemizi sağlayacak para kazanma ve bir ailenin tüm maddi ve manevi sorumluluğunu üstlenmek zorunda kalmama bağlı olarakaşırı gelişen sorumluluk ve mükemmelletçilik(3.defadır yazamıyorum bu sözcüğü doğru bi şekilde :)) )duygusu nedeni ile kendimi arka plana itip hatta yok sayıp önceliklerimi farklı konu ve ihtiyaçlara yöneltmem ve bu sorunlarlaergenliğim sırasında karşılaşmam nedeni ile ortaya çıkan sorunuma bağlı olarak yanlış düşünce kalıpları ve olumsuz bakış açıları ile aslında doğru sandığım bi sürü yanlış ritüelin içinde olduğum bi dönemde karşılaştım telkinlerle geçte olsa...oysakii yaşadıklarıma bağlı olarak ilaç tedavisi benim düşünce yapımı değiştirip iyilrştermeye değil.doğru bildiğim yanlışlar nedeni ile rahatsızlığımın hayatımda yaşattığı fizksel rahatsılıklarımı ortadan kaldırmaya yada etkilerini en aza indirmeye yönelik olduğunu anca anca anlayabiliyorum arkadaşlar...belkide kullandığım ilaç nedeni ile vücudumda bana yetmeyecek seviyede ki seratonin hormonunun salgılanmasını sağlayarak bana geçici çözümler üretmekten öteye gitmiyordu bu durum...ne dıktorum ne de etrafımda sorunumu bilen yakınlarım,asıl iç dünyamda ve zihnimde ve şimdi diyebiliyorum ki biliç altımda olması gereken değişiklikleri ve bu değişikliği nasıl yapacağımı dile getirmiyor ya da bilmiyordu.beni her zaman huzursuz eden ,yiyip bitiren,adeta düşmanım olan iç sesim nasıl oluluya döner bu konuda bende tabiri caizse çok cahil ve beraberinde sabırsızdım...sihirli değneğin dokunması ve hemen herşeyin düzelmesini bekliyor ve istiyordum...takiii site ve telkinlerle tanışıncaya dek.bunu bi süreç olduğunu;nasıl bu huzursuzluk duygusu ile dünyaya gelmediysem ve iç dünyamın bana zaman içinde yanlış öğretilerle bana düşman olmayı seçtiyse o düşmanı deklare edip ona kendime dost edinmekde zaman ve sabır işiydi...ve yılmasan usanmadan dinledim telkinlerii...dinlemeyede devam ediyorum.
çok yol aldım ve daha uzun bir yolum var bunuda biliyorum...ama hzuruluyum...iç sesim beni kemirmiyor artıkkk ...bunu söyeleyebilirim rahatlıkla...ama hala bi eksiğim var arkadaşlar ve bunu paylaşmak istiyorum sizinle...
kişilik özelliğim gereği diyebilirim sevi ve seviyi paylaşma dilim depresyon öncesine kadar çok coşkulu idi...bazen böle sevindiğim bi durum karşısında gözlerimin içinin parladğını,şesimin şelaleler gibi şırıldadığını sadece ben değil etrafımdakilerde gözlemlerdi...
en basitinden 3-3,5 yaşındaki yeğenimle yaptığımız telefon konuşmalarımızda bile (ki fiziksel anlamda mesefeler nedeni ile birbirimizden uzağız)eskiden kii o zamanlar cümle kuramaz sadece gülüceklerini duyardımm içiimmm coşku ile dolarr,adete ayaklarım yerden kesilir,adetaaa akardımmm ona doğru...yanyana geldiğimizde siz düşünün benim halimiii erirdimm resmen...ama maleseff bu sevimii yada bu coşkuyu artık hiç bi sevimde yaşayamıyorum...bu heyecan halii bu kıpır kıpırlık bu sıcaklık hiç bi sevimde yok malesef...kiii dediğim gibi çok yeni evliyiM(mayıs 2011)eşimle bal aylarımızı yaşamamız gerekirken ben yaşadığım depresyon kaynaklı sıkıntılar nedeni ile hem kendimii istemedende olsa eşimiii yorark geçirdim bu aylarııı...yeğenimi örnekledim çünküü eşimide yeğenimi sevdiğim gibi severdimmm...nişanlıyken her baktığıım da gözlerimin içi parlardı...sölemek istediğim şey bu coşku eksikliği sadece bir kişiye karşı değil maledef....herkze karşı...hani ne bileyimmm bazen hiç görmediğiniz bi arkadaşını görürsünüz yada hiç beklemediğiniz bi anda küçük bi hediye alırsınız da çocuklar gibi sevinirsiniz ya,işte o duygu yoğunluğu şu an bende yokkk nedenseeeee...bölee bi durgunluk,huzur hali mevcut ama o eski coşkulu ve eğlencelii insan değilim...
2.sorunumsa hala sabhalrı uyanmak ve yataktan kalmak konusunda zorluk çekmem...telkinleri gece ve gündüz periyotları halinde dinlemeye devam ediyorum.özellikle gece peryodunda pc yekaydettiğim telkinleri yattığım yerden duyabileceğim ses seviyesinde tüm gece çalıyor ve uyurkende dinlemeye devam ediyorum..ego-suçluluk-mutluluk tekini ve berberinde k.verme ada telkini(erken uyanma konusunda forumda pek çok yerde işe yaradığını okuduğum için)berberinde de telefonuma kaydedip kulaklık ile 21 günlük periyotta aksatmadan dinlemeye çalıştığım;önceki yıllarda özlem hanımın kendi sesinden bizlere yeni yıl hediyesi olarak sunduğu "sevgi-4 element" meditasyonunu dinleyerek(kii sonu gelmeden uyuyarak neticelendi sürekli)geçirmekle birlikte erken ve dinç uyanma konusunda kendimi de telkin etmeye ve programlamaya çalışarak geçiyorum uykuya(erken kalkmayı seçiyorum ve istiyorum şeklinde cümleler kurarak)...ancak hala pek başarılı olamadım...değişen sattlere ek olarak baharın çarpmasıda sanırım bu süreçte işimi biraz daha zorlaştırdı...oysa ki sabah 7 de kalıp deniz kıyısında şöel bi yürüyüş yapıp duşumu alıpp işe gitmek hep hayalimdi....
ve sonnn
diğer bi sorun da işe gitmek konusunda ki isteksizliğim arkadaşlar...al işte kalkmak istememnin nedeni bu oalabilir da diyenbilirsiniz...(bende düşünmüyo değilim)bu sene 12.senem iş yerimdeki...ilk yıllardaki iş çeşitliliğine ek olarak mağaza sayısında ki çokluk iş yükümüzüde fazlasıyla ağırlaştırdığı için değil nette dolaşmak wc ye gitmeye bile vakit bulamayan ben;iş yerimizdeki küçülme nedeni ile hali ile geçmiş yıllara oranla çok daha az bi iş yoğunluğu ile çalışmak durumundayım...işim gereği iş olarakta sürekli kendini tekrarlayan ve monoton bi işimiz var(tahmin ettiğiniz üzere muhasebe)...işi bırak sende derseniz...çözüm değil gibi...hem çalışmak konıusunda mecburiyetlerim var...hemde bunca senenin verdiği bi rahatlık var artık iş yerinde busaatten sonra başka bi yerde yapabilir miyim,yapamaz mıyım hiç bi fikrim yok? bu nedenle iş yerimi ve işimi sevmem konusunda yine telki yada olumlama yolu ile yol alabilirim gibi geliyor bana!!!ama nasıl yapabilirim bunu pek bilmiyorum...bu konuda bi fikriniz var mı?
önerileriniz varsa benimle paylaşır mısınız???
şimdiden sevgi kalın...yorumlarınızı bekliyorum...
__________________
*****yeniden doğuyorum*****

**** sizlerle birlikte *****
kumralada11 isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla