Tekil Mesaj gösterimi
Alt 30-04-2011, 02:31 PM   #219 (permalink)
Işıldayan Safir
Administrators
Zerynthia
 
Işıldayan Safir - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2009
Bulunduğu yer: Mutlulukya
Mesajlar: 5,993
Tesekkür: 49,758
6,229 Mesajinıza toplam 25,545 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
Işıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond repute
Standart Cevap: İçindeki Devi Uyandır Kitabından Alıntılar



HAYATINIZI PERSPEKTİFE OTURTMAK İÇİN TEZATLARI KULLANIN

Bazı referanslar size soyluluk katar, daha yüksek vizyon kazandırırken, bazıları da size yaşamak istemediğiniz şeyleri gösterir. Ama bunlar da hayatınızı dengede tutabilmek için kullanabileceğiniz referanslardır. Size yeni bir tezat düzeyi sunarlar. Hayatınızın durumu sizce ne kadar kötü olursa olsun, bir başkasının durumunun daha da kötü olduğunu hatırlamak iyi gelir.

Dokuz günlük Ustalık programlarında ben bir günün büyük bölümünü ayırıp, nice fiziksel ve duygusal cehennemler yaşamış ve sağlam çıkmış kişileri oraya getiririm. Bu dünyanın W. Mitchell'lerini. Sarhoş bir gençken kendini köprüden atmaya karar veren, ama suyun derinliğinin altmış cm olduğunu gören dostum Mique Davis gibilerini. Atladığında bir anda boynundan aşağısı felç olmuş. Bu insanlar gelip programda, hayatın ne kadar güzel olduğunu, sağ olduklarına ne kadar mutlu olduklarını, ne kadar çok şey yapabilmiş olduklarını anlatırlar. Ya da dostum Dax'i getiririm. Dax yangında kalmış, tüm vücudu yanmış, gözleri de kör olmuş. Daha sonra tüm bu zorluklara rağmen avukat olmuş ve çalışıyor.

Günün konusu, basit ve derin inançlar geliştirmektir. "Benim sorunum yok!" Tecrübelerini paylaşan o cesur insanlar gibi salondaki herkes de hiçbir sorunu olmadığını bilir. Birdenbire, eşleriyle yaşadıkları sorunlar, çocuklarının karne notları, işlerini kaybetmiş olmaları, amaçlarına ulaşamamış olmaları, hemen perspektifine oturur.

Eğer tembelleştiğimizi hissedersek, kendimizi motive etmek için yeni referanslar da kullanabiliriz. Gerçi sizin derdiniz ne kadar büyük olursa olsun, bir başkasının mutlaka daha beter dertleri olduğu doğrudur, ama sizin işleriniz ne kadar yolunda olursa olsun, bir başkasının işleri de daha iyi olacaktır. Siz tam becerinizin en yüksek düzeye ulaştığını düşünürken, bir başkasının daha da büyük işler başardığını görürsünüz. İşte hayatın en güzel yanlarından biri budur. Bizi sürekli büyümeye iter.

Standartlarımızı yükseltmek için yeni referanslar edinmenin gücü çok büyüktür. Belki büyük ruhanî liderlerden birinin öğretilerini okuyorsunuzdur. Herkesin türlü saldırılarına rağmen o yine de sevgi vermeye devam etmiş, ya da parasal başarıya ulaşanları görüp nelerin mümkün olabileceğine dikkat etmiştir. Mimar ve otel sahibi Chris Hemmeter'le ilk karşılaşmamı asla unutamam. Becky ile ikimiz, Chris'in Hawaii'deki yeni evine davet ettiği ilk konuklar olma onurunu taşıyoruz. Ailesi de oradaydı. Ev 70 milyon dolara çıkmıştı.

Sözle anlatılabilecek bir yer değildi. Yalnız ön kapısı bir milyon dolara yapılmıştı. Belki sizin kurallarınız, "Bu büyük bir ziyankârlık" diyor olabilir ama aynı zamanda iş ve ekonomi açısından nelerin mümkün olabileceğini gösterdiği için de inanılmaz bir büyüme tecrübesi. Birdenbire, kendi dört milyon dolarlık şatom perspektifine oturuverdi. Chris'in evinin yalnız ön kapısıyla mermer merdivenleri o paraya çıkmıştı! Benim hayatımda da kesinlikle daha büyük, daha itici sınırlara yer vardı. Hayal edilemeyecek şeyleri hayal etmek mümkündü. Chris'le karısı Patsy'yi tanımanın en iyi yanı da, son derece sıcak insanlar olduklarını öğrenmek, servetlerini kendilerine ilham verecek bir çevre yaratmak için kullandıklarını görmekti. O halde demek tezatlı referansları kullanmak, algılarımızı ve duygularımızı değiştirmenin en güçlü yollarından biri.

Eğer ben çok fazla çalıştığım için perspektifimi kaybetmeye başlarsam, yıllar önce seminerlerimden birine katılmış bir adamı düşünmeye başlarım. Sıcak yürekli, yumuşak huylu bir adamdı, ama ne yazık ki yanlış zamanda yanlış yerde bulunma şanssızlığını yaşadı. Kırk beş yaşını doldurmaya yaklaştığında bir gün bir benzincide durduğunda, oraya cezaevinden yeni çıkmış iki adam gelmişti. Kısacık özgürlük sürelerinin sonunda, dışardaki yaşamdan hiç hoşlanmadıklarına karar veren bu adamlar, yine cezaevine dönmek için neden yaratma peşindeydiler. Bir plan yapmışlardı. Benzinciye ilk gelen kişiyi öldüreceklerdi. Kim olduğunun önemi yoktu. Yaşının, kadın ya da erkek olmasının da önemi yoktu. İlk geleni öldüreceklerdi, o kadar. Bu adam yanaşıp deposunu doldurmak üzere arabasından indiğinde, hemen üstüne saldırıp onu gaddarca döverek öldürdüler. Yaa... Siz kendinizinkilere dert mi diyorsunuz? Geride karısıyla dört küçük çocuğu kaldı. Ben olayı duyunca mahvoldum. İnanamıyordum. İnsan hiçbir olumlu anlamı olmayan bir tecrübeden nasıl olumlu bir anlam çıkarabilir? Ailemden birine böyle bir şey olsa, ne hale geleceğimi düşünemiyordum bile. Kendi kendime durmadan, yardımcı olmak için ne yapabileceğimi sorup duruyordum. Hemen dul eşini aradım, herhangi bir yardıma ihtiyacı olursa hazır olduğumu söyledim.

Baş amacım, kadının bu olaydan kendisi ve çocukları için güçlendirici bir anlam çıkarmaya çalışmasıydı. Bu olayı referans olarak kullanıp hayatın yaşamaya değmez olduğu inancına varmak çok kolaydı. İnsanların kötü ve tehlikeli olduğuna, her şeyi doğru yapsanız bile çimen gibi biçilebileceğinize inanmak, o halde neden zahmet etmeli deyivermek pek kolaydı. Kadınla konuştum, bu tecrübeden kendisini ve çocuklarını bir düzeyde güçlendirecek bir anlam kırıntısı çıkarmanın çocuklar hatırına çok önemli olduğunu söyledim.

Ona olayın ne anlama gelebileceğini sorduğumda, acısının ne kadar derin olduğunu anlattı, ama daha önemlisi, olayın iyi yanının da gazetelere geçmiş olması, o kanallara kendisine halktan inanılmayacak kadar sevgi, destek ve ilgi yöneltilmesi olduğunu söyledi. Kadına yüzlerce mektup gelmişti. Her meslekteki insanlar ona destek sunmaktaydılar.

Sözlerine devam ederek "Anladım ki eğer insanların yıkıcı olduğuna, hayatın haksızlıklarla dolu olduğuna inanırsam, kendimi de, çocuklarımı da mahvedeceğim. Bu yüzden her ne kadar şu anda inanılmaz görünse de, bu olayın bir sebeple yer aldığını aslında biliyorum. Bunu desteklemek için bir yol bulamıyorum. Bu yalnızca benim inancım." Bu kadın, inancını son referans olarak kullanacak cesareti bulabilmişti. Bir sebep olduğuna inanma isteği, o sebebi kendi bilmese bile, ömrünün en büyük acısını hafifletecek ona güç verecekti.

Ne harikulade bir kadın! Ne şanslı çocuklar! Anneleri onlara şöyle demişti: "Çocuklar, bütün bu insanları fark etmenizi, bize ne kadar çok sevgi yönelttiklerini görmenizi istiyorum, insanlar iyidir. Dünyada kötü olan pek az kişi vardır ve onlara da yardım edilmesi gerekir. Ama babanız Tanrı'ya her zaman inanırdı. Şimdi daha iyi bir yere gitti. Buradayken yapması gereken bazı şeyler vardı, sonra süresi doldu. Ama bizim süremiz dolmadı. Burada olduğumuz sürece, zamandan yararlanmamız gerek. Babanızın ölümünü kullanarak her günümüzü doludolu yaşamamız gerektiğini kendimize hatırlatmak zorundayız. Onu kaybettiğimizi düşünmek de doğru olmaz, çünkü o hep bizimle birlikte olacak."

__________________
Işıldayan Safir isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla