Tekil Mesaj gösterimi
Alt 17-01-2012, 05:18 PM   #13 (permalink)
Işıldayan Safir
Administrators
Zerynthia
 
Işıldayan Safir - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2009
Bulunduğu yer: Mutlulukya
Mesajlar: 5,993
Tesekkür: 49,758
6,229 Mesajinıza toplam 25,545 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
Işıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond repute
Standart Cevap: Gençler İçin Beş Sevgi Dili


5. Tarafsız Ahlâki ve Dini Değerler

Sonuç olarak denebilir ki ergen, gerçek bir dini inanç sonrası dünyada yetişmektedir...

Geçmiş kuşaklar ahlâklı ve ahlâk dışı sayılabilecek davranışları anlayabilme yetisine sahipti. Bu ahlâki yargılar temel olarak Kutsal Kitaplara dayanıyordu. Bu olgunun günümüz çağdaş ergenleri için geçerli olduğu söylenemez.

Değerler genelde yansızdır; ergene kendini iyi hissettiren neyse onun doğru olduğu söylenir. Yanlış ise görecelidir.

Barna Araştırma Grubu, 1990'ların ortasında, yetişkinlik sınırındaki ergenlerin durumunu ortaya koyan bir anket yaptı. Bu ankete göre ergenlerin yüzde 91'inin "Belli bir durumda bir kişiye doğru gelen herhangi bir şey başka bir insana benzer bir durumda doğru gelmeyebilir." ifadesine katıldığı ortaya çıktı. Yüzde 80'lik bir kısım ise "Konu ahlâk ve etik olduğunda "doğru" her insan için farklı bir anlam taşır ve kimse gerçek doğruyu bildiğini iddia edemez." fikrine katıldığını söyledi. Dürüstlük ve doğruluk kavramlarının değerlendirildiği başka bir grupta da gençlerin yüzde 57'si "yalan söylemenin bazı zamanlarda gerekli olduğu" konusunda hem fikirdiler.

Çağdaş ergenlerin kafalarında doğru ve yanlış kavramları tam olarak belirginleşmemiştir. Bu ahlâk yönü fazla gelişmemiş kuşağın oluşumundaki temel nedenleri eğitimci Thom Rainer şöyle açıklıyor: "1946'dan önce doğmuş olan Kurucular doğru ve yanlışı ayırt etmek için Kutsal Kitap kurallarına başvurmuşlardır (ve hâlâ da bu kurallara göre hareket etmektedirler.) Onlar Kutsal Kitabın günümüz hayatı için ahlâki bir rehber olduğuna inanmaktadırlar. Bununla birlikte Kurucuların çocukları olarak niteleyebileceğimiz yeni nesil çocukları ve onların çocukları olan internet kuşağı ibadetten ve dinle ilgili birçok şeyden elini ayağını çekmişlerdir." Rainer şöyle devam ediyor: "Din etkisini üzerlerinde çok fazla hissetmeyen gençler, aileleri tarafından ahlak dışı olarak tanımlanabilecek birtakım işlere girişmeye başladılar. Onlar ana-babalarının ve hatta büyükanne ve büyükbabalarının ahlâk standartlarına sahiptiler fakat bu olguları sadece teori olarak kabul edip hayata geçirmediler.1977-1994 yılları arasında doğmuş olan ve Geçiş Kuşağı olarak adlandırılan insanların ne Kutsal Kitap gibi bir ahlâk standardı ne de ailelerinde onlara ahlâki yönden örnek teşkil edebilecek kimseleri vardı. Kafalarında ve algılarında doğru ve yanlış tanımlan tamamen belirsizdir. Ahlâk olgusundan yoksun bir kuşak yetişkinler dünyasına adım atmak üzeredir."

Ergenlik yılları genelde dini inançların sorgulandığı bir zaman dilimidir. Gençler ana babalarına dini açıdan inandıkları ve inanmadıkları konular hakkında sorular sorarlar. Aslında burada da hayatlarının bütün evrelerinde yaptıkları gibi kendi kimliklerini ortaya çıkarmaya çalışmaktadırlar. Günümüz dünyasının küresel doğası dolayısıyla, hem gelişen teknoloji hem de değişik dini gruplara mensup arkadaşları aracılığıyla gençler, sayısız dini inançlar tanımaktadırlar ki bu da çağdaş dünyanın getirmiş olduğu bir farklılıktır.

Din, çağdaş ergen için önemli bir olgudur. Son günlerde yapılan bir Gallup anketine göre her 5 ergenden 4'ü (yüzde 79) "dini inancın hayatlarında anlamlı bir etki yarattığına inandıklarını söylediler." Ergenlerin büyük bir çoğunluğu (yüzde 64) değişik dini gruplara mensup. Gençlerin yarısı ise (yüzde 49) hayatlarının Tanrı'ya ya da büyük bir güce ait olduğunu düşündüklerini söylediler. Ergenlerin 3'te 1'i (yüzde 35) dini inancın hayatlarındaki en önemli etki olduğunu belirtirken diğer 3'te 1'lik kısım ise kendilerini "yeniden doğmuş" olarak nitelendirdiler. 10 ergenden 4'ü (yüzde 42) Gallup anketinde "bir önceki hafta dini çalışmalar için çeşitli organizasyonlara katıldıklarını" söylediler.

Günümüz gençleri soyut dini inançlardan çok dini grupların deneysel ve ilişkisel yapısıyla ilgilenmektedirler; şöyle ki eğer grubun destekleyici, insancıl ve davetkâr bir eğilimi varsa gençler, grubun din konusundaki birçok düşüncesiyle ters de düşseler bu ruhani topluluk içindeki yerlerini alırlar.

__________________
Işıldayan Safir isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla